24.11.2015, 11:03

Merhaba...

Taşıma Dünyası’nda ilk defa köşe yazısı yazacağım. Taşıma Dünyası’nı çıkaran arkadaşlarla daha önce beraber çalıştık ve bu arkadaşları gerçekten çok severiz. Ulaştırma Dünyası gazetesinde genel yayın yönetmenliği yaptılar uzun süre, zaman harcadılar. Bu sektör böyledir bir gazetede çalışırsın muhabir olarak girersin, bir yerde gazete patronu olman lazım artık. Bu, bütün mesleklerde öyledir, mesleğin içine girersin çalışırsın, sonra ya o bulunduğun firma ikiye bölünür. Ya oralar dar gelir, kendin yapmak istersin. Bana sorarsanız, Taşıma Dünyası’nı çıkarmakta geç bile kalmışlar. Tebrik ederim onları, çok güzel okunan bir gazete. Ben de köşe yazmaya karar verdim.

Telif hakları…
Bu sayıda iki konuya değinmek istiyorum. Biri telif hakları. Özellikle müzik dünyasında, sanatçıların hükümet ve yetkililerle buluşmaları diğer mesleklere göre daha kolay. Onların sesleri daha gür çıkıyor. Müzik eserlerinin telif hakları ödenmeden oğaltılması korsan kaset, korsan CD demektir. Onların korsan ile mücadelesi; bu eserlerin yapılmasında, yayınlanmasındaki emeklerinin karşılığını alamayışları mücadelesidir. Ama otobüsçülük sektöründeki korsan taşımacılık, emek kaybı ve haksız rekabetten öte, can kaybıdır. Bakıyorsunuz, bir ilde yaşı geçmiş, hiçbir belgede kaydı olmayan, tedavülden kalkması gereken bir araçla en değerli varlıklarımız öğrenciler, çocuklar bir yerden bir yere taşınıyor ve bir kazada 35-40 öğrenci ölüyor. Korsan yolcu taşımacılığı seyyar bomba gibi bir şey. 

Sesimiz duyulsun
Sanatçıları tebrik ederim. Biz, yıllardır bunun uğraşını veriyoruz, sesimiz bu kadar duyulmuyor. Korsan taşıma ile telif hakları mücadelesi kıyas bile edilemez. Korsan CD çalıyorsun diye insanlar ölmüyor. Ama korsan taşımacılıkta insanlar ölüyor. Telif konusunda bu hakları almışlar, kötüye kullanmamaları gerekir. Onların eserlerini çalan televizyon ve radyolardan telif hakkı istemeleri son derece doğal. Ama otobüslerde televizyon veya koltuk arkası ekranlar var. Türkiye, Dünyada otobüs üretimi konusunda marka haline geldi. Eskiden Almanya’da üretilen otobüsler Türkiye’ye getirildi. Türkiye’de de 302’ler vardı. Ama şimdi Türkiye’de üretilen otobüsler Almanya’da bütün dünyaya satılıyor. 

Teknolojiden faydalanmak lazım
Yolcuların rahatı için her koltuğun arkasında koltuk arkası televizyon, onların içinde bilgisayar, oyunlar, facebook, twitter gibi sosyal medya da var. Bu sektör yolculara hizmet vermeye çalışıyor, ama bakıyorsunuz, telif hakları diye bir şeyle karşılaşıyor. Yolda otobüsler durduruluyor, “Senin bu çaldığın müzikte ödenmemiş telif hakkı var” diye. Müzik üreticileri ve dernekleri, emeklerinin karşılığını radyo televizyon gibi kurumlardan almaları gerekirken, bir posttan birden fazla koyun çıkarmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla herhangi bir radyo müzik eseri çalmak için zaten telif hakkı ödüyor. Ödemelidir de. Ama ben otobüsümde koltuk arkası ekrandan radyo ya da televizyona giriyorum, onların telif hakkı ödeyerek yayımlamış olduğu eseri bir daha dinliyorum… Benden telif alınmaması gerekir, ama ben bir daha ödüyorum. Bu insan haklarına aykırıdır. Nitekim, Yargıtay 19. Dairesi bu konuda bir karar aldı. 19. Daire, telif hakları ile ilgili otobüslerin kendisinde radyo ve televizyonlardan müzik dinlemenin umuma açık her yerde -ki bunun içinde otobüs de var- telif hakları kapsamına alınamayacağını, bunun bir hak ihlali doğurmayacağını karara bağlamış. 

Otobüsçüler de özen göstersin
Yalnız, bazı otobüslerde bazı sanatçıların CD’leri özel olarak yapılıp programa ekleniyor. Otobüsçülerin, otobüslerindeki televizyonlarda ya da koltuk arkası ekranlardaki televizyonlardan, radyolardan müzik dinlemeleri -Yargıtay kararına göre- telif hakkı ödemeyi gerektirmiyor. Ama o müzik CD’lerini ayrıca yapıp koymuşlarsa, o zaman telif ödenmesini gerektiriyor. Sorunlarla karşılaşmamak için otobüsçülerin bu özel CD’leri programlarından çıkarmaların çağrısında bulunuyorum. Zaten TOFED Genel Başkanımız, o konuda MESAM ve alakalı 4 kurumla da görüştü. Önümüzdeki hafta TOF ve UYOF yetkilileri, Metro, Kamil Koç, Ulusoy gibi büyük firmaların temsilcileri ile bu Yargıtay kararından sonra oluşan yeni durum ışığında, yeni bir strateji belirleyeceğiz. Bu, tabii ki hukuksal strateji olacak. Firma sahipleri, Yargıtay ile ilgili karar metnini TOFED’den istesinler ve detaylara vakıf olsunlar.

Ağır işçi statüsü…
İkinci konu da otobüs kaptanlarının çalışma koşulları ile ilgili…  Türkiye Otobüsçüler Federasyonu olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bir dosya sunup otobüs kaptanlarının ağır işçi statüsüne alınmasını istedik. Özel havayolu taşımacıları, uçak pilotlarını da ağır işçi statüsüne aldırdılar. Bu ağır işçi statüsü ne demektir? Pratikte şu: 20 yıl çalışıp 25 yıl çalışmış gibi emekli olmak. Yani bir işçi yılda 360 gün çalışmış oluyor, prim ödemiş oluyor. Ağır işçi statüsüne alınanlar devlet, 90 gün prim desteği veriyor. Dolayısıyla 20 yıl çalışan kaptana, 5 yıl da devlet desteği ile prim verilmiş oluyor. Eğer uçak pilotu ağır işçi statüsünde yer alıyorsa, otobüs şoförünün de bu statüde yer alması gerekir. Otobüs kaptanlığının zorluğu, pilottan daha fazladır. İkisi de zordur, ikisi de saygın birer meslektir. Kemal Karayormuk ile Ekrem Özcan, yıllardan beri ‘ayın kaptanlarını’ seçiyor. Biz de TOFED olarak o jürinin içindeyiz. Madem “Kaptanlar Kulübü” diye bir de dernek oluşturdunuz. Şimdi, gelin bu müracaatı, sektörü bütünüyle kapsayan 3 federasyon ve TOFED olarak bir daha yenileyelim. Ödül vermek güzel, kaptanlarımız her türlü ödüle layıktır ama bence onlara verilecek en güzel ödül gelecekleri ile ilgili sosyal güvenlik yasalarından yararlanmalarını sağlamaktır. En azından uygulamada değişiklik yapılarak onların daha rahat emekli olmaları sağlanmalıdır. Ben TOF ve UYOF yetkililerine ve Kaptanları Kulübüne sesleniyorum: ortak bir çalışma ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na, otobüs şoförlerine kaptanlık statüsü verilmesi, bunların yılda 90 gün primlerinin ilave prim ile 20 yıl çalışıp 25 yıl çalışmış gibi emekli olma hakkını elde etmelerini sağlayalım. 
Otobüsçülerin sorunlarını her hafta buradan duyuracağım.  ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159