11.06.2020, 11:47

Normalleşme sürecini fırsata çevirelim

Salgının birinci dönemi sona erdi ve normalleşme süreci ile ikinci bir döneme başlamış olduk. Normalleşme adımlarını atarken yaşadığımız bu krizden fırsatlar çıkarmalıyız. Bu sektörün geleceğe yönelik atacağı adımları hızlandırmamız gerekiyor. Sektörün yeni normallerini belirleme dönemidir bu süreç. Özellikle, üzerimizde çok ağır maliyetler getiren yükleri atmak için de güzel bir fırsat doğmuştur. Bu fırsatları doğru değerlendirmek gerekiyor. Bugüne kadar acente yükü ve servislerin kaldırılması defalarca gündeme geldi, bunun üstüne toplantılar düzenlendi. Bu konuda şirketler arasında görüşmelerde de bulunuldu. Ama servislerin kaldırılamadı ve kalkmayacak gibi de görünüyor. 

Servislerin kaldırılması 

Biz İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı genelgede 11’inci maddede yer alan servislerin kaldırılması ile ilgili geçici düzenlemeyi talep ettik. Salgın sürecinde servisler yasaklandı. Ama sektör, bunu fırsata dönüştüremedi ve normalleşme süreci ile bütün firmalar servis hizmetine başladı. Herkes kalkmasını istiyor ama yöntem belli değil. Yöntem bellidir aslında. Mutlaka İstanbul gibi büyükşehirlerde servisin yerine alternatif bir servis yapısı kurmak durumundasınız. Krizden çıkarılması gereken ilk fırsat budur.

Sektör acentesi 

İkincisi ise acentelerin firma acentesi konumundan çıkıp sektör acentesine dönüşmesi gerektiğidir. Herkesin biletini satan acente sistemini mevzuata yerleştirmemiz gerekiyor. Bazı firmalarda elektronik ortamda bilet satışı yüzde 70 seviyelerine geldi. Acentelerin de bu yapıya yönelmeleri, bu süreci öğrenmeleri gerekir. Tabii, zamanın ruhuna uygun kararlar almamız lazım.

Yılın ilk yarısı kaybedildi 

Yüzde 50 taşıma kapasitesi, önümüzdeki dönem için aşılması gereken bir uygulamadır. Çünkü insanlar işsiz, parasız kaldı. Sosyal patlama var. Evde geçirilen zaman çok uzadı. Tatile gitmek isteyenler var. Eğitim süreçleri ile yaz çok parçalı hale geldi. Bu işsizlik döneminde beklenen potansiyel hareketlilik olmadı. Buna rağmen bir hareketlilik olacak önümüzdeki süreçte. Sınav tarihleri yazın hareketliliğinin seviyesini de belirleyecek. Sektör, yılın ilk yarısını kaybetmiş bir durumda. Zaten çok zorlu bir 2019 yılı da geçirmiştik. Bundan sonraki süreci iyi planlamalı ve iyi yönetmeliyiz. 

Köprü ve otoyollarda indirim istiyoruz

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile görüşmemiz sonucunda taban ve tavan fiyat uygulaması getirildi. 2+1 otobüslerin cam kenarlarının tamamına yolcu alınması ve aile bireylerinin bir arada seyahat etmesine yönelik kararlar Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı rehberde yayınlandı. Ancak yaptığımız bir çalışmada 4 kişilik aile bireylerinin önlü arkalı şekilde seyahat etmesini sağlamak istiyoruz. Bunun bir genelge haline dönüşmesini istiyoruz. Rehberdeki düzenleme tam olarak yeterli değil. 2+1 otobüslerde üç kişilik ailenin yan yana, 4 kişilik aile için 2+2 otobüslerde yan yana oturma imkanı sağlanmalı. Böylece ailelere yapılacak indirimlerle aile ekonomilerine katkı da yapılacak. Sektörümüz “yolcu yok” diyor yolcular da “bilet pahalı” diyor. Ayrıca havayolu biletlerine uygulanan yüzde 1 KDV’nin otobüs biletlerinde de uygulanmasını bekliyoruz. Otogar çıkış fiyatlarında indirime gidildi, sağ olsunlar, ama en azından şu süreçte köprü ve otoyollarda da yüzde 50 indirim beklentimiz var. Bize sağlanan bu indirimleri biz de bilet fiyatlarını daha aşağıya çekerek aile ekonomilerine katkı sağlayacak seviyelere getirmek istiyoruz. 

Alınması gereken tedbirler

Süreç içinde ikinci bir sıkıntının yaşanmaması için özellikle Eylül ayında Sağlık Bakanlığı’nın alınması gereken tedbirlere yönelik uyarılarına sektör mensuplarımızın da tam anlamıyla uyum sağlayacağına inanıyoruz. Maske kullanımının zorunlu olarak uygulanması, araçların dezenfekte edilmesi, yolcu ile temaslarda siperliklerin kullanılması, yolcuların araca binişi ve bagajların dezenfekte edilmesi gibi hususlara özellikle dikkat edilmeli. Yoksa ikinci bir dalga hali ile gelecek yasaklar hem hayatımıza, hem ekonomimize hem de iş süreçlerimize çok zarar verecek. 

Biz dikkatli olursak bu salgın geldiği gibi gidecek. Bu süreci iyi yönetmemiz ve hepimizin dikkatli olması gerekiyor.

Uçaklarda durum nu?

Uçaklarla ilgili de sosyal mesafe uygulaması yok. Uçak koltukları arasında mesafe 60 santim, ancak bu da yeterli değil. O zaman biz de uçaklarda ve şehiriçi ulaşımda olduğu gibi yüzde yüz koltuk kapasitesi ile tüm tedbirlerimizi alarak çalışma imkanı elde edelim. Hem ulaşım hem ülke hem de aile ekonomisine katkı yapalım. Otobüslerimizi her iki saatte havalandırma imkanımız var. En kısa zamanda sektörün yüzde 100 kapasite ile çalışmasının sağlanması gerekiyor. Sektörümüz çok ciddi zarara uğruyor. 

Günlük 400-500 bin hareket

Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan’a da buradan teşekkür ediyoruz. Yaptığımız video konferans sırasında insanların tatil yapmasını sağlayacak uygun faizli kredi talebimiz olmuştu. Bunu hayata geçirdiler. İnsanlarımız bir nebze olsun tatil yapma imkanı bulabilecek. 

Geç başladığımız bu sezon hepimize hayırlı olsun. Daha başlangıç haftasındayız ve günlük 400-500 binlik hareketliliği göreceğiz. Umudumuzu yitirmedik. Ama herkesin çok tedbirli olması ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor. 

Herkese iyi haftalar ve iyi sezonlar diliyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159