24.05.2016, 17:23

İzmir’den bakınca

Perşembe günü kutladığımız 19 Mayıs Ata’yı Anma ve Gençlik Spor Bayramımızın 97’nci yıldönümü hepimize kutlu olsun. Her nerede ne şekilde olursa olsun -ister kendi inisiyatifiyle isterse de o günün yönetiminin görevlendirmesi ile- Mustafa Kemal tarafından tutuşturulan meşale, Kurtuluş Savaşımızın ilk tohumunun atıldığı tarihtir. Önemlidir ve önemi hiçbir şekilde silikleştirilemez. 

Bugünlerde Türkiye gündemi inanılmaz bir hızla değişiyor. Bu değişime ayak uydurmak için kitle iletişim araçlarının yanı sıra sosyal medyayı da aktif bir şekilde takip etmek gerekli. 19 Mayıs akşamı Türkiye’nin yeni başbakanı açıklandı. Alternatifsiz AK Parti başkanlığına seçilen, sonra da Cumhurbaşkanı tarafından hükümet kurma görevi verilecek sektörümüzü ve sorunlarını en iyi bilen, takip eden, çözümler üreten, Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın bundan böyle Başbakan olarak bizlere çok daha katkı sağlayacağını umuyor ve diliyorum.

Yeni Başbakanımızın kürsüde hiçbir hazırlık yapmaksızın ilk konuşması, bir fıkra paylaşımıyla başladı: “Kürsüye çıkan adam, konuşmasını kastederek, ‘bir Allah biliyor bir de ben diyerek söze başlamış, ama bundan sonrasını sadece Allah biliyor’ diye devam etmiş.”

Benim için de bu hafta aynı böyle oldu. Ne aklımda hazırda bir konu vardı yazmayı düşündüğüm ne de bu yönde hazırlığım. Yazmanın en zor kısmı bir konu üzerinde yoğunlaşmak ve bu alanda araştırma ve bilgi toplamaktır. Ancak bundan daha da zor olanı yazdıklarınızın tüm okuyanlara hitap etmesini beklemek ve herkesi memnun etmeye çalışmaktır. Her ne kadar objektif olarak bir konuyu ele alıp işleseniz bile bir kısım insan yazdıklarınızı tasvip ederken bir kısmı ise -haklı veya haksız nedenlerden- muzdarip olur.

Bundan sonrası için olacakları bilmemiz elbette mümkün değildir. Sadece tahminlerde bulunabiliriz. Yeni Başbakanımızın geçmişteki icraatlarının devamı niteliğinde çalışmalarını bekleyebilir performansının daha da artmasını ümit edebiliriz. Bunun yanı sıra, vatandaşlık bilincini artması ve daha medeni bir toplum olmanın gereği olan hukuk konusunda iyileştirmeleri ödünsüz olarak dilemeli kendisinden bu anlamda beklenti içinde olmalıyız. 

Yazdıkça aklıma gelen bir konu daha ortaya çıkmaya başladı. Geçmişte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine katılmış ama kaybetmiş olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığına seçildi. Yine aynı şekilde, geçtiğimiz dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olup seçimi kaybeden Sayın Binali Yıldırım bugün Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı oldu. İlginç bir durum değil mi sizce de?

İzmir, fanatik olduğum ender alanlardan biridir. Bu konuda taviz vermem. Başbakanımızın İzmir milletvekili olması, her ne kadar İzmirli değilse de İzmirli olarak kendini tanıtıyor olması, ona olan sempatiyi arttırıyor.

Cumhuriyetin ilanından bu yana, İzmir milletvekiliyken Başbakan olan Celal Bayar, Şükrü Saracoğlu ve bu görevi vekâleten yürüten Erdal İnönü'nün ardından bu makama gelen 4’üncü isim olacak. Binali Yıldırım ile İzmir, 23 yıl aranın ardından bir Başbakan çıkarmış oldu.

Yeni yönetimin ve hükümetimizin ülkemize, insanlarımıza, İzmir’imize hayırlar getirmesi dileğimizdir.  ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159