Plaka Tahdidinde son gelişmeler

banner113

İSAROD Başkanı Hamza Öztürk ve İSTAB Başkanı Ali Bayraktaroğlu, plaka tahdidi sürecinde TŞOF ile yaşanan sorunun çözümüne yönelik, TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın ile önümüzdeki hafta bir araya geliyor.

banner114
GÜNDEM 04.11.2015, 15:19 05.11.2015, 11:14 Taşıma Dünyası
Plaka Tahdidinde son gelişmeler
26 Ekim Pazartesi günü plaka tahdidi ile ilgili yapılan UKOME toplantısında, plaka tahdidi kararının alınmaması servisçi camiasında büyük bir hayal kırıklığı yaşatmıştı. İSAROD Başkanı Hamza Öztürk ve İSTAB Başkanı Ali Bayraktaroğlu’nun toplantı çıkışında yaptıkları açıklamalarda TŞOF üyesi olarak UKOME toplantısında yer alan Halit Yılmaz’a yönelik tepkilerde vardı. Taşıma Dünyası olarak TŞOF Yönetim Kurulu Üyesi Halit Yılmaz, İSAROD Başkanı Hamza Öztürk, İSTAB Başkanı Ali Bayraktaroğlu'nun görüşlerini yansıtıyoruz.

TŞOF YÖNETİM KURULU ÜYESİ HALİT YILMAZ’ın AÇIKLAMALARI 

Toplantıya TŞOF adına katılan Yönetim Kurulu Üyesi Halit Yılmaz, tepkiler üzerine toplantıda dile getirdiği görüşleri içeren bir açıklama yayınladı. 

Bu açıklamada, “İstanbul genelinde okul ve personel servisçileri için tahditli plaka çalışması vardı. Tahditli plakalarla ilgili TUHİM de (Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü) alt komisyonlar kuruldu ve bende iki kez katıldım. Alt komisyon çalışmasında okul ve personel servisi işini yapan esnafımızın tahdit kapsamına alınması için mücadele ettim. Şirketlere verilmek istenen sınırsız araç alma imkânına şerh koyarak itiraz ettim. 26 Ekim Pazartesi günü UKOME toplantısında dile getirdiğimiz görüşümüz; Tahditli plaka okul ve personel servisi esnafımıza verilsin. Ama şirketlere de sınırlama getirilsin. Şirketler ihalelere katıldıklarını yeni araç ihtiyaçlarını mevcut servislerden ya satın alsın yada kiralasın. Ben okul ve personel servis hizmeti veren esnafımız için tahdit getirilmek istenirken aynı sistemin şirketler içinde uygulanmasını istedim. Büyük şirketler tahditli plaka uygulaması gelecek söyleminden sonra her biri yüzlerce araç almak suretiyle gerçek servisçi olan okul ve personel servisçiliği yapan esnafımız iş yapamaz hale gelecek. Bir başka husus; şirketlerin iştigal konularına göre bir sınırlama getirilmemiş olmasıdır. Mevcut haliyle kararın geçmesi durumunda inşaat, turizm veya başka amaçlarla kurulmuş şirketlerinde tahditten yararlanmasını önleyecek herhangi bir yaptırım öngörülmüyordu” ifadeleri yer aldı.

Halit Yılmaz, aynı açıklaması plaka tahdidi toplantısının ertelenmesine de karşı çıktığını şu sözlerle ifade etti:  Ben UKOME’de imza yetkisi olan 24 kişiden biriyim. Toplantının ertelenmesine yönelik yapılan oylamada 24 kişiden sadece ben ertelenmesine karşı çıktım.  Servisçi esnafımıza bu gerçekleri anlatma zorunluluğum yapılan açıklamalar sonucunda doğdu. Bana yönelik yapılan suçlamaların haksız olduğunu ifade etmek ve  takdiri değerli servisçi esnafımızın takdirine bırakıyorum”.

İSTAB: İSPATA DAVET EDİYORUM

İSTAB Başkanı Ali Bayraktaroğlu, yaşanan sürece yönelik şu açıklamaları yaptı.  Başkan Ali Bayraktaroğlu, TŞOF yetkilisi Halit Yılmaz’ın UKOME’deki tutumu ile servis sektörüne zarar verdiğini belirterek, “Plaka tahdidini ve servisçileri hayati ilgilendiren bu konuda Sayın Halit Yılmaza yetki verilmesini doğru bulmadığı söylemek istiyorum. Alt komisyonlara geldi. Bizim bile anlamakta zorlandığımız önerileri oldu. Daha sonra 26 Ekim Pazartesi gün ki, UKOME toplantısında  ‘firmaların tahdid olduktan sonra özmal yatırımı yaptığı araçların tahdid kapsamına gireceğini dile getirdi. Ben şimdi buradan ona soruyorum; bunu kimden ve nereden duydu. Nerede yazıyor? Hangi dilekçede bu var, hangi firma bunu istemiş? İSTAB mı, İTO mu? Kim istemişse yazılı bir şekilde; ‘bu şekilde istemişler’ desin. Böyle bir şey olabilir mi saçma sapan bir gerekçe ile uzun süredir emek verilen bir sürece zarar veriliyor.  Sayın Halit Yılmaz’ın savunduğu konuyu hangi şirket, hangi sıfatla, hangi ölçüde, hangi dilekçe ile hangi gerekçe ile hangi istemde bulunmuş? Nerededir bunun kaydı? Dilekçesi nerededir? Bunu kim istemiş? İSTAB’ dan böyle bir şey duymuş mu? Hangi kayıtlara girmiş hadi buyursun açıklasın. Sayın Halit Yılmaz’ın savunduğu bu gerekçe kesinlikle gerçek dışıdır. Belgesi nerede ise bunu ispat etmesi gerekmektedir. Bu süreçte 1000 tane araba alan oldu, 500 tane araba alan oldu? Sektöre bilmem kaç tane araba girdi söylentileri var. Hangi kayıtta var bunlar? Realite konuşur. Belediyede bunun böyle olmadığını biliyor” dedi.  

HAMZA BAŞKANA ÇOK CİDDİ HAKSIZLIK YAPILIYOR…

İSAROD Başkanı Hamza Öztürk’e bu süreçte ciddi haksızlık yapıldığını vurgulayan Bayraktaroğlu, “Hamza Başkan’a çok ciddi haksızlık yapılıyor. Hamza Bey asla ‘bir şirket çok fazla araç alsın bunlar plaka tahdidinden sayılsın’ görüşünü savunmadı. Zaten plaka tahdidinin doğasına aykırı Sayın Halit Yılmaz’ın söylediği. 31 ilde nasılsa işleyiş biz de bunu istiyoruz. Şimdi hangi ilde böyle bir uygulama var? Böyle saçma sapan bir gerekçenin arkasına sığınılarak 26 Ekim’deki UKOME toplantısından bir sonuç elde edilmesi de engellenmiştir” diye konuştu.  

TŞOF BAŞKANI BU İŞE MÜDAHALE ETMELİDİR 

Plaka tahdidi mücadelesinde tüzel ve gerçek kişiler olarak hep beraber yola çıktıklarını kaydeden İSTAB Başkanı Ali Bayraktaroğlu, TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın’ın bu işe müdahale etmesi gerektiğini söyledi: “İSAROD VE İSTAB olarak TŞOF Başkanı Sayın Fevzi Apaydın ile bir görüşme gerçekleştireceğiz. TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın en üst düzeyde, bu hayati konu ile ilgili bizi dinlemeli. TŞOF plaka tahdidi sürecine zarar değil, katkı sağlamalı. Sayın Apaydın, bu konuya müdahil olmalı. Çünkü aşağıda gerçekten bilinçsizce de bir şeyler oluyor. Şirket düşmanlığı ön plana çıkarılıyor. Halbuki biz tam 10 aydır diyoruz ki, ‘tüzel ve gerçek kişiler bir yolculuğa çıkmıştır. Bu yolculuğun nihai varış yeri plaka tahdididir, başarısıdır. Bununla ilgili her türlü engele beraber göğüs gereceğiz”.

İSAROD: BİZ DETAYLARI ÇOK KONUŞTUK, BİR NOKTAYA GELMİŞTİK

İSAROD Başkanı Hamza Öztürk, TŞOF Yönetim Kurulu Üyesi Halit Yılmaz’ın açıklamalarına yönelik bir değerlendirme yaptı. 26 Ekim Pazartesi günü UKOME toplantısında beklemedikleri bir durum ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Hamza Öztürk, “Çünkü biz daha önce yapılan alt komisyonlarda, neyin, nasıl olacağını epey bir konuşmuştuk. Yani kim plaka alacak, kim almayacak, kim hak sahibidir, kaça alınacak, kaça alınmayacak, hangi tarihten sonraya verilsin, verilmesin, bunları epey yormuştuk. Yani bitmiş olmasa bile epey bir mesafe kat etmiştik” dedi. 

BİZ ŞERHİMİZİ KOYDUK

Toplu Ulaşım Müdürlüğü tarafından alt komisyonda bir teklifin geldiğini ve bu teklifin içeriğinin de şu şekilde olduğunu ifade eden Öztürk, “ Dediler ki, ‘Bir şirket ihale aldı, bu ihale sonucunda 30 tane özmal arabaya sahip olması gerekir. Onun için bunun ucunu açık bırakmak durumundayız. Bu kişinin piyasadaki  itibarını sarsmamak için. Biz de karşı olarak dedik ki, ‘Yönetmelikte yapılacak bir cümlelik değişiklik, bu meseleyi çözüyor veya diğer illerde nasıl bu mesele aşılıyorsa, burada da o şekilde aşılacak. Yönetmelikte yapılacak bir cümlelik değişiklik şuydu; Bir araba saatleri uymak koşulu ile bir veya iki okul özmal alarak gösterilebilir, işyeri de gösterilebilir. Veya ya piyasadaki araç sahiplerinden satın almak koşulu ile veya anlaşma koşulu ile bu işi yapabilir’ diye öneri yaptık. En sonunda da  Mustafa Uzun,  Halit Yılmaz ve ben üçümüz şerh koyduk.  Halit Yılmaz’ın şerhini okuduğunuz zaman da Halit Yılmaz, burada şirketlerin çok araba almasına veya sayısız araba almasına karşı değil. ‘Plaka tahdidi olduktan sonra ihale yapılmasına karşıyım’ diye bir şerhi var. Yani millete anlattığı gibi, ‘Ben şirketlerin sınırsız araba almasına karşı çıkmıyorum’ diyor.  Benim için önemli olan ihale yapılmaması. Daha sonra bunların hepsi geçti. Büyükşehir Belediyesinde konuşulmadan bir alt komisyona daha katıldık. Bunun öncesinde de ben birlikte diğer oda başkanlarımızı toplayıp,  bir bilgilendirme yaptık. Ondan sonra diğer oda başkanlarımızın rızasını alarak UKOME ye gittik” dedi. 

TURİZM ARAÇLARINA TAHDİT GÜNDEME BİLE GELMEDİ 

UKOME toplantısı gündeminde plaka tahdi konusunda turizm araçlarına yönelik herhangi bir ibarenin yer almadığını vurgulayan Hamza Öztürk, “UKOME toplantısında gündemin yer aldığı panoda plaka tahdidi teklifi aynen şu şekilde yer alıyor. Bunu fotoğraflarla da sunacağım. UKOME gündeminin 4’üncü maddesini iyi okursanız, o maddede şöyle bir şey var; ‘Okul ve personel servis araçlarının sınırlandırılması teklifi’ deniliyor. Orada fotoğrafta da gözüktüğü gibi turizm aracının sınırlandırma teklifi yok ki. ‘Turizm aracına verilmesin’ diye karşı çıktım diyebilesin. Sonra elimizdeki kararların hepsinde 31 tane ilin, kararın tamamında okul ve personel kararı bir alınmış, bir tek Kayseri’de, tahdit sadece okula verilmiş. İstanbul’da böyle bir şey yok” dedi.

TAHDİT KAPSAMINDA 26  ve 45 KİŞİLİK ARAÇLARDA VAR 

UKOME toplantısında plaka tahdididin 26 ve 45 kişilik araçlara uygulanıp uygulanmayacağına yönelik yine TŞOF Yönetim Kurulu Üyesi Halit Yılmaz’ın bir sorusunun olduğunu belirten İSAROD Başkanı Hamza Öztürk, “Biz de kendisine dedik ki, Kocaeli, Ankara ve Bursa’da uygulanan tahdidin nasıl olduğunu bilip bilmediğini sorduk.  Bunun da fotoğrafla belgelerini sunuyorum. Ankara’da 7 bin 200 arabanın 3551 adeti 18-25 koltuk kapasiteli, 26-35 arası  1479 adet, 36 üzerindeki koltuk kapasitesi 462 tane, sadece  1216 araç minibüs koltuğuna sahip. Bursa da yine bu tahditli plakalarda toplam 7 bin 200 arabanın 500 adedi 17+1, 800 adedi 27 kişilik minibüs, 900 tanesi de 46 kişilik otobüs. Yani birinde yüzde 30, birinde yüzde 60 otobüs var. Okul servisi personel servisi diye bir ayrım yapamıyoruz. Neden yapamıyoruz, böyle bir şeye lüksümüz de yok. Çünkü bütün kararlarda okul personel diye birlikte alınmış ve bunu da orada şöyle açıkladık;  Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcı’nın bir ay önce yaptığı açıklamada; önümüzdeki yıl Türkiye’deki bütün okulların tam günlük eğitim sistemine geçeceği, onun için geçtikten sonra bir kişinin bir servis arabasıyla çok okul yapma lüksü kalmıyor. Kalmadığı için, bir okulla geçinmek söz konusu değil. Her araba mutlaka bir okul, bir personel yapacak. Onun için bu zaruridir. Madde iki piyasadaki servis araçlarının yüzde en az 50’si personel çekse bile okul taşıtıdır. Yani ruhsatında okul taşıtı yazan adama personel çekiyor diye tahdit vermeyeceksin ama ruhsatı okul taşıtı. Bu adama çalışma ruhsatı verme o zaman. Bu adam yıllardır İstanbul’da personeli okul arabası ile çekmiş, şimdi buna karşı çıkacağız? dedi.

ÇELME TAKTILAR, DÜŞTÜK AMA TEKRAR KOŞUYORUZ

Şirketler sınırsız araba alma hakkı verilerek, şirketlerin önünün açılacağına yönelik iddiaya da cevap veren Hamza Öztürk şunları söyledi:  Kocaeli’nde en son yapılan ihalesinin ben de kazananların listesi var.  200 kişilik listede 28 tane şirket, plaka almış, gerisini hep esnaf almış. Yani bu işler bir şey bilmeden bir şey biliyormuş gibi yaparak olmaz.  Elinizde kararlar olacak. Bizim için şirketlerin piyonu olmuş denildi.  Biz piyon değiliz. Bu süreci buraya kadar da biz taşıdık. Biz plaka dediğimizde hadi ya diyenler vardı. Servis aracına plakamı olur deniliyordu. Şimdi de bitme noktasına geldiği zaman çelme taktılar, düştük belki tökezledik ama kalkıp yine koşuyoruz biz. Tıkanmamız olmaz bizim. Yani bizim önümüzü evellallah kimse kesemez artık. Bu iş bitecek. Servis araçlarının yıllardır böyle susamış, aç, plakayı nasıl beklediğini cümle alem biliyor. TŞOF temsilcisi olmak demek, mensubu olduğu Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu’nun hangi sektöre taksici, dolmuş, minibüs, kamyon, servis arabası, kamyonet hepsinin sıkıntısını bilecek. Böyle sadece Yenibosna- Bakırköy hattının sorunlarını bilmekle olmuyor bu işler” dedi.

ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA TŞOF ZİYARETİMİZ OLACAK

İSAROD Başkanı Hamza Öztürk, gelecek hafta TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın’ı ziyaret edeceklerini belirterek, “Telefonla durumumuzu anlattık. Burada yaşananlardan bilgi verdik. Önümüzdeki hafta Sayın Halit Yılmaz. bizi UKOME’ de temsil edemez diye böyle bir tavır alacağız. Tepkimizi koyacağız. Önce birlik başkanımıza söyleyeceğiz, desteği alacağımıza inanıyorum. Ondan sonra  da Ankara’ya gidip durumu anlatacağız.  Oradan da çözüm bulacağız. Bizim makamına, mevkisine, TŞOF’taki görevine bir saygısızlığımız yok. Sadece tek konuştuğumuz bir şey var; Sayın Halit Yılmaz servisçilik konusunu bilmiyor.  Bu iş servisçilik, bir adım ister, bir devam ister, sabır ister. Böyle kahvedeki her kişiye hadi bakalım çık, iki sefer at demekle biz servisçilik yapmıyoruz. Biz aldığımız işte tam 1 Ocak ta başlayıp 31 Aralık’a sözleşme bitene kadar taşıma yapıyoruz.  Biz aynı yolcuyu taşıyoruz. Bir eğitim süresi boyunca aynı öğrenciyi taşıyoruz. Onun için servisçilik ile minibüsçülüğü kimse birbirine karıştırmasın. Bunun ayrı bir sektör olduğu daha kafalarına yerleşmemiş onların. Onlar minibüsçülük yapsın biz servisçiliği yapmaya devam edelim’ dedi.









Yorumlar (9)
Önder arslanyilmaz 8 yıl önce
Ankarada ve izmirde nasıl olduysa İstanbul da pilaka tahdit olmasını istiyoruz şirketler kanimizi emiyor bunu sayın büyük lerimiz göz yummasini istemiyoruz
Mehmet yüksel 8 yıl önce
Ankara'da serviciyim. İnş hakkınızı alırsınız. ANKRADA ki şartları nasılsa İSTANBUL DA Olması
Gerekir. ALLAHIIN İzniyle. Sabır edin Tahdit. Gelece. Deskliyoruz
metin gören 8 yıl önce
Bu ülkede dedikodular zirvedekinin ağzından çıktı ise ama er ama geç gerçekleşmeye mahkumdur koskoca cumhurbaşkanın sözü yerde kalacak değil herhalde bu cenazeyi birileri kaldırmakla mükellef olacaktır allah cc izni inşallah amin diyelim hepbir agizdan.AMİN.
Ali Demircan 8 yıl önce
Arkadaşlar Allahın izniyle yıllardır verdiğimiz emeğin karşılığı olan plakalarimizin bizlere verileceğini düşünüyorum allah hakkımızda hayirlisini verir inşallah?
kemal yurekli 8 yıl önce
Kemal emekçi vereceksin karşılığını tahditli plaka sahibi araç çalıştıracak sin. Üç köfte beş kuruş a devri bitiyor tahditle. Milleti somurdugunuz yeter. İşine gelmezse yapamazsın bu işi
Sait yagmur 8 yıl önce
Gaziantepde servisçiyim eger plakamımızın degerlenmesi demek bizlerin işimize sımsıkı sarılması demek millet gibi ticarete dökmek deyildir tahtidin bir an önce gelmesini istiyoruz saygılarımla
Kemal emekçi 8 yıl önce
Allah aşkına bu plakada neyin nesi bir esnafın vergi levhasında ne iş yaptığını belirtmiyormuş bilmem p bilmem ş Kayseri'de. Pverildi 12 12 2012 ye kadarır aracı olanlar plaka aldı ve sonra işçi alımı oldu şirket büyüyor benim sözleşmem var yine araç aldım p şaka verilmiyor 2012 Den sonra almışız çalışamazsın aracımızı bağlıyorlar rant başka birşey değil neden ranta karşıysak plakanın alış satışını yaptırmayın bizde bilelim işi bırakan plakayı belediye devretsin rant olmadığını bilelim büyük işlerler hala alıyor bizlerede p plaka tescil etmeden araç çalıştırıyor diye araçlarımızı beğlıtorlar saygılarımı arzzedarim
yalcın sarmusak 8 yıl önce
Turizim araclarına yani ticaret odasına kayıtlı turizim araclarına benim kaydımda okul personel ve turizim yazıyor ama aracım okul taşıtı değil turizim yazıyor bununla personelde cekiliyor yani anlamadığım bişey var bu plaka tehdidi turizimde calışan aracları kapsamıyormu bilgisi olan arkadaşlar bilgilendirsinler daha önce aracım okul taşıtiydi saykılar
Bütün Yorumları Görmek İçin Tıklayın
banner117
15
açık
banner159