15.12.2014, 15:19

Demiryolu Güzergahlarında Çevresel Faktörler ve Alınması Gereken Önlemler - 2

Geçen hafta başladığımız ‘Demiryolu güzergahlarında çevresel faktörler ve alınması gereken önlemler’ temalı yazımıza, Kanada örneği üzerinden devam ediyoruz. Bilindiği gibi yapılanlar yapılacakların teminatıdır.

Ulaştırmada Mevcut Durum 

Rocky ve Columbia dağları karayolu ve demiryolu inşaatı ve işletimine zorlu bir engel oluşturmaktadır. TCH ve CPR değişen genişlikteki vadiler boyunca kanallardan geçmekte ve 3 dağ geçidi boyunca drenajları birbirine bağlamaktadır. Dik, sarp arazi, buzullar, kayalar ve çığ, ulaştırma koridoru güzergahı için seçenekleri azaltmaktadır. Bu şartlar karayolları ve demiryollarını dağların arasından paralel rotalar konusunda kısıtlamakta ve birçok alanda bu iki hattı birbirine oldukça yaklaştırmaktadır. TCC boyunca birçok işletimsel zorluklar bulunmaktadır: eğim değerleri, sert kış şartları (kar hareketleri, yağış donları, çığlar), yaz aylarında ortaya çıkan seller, kaymalar, kaya düşmeleri, doğal yaşam alanı ile karşılaşmalar. 
Rocky ve Columbia dağlarında TCC boyunca planlama, inşaat ve işletim çok paydaşlı sorumluluk gerektirmektedir. Karayolunun farklı kesimlerinden 4 farklı kurum doğrudan sorumludur: Alberta Otoyol Bşakanlığı, British Columbia Otoyol Başkanlığı, Kanada Parkları ve Kanada Kamu İşleri. CP Rail ise demiryolunun tek sahibidir. 

Doğal Yaşam Alanı-Ulaştırma Uyuşmazlıkları

Bu alanda doğu-batı eksenindeki TCC ile kuzeybatı-güneydoğu ekseninde uzanan dağlar ve vadilerde kesişmekte, bu da doğal yaşam alanında birçok uyuşmazlık meydana getirmektedir. Bunlar şu şekilde başlıklandırılabilir: a) doğrudan habitat kaybı, b) doğrudan olmayan habitat kaybı, c) habitat bölünmesi, d) doğrudan doğal yaşam ölümleri ve e) kamu güvenliği. 

Doğrudan Habitat Kaybı

Karayolları, demiryolları ve diğer ulaştırma türleri dahil bütün insan kullanımları, büyük bir canlı çeşitliliğinin olduğu ve kış aylarında yoğun hayvan nüfusunun olduğu düşük kotlarda gerçekleşmektedir. Bu da yerleşim de sert bir rekabeti beraberinde getirmektedir. Habitat kayıpları; yol yüzeyi, bitkilendirme ve çukur kazıları ile işletimsel gereksinimlerdeki kayıpları da içermektedir. Habitat kayıpları, bölgeye göre önemsiz görülebilmektedir çünkü en kıt habitat türlerinde ortaya çıkmaktadırlar, doğal hayatın etkisine göre bu kayıp düzeyleri artabilmektedir. Örneğin Kuzeyli uzun kulaklı yarasalar için tek kuluçkalama alanı olarak bilinen yer Mount Revelstoke Milli Parkında, TCH tarafından bölünmüştür. Bu türler alt kotlarda bulunmaktadır. TCC dahilinde, alt kotların diğer insan kullanımları için gelişimi, önemli miktarda bir kümülatif çevresel etki potansiyelini ortaya çıkarmaktadır.

Doğrudan Olmayan Habitat Kaybı

Demiryolu ve karayolu, doğal yaşam için duyuşsal bir engel formu oluşturabilmektedir. Bu formdaki bir habitat kaybı, daha geniş bir koridorda etki potansiyeline sahip olmasına karşın, demiryolu ve karayolu kaynaklı duyuşsal rahatsızlıklar üzerine yeterince eğilinmemiştir. TCC civarındaki ren geyiği ve boz ayı yaşam alanları üzerine yapılan ön çalışmalar bu türlerin bazı bireylerinin fiziksel engel olduğu durumlarda TCH yol yüzeyi civarlarına yada doğrudan geçiş yapmaya eğilimli olmadıklarını göstermektedir. TCC boyunca kış dönemlerinde çığ kontrolü bir diğer potansiyel duyuşsal rahatsızlık kaynağını oluşturmaktadır. Rogers Pass, dünyadaki en büyük mobil ve doğrudan çığ kontrolü tekniğidir. Yılda ortalama bin dolaylarındaki patlamayla alanda TCH ve CPR üzerinde çığ kontrolü gerçekleştirilmektedir. Bu etkinlik, rahatsızlık alanından yolun sağı doğrultusundan 8 km mesafelere kadar genişletilebilmekte ve hem duyuşsal rahatsızlık hem de hayvan ölümleri ile ilgili sonuç vermektedir. 

Habitat Bölünmesi

Habitat, dağlık arazi yapısı nedeniyle doğal olarak çok bölünmüş olsa da, doğu-batı TCC’nin kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan vadilerle kesilmesiyle doğal yaşam için bölgesel bağlantılarda ilave zorluklar çıkmaktadır. Bu zorluk, TCC ve doğal yaşam alanının her ikisinin, en büyük dağın geçtiği yerdeki drenaj bağlantılarını kullanması olaslığıyla artmaktadır. 

Hayvan hareketlerinin kısıtlanmasının birkaç farklı şekli vardır. Örneğin ihata uygulaması doğrudan hayvan ölümlerini azaltmak için tasarlanmış olup eğer doğal yaşam alanı geçişleri göz önüne alınmazsa, habitat bölünmesi artabilir. TCC ile birlikte yaşam alanı çeşitliliği problemi karmaşıklaştırmaktadır: bir tür için gerçekleştirilen çözüm diğer tür için sonuç vermemektedir. 1990’da Banff Ulusal Parkında TCH’nin bir parçası olarak ihata-doğal yaşam alanı geçişi kurulumu tanımlanmıştır. Bu yapılar, ilave bağlantılar olmaksızın hayvan ölümlerini azaltmış olmalarına karşın, aynı yapılar memeliler için bir engel olarak ta görünmektedir. Ayrıca, Rocky ve Columbia dağları gibi çoklu türlerin yaşadığı alanlarda, azaltma programları türden türe göre değişen sorumluluk ve etkinlik zorlukları bulunmaktadır. Habitat bölünmesi ve parça alanların oluşturulması doğal yaşam alanıyla bağlantılı temel bir ulaştırma konusu olarak görülmektedir. Ayrıca trafik hacimlerindeki artış, otoyol kapasitesindeki büyüme ve ikincil gelişimlere etkisi habitat bölünmesini güçlendirmektedir. Eğer otoyol ve demiryolunun sağ tarafı, hayvan haraketleri için bölünmüş alanlar olursa dağılım için çeşitli kısıtların ortaya çıkma potansiyeli oluşacaktır.

Doğrudan Doğal Yaşam Ölümleri 

Doğal yaşam alanı otoyol ölümleri ve demiryolu ölümleri, dağlar doğrultusunda TCC boyunca sık olup ulaştırma gelişimleri ve doğal yaşam arasındaki uyuşmazlığın en iyi dokümantasyonunu oluşturmaktadır. Bu hem otoyol hem de demiryolu için doğru olmasına karşın, CPR ve TCH’ deki doğal yaşam çarpışma problemleri tanımlanabilir değildir. Örneğin TCH yol ölümleri zirve sayısına ilkbahar ve sonbaharda rastlanılmaktadır. En çok demiryolu ölümleri kış aylarında ortaya çıkmaktadır. 
Hem demiryolu hem karayolu hattı boyunca, doğal yaşam alanı çarpışmaları yersel olarak büyük değişimler göstermektedir. Memelilerin büyük çoğunluğunu teşkil eden Kanada geyikleri, Rocky Dağlarında en çok yol ölümlerine maruz kalan türdür ve Columbia Dağlarında da siyah ayılar en çok yol ölümleriyle karşı karşıya olan türdür. Ayrıca ulaştırma koridoru ile doğal yaşam hareket koridoru kesişiminde, yolun sağ tarafı civarındaki yaşam alanı kaynaklı çeşitli faktörlerden dolayı karayolu ve demiryolu hayvan ölümleri yoğunlaşmaktadır. Örneğin peyzaj eğimli alanların stabilizasyonunda kullanılmakta ve zemin işleri de doğal yaşam alanı üzerinde etkiler oluşturabilmektedir. Tuzlar ve aşındırıcılar kuşları ve toynaklıları çekebilmektedir. Karayolu ve demiryolu kazaları, doğal yaşamı tehlikeli yol alanına çekecek şekilde doğal olmayan besin konsantrasyonuna neden olabilmektedir. Ve sonuç olarak yollar, özellikle kar yağışlı dönemlerde yollar doğal yaşamın geçiş koridoruna dönüşebilmektedir. 

Demiryolu ve karayolundaki küçük memeli ve kuş ölümleri genelde belgeye dökülmemiştir. Bunun önemli bir istisnası ise kış aylarında TCH’de Columbia dağlarının olduğu mevkideki çam isketelerinin ölümleridir. Bu aylarda binlerce kuş tuz ve kum için yol yüzeyine hareket etmekte ve yüzlercesi araçlara çarparak ölmektedir. 

TCC üzerinde doğal yaşam çarpışmalarının azaltılması için birçok teşebbüste bulunulmuştur. Bu teşebbüsler, çit uygulaması, kamu bilgilendirmesi, hız düşürmesi, peyzaj yönetimi ve kaza derlemeleridir. Bunlardan çit uygulamasının, koridorun doğu yakasında, düşük kar yağışlarında toynaklılarda etkin bir çözüm getirdiği ispatlanmıştır. TCC boyunca diğer doğal yaşam çarpışmalarının büyük bölümü ise tam olarak çözülmemiştir. 

Kamu Güvenliği

Yollarda büyük oranda bir doğal yaşam ölüm problemi var ise bu aynı zamanda bir kamu güvenliği problemidir. Kanada Sıradağlarında, doğal yaşam çağrışmalarına bağlı olarak çok sayıda araç hasarı ve insan yaralanması durumu veya sürücü zorlukları söz konusudur. Buna karşın, demiryolu ölümlerinde ise insan yaralanmaları ve tren hasarlarına nadiren rastlanmaktadır. 

Öneriler

1. Batı Kanada’da, batı-doğu ana ulaştırma koridoru Kanada sıradağlarının kuzeybatı-güneydoğu ekseninde kesmektedir. Bu; demiryolu ve karayolu inşaatında zorluklar ve doğal yaşamda büyük çevresel etki potansiyeli anlamına gelmektedir.
2. Rocky ve Columbia dağlarında TCC boyunca demiryolu ve karayolu inşaatı için en uygun zeminlerde kış zorluk değerleri ve canlı çeşitliliği en yüksektir. Arazide diğer insan kullanımları da düşünüldüğünde rekabet alanları söz konusudur. Yolun sağ tarafının genişliğini en aza indiren, peyzaj çalışmalarını içeren karayolu ve demiryolu tasarımları, çukurlar ve ekipman bakım alanları doğrudan habitat kaybının azaltılmasına yardımcı olacaktır.  
3. Arazi ölçeğinde, TCC ve yaşam alanı arası uyuşmazlıklar yersel olarak farklılıklar göstermektedir. Küçük ölçekli çevresel analizler tekil inşaat projeleri ile yürütülmekte olup bu da ekolojik ölçekte önemli konuların tanımlanmasını zorlaştırmaktadır. Bu öneriler de, stratejik, çoklu yönetsel yaklaşımlar tanımlanması, iş sırası ve yaşam alanı uyuşmazlıklarının belirlenmesini gerektirmektedir.
4. TCC boyunca kurumlar arası işbirliğinin resmi ve resmi olmayan mekanizmaları mevcuttur. Verili ulaştırma-yaşam alanı konusunun çok yönlülüğü, TCC’deki çözümlerin potansiyel maliyetleri, yeni fon mekanizmaları ve ortaklıklar gerekmektedir. Örneğin otomotiv sigorta şirketleri, azaltılan ölümlü yol kazaları ve ayrıca çözümlerdeki yatırımlardan fayda elde edebilirler. Yolun sağ tarafındaki peyzaj yönetim teknikleri karayolu ve demiryolu arasında değiştirilebilir olabilir. TCC ölçeğinde (arazi kotu) bir kurumlar arası komite bu şekildeki işbirliği ve bilgi paylaşımlarını kolaylaştırabilir.
5. Yaşam alanı-ulaştırma konuları, hem planlama/inşaat ve hem de işletim düzeyinde tanımlanmalıdır. Siliciler, yol yüzeyi buz çözücüleri ve kaza temizleyicileri gibi işletimsel konuların çevresel etkileri inşaat yöntemleri ve güzergah geçişine göre değişmektedir.
6. Verili arazi yapısının karmaşıklığı ve tür çeşitliliğindeki zenginlik, karayolu ve demiryolu etkilerinde, türlerin ve konuların belirlenmesini gerektirmektedir. Bir probleme getirilen çözüm (doğal yaşama çit uygulaması) başka bir problem (çatlak bölgesi) meydana getirebilir. 
7. Demiryolu ve karayolu hatlarının birbirine ve diğer çizgizel özelliklere (insan yerleşimleri, su kanalları) yakınlıkları, çevresel etkilerin analizlerinin yapılmasını ve azaltma başarı düzeyini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu da, TCC boyunca koordineli bir azaltma programının uyumlu bir yönetim şeması ile uygulanmasını (deneme ve değerlendirme) gerektirmektedir.
Hepinize sağlıklı huzurlu mutlu ve başarılı bir hafta dilerim. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159