29.05.2017, 09:08

"C"ler Biliyor…

Sanayide 4.0!
İş yöneten kişilerimiz sanayide 4.0 aşamasını pek önemsiyorlar. Katma değeri arttırmak, ihracatımızın kg değerini yükseltmek, orta gelir tuzağından kurtulmak, yüksek teknoloji ürünlerin ihracattaki payımı arttırmak, cari açığı azaltmak başlıkları giderek yaygınlaşıyor konuşmalarda, haberlerde, raporlarda. C'ler anlatıyor.
Bu kişiler dünyadaki rekabetin farkında olan grupların, iş alanlarının temsilcileri. Hepsinin 3 harfli unvanının ilk harfi "C". İngilizce kelimenin ilk harfi, ilk demek, baş demek, şef demek, yüksek demek.
İkinci harfler uzmanlığın adı, E olur, F olur, T olur...
Ama aralarında insanı merkeze alanı yok, mesela CHO duymadık. İK (İnsan Kaynakları) konuları henüz yeterince öncelikli değil, demek ki.
Ekonomideki insanlarımızın kaynağına bakalım: Eğitim hayatımıza. 
YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı) her yıl anne-babalara, çocuklara, öğretmenlere, öğrencilere, bakanlığa, devlete, millete karne veren müfettiş gibi. Ne gösteriyor karnemiz: 160 soru var. 33 bin öğrenci sıfır aldı, almaya çalışsan alamazsın. 
Matematik, fizik, kimya, biyoloji yani temel bilimlerde, girenlerin yüzde  65’i, 20 soru bile cevaplayamadı, barajı geçemedi. 10 üzerinden konuşalım da, kolay anlaşılsın. Girenlerin yüzde 30’u, her dersten 3,6’dan düşük not aldı. Yani, liseyi bitirmeye de yetmeyen bir not. Demek ki lise bitirme düzeyimiz de bu kadar düşük.
Ortaöğretimde yapılan uluslararası PISA testlerinde, sondan yüzde 10 içindeyiz. 
Barajları geçip yükseköğrenimini tamamlayan insanımıza da bakalım.
Yükseköğrenimli işsizlik yüzde 14. Şirketler bu insanlarımızı işe yöneltmek, işe uyumlu hale getirmek için her yıl büyük eğitim bütçeleri harcıyor. İstihdama uyumsuz çalışanlar verim kayıplarına yol açıyor.
Anlaşıldığına göre, Sanayide 4.0 aşamasında en gerekli eksiğimiz "Kaliteli Emek". Ekonomiyi yöneten C'lerin çözüm önerisi nedir,  ortada yok. Temsil örgütlerinin de çalışmalarını görmüyoruz, bir ulusal koordinasyondan da söz açamayız. 
Ne yapıyoruz?
Gelecek 3 yıl boyunca 110 devlet üniversitemize ayırdığımız yıllık bütçe 25 milyar TL düzeyinde. 
Karşılaştıralım: Bu bütçe, karşılıksız çeklerde her yıl batan paranın sadece 2 katı, asgari ücretin düzeltilmesinde gereken paranın sadece 1,5 katı. Personel ve yatırım  giderleri ediyor yüzde 70. Yıllık bilimsel makale sayısında İran bizden önde. Ben bile biliyorum.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın ve YÖK'ün ekonomilerini kendilerinin performanslarına bağlamak bu sorunumuzu çözer... Yani bu bütçelerle aldıkları sonuçlar birbirine bağlanır. Sınav sonuçları kriter olabilir.
YÖK'e kriter bulmak çok zor, çünkü özerk. Genel Kuruluna müşteri temsilcisi olarak sivil C'ler gerekir ki, ülkenin talebine uyumlu yüksek öğretim planlasınlar. 
C'leri MEB ve Kalkınma Bakanlığı ile de koordinasyon içerisinde görmek isteriz. Hep Maliye, Ekonomi, Sanayi bakanlıkları ile yetmiyor, 4.0 için.
C'lerin emek kalitesi konusundaki performansını nasıl izlesek ki? Çok kolay. Cari açıkta azalış. Ekonomiyi yöneten "C"ler bunları yakından biliyor.  ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159