17.11.2014, 17:00

10 Kasım’larda Düşün...

Kuru anmaların arasında kaybolmamak için bir hafta ertelemeli yazıyorum…
Sömürgeci devletlerin işgaline karşı yaptığımız Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, kurduğumuz Millet Meclisinin ilk Başkanı, kurduğumuz Cumhuriyetin ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü; filen kaybettiğimizin 76’ncı yılında saygıyla, özlemle, şükranla andık. 

Gazi Mustafa Kemal  Atatürk; "Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" dediğinde sormayı, sorgulamayı, değiştirmeyi, düzeltmeyi, yenilemeyi, kıyaslamayı, kurmayı, güncellemeyi öğretiyor.
"Beni görmek demek, doğrudan yüzümü görmek demek değildir; benim düşüncelerimi anlıyorsanız, bu yeterlidir" dediğinde, düşüncelerinin siyasal ve ekonomik içeriklerinin öğrenilmesini istiyor, anlaşılmasını, anlatılmasını istiyor. "(İstiklali) yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" sözü ile milletine güvendiğini, kendisinin millete hizmet ile yükümlü olduğunu sınırlıyor. "… Başkalarının tavsiyeleri ile kurulmuş bir bağımsızlığın tarihte görülmediği”ni söyleyerek kendimize gerekecek bilgiyi, yetenekleri, güveni elde etmemizin uluslar pazarında rekabet edebilmek için şart olduğunu vurguluyor. 10’uncu yıl söylevinde (nutkunda) milletine "sonsuzluğa (ebediyete) akıp giden her 10 yılda daha büyük başarılar (muvaffakiyetler) daha büyük mutluluklar (saadetler)” dilediğinde umudun, azmin, sebatın, dirliğin, bütünlüğün dünya üzerinde değerini vurguluyor.
Bunları anlamak, öğrenmek, yaşamda uygulamak, örnek olmak, anlatmak tüm yurtseverlerin görevi.
Her 10 Kasım günü performans değerlendirme günüdür.
Üzülme günü değil!
* * *
2008  finansal krizi deniyor, ama aslında yeni dengeler oluşuyor. Ülkelerin ekonomileri artık birbirine yakından bağımlı olduğu için dünya ekonomisini tek bir ekonomi gibi de görebiliriz. 
Böyle bakınca açıklar ile fazlalar eşit. Cari fazlalar cari açıklara yaklaşıyor. 
Bu gidişatın ilk siyasal sonucu olarak herhalde ABD'deki tamamlama seçimleri görülebilir. 
Her eyaletten 2 temsilcinin olduğu Temsilciler Meclisi  var, üst kurul. Bir de Senato var. ABD Başkanı Obama, her iki seçimde de geride kaldı, ekonomiyi  düzeltemediği için.
Belçika'da da ekonomi düzeltirken yapısal reform olarak emeklilik yaşını büyüttüler. 120 bin kişi  yürüyüşe  geçti. Siyasal maliyetler başlıyor. 
* * *
Kötü giden bir iş var…
Altın üretim şirketleri zarar ediyor, ya kapanacaklar ya da birleşecekler.
Dünya altın üretimi yıllık 2.800 ton. Türkiye her yıl 300 ton alıyor, yüzde 10 ile büyük müşteri. İsviçre ise 5 yıl boyunca yılda 300 ton almak için bu ay sonunda referandum yapacak. Altının yüzde 17'si Merkez Bankalarında. Yüzde 49'u ziynet eşyasında, yastık altında sayılır, ekonomide değil.
Böyle de olmaz ki!
* * *
Kendimize bakarsak… 
Bir liste yayımlandı, yerimizi bulalım.
Dünya Ekonomik Forumu ‘cinsiyet eşitliği’ incelemesinin (1 eşit demek) sonucunu duyurdu. Biz, eşitlik yolunda 0,54'ten 0,62 puana ilerlemişiz, 14 yılda. 
Başkaları da ilerlemiş tabii. Bakalım  listeye: 142 ülkede 125’inci olmuşuz. Daha iyimiz  Bahreyn, daha kötümüz Cezayir. 120’nci sıradan buraya düşmüşüz. ‘Ekonomiye katılım'da 132’nci ve eğitime erişimde 113’üncü sıradayız. İşgücüne katılımda ise128’inci; toplumun yarısı devre dışı! 
Bunları ekonomi kişileri yakından biliyor. Siz de öğrendiniz, şimdi. 
Artık sorumlusunuz. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159