20.04.2015, 18:19

Herkes Aynı Fikirde ise Kimse Düşünmüyor Demektir.

Benim fikrim başka.
Dünya haritasına bakıyorum yine. Jeopolitik riskler var çevremizde, yani bölgesel coğrafyadan kaynaklanan tehlikeler. Kendimizi anlamak, yorumlamak ancak haritalara bakmamla mümkün oluyor. Size de öneriyorum.
Hıristiyanların Katolik mezhebinin din adamı, hiç barışmadıkları Ortodoks mezhebinin, hem de siyasal konusu hakkında sevimlilik (popülizm) yapıyor. 
Şu dünyada soykırım suçundan hüküm giymiş tek ülke Almanya var, diğerlerinin sicili temiz. Temiz mi? 
Birkaç taze örnek her zaman aklımda; Fransa'ya Cezayir'de yaptığı milyonluk katliamları sordular, Cumhurbaşkanı, "Fransa tarihine sahip çıkar" dedi. Fransa mahkum edilmedi.
Dünya, 1990' larda Balkanlarda, Avrupa'nın ortasında yüzbinlerce Türk’ü veya Müslüman’ı ırkı ve/veya dini yüzünden kıranlara engel olmadı. Mahkum etmedi. 
1913 Balkan savaşında benim dedelerim yollarda kırıldı, telef edildi, horlandı, öldürüldüler. Yapanlar hüküm giymedi.
Avrupa haritasında 4 tane ülke söyleyeyim, küçücük. Sizler farklarını anlatın: Karabağ, Karadağ, Monaco, Lihtenştayn. İki tanesi niye hep kırılıyor da, öbür ikisi neden övülüyor? Bunların arasındaki farkı Katolik mezhebinin lideri çözecek gibi durmaya başladı. O da fark yaratmak modasına kapılıyor anlaşılan!
* * *
23 Nisan 1920; kendimizi yönetmekte söz sahibi ve yönetme sorumluluğunda pay sahibi olmak yolundaki ilk günümüz. Yetki ve sorumluluk beraber geldi. 1. Dünya Savaşı ile yıkılan imparatorluklardan kurtulan halklara bağımsızlık örneğinin oluştuğu yıl. Bu aşamayı hala gerçekleştirememiş topluluklar var. Uluslar ailesinde oy sahibi olamadılar. Demokrasilerini başkaları getiriyor, düzeltmelerini başkaları yapıyor, ne kadar düzelirse…
Biz ulusal  umudumuzu korumaya, geliştirmeye çalışıyoruz. 
* * *
Politik haritaya bakıyorum: çevremizi siyasal riskler sarmış, sınırlarımızda bekliyor. Evimizi koruyabiliyoruz. 2 ay sonra genel seçim yapacağız, başarı ile.
Mali haritada durgunluklarla, küçülmelerle, karamsarlıkla sarılmışız. 
Avrupa'nın doğalgaz tüketimindeki azalma Türkiye'nin toplam kullanımından fazla.
Yükselen Dolar’ı Amerika'nın bile sevmediğini anlatıyor ekonominin bilenleri. Bizim umutlarımız var, gelecek planlarımız var. 
Ne yazık ki “umutsuzlar”ımız da var. Ülke ekonomisinin yüzde 60'ını temsil eden, ülke vergisinin yüzde 80'ini veren, 2015 yılında ortalama yüzde 10 büyüme hedefleri olan işveren örgütümüz TÜSİAD umutsuz… 350 bin üyesi olan İTO (İstanbul Ticaret Odası) umutlu iken.
Bu örgütümüz de, elbet bir gün, umut vermek yönüne dönecek, adı ülkemizin adı ile başladığı için. 
Hem zaten başka hangi ülkeye umut verecek ki?
* * *
Vatandaştan ulaşan şikayetler sayesinde taşıma dünyasında bir karmaşaya parmak basıldı; araçlardaki uygunsuz/yetkisiz sesli ve ışıklı uyarıcılar sökülecek. 
Yasada, bunlar, görevi gereği “geçiş üstünlüğü”ne yetkili olan araçların işaretleri. Cankurtaran, itfaiye, polis, jandarma olarak kamu hizmet araçları,  yani bu görevler yasada belirli.  Bu görevlerde olmayan, bu işaretleri kullanma yetkisi olmayan araçlardan bu işaretler sökülüyor. Yetkisiz kullanmanın cezası da büyük, zaten . 
Burada kamu yönetimine düşen bir önemli düzeltme var: bu yetkiye sahip araçların bu işaretlerini doğru kullanmaları öğretmek ve bunu kontrol etmek.
* * *
2 karşılaştırma rakamı vereyim:
2015'te, ortalama yüzde 10'luk büyümelere, bir rakam daha geldi. İlk 3 ayda vergi gelirimiz yüzde 13 arttı.
Amerika'da nüfusun yüzde 5'i gelirin yüzde 63'ünü alıyor, pek demokratik değil. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159