01.06.2015, 12:04

Bölgesel otobüsçülüğe doğru

TOFED Genel Kuruluna Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımı ayrı bir heyecan yarattı. Sektörün beklentisinin gerçekleşmesi ise aynı oranda değildi. Beklenti şuydu: Biz sektör mensupları olarak bir ödül verilmesini bekliyorduk ama bu toplantı bunun yeri değildi. Sayın Cumhurbaşkanından makama kabul edip isteklerimizi bildirmek üzere görüşme talebinde bulunduk; buna da “hayır” demedi. 

Talebimiz 
Ulaştırma sistemleri içinde karayolunda devlet yok, havayolunda, demiryolunda ve denizyolunda var. Onlarla ilgili regülasyon, tamamen taşıma sistemini koruyan bir anlayış ile yapılırken karayoluna negatif ayrımcılık yapılmasıdır. Esas üzerinde durmamız gereken bu. Sonuç bildirgesinde ifade edilen konular bizim beklentilerimizdir. Sayın Cumhurbaşkanımız randevu verdiğinde, gidip bunları konuşacağız. 

Ulaşımda köklü değişim
Türkiye’de ulaşım talepleri konjonktürel olarak değişim gösteriyor. Sağlanan imkanlar, ulaştırma sistemlerindeki gelişmeler ve demiryolu, havayolu özellikle çok hızlı gelişiyor. Türkiye, gelişen ülkeler arasında ulaştırma yatırımlarını en fazla yapan ülkelerden biri. Havaalanı sayımız 55’e çıktı. Ordu-Giresun havaalanı, yakında Rize-Artvin havaalanı, Doğu’da, Güneydoğu’da açılan havaalanları. ‘Her insan 100 km’den bir havaalanına erişecek’ deniliyor.  Bu 200 km’de bir havaalanı olacak demektir. Bu da 90 havaalanına denk geliyor. 

Uzun yol otobüsçülüğü tükeniyor
Her zaman altını çizerek söylediğim bir şey var. Türkiye’de, otobüs işletmeciliği devlet tarafından göz ardı edilmemeli. Ulaştırma politikalarında, tanımlayıcı unsur olduğu dikkate alınarak, yapılandırılmalı. Bölgesel otobüsçülük yapmamız lazım artık, uzun yol otobüsçülüğü giderek tükeniyor. Görünen köy kılavuz istemez. Son 15 yılda Türkiye’de uzun yol otobüsçülüğü beş kat azaldı. Özellikle uçağın olduğu bölgelerde otobüs işletmeciliği dip yaptı. Bir taraftan Türkiye’nin ulaşım taleplerinin karşılanması gerekiyor. Otobüsçülük uzun hatlarda nostaljik olarak devam eder. Azalır, azalmaya devam eder. Kısa mesafelerde artar. Demek ki, Türkiye otobüsçülüğünün geleceği büyükşehirlerin merkezinden yakın çevrelerine taşımacılıkta; bu da 300 km demektir.

Kalitemizi kimse inkar etmiyor
Biz bu işi çok iyi yapıyoruz, kimse inkar edemez. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu çok güzel ifade ettiler. Koltuklarında televizyon seyredilen, konforlu yollarda gidilen bir ülkede yaşıyoruz artık. Mesafeler kısaldı, hızımız arttı, güvenliğimiz arttı. Kaldı ki bizim kazaya karışma oranımız Türkiye standartlarının çok altında. Eğitimli ve sorumlu insan çalıştırmanın, tedbir almanın sonuçları bunlar. 

Bütünleşik plan
Otobüsle yolcu taşımacılığı alternatiftir, ekonomiktir ve tamamlayıcıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere ülkeyi yönetmekten sorumlu olan herkese bunu anlatmalıyız. Çünkü uçaklar, trenler belirli bir güzergah dışına çıkamazlar, belli noktalara taşıma yaparlar. Yolcuların taleplerini karşılamak için Türkiye otobüs işletmeciliğini yeniden şekillendirip mevzuatını da ona göre düzenlemesi gerekir. Ulaştırma sistemlerini birbirleri ile entegre edecek yine otobüsçülüktür. Onun için bütünleşik plan yapılmalıdır. Bütünleşik Ulaştırma Master Planı Türkiye’nin olmazsa olmazıdır. Ulaştırma sistemleri tümden gelen anlayış ile yönetilmeli ve tüme giden şekilde de yapılandırılmalı. Yani, altyapı tesisleri bu çerçevede oluşturulmalı. 
Türkiye ulaşımını daha hızlı, daha ekonomik, daha güvenli, daha kapasite kullanımını artıran bir anlayış ile yapması lazım. Şehirler bu planın birer parçası olarak görülmeli, lego gibi işlenmeli. Bu gerçeklerden hareketle, ulaşımda verimlilik kavramının inovasyonun mutlaka dikkate alınması lazım. İnovasyon anlamında en fazla ihtiyaç duyulan alan ulaşım. Müthiş değişimler, dönüşümler dünya değişiyor, ulaşım talepleri değişiyor. 

Ulaşım kültürü yaratmak lazım
Bir de Türkiye’nin nüfus hareketliği artıyor. Milyonlarca öğrenci, bir yerden bir yere gidip geliyor. Ulaşım master planı homojen bir kültür yaratmak için de lazım. Bir de bu gençlerin gidecekleri yerlere en ekonomik şekilde gidecek düzenlemelerin yapılması lazım. Bu düzenlemeler yol yapımı için de, otogar yapımı için de, güzergah belirlenmesi için de elzem.

2023 vizyonu
2015 yılının ikinci yarısında bir Ulaşım Şurası planlanmazsa, değil 2023 vizyonunu 2050 vizyonunu bile yakalamayız bu şartlar altında. Bütünleşik Ulaşım Master Planı yapılmalı ve atılan her adım, yapılan her yatırım bu planın bir parçası olmalıdır.

Herkese iyi haftalar… ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159