23.02.2015, 16:28

Bıçak kemiğe değdi!

İnsan ne için yaşar? İnsan, namusuyla, gelecekten kaygı duymamak için çalışarak, çoluğuna çocuğuna ekmek parasını kazanmak, yani rahat etmek için çalışarak yaşar. Çalışmak için okumak gerekir. Okulun değil, okulların bitirilmesi gerekir ki bilinçli, kararlı ve çevresindekileri de düşünerek rahat çalışabilsin. Peki, okumamış, elifi görse mertek sanır dedikleri türden, kahveden çıkmayan, pejmürde giyimli, argo konuşanlar çalışmayacak mı? Tabii ki onlar da çalışsınlar. Onlar hatta hükümlüler için de yasalar istihdam imkanı yaratmış. Ancak o insanlar doğrudan insanla bağlantılı işlerde değil, kendi başlarına kaldıkları işlerde çalışsınlar. Kader mahkumları dediğimiz hükümlüler, yani nedamet getirenler kendilerini kanıtladıklarında insanlarla yüz yüze, doğrudan hizmet sektöründe çalışabilirler. 

Geçtiğimiz hafta Mersin’de yaşanan o vahşet sadece bir genç kızın başını yakmakla kalmadı. O vahşeti yapan sapık yaratık yolcu taşımacılığı sektörünü de zan altında bıraktı. 

Peki, ne yapmalı? Ama ondan önce Ulaştırma Bakanlığı’na bir çift sözüm var: Bakanlık sadece belge verip parasını almak mıdır? Eğitim yok mudur, kamu yararına denetim yapılamaz mı? Bana kalırsa kamu yararına denetim UHD Bakanlığının en önemli, olmazsa olmaz yükümlülüğüdür.

Bakanlık, sürekli ve düzenli olarak eğitim çalışmaları yapmalı. Bu çalışmalar sadece belli merkezlerde ve yılda bir olmamalı. Sürekli ve düzenli yapılmalı. Halkla ilişkilerin nasıl olacağından, insanlarla nasıl konuşulacağına, nasıl davranılacağına kadar her şey anlatılmalı. Sonra da saha içinde müfettişler tarafından denetlenmelidir.

Şehirlerarası yolculuk hizmeti veren otobüsçüler, Edirne-Ankara, bugün 70 TL, ama yolcusu rahat etsin, istenmeyen herhangi bir tatsızlık yaşanmasın diye bayan koltuğunu boş çıkarabiliyor sefere. Bir şey mi olur? Hayır, asla bir şey olmaz, olamaz. Ama insanlar huzurlu olsunlar diye, rahat etsinler diye otobüsçü o koltuktan ve alacağı paradan feragat eder. 

Adana-Mersin (Mersin-Tarsus, Tarsus-Adana) gibi çok yakın iki şehir arasında hizmet veren minibüslerde de bu duyarlılık gösterilebilir, gösterilmelidir. 

Ancak bu, geçici çözüm olur. Asıl temelli, kökten çözüm ise eğitilmiş şoförler ile sürekli ve düzenli denetimle gelir. Bağlı olarak yolcunun da eğitilmesinin sağlanması gerekir. Okullarda trafik dersi, tavır ve davranış dersi olmalı, öyle sıradan değil titiz bir şekilde eğitilmeli öğrenciler. Bu, aynı zamanda insan olma eğitimidir. Sen şöyle giyindin, o kartopu attı diye insanların öldürülmesi bizim ne kadar barbar olduğumuzu gösterir sadece. Siyasiler de bundan ders çıkarmalıdır. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159