25.07.2019, 13:01

Geleceği tahmin

Bugünlerde herkesçe bir moda olan faceapp isimli uygulama ile insanlar, gelecekte nasıl bir hal alacaklarını merak eder oldular. Bu akım öyle yaygınlaştı ki, başta sanatçılar olmak üzere neredeyse toplumun tamamınca denenir hal aldı.  
Geleceği merak,  insanoğlunun yaradılışındandır. İstisnasız herkes ileride yaşamının nasıl, ne şekilde ve nerede olacağını, kiminle evleneceğini vs. merak eder.

Bu merak neticesindedir ki, gelecekten haber veren medyumlar önemli kazançlar sağlıyorlar. Tarihsel süreçte krallar, imparatorlar ve hatta günümüzde ülke yöneticileri bile etrafında bu tarz insanları bulunduruyorlar. 
İnsanlar için olan bu durum şirketler için de geçerlidir. Şirketler,  ekonometrik modellerle geleceği geçmişin bir devamı olarak ele alıp tahminde bulunurlar ama gelecek bugünün bir uzantısı olmadığı için ekonomistler, tahminlerinde çoğunlukla en çok yanılan insanlar olmaktadır.   

Bugün, gerçekleşmiş olandan hareketle, gelecek hakkında fikir yürütme konusu da bir tahmindir. Teknolojik gelişmeler ışığında geleceğin nasıl olacağı hakkında daha güvenli tahmin imkânı verir. 
Amsterdam’da, 2016 yılında Mercedes Benz tarafından katıldığım toplantıda, basına tanıtımı yapılan “Future Bus” örneğinde olduğu gibi bugün yeni başlayan şoförsüz araçların ileride yaygınlaşacağını, en azından aynı güzergâhta seyreden araçların şoföre ihtiyaç duymayacağını tahmin etmek ve işgücü planlamasını buna göre yapmak, nispeten daha güvenli bir tahmin yöntemidir.

Buna karşılık teknolojik gelişmeler her zaman doğru tahmin yapmayı mümkün kılmıyor. İnternetin yaygınlaşmaya başladığı yıllarda bazı meslek gruplarının işyerlerine gitmeden evden çalışacaklarını, iş insanlarının uzun yolculuklar yapmak yerine video konferanslar yapacaklarını, bütün bu gelişmelerin birçok sektörü derinden etkileyeceğini öngörülmüş olmasına rağmen gelişmeler, hiç de beklendiği gibi olmadı. İnsanlar hala yüz yüze görüşmeyi, aynı mekânda çalışmayı tercih ediyorlar.
Bugün yaşadığımız teknolojik ve toplumsal gelişmelerden hareket ederek gelecek hakkında bir fikir sahibi olmak hatta bu değişimlerin geleceği nasıl biçimleyeceğini hayal etmek mümkündür. Ama gelecekle ilgili kesin tahminde bulunmak neredeyse imkânsızdır.

Tarih, gelecekle ilgili yapılmış komik tahminlerle doludur:
IBM Başkanı Thomas Watson: “Dünyada ancak 5 bilgisayarı kaldıracak bir pazar olduğunu düşünüyorum.” (1943)
Henry Ford’a bankacısı: “Atlar her zaman kullanılacaktır. Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir.” demiştir.
20. Century Fox Başkanı Daryik F. Zanuck: “Televizyon yakında piyasadan silinecektir. İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemezler.” (1944)

DEC şirketinin başkanı Ken Olson: “İnsanların evlerinde bilgisayar bulunması da ne demek! Bence hiç kimsenin evine bilgisayar alması için geçerli bir nedeni olamaz.” (1977)

İngiltere’de Postane Başmühendisi Sir William Preece’ın telefonun geleceği hakkındaki tahmini: “Amerikalılar telefona ihtiyaç duyabilirler ama bize gerek yok. Bizim elimizde bir yığın haberci çocuk var.” (1878)

JK Rowling’in Harry Potter’ı önerdiği ilk yayımcının tahmini: “Çocuklar artık cadı hikâyeleriyle pek ilgilenmiyorlar.”
Microsoft CEO’su Steve Ballmer: “iPhone’un önemli bir pazar payı alma şansı hiç yok.” (2007)

Amerika Patent Dairesi Başkanı, Charles Duell 1899 yılında, “Artık yeni hiçbir şey yok. İcat edilebilecek her şey icat edildi” diyerek görevinden istifa etmesi gibi gelecekle ilgili kesin tahmin yapanlar genellikle yanılmıştır. 

Buna karşılık teknoloji ve toplumsal konularda kısa dönemli tahminler yapılabilir. Mesela gelişmiş dünyada genç nüfusun hızla azalmasının birçok ürün ve hizmet sektörünü etkileyeceği tahmini, çok isabetli bir tahmindi. Benzer şekilde bugün Suriye’den göç alan, başta Türkiye olmak üzere bütün ülkelerin kısa dönemde bu göçten etkileneceklerini tahmin etmek, bu ülkelerin işgücü piyasaları hakkında öngörü yanıltıcı olmaz.

Teknolojik ve toplumsal kısa-orta dönemli tahminler dışında gelecek ile ilgili tahmin yapmak her dönemde ve her ülkede son derece zordur. Yapılması gereken belirsizliği kucaklayan bir düşünce yapısına sahip olmak ama özellikle teknolojik ve toplumsal gelişmelerin yarattığı yeni gerçeklerin geleceği nasıl şekilleneceğini anlamaya çalışmaktır.

Geleceği öngörmek, medyumluk yapmak değil, zamanı doğru okuyarak vizyon geliştirmektir.

Çünkü gelecek de bir gün gelecek. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159