18.05.2015, 15:17

Demiryolu Yatırımları ve Çevresel Değerlendirilme - 7

Hareket halindeki lokomotiflerden türlerin tanımlanması dikkate değer ölçüde zor olsa da, tren mürettebatı yaban hayatı, trenler ve demiryolunun sağ tarafı arasındaki ilişkiyi gözlemleme anlamında eşsiz bir fırsata sahiptir. Otoyol bakım personeli genel olarak, otoyoldaki araçların küçük bir bölümünü oluşturmakta ve sivillerin araçlarının yaptığı kazaları ilk tespit eden personel olmaktadır. Bu; demiryolu personeline potansiyel olarak doğa ile daha iyi etkileşim imkanı sunmaktadır. 

Düzenli raporlama sistemi
Hem karayolları hem de demiryollarında doğal yaşam alanı verilerinin toplanması için operasyon personeli tarafından düzenli raporlama sistemleri kullanılmaktadır. Bununla beraber; bu sistemlerin doğruluğu ve devamlılığı belirli değildir. Rutin raporlara ek olarak, demiryolu ölümleri için hat araştırmalarında çeşitli yöntemler kullanmışlardır. Bunlar; (1) özel ray kotu araştırmaları, (2) uçaklarla yapılan keşifler, (3) radyo-telometre keşifleri ve (4) yaşam alanı konusunda özel ilgiye sahip personelin gözlemleridir. Bu tekniklerin özel durumlarda kullanışlı oldukları ispatlanmış, fakat zaman maliyet ve güvenlikle ilgili parametrelerce kısıtlanmışlardır. 
Bu çalışmada, rutin raporlama sistemi temelli olarak, Batı Kanada’ da CPR ana hattının bir bölümünde demiryolu ölümlerinin dağılımıyla ilgi bilgi sunulmuş ve bu bilgiler deneyimli bir gözlemleyici ile de doğrulanmıştır. Sınanmış olan gözlem verileri kullanılarak, yaşam alanı demiryolu ölümlerinin mevsimsel zamanlaması ve coğrafik dağılımının ilk analizi yapılabilir ve veri toplanması, demiryolu ölümlü kazaları azaltılmasıyla ilgili çeşitli öneriler sunulabilir. 

Ulaştırma koridoru boyunca gözlem
1990 yılında yapılan bir araştırmada Banff Ulusal Parkı, Alberta ve Kanada’ da karayolları ve demiryolları için açıkladığı verilerde, ulaştırma koridoru boyunca doğal yaşam ölümlerinin uniform olmayan dağılımını tür özelinde paylaşmıştır. Bu çalışmanın verileri bu bulguları desteklemekte ve geniş bir coğrafi alana dağılmaktadır. Bu gözlem; türe göre bilgi gerektirmekte ve sürekli olarak raporlanmaktadır. Benzer şekilde demiryolu ölümlerinin mevsimsel dağılımı, üniform olmayıp türe özel değildir. 
Daha kapsamlı bakıldığında, bu çalışmada olduğu gibi çok türlü çevreler demiryolu ölümleriyle ilgili gözlemci deneyimi ve operasyonel lojistikten etkilenmiş olan bir bilgi sağlamaktadır. Detaylı çalışmalar yürütüldüğünde, veri hassasiyeti artmaktadır. Operasyonel otoyolu personeli doğal yaşam alanı yol ölümleri raporlamalarında aynı türlerin tanımlanması problemleriyle karşılaşmaktadır. Çözümler; bağımsız çalışmalar, tasarlanmış raporlar ve rutin rapor hazırlayan operasyon personeli için eğitim programlarını içermektedir. Bu nedenle, tren işletim personeli programları en genel uygulanabilir program 
olarak kabul edilmektedir. Aylık raporlama sistemi 1993-1998 yıllarından itibaren oluşturulmaya başlarken, CPR Genel İşletim Yönergesi çıkarmış olup CPR’nin Ağ Yönetim Merkezine raporlanmakta olan bütün tren-yaşam alanı vaka bilgilerini gerektirmektedir. 

Vaka bilgileri
Bu kaza raporları anlık olarak, yasal gereklilikler, ilgili düzenlemeler ve CPR çevre işlerine göre uygun ajanslara iletilmektedir. CPR çevre işleri; zaman, veri, lokasyon, tür, cinsiyet, yaş sınıfı, içsel ve dışsal bildirimler, şeri yeri, hava, hayvan davranışı, kar kalınlığı ve personel performansını kaydeden bir yaşam alanı vaka veri tabanını idare etmektedir. CPR tren personelinin gelecekteki farkındalığının arttırılmasını öngörmekte olup böylelikle daha detaylı ve kesin bir raporlama desteklenmiş olacaktır. 
Demiryolu ölümleri ve leşçiller hakkındaki gözlemler; kadavraların taşınmasının ilave ölümleri azalttığını öngörmektedir. Daha etkili bir yol için, kadavraların belirli bir zamanlamaya göre saha dışında belirlenen bir alana taşınması gerekmektedir. Ulusal parklar ve yerleşim alanlardaki mücavir otoyollardaki çalışma alanlarında bu gibi bir sistem değerlendirilmiştir. 

Bu prosedürün demiryolu ölümlerine uygulanması, çok ajanslı bir işbirliği ve uygun bir yasal arka plan gerektirmektedir. Demiryolu araçlarının çevresindeki tahıl birikintileri, çalışma alanındaki problemlerden birisi olup bunun nedeni yaşam alanındaki çeşitliliktir. Tahıl birikintileri iki şekilde meydana gelmektedir: büyük ölçekli kazalarda büyük tahıl birikintileri oluşmaktadır fakat bu belirli yerleşimlerde görülür ya da uzun mesafelerde araçlardaki kapasite yetersizliğinden dolayı sürekli olarak dökülerek biriken tahıl birikintisi. Sürekli birikinti alanları, hayvanların günlük olarak besin ihtiyaçlarını karşılayabilecek mesafedeki yerler olarak değerlendirilebilir. Raylar çevresinde geçirilen zamandaki artış, hayvanların demiryolu kazalarına maruz kalma oranlarını arttırmaktadır. Mountain ve Laggan bölümlerindeki bazı alanlarda, demiryolu rayları TCH’ye ve diğer kamu yollarına oldukça yakınlarda bulunmaktadır. Bu alanlarda raylar üzerindeki ayılar çevre tarafından daha çok gözlemlenebilmekte ve insanların gözlemleyerek fotoğraflar alabilmektedir. Çevredeki hayvanların insanlara alışmasını sağlayabilmektedir. Ayıların bir kısmı kasabaya ve kamp alanlarına girebilmekte ve kamu güvenliği nedeniyle zarar verilip uzaklaştırılabilmektedirler. Bu duruma 1996 yılında Laggan bölümünde bir boz ayıda rastlanmıştır. Akabinde yakalanmış ve Calgary hayvanat bahçesine götürülmüştür. 

Tahılın araçta korunması…
1998 yılında yapılan bir araştırmada tahıl birikintilerinin azaltılmasına yönelik çeşitli stratejiler önerilmiştir. Bu; tahıl arabalarından sürekli sızıntıları engellemek için bakımı, tahılın araçta korunmasını sağlamak için yükleme süresince elleçleme prosedürünün geliştirilmesi, büyük birikmelerde hızlı ve etkin temizleme müdahaleleri, kurtarılan tahılın uygun bir alana alınması ve uzun vadede ayıların yoğun bulunduğu yerlerde, tahıl taşıyan trenlerin uygun bir alana çekilmesini kapsamaktadır. Ayrıca bu çalışmada, tahıllar temizlenene kadar tahıl birikinti alanları civarındaki kamu arazilerine erişilebilirliğin geçici olarak kısıtlanması da önerilmiştir. 

Demiryolu ölümleri dağılımı verileriyle habitat ve coğrafik değişkenler ilişkilendirilmemiş olmasına karşın, Beaver vadisindeki siyah ayı ölümlerinin yoğunluğu, yolun sağ tarafı boyunca peyzaj çalışması yapılmasının bahardan itibaren önemli bir çekim alanı oluşturacağını önermektedir. Bu alan 1980’lerde yeniden inşa edilmiş ve yonca, iri yonca dahil karışık tohumlandırma ile geniş bir alan ekilmiştir. Bu kesimde yolun sağ tarafında sıklıkla ayıların beslendiği görülmüştür. 

Kuş güzergahları değişmez!
Gelecekteki yeniden bitkilendirmenin hat boyunca yapılması, ayılar ve genel olarak toynaklılar için düşük otlak değerleriyle değerlendirilmesi düşünülebilir. Mevcut durumda CPR, doğal yaşam alanında peyzaj çalışmasını önlemeyi vurgulasa da, bu seçeneklerin tanımlanması için ilave araştırmalara gerek duyulmaktadır. 

Sonuç olarak; kuşların uçuş güzergahlarında tümüyle değişiklik yapmak mümkün değildir. Yüksek hızlı demiryolu hattı çalışmalarında, projelendirme safhasından işletime alınma safhasına kadar çevresel faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Her hat planlama safhasında, doğal yaşam alanı üzerindeki muhtemel etkileriyle değerlendirilerek, güzergah geçişleri belirlenmelidir.
Hepinize; huzurlu sağlıklı başarılı ve mutlu bir hafta dilerim. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159