13.11.2017, 15:28

19 kez değişen Yönetmelikte son durum

Bu haftaki yazımda, IPRU Genel Kurulu ve TTDER Yönetim Kurulu toplantılarının gündemindeki konular üzerinde durmaya çalışacağım. Bunlardan IPRU Genel Kurulu, kendi gündeminden öteye Müsteşar Suat Hayri Aka’nın Yönetmelik değişikliğine ilişkin açıklamalarıyla önem kazandı. 

Yönetmelik aşamaları 
İlk Karayolu Taşıma Kanunu’nun 19 Temmuz 2003’te Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi öncesinde de bazı yönetmeliklerimiz mevcuttu. Karayolu Taşıma Kanunu sonrasında hemen tüm karayolu taşımalarını kapsayan ilk Karayolu Taşıma Yönetmeliği uzun çalışmalar sonrasında 25 Şubat 2004’te yayımlandı. Zamanla ortaya çıkan yetersizlikler, yeni bir Yönetmelik yapılmasıyla değil, mevcut üzerinde değişiklikle karşılandı. Bu şekilde yapılan 8 değişiklik sonrasında artık değişiklik ile etkin çözüm sağlanamayacağı düşünülmüş olmalı ki, yeni bir Yönetmelik hazırlanıp yayınlandı. 

11 Haziran 2009 tarihinde yeni Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin yayımı sonrasında da düzenleme ihtiyaçları doğdu. Yönetmeliğin yayımlanmasından 2 ay sonra gerçekleşen ilk değişikliği takiben 2016 yılına kadar toplam 10 Yönetmelik değişikliği yapıldı. Şimdi, değişikliklerle ihtiyaçların karşılanamayacağı düşünülmüş olmalı ki, tekrar tümden bir Yönetmelik hazırlanması çalışmaları başladı. 

Gelinen nokta 
IPRU Genel Kurulu’nda Müsteşar Sayın Aka’nın yaptığı açıklama yeni bir Yönetmelik hazırlanması kararının net olmadığını bize anlatıyor. Yeni bir Yönetmelik hazırlanması prensip olarak kabul edilmekle birlikle, aceleci olunmaması, acil ihtiyaçların öncelikle bir Yönetmelik değişikliği ile giderilmesinin daha uygun olacağı ifade edilmiş. Sayın Bakanın görüşünün de bu yönde olduğu belirtilmiş. Artık izlenecek yolun bu olacağını kabul etmeliyiz. Yönetmeliğin görüş alışverişlerine dayalı yapıldığını bilmekle birlikte, taslağın son şeklinin ne olduğu, taşımacı taleplerinin ne ölçüde karşılandığı tam bilinmiyor. En azından ben bilmiyorum. Böyle bir noktada Yönetmelik değişikliği seçeneği uygun olacaktır. Burada üzerinde mutabakat sağlanan, radikal olmayan, aciliyet arz eden ihtiyaçlar karşılanıp yeni Yönetmelik için fırsat yaratılması, zaman kazanılması uygun olacaktır. Şu da bilinmeli ki, yeni bir Yönetmelik ile her ihtiyaç yine de karşılanamayacak, düzenleme talepleri devam edecektir.

Taşıma güvenliği
Bu kavram eskiden beri taşımanın en önemli yanını anlatır. Gelişen teknoloji sayesinde taşıma güvenliğinin araçların, trafikteki seyirleri ve kazalar yönünden, daha iyi sağlanması beklenirken yeni güvenlik endişeleri arttı. Bunlar araçla, sürücüyle ve seyirle ilgisi olmayan tehlikeler. Bunu terör amaçlı tehlikeler olarak nitelemek anlaşılırlığı sağlayabilir. Bu tehdidin artmasına da bağlı olarak yoğun arayışlar ve tedbirler sürüyor. Toplumun genel yaşamında var olan bu tehlike, taşıma güvenliği için de ayrıca ele alınmak zorunda. Önce genelde taşıma güvenliğini, sonra karayolu, havayolu, demiryolu ve denizyolu modlarındaki özel konuları ele almak gerekiyor. Karayolunda da yük ve eşya taşımacılığı, uluslararası yurtiçi ve kentiçi taşımacılık alanlarındaki tedbirler daha sistematik biçimde ele alınmalı. Yolcu taşımacılığında TC Kimlik Numarası yazılması zorunluluğuna ilişkin gelişmeler bazı şeylerin pek de sistematik olmadığını anlatabilir. Cam filmi ve renkli cam kullanımı alanlarındaki belirsizlikler de aynı ihtiyacı işaret ediyor. 

Avrupa taşımaları 
TTDER toplantısında, sınır kapılarından yapılan yolcu taşımalarına ilişkin yeni düzenlemeler, değerlendirilmiş. Kontrole imkan vermek üzere tam ve en son yolcu listesinin önceden gümrük kapısına bildirilmesi, yolcuların eşyalarıyla birlikte otobüsten inerek sınır kapısından kontrollü olarak geçmesi ve ayrıca kontrol edilmiş otobüse tekrar binmesi şeklinde özetlenebilecek tedbirler şüphesiz ki gerekli. Otobüsteki bireysel eşyadan otobüsçünün değil, eşya sahibinin sorumlu olması bakımından da yerinde. Taşımacılar bu tedbirleri iş yükü ve zaman kaybettirme açısından eleştirebilir, bunların doğru olacağını sanmıyorum. Doğru olsa bile güvenlik amaçlı olduğundan vazgeçilmesi düşünülemez. 

IPRU Genel Kurulu 
Böyle bir örgüt kulağa hoş gelmekle birlikte “uluslararası yolcu taşımalarındaki sorunlara çözüm aramak” ötesindeki hangi sorunlara nasıl çözüm aranacağı konusundaki merakım hep sürdü, sürüyor. Uluslararası taşımalarda çok taraflı bir düzen var. Bunlar önemli anlaşmalarla getirilmiş ve önemli sayıda ülke tarafından kabul edilmiş. Değişiklik ve çözümler de böyle olmak zorunda. IRU, bu anlayışa göre çalışıyor. O dahi sınırlı başarı sağlayabiliyor. IRU’yu “yolcu taşımacılığını temsil etmiyor, ilgilenmiyor” eleştirisiyle bölgesel örgüt kurmak pek etkin bir yol değil. Sorunlar bölgesel değil ki. IRU’da yolcu taşımacılığına siz sahip çıkın. Yurtiçi taşımalar için düşünülebilecek yerli ve milli örgüt anlayışı uluslararası alanda pek anlamlı değil. 

Genel Kurul konuşmaları, Yönetmelik değişikliği gibi bazı alanlarda açıklama fırsatı vermenin ötesinde beni pek tatmin etmedi. IPRU Başkanı Sayın Fatih Tamay’ın gelecekteki taşımacılığa ilişkin açıklamaları memnuniyet verici olsa da uluslararası taşımalar açısından özel bir anlam yüklü gelmedi. Buna karşın, gösterilen emeklere saygı duymakla birlikte, daha vizyoner bir anlayış beklediğimi ifade etmeden geçemiyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159