Taşıma Güvenliğinde Ortak Sorumluluk Gerekli

banner113

Marmaris’te yaşanan üzücü kaza bazı soruları da gündeme getirdi. Seyahat güvenliğinin sağlanabilmesinde her kesime sorumluluklar düşüyor. Taşımacının güvenli bir seyahati sunması için gerekenlerin yanı sıra mevzuattaki açıkların da giderilmesi gerekli.

banner114
GÜNDEM 22.05.2017, 10:59 22.05.2017, 11:06 Taşıma Dünyası
Taşıma Güvenliğinde Ortak Sorumluluk Gerekli

Marmaris’te yaşanan kazada aracın D2 belgesine kayıtlı olduğu, taşıt kartı belgesinde de görülüyor. D2 belge sahibinin ifadesinde ise kaza yapan araçla 17 aydır herhangi bir iş bağlantısının bulunmadığı dile getiriliyor. Uzun süredir turizm taşımacılığı alanında sözleşmeli taşıtlar konusunda bir belge ticareti yapıldığı ve bunun önlenmesi gerektiği de vurgulanıyor. D2 belgesine kaydedilen sözleşmeli taşıtların kontrolü ve denetimi için yetkililerin ve Bakanlığın mevzuat açısından eksiklikleri gidermesi gerekli.  


Daha sık, daha sıkı ve daha etkin denetim

Karayollarında seyahat güvenliğinin sağlanabilmesi, buna ilişkin kuralların yeterli biçimde bulunmasına ve bunlara uyulmasına bağlıdır. Bu kuralları, tüm taşıtlara uygulanacak kurallar ve ticari amaçlı taşımalara uygulanacak kurallar şeklinde ayırmak mümkündür. Buna da bağlı olarak kuralların uygulamasına ilişkin denetimlerin yapılmasının ötesinde bu denetimlerin ticari taşımalarda farklı kapsamda olması gerekmektedir. Bunu da dikkate alarak bir denetim listesi oluşturulmasında fayda vardır. 

Kim denetleyecek?

Karayolları Trafik Kanun ve Yönetmeliği ile Karayolu Taşıma Kanun ve Yönetmeliği hükümlerine göre; polis, jandarma, UDH Bakanlığı yetkili personeli, gümrük görevlileri ve terminallerdeki belediye zabıtası kendi alanlarına giren konularda denetim yapmakla görevli ve yetkilidir. 

Etkin denetim 

İstenen sonucun alınabilmesi için denetimlerin caydırıcılık sağlayacak sıklıkta ve yerlerde, tam kapsamlı ve eksiklikler konusunda tavizsiz uygulanması gerekir. 

Ne kontrol edilecek?

• Aracın trafik ve tescil belgesinin varlığı, eksiksizliği
• Aracın muayenesinin yapılmış olması
• Zorunlu sigortaların varlığı (tüm araçlarda trafik, yolcu taşımalarında ferdi kaza koltuk)
• Şehirlerarası taşımalarda aracın taşıt kartı olması (bu belge aracın bir taşımacının belgesine kayıtlı olduğunu gösterir)
• Şehirlerarası tarifesiz taşımalarda taşımacı ile taşınan grup arasında taşıma sözleşmesi varlığı
• Şehirlerarası tarifesiz taşımalarda taşıma faturası kesilmiş olması
• Sürücünün uygunluğu (araca uygun sürücü belgesi, ticari taşımalarda SRC mesleki yeterlilik belgesinin varlığı, araç kullanma süresi vb. konularda uygunluk)

Marmaris kazası…

Bu üzücü kazada en çok taşıtın durumu konuşuldu. Yukarıdaki hususlardan hangilerinin uygun olduğunu bilmiyoruz. Ancak EGETURDER’in açıklamasına göre kazaya karışan taşıtın sözleşmeli olarak bir turizm taşıma belgesine (D2) kayıtlı olduğu ve bunun sonucunda geçerli taşıt kartına sahip olduğu görülüyor. 
Seyahat acentesi etkisi

Grup taşımalarının seyahat acentesi marifetiyle yapılmasında acente, grup adına yukarıdaki denetimleri yapabileceğinden risk azalabilir. Zaten farklı kişilerden grup oluşturarak tur düzenlenmesi hakkı sadece acentelere aittir. Ancak önceden oluşan ve ticari amacı bulunmayan gruplar kendi adlarına sözleşme yaparak seyahate çıkabilirler. 

Sorumluluğun yaygınlaştırılması

Yukarıda adı geçen görevlilerin yanı sıra turizm taşımalarında, taşınanların da kendi güvenlikleri açısından bazı kontroller yapması gerekebilir. Sözleşme yapmak, bu sözleşmede yukarıdaki şartlara uygunluğu taşımacıdan istemek ve sefer başlangıcında muayene, sigorta ve taşıt kartını sorgulamak düşünülebilir. 

Yetki belgesi sahibinin sorumluluğunun arttırılması

Yetki belgesi sahipleri; taşımalarda kullandıkları özmal taşıtlar için doğrudan sorumlu olduklarından, daha fazla özen göstermeleri beklenir. Keza tarifeli taşımalarda kullandıkları sözleşmeli taşıtlar için de itibarlarını korumak açısından özenli olabilirler. Tarifesiz/turizm/grup taşımalarında ise durum farklı olabilmektedir. Bazı taşıtlar belirli bir bedel karşılığında taşıma belgesine sözleşmeli olarak kaydedilip taşıt kartı sahibi yapıldıktan sonra bunların yaptıkları taşımalar, belge sahibi taşımacının tamamen ilgisi ve denetimi dışında yapılabilmektedir. Bunun önlenebilmesi için taşımacının, sözleşmeli taşıtlarının yapacağı taşımalara dahil edilerek sorumluluğunun arttırılması gerekir. Bu kapsamda taşımacı adına tanzim edilmesi gereken faturanın aranması yanında imzalanacak taşıma sözleşmesinin, sözleşmeli taşıt sahibiyle değil, taşımacıyla yapılması zorunlu olmalıdır. Buna zorlamak için taşımacı adına hazırlanmış matbu sözleşmenin kullanılması, bunlarda seri/sıra numarası ve tarih uyumu aranması düşünülebilir. Aksi halde sözleşmeli taşıt sahibi taşıtını bedel karşılığında, taşımacının belgesine kaydettirmenin sonrasında taşımacıyla hiç temas etmeksizin kendi adına ve biraz da denetimsiz olarak taşıma yapmayı sürdürecektir. Taşıtların durumuna ilişkin bilgi alınması ve sözleşmelerin taşımacının bilgisiyle hazırlanması gibi konularda teknolojiden de faydalanılmalıdır. 

Ticari taşıtlara özel

Her ne kadar yük taşıtı-yolcu taşıtı, özel taşıt-ticari taşıt, sürücü-şoför ayrımı olmaksızın trafik ortamında her unsur pay ve sorumluluk sahibi ise de başkalarına taşıma hizmeti sunan ticari taşımacıların ve onların ticari taşıtlarının daha iyi şartlarda olması ve daha iyi, daha sık, daha çok denetlenmesi yerinde olacaktır. Bunun için ticari taşıtların plaka vs. yoluyla görünürlüklerinin arttırılması ve denetleme anlamında pozitif ayrımcılık yapılması düşünülmelidir. 

Muayene süresi bakımından özel taşıtlarda iki, ticari taşıtlarda bir yıl ayrımı var. İyi, ama yeterli mi? Bir yılda 250-300 bin gibi kilometre yapan ticari taşıtlar var. Böyle olunca bir yıl bile fazla oluyor. Belki, her 100 bin kilometrede bir muayene uygun olabilir. Ancak takibi zor ve güvenilir olmayabilir. Bunun yerine bir yıllık süre altı aya indirilebilir. Bu ara muayene, istasyonların yanı sıra yetkili servislerde de yapılabilir. ■

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159