Seyahatler e-devlet üzerinden görülecek

banner113

Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, "Seyahatlerin, resmi olarak kayıt ve tescil edilip edilmediğini e-Devlet üzerinden görme şansını getireceğiz. Tarifeli taşıma yapan firmalar, taşıma yapacakları güzergahları e-Devlet üzerinde elektronik ve yazılı olarak başka işleme gerek olmadan belirleyebilme şansını getiriyoruz” dedi.

banner114
GÜNDEM 12.09.2017, 15:23 12.09.2017, 16:49 Taşıma Dünyası
Seyahatler e-devlet üzerinden görülecek

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinde okul servis araçlarının hangi şartlar altında kiralanabileceği hususunun düzenlendiğini belirterek, "Okul servis aracı işleten kişi ile anlaşma yapılması halinde dahi taşıma yapılacak taşıtların okul servis aracı olması gerektiği, taşıt sahibi firmaların da ilgili yönetmelikte öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği açıktır" dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, TOBB Konferans Salonu'nda düzenlenen Trafik Güvenliği ve Karayolu Yolcu Taşımacılığı Çalıştayı'nın açılışına katıldı.

Bakan Arslan, hemen her alanda baş döndürücü gelişim ve değişimler yaşandığını belirterek bunların lokomotifinin ise ulaştırma sektörü olduğunu dile getirdi. Ulaştırmanın en önemli kollarından biri karayolu taşımacılığının çağın gereklerine, teknolojisine ve güvenlik ile rahatlık ihtiyaçlarına göre geliştirilmesi zorunluluğunun göz ardı edilemez gerçek olduğunu ifade eden Arslan, yıllarca denetime tabii tutulmadan yapılan faaliyetlere 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile son verdiklerini anımsattı.



"Her türlü denetim yapılıyor"


Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliğinin "Okul servis araçlarının kiralanması" başlıklı maddesinde, bu araçların hangi şartlarda kiralanabileceği hususunun düzenlendiğini hatırlatan Arslan, şöyle devam etti:
"Okul servis aracı işleten kişi ile anlaşma yapılması halinde dahi taşıma yapılacak taşıtların okul servis aracı olması gerektiği, taşıt sahibi firmaların da ilgili yönetmelikte öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği açıktır. Söz konusu yönetmelik çerçevesinde öğrenci taşıyacak araçların özel izinli taşıtlar olması şartı aranmaktadır. Ayrıca servis şoförü ve rehber personeli olunabilmesi için uyuşturucuyla ilgili ve çocuk istismarı suçlarından affa uğrasalar dahi hüküm giymemiş olması gerekliliği zorunluluktur. Bu konuda bakanlıklar ve kolluk kuvvetlerince her türlü denetim yapılmakta."

U-ETDS ile denetimler anlık yapılacak

İçişleri Bakanlığı ile paylaşmak üzere birçok verinin anlık toplaması ve bunlardan yararlanılması imkanını sağlayacak çok önemli bir proje üzerinde çalıştıklarına işaret eden Arslan, Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi'nin (U-ETDS) yasal zemininin hazırlanması çalışmalarına başladıklarını söyledi. Arslan, oluşturulacak sistemle ilgili gerek sektör gerekse paydaşların görüşleri alınarak ilk prototip çalışmalarını gerçekleştirdiklerini belirterek, sistemle ilk defa yolcu, kargo ve eşyaların hareketlerinin takibine yönelik mevzuat düzenlemesi yapılacağını kaydetti.



İlk defa gerçek zamanlı ve doğru olarak sektörel verilere ulaşım, ulusal güvenlik açısından bunların paylaşımı ve veri analizlerine bağlı olarak yol yapımı, taşıma modu seçimi gibi gelecek planlaması imkanı sağlanacağını anlatan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Seyahatlerin, resmi olarak kayıt ve tescil edilip edilmediğini e-Devlet üzerinden görme şansını getireceğiz. Tarifeli taşıma yapan firmalar, taşıma yapacakları güzergahları e-Devlet üzerinde elektronik ve yazılı olarak başka işleme gerek olmadan belirleyebilme şansını getiriyoruz. Bu sistemle başta yolcular olmak üzere taşımacılar, devlet ve ulusal güvenlik açısından çok önemli gelişmeler kat edilecek."

Trafik güvenliğinin artırılabilmesiyle ilgili olumlu kültürel davranış değişikliklerini oluşturarak topluma yerleşmesini sağlamanın herkesin sorumluluğu olduğunu dile getiren Arslan, yapılan akademik çalışmalarda insan faktörünün trafik kazalarındaki payının yüzde 90'ın üzerinde olduğuna dikkati çekti.

"Yol kusurundan kaynaklı kazaları neredeyse sıfıra indirdik"


Arslan, birinci amacın insanların bu hataları yapmasını önlemek olduğuna işaret ederek, "İkincisi ise hata yapsa dahi insanların hayatını kaybetmemesi adına teknolojik kolaylıklarla insandan kaynaklı hataları affedebilecek projelerin geliştirilmesi. Bu noktada son 15 yıldaki yatırımlarımızı, tek bir insanımızın dahi hayatını kaybetmemesi adına yapıyoruz." diye konuştu.

Bölünmüş yollar sayesinde araçların kafa kafaya çarpışması riskini ortadan kaldırdıklarını anımsatan Arslan, sürücülerin yolculuk sırasında stresini azaltırken trafik güvenliğini arttırdıklarını, yol kusurundan kaynaklanan kaza oranını neredeyse sıfıra indirdiklerini bildirdi.
Arslan, "Son 15 yılda yollarımızdaki hareketlilik 2 kat artmasına rağmen trafik kazalarında yüz milyon taşıt çarpı kilometre başına düşen can kaybını 5,72'den 2,17'ye gerilettik." dedi.



"Gelişmiş ülkelerdeki affeden yol uygulamalarına başladık"


Trafik güvenliğini arttırmak için başvurulan en önemli tedbirlerden birinin de akıllı ulaşım sistemleri olduğunu vurgulayan Arslan, şöyle devam etti:
"Bilişim teknolojilerindeki gelişimlere paralel olarak karayollarından maksimum seviyede hizmet alınması ve trafik güvenliğinin sağlanması amacına yönelik akıllı ulaşım sistemlerini yaygın olarak kullanmaya başladık. Otoyollarımızda, İstanbul, İzmir ve Mersin merkezli olmak üzere trafiğin yönetimini ve sürücülerin bilgilendirilmesi amacıyla sistemlerin uygulamasını başlattık."

Kazaların yaklaşık yüzde 70’inin meydana geldiği kavşakların trafik güvenliğini arttırmak amacıyla gerekli düzenlemeleri yaptıklarını dile getiren Arslan, gelişmiş ülkelerde bulunan affeden yol uygulamalarını hayata geçirdiklerini belirtti.

Avrupa'nın en modern ve en ileri teknolojisine sahip araç muayene istasyonlarını kurduklarını ifade eden Arslan, 299 istasyonla yılda 8 milyonu aşkın araca muayene hizmeti verdiklerini, birinci kontrolden sonra yaklaşık yüzde 36 aracın muayeneden geçemediğini, ikinci muayenede ise bu oranın yüzde 96'sında eksikliklerin giderildiğini kaydetti.
Arslan, hizmetlerinin temelinde insana verdikleri değerin olduğunu vurgulayarak, akıllı ulaşım sistem ve teknolojileriyle hedeflerinin ölümlü ve ağır yaralanmalı kazaları azaltmak olduğunu bildirdi.

"Artık 'Gidemediğin yer senin değildir' demiyoruz. 'Güvenle, konforla ve kısa sürede gidemediğin yer, senin değildir' diyoruz ve buna göre hareket ediyoruz" diyen Arslan, artık yüksek standartlı, akıllı yolları, affeden yolları konuştuklarını söyledi.

Arslan, bugünkü programın farkındalık oluşturulmasında önemine işaret ederek, iki gün boyunca tarafların ne yaptıkları ve ne yapmaları gerektiği konusunda önemli sonuçların çıkacağından emin olduğunu sözlerine ekledi.





Bakan Yılmaz: Bu yıldan itibaren okullarda trafik adabı öğretilecek


Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 2017-2018 öğretim yılından itibaren ortaöğretim kurumlarının 9. sınıflarında trafik adabı öğretileceğini belirterek, "Bu derste sürücülere trafikte sakin, saygılı olunması, diğer sürücülere hoşgörü gösterilmesi gerektiği, böylelikle trafik kazalarının, kavgaların ve diğer olumsuzlukların önlenebileceği anlatılmaktadır." dedi.

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Çalıştayı’nın açılışındaki konuşmasına, uyum haftasının başladığı günlerde okul ve taşımalı eğitim servis araçları için alınacak güvenlik tedbirlerinin de görüşüleceği çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek başladı.

Trafiğin özellikle bayram günleri ile eğitim öğretim yılının başlangıcında gündemin ilk sıralarına yükseldiğini dile getiren Yılmaz, trafik sorununun çözümünün ilgili kurum ve kuruluşların iş birliği ile mümkün olabileceğine işaret etti. Trafik güvenliğinin yüzde 100 sağlanmasının, Türkiye gibi dünyanın da ortak meselesi olduğunun altını çizen Yılmaz, konunun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu´nun 2 Mart 2016 tarihli toplantısında ele alındığını ve 2011-2020 yılları arasında trafik güvenliğinin sağlanması ve kazalar kaynaklı ölüm vakalarının yüzde 50 azaltılması amacıyla bazı kararlar alındığını hatırlattı.

Türkiye´nin de 2012´de Trafik Güveliği Eylem Planı´nı açıkladığını ve bu planda konuya ilişkin tüm paydaşların görev ve sorumluluklarını belirlendiğini anlatan Yılmaz, bu kapsamda Millî Eğitim Bakanlığına da görevler düştüğünü söyledi. TÜİK´in 2016 yılı kaza istatistiklerini paylaşan Yılmaz, "Kazaların yüzde 98´i insan kaynaklıdır. Herhalde gökten yıldırım düşmedikçe kazaların sebebi ne olursa olsun insan kaynaklıdır desek doğrudur. Yoldan da kaynaklansa insandır, arabanın teknik kusurundan da kaynaklansa insandır, sürücüden de kaynaklansa insandır." diye konuştu.

“Trafik güvenliğinin odağında yer alan insan davranışları, eğitimle değişebilir”

Trafik güvenliği konusunun odağında yer alan insan davranışlarının eğitimle değişebileceğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: "Bizlere teslim edilen ve yarınlarımızın sahipleri olan çocuklarımızın eğitimi bizim için ne kadar önemli ise şüphesiz onların can güvenliği de bizim için o kadar önemlidir. Tüm illerimizde öğrencilerimiz, okullara ulaşımını servislerle ve toplu taşım araçlarıyla sağlıyor veya yaya olarak trafiğe dahil oluyor. Şüphesiz geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın okullarından evlerine, evlerinden okullarına güvenli bir trafik ortamında gidip gelmelerini sağlamak için trafik güvenliğinin paydaşları için, herkes için eğitim şarttır. Eğitimin yanında yoğun ve sürekli denetimlerin yapılması, mevzuata aykırı davrandığı tespit edilen okul servis araçları ve sürücüler hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılması hatta gerekli hallerde araçların trafikten men edilmesi ve uygulamanın tüm eğitim öğretim yılı boyunca sürdürülmesi, öğrencilerimizin ve vatandaşlarımızın güvenliği açısından büyük önem arz etmektedir."

İçişleri Bakanlığının kural ihlallerini önlemeye yönelik yol uygulamaları ve sürücülere yönelik eğitim faaliyetleri neticesinde polis sorumluluk bölgesinde 2017 ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre trafik kazalarına bağlı ölümlerde yüzde 30´a yakın düşüş yaşansa da trafik kazası oranının, hala Avrupa Birliği oranlarının üzerinde olduğunu aktaran Yılmaz, bunu azaltmanın eğitimle insanların bilinçlendirilmesinden geçtiğini anlattı.

Okullarda trafik eğitimleri yaygınlaşacak

Bakan Yılmaz, trafik bilinci kazandırılmasına ilişkin, "Bakanlık olarak okul öncesinden ortaöğretimin sonuna kadar örgün eğitimin her kademesinde ve yaygın eğitim kurumlarında trafik güvenliği konusunda pek çok ve farklı çalışma ile çocuklarımızın zihinlerinde kalıcı bir trafik bilinci oluşmasına çalışıyoruz. İstiyoruz ki 3-5 yaşındaki çocuklar bile babalarını trafikteki hatalarından dolayı uyarabilsin. Bu noktada çocuklar, ebeveynlerinin değişmesine vesile olsunlar." değerlendirmesinde bulundu.

Temel eğitim kademelerinde öğrencilerin trafik güvenliği dersi aldıklarını, ayrıca Trafik ve İlk Yardım Haftası´nda öğrendiklerini pekiştirdiklerini belirten Yılmaz, lise öğrencilerinin ise Trafik ve İlk Yardım dersi aldığını, trafikle ilgili sosyal kulüpler bulunduğunu aktardı. "2017-2018 öğretim yılından itibaren ortaöğretim kurumlarımızın 9. sınıflarında trafik adabı öğretilecek. Derslerde sürücülere trafikte sakin, saygılı olunması, diğer sürücülere hoşgörü gösterilmesi gerektiği, böylelikle trafik kazalarının, kavgaların ve diğer olumsuzlukların önlenebileceği anlatılmaktadır." bilgisini paylaşan Yılmaz, bu derslerdeki konu başlıklarından bazılarının "adab ve trafik, trafikte temel değerler, sorumluluk, yardımlaşma, anlayış, nezaket ve saygı, feragat ve fedakarlık, sabır ve trafik kültüründe birbirini uyarma, trafikte empati ve iletişim, öfke yönetimi, beden dili, hak ihlalleri" olacağını ifade etti.



"Biz de yineliyoruz, frene değil, kurallara güvenin"

Trafik derslerinde kullanılmak üzere üretilen film, broşür, oyun, oyuncak gibi eğitim materyallerinin hazırlanması sürecinin devam ettiğini dile getiren Yılmaz, "Yazılı ve görsel medya aracılığıyla emniyet kemeri takma, alkollü araç kullanımının önlenmesi, kask kullanımı, hız limitlerine uyulması, araç kullanılırken cep telefonu ile konuşulmaması, aciliyet durumunda trafikten çıkılması konularında eğitim ve bilgilendirme kampanyalarımız devam ediyor. " dedi.

Trafik güvenliği için okul servisleri ve servis şöförleri ile ilgili çalışmaların önemine işaret eden Yılmaz, trafik kültürü oluşturmak için MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) arasında 2015´te imzalanan protokol kapsamında 108 bin okul servis aracı şöförünün hizmet içi eğitimden geçirildiğini kaydetti. Özel motorlu taşıt sürücü kurslarında teorik derslerin azaltıldığını, direksiyon uygulama eğitim saatlerinin artırıldığını, kursların denetimine de ağırlık verildiğini, personelin değişen mevzuatla ilgili hizmet içi eğitimden geçirildiğini anlatan Yılmaz, sürücü kurslarındaki araçlara yaş sınırı getirildiğini aktardı.
Bakan Yılmaz, konuşmasının sonunda, trafik kurallarına uymanın insanın hem kendisine hem de topluma karşı bir yükümlülüğü olduğunu belirterek, "Biz de yineliyoruz, frene değil, kurallara güvenin." dedi.

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159