BABA

Toplumumuzda eğer bir insana baba sıfatı yakıştırılmışsa, biliniz ki o insan hayatınızda uzun yıllar vardır ve nitelik olarak size hitap etmektedir. Baba kelimesinin ilk ve en yaygın anlamı “bir canlının dünyaya gelmesine etken olan erkek.” Fakat gerçekten baba olmak için kan bağının varlığı yeterli değildir. Mutlaka gönül bağının da kurulmuş olması gereklidir. Babalık, genetik olarak geçen bir olgu değil, zaman içinde öğrenilen bir müessesedir.

Geçtiğimiz hafta, babalar günüydü. Tüm babaların babalar günü bir kez daha kutlu olsun. Baba olmak değil de; baba olarak kalmanın önemli olduğunun bilincini yakalamalı ve yaşamalıyız.

Geçtiğimiz günlerin diğer bir önemli olayı da ülkemizin “Baba” sıfatlı eski siyasetçisi 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in vefatıydı. Bizim kuşak için kendimizi bildiğimiz bileli her zaman gündemde olan seveni kadar sevmeyeni de çok olan bir insandı.

Ardı ardına görev yapmış iki cumhurbaşkanı peş peşe vefat etti. Her ikisinin de ardından yer alan haber ve yorumlar arasında büyük fark vardı. Bir kez da net olarak ortaya çıktı ki,“Baba” olabilmek, “Paşa” olmaktan çok daha arzu edilen, önemli ve değerli bir durummuş.

Türk Dil Kurumu sözlüğünde, babanın karşılığı, yukarıda da bahsedildiği üzere ilk anlam olarak bir canlının dünyaya gelmesine etken olan erkek olmasına rağmen, bir ülkeye ve topluluğa yararlı olmuş kimse, çatı merteği, iskelede geminin bağlandığı direk, anlayışlı, iyi huylu erkek vb gibi 14 farklı anlamı bulunuyor. Bu tanımlamalardan en hoşlanılacak olanı “koruyucu ve çok kaliteli, üstün nitelikli” tanımlamasıdır. Ancak, silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan kişiler için de aynı kelime kullanılıyor.

Günlük hayatımızda beğendiğimiz veya beğenmediğimiz durumları anlatmak için “babanın yeri, babanın malı, Para babası, baba dostu, babacan, iskele babası, babayiğit, vb.” gibi pek çok deyim, veciz söz, yanı sıra birleşik kelimeleri de günlük hayatımızda yaygın olarak kullanıyoruz.

Çoğumuzun yaşamında, gerçekten kan bağı olmasa da gönül bağı ile bağlandığımız babacan tavırlı insanlar olmuştur. Aileniz ile paylaşamadığımız pek çok sorunu bu insanla paylaşarak çözüm önerileri ile yeni rotalar çizmişliğimiz olmuştur. Ve hatta aileniz, bazı mesajları, o kişi vasıtasıyla -aranızdaki gönül bağını bildikleri için- size ilettiği bile olmuştur. Eğer bu kişi iş yerinizde karşınıza çıkmışsa, sizin için pek çok zorluğu aşmanızda katkıları olmuştur.

Bu tarz insanlarla kurulan bağ, o kadar güçlüdür ki fizyolojik babanızdan çok da fazla bağlılık ve güven hissedebilirsiniz.  Bizlerin hayatlarında şans eseri karşımıza çıkan hayatlarımızda emeği ve katkıları olan bizler için zoru kolay yapan bu insanların cinsiyetinin “erkek” olduğu anlaşılmasın. Kadınlardan da bu tarz “erkek gibi” olanlar vardır. Bu insanların cinsiyeti kadın olmasına rağmen babalık gerçekten onlara yakışır.

Erkeklik, babalık için belirleyici, bir unsur değildir. Nice erkekler vardır ki kadınların eteği altında yaşamını devam ettirir.