ÖZULAŞ Genel Kurulu 17 Mayıs’ta

ÖZULAŞ Toplu Taşım. San ve Tic. A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Ovacık, özel halk otobüsçülerinin sorunlarına çözüm aramak noktasında 5 önemli hedef doğrultusunda çalışacaklarını belirtti. Başkan Göksel Ovacık, 5 temel soruna odaklanacaklarını belirterek, “ Tarifenin artırılması, Yeni bir Seyahat Kartları Yönetmeliği hazırlanması, Performans Esaslı Hak Ediş Sistemi, ÖHO İşletmeciliğinin Kurumsallaştırılması, Yeni Bir Yönerge hazırlanması 5 temel sorunumuzu oluşturuyor. Hedefimiz önümüzdeki süreçte bu sorunlara çözüm aramak” dedi.

Yolcu taşıma tarifesiyle ve seyahat kartlarıyla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve İETT’ye sundukları raporların takipçisi olacaklarını da vurgulayan Başkan Göksel Ovacık, “Geldiğimiz nokta ve kamunun oluşturduğu şartlar çerçevesinde artık hat alarak, hat açarak, kapasiteyi azaltıp çoğaltarak, çok yolcu taşıyarak gelirlerimizi artırmamız veya zararlarımızı azaltabilmemiz maalesef mümkün değildir. Çünkü, ücretsiz, indirimli ve aktarmalı yolculukların sürekli yükselmesi nedeniyle ortalama yolculuk ücreti düştüğü için artık kapasitemizi maksimum olarak kullanmamıza rağmen gelirimiz artmak yerine aksine düşmektedir. Yani çok yolcu taşımak artık hiç bir anlam ifade etmemektedir.Dolayısıyla da hat alarak ne günü ne de geleceği kurtarabiliriz. Yolcu taşıma tarifesiyle ve seyahat kartlarıyla ilgili hazırladığımız ve İBB ile İETT’ye sunduğumuz raporların, çalışmaların takipçisi olacağız. Metro hatları sürekli yaygınlaşmakta ve her açılan metro hattı otobüs sisteminin alanını daraltmakta ve hatlar ile kapasiteyi değiştirmektedir. Bu konuyla ilgili olarak teknik bir çalışma yapıp İETT ve İBB’ye sunmamız lazımdır. İşletme faaliyetleri konusunda ön almak noktasında çok geç kalıyoruz. Daha hızlı ve teknik hareket etmemiz gerekmektedir” diye konuştu.

Sektörün yaşadığı sorunları Maliye ve İçişleri Bakanı’na ilettiklerini belirten Ovacık, “Sorunlarımızı ve isteklerimizi çok net ve samimi olarak ifade ettik. Sayın Bakanlarımızın yaklaşımları çok olumluydu ve bize ümit verdi. Ben bu noktada şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Tanım, KDV ve ücretsiz yolculuklarla ilgili taleplerimiz artık olmuştur. Gerekli prosedürler ve teknik çalışmaların bitirilmesine müteakip yürürlüğe gireceğine inanıyorum. Sorunlarımızı milletvekilleri, parti yöneticileri ve bürokratlara da aktardık.  Hatta görüştüğümüz birçok yetkilinin anlattıklarımızı ilk defa duyduklarına ve hayretle karşıladıklarına şahit olduk. Demek ki sektörü anlatmak ve lobi yapmak açısından eksiklerimiz var ve bu eksikliğimizi acilen kapatmamız lazım” dedi.

Özel halk otobüsçüsünün 5 temel sorunu bulunduğuna dikkat çeken Başkan Ovacık, hedeflerinin  bu sorunlara çözüm aramak olduğunu belirtti ve şunları söyledi: Tarifenin artırılması 

Hem yeni bir tarife sistemi oluşturulması, hem de tarifenin artırılması için sektör olarak İBB nezdinde resmi ve şifahi taleplerimiz bulunmaktadır. En son tarife artışı 2016 yılının Şubat ayı başında yapılmış ve ortalama yapılan artış maalesef enflasyon rakamlarının çok altında kalmıştır. O tarihten bu yana sadece yakıtta araç başına aylık giderimiz 3 bin TL üzerinde artmıştır. Diğer maliyetlerimizdeki artış oranı %25’leri geçmiştir. Artık dayanacak gücümüz ve imkanımız kalmamıştır. Yeni hak ediş sistemi bahane edilerek tarifenin artırılmaması doğru ve mantıklı değildir. Bizler yolculuk gelirleriyle giderlerimizi karşılamak zorundayız. Acilen destek sağlanmaz ise bu durum hizmet kalitesini de olumsuz etkileyecektir. Birçok ortağımız iflas noktasına gelmiş, birçoğu araçlarını satmak zorunda kalmıştır. Araç yenilemeleri nerede ise durmuştur. Acilen tarife girdi maliyetleri esas alınarak artırılmalı, sonra da önerdiğimiz sistem uygulanmalıdır.

Yeni bir Seyahat Kartları Yönetmeliği talebimizi ve bu konuda yaşanan sıkıntıları önerilerimizle birlikte İBB ilgili birimlerine sunduk, yetkili bürokratlarla görüşerek bizzat anlattık. Bu konu dada acilen tedbirler alınmalı ve sistem değiştirilmelidir. 

İETT tarafından yapılan Performans esaslı hak ediş sistemine prensip olarak evet diyoruz. Ancak yapılan çalışmanın detayları, sözleşme taslağı, ÖHO işletmeciliğinin geleceği, maliyet tablosu, haklarımızın nasıl korunacağı, kafamızdaki soruların cevapları bize sunulmadı. İETT’nin hazırladığı maliyet tablosu yasal zorunlulukları ve işletme şartlarını taşımıyor. Dolayısıyla rakamlar çok eksik. Sayın Genel Müdürümüzden bizi geniş ve rahat bir ortam ile zamanda dinlemesini, tartışmayı bekliyoruz. Örnek olarak bugün için İETT’nin araç başına şoför kat sayısı 2,8, bizde ise 2,5’tir. Bizim araçlarımız ortalama 17-18 saat çalışmaktadır. Ve daha birçok konuda madde madde çalışmamız lazımdır. Sadece bir çalıştay yapıldı ve orada şahsi görüşlerimizi sunabildik. O kadar. 2124 esnafın üzerimizde sorumluluğu ve vebali vardır. İkna olmamız lazımdır. Aslında çok fazla bir şey istemiyoruz. Bizi geniş bir şekilde dinlerlerse çekincelerimizi anlayacaklardır.

ÖHO İşletmeciliğinin Kurumsallaştırılması fikrine yine prensip olarak evet diyoruz. Lakin nasıl bir Kurumsallaştırma modeli düşünülüyor. Garaj ihtiyacı ne olacak. Garaj olmadan araçları ve personeli yönetemezsiniz. Böylesine hayati konu da ve muhataplarını dinlemeden karar alınması doğru değildir. İşin aceleye getirilmesi de en büyük yanlıştır. Öncelikle sektörel bir vizyon ve yeni bir sistem ihtiyacı kabul edilmeden Kurumsallaşma engelli doğar. Bu konu dada söyleyeceklerimiz, önereceklerimiz var. Basit bir konu değil çünkü.

Geçtiğimiz zaman içinde birçok değişiklik yapıldı ve yönerge yamalı bohçaya döndü. Son yapılan Ceza Cetveliyle birlikte bilgimiz ve görüşümüz olmayan birçok konu eklenmiş. Böyle bir şey olamaz. Yaptırım Cetveliyle ilgili olarak birlikte çalıştık ve birçok konu da itirazımıza rağmen İETT kendi istediğini yaptı. İtiraz etmedik, sorun çıkarmadık. Mesela savunma ve itiraz süresini 15 günden 7 güne düşürdüler. Bunun hiçbir mantıklı ve Hukuki gerekçesi yoktur. Cuma günü yazılan bir raporda en fazla 5 gün savunma hakkınız oluyor. Yağmur gibi rapor yağıyor. Sağa baktın rapor, sola baktın rapor. Rapor yazılırken işletme ve trafik koşulları dikkate alınmıyor. Yolcu şikayetlerinde peşinen suçlu ilan ediliyoruz. İspat, isnat sahibine ait iken bizden suçsuzluğumuz isteniyor. Rapor sisteme geç giriliyor savunma ve itiraz süresi kaçıyor sıkıntıyı biz çekiyoruz. Bu acele niye? Savunma ve itiraz bir haktır. Süreyi kısaltarak aslında hakkı engellemiş olmuyor muyuz? Ortaya bir sonuç çıkıyor. Demek ki amaç cezalandırmak. Halbu ki görüşümüz alınsa idi biz işletme şartlarını dikkate alarak makul olanı önerirdik. Sürenin çok uzun olması bizim de işimize gelmez. Önemli olan makulü yakalamak. Bu da konuşarak oluyor. Yasalarımıza göre tebligat ta cevap süresi 15 gündür.

Bu sektörün çok daha iyi yönetilmesi, Yönetim Kalitesinin yükseltilmesi, profesyonellik ve yeni bir organizasyon gerekmektedir. Bunu kabul etmeliyiz. Öyle bir duruma gelmeyiz ki biz sistem önerebilmeliyiz. Bunun için bir ve beraber olmamız lazımdır. Kırgınlıkları, kişisellikleri artık bir kenara bırakmamız ve biri birimizin alanlarını ihlal etmeden dayanışma ve tam koordinasyon içinde hareket etmeliyiz. Yani etkili bir yönetim ve etkili bir koordinasyon sağlamalıyız. Benim şahsen bu konuda ön şartım yoktur. Her şeye, her kişiye açığım. Yeter ki sektör için doğru ne ise onu bulup onu yapabilelim. Üzüm yedikten sonra benim için sorun bitmiştir. Bir adım gelene 3 adım gitmekte bir sıkıntım yoktur. Bütün mesele kişileri değil artık sektörü, daha nitelikli ve iyi yönetimi, her alanda kurumsallaşmayı tartışacak duruma gelebilmektir. Önümüzde Yeni Hak Ediş Sistemi ve Kurumsallaşma gibi çok, çok önemli 2 konu var ve biz hala kendi içimizde bu konularda çalıştay bile yapamadık. Başkasına kızarak, topu atarak bir yere kadar gidebilirsiniz. Ki, o da bitti artık sona dayandık.Birlik zamanı artık.