25.08.2014, 12:02

Önce taşıma güvenliği

Bugüne kadar bu ve benzeri başlıkta çeşitli yazılarım oldu. Son günlerde gündeme gelen otobüs kazaları bir kez daha bu konuyu hatırlattı. Bunun ötesinde geçen hafta, gazetemizde gündeme getirdiğimiz Demiryolu Taşıma Yönetmeliğinin taslağı yanı sıra hazırlanmış bulunan Demiryolu Emniyet Yönetmeliğinin taslağı da bu konuya değinmeme neden oldu.

Otobüsçülerde durum

Ramazan Bayramı ile başlayan yoğun yaz hareketliliği sürüyor. Eylül ortalarında hız kesecek. Ekim’de Kurban Bayramı ve Cumhuriyet Bayramı hareketlilik sağlayabilir. 1 Kasım’dan itibaren kış durgunluğu hissedilecek. Kısa yarıyıl tatili sonrasında tekrar yaz tatilini beklemek gerekecek. Bu arada hızlı trenin sistemde daha fazla pay sahibi olması gündeme gelecek. 2015 yılı içinde İstanbul’daki demiryolu çalışmalarının biteceği söyleniyor. Bu durum, demiryolunun otobüslerden ve havayollarından epey pay çalması sonucunu getirecek. 

Zor durum

Otobüsçüler genelde yolcu azlığından, otobüsçü ve otobüs fazlalığından, sefer şansı bulamamaktan, boş seferler yapmaktan şikayet ederler. Bu durum, fiyatların düşüklüğüyle daha da kötüleşir. Gerek yolcu azlığında gerekse fiyat düşüklüğünde havayolu sıkça suçlanır. Buna şimdi bir de demiryolu eklenecek. Gelir azlığı yaratan bu koşullar bir de maliyet yüksekliğiyle daha da ağırlaşır. Başta akaryakıt olmak üzere taşıma girdilerinin fiyatlarının arttığından şikayet edilir. 

Ve sonuç

Yolcuyu ve fiyatları arttırmakta zorlanan otobüsçüler tek yol olarak maliyet düşürmeye yönelebilirler. Bunu isteyerek değil, mecburiyetten yapmak zorunda olabilirler. Burada hassas bir çizgi var. Yolculara verilen servis ve ikram gibi hizmetlerde tasarruflar kendi bilecekleri iştir. Keza kullanacakları taşıtların cinsi ve özellikleri de öyle… Ancak yorgun ve yetersiz sürücü kullanımı, bakımsız araçların sefere çıkarılması gibi hususlar hoş görülemez.  Bu kapsamda bazılarının akaryakıt pahalılığı ile açıklamaya çalıştığı kötü yakıt kullanımları asla hoş görülemez. “Ne yapayım, batmamak, yaşamak için buna mecburum” demek bir açıklama olamaz. Zira söz konusu olan taşıma güvenliğidir, insan canıdır. Sizin ekonomik olarak yaşamanız için başka insanların ölmesi kabul edilebilir değildir. Taşıma güvenliğine aykırı davranışların hiçbir haklı gerekçesi olamaz. İsteyen bu sözlerime “uzaktan konuşmak kolay” diyebilir. Ben de seyahat eden taşıtta sizin ailenizin bireylerinin olduğunu ve başkalarının sözüm ona haklı gerekçelere dayanan yanlışları sonucu onları kaybettiğinizi düşünmenizi hatırlatırım. 

Diğer taşımalar

Burada gündem gereği otobüsler için söylenen sözler diğer taşıtlar için de geçerlidir. Bu kapsamda tüm yük taşıtları ile özel otomobillerin de taşıma güvenliğine uygun hareket etmeleri mutlaka gereklidir. Belki de bunların kusurları otobüslerden daha fazladır. Ancak daha çok canı ilgilendirmesi açısından otobüslerin konu edilmesi de alınganlık yaratmamalıdır. Taşıma güvenliği sadece karayoluyla sınırlı bir konu da değildir. Son günlerde büyük can kayıpları yaratan önemli uçak kazaları da yaşandı. Zaman zaman en güvenli araçlar olan demiryolu ve denizyolu taşıtlarının da kazalar yaptığını duyuyoruz. 

Demiryolu Emniyet Yönetmeliği

Karayolu ile demiryolu arasında önemli bir farkı var. Aslında bu fark karayolu ile diğer tüm modlar arasında var. Karayolu çok yaygın kullanılıyor. Yolcu-yük, ticari-hususi çok sayıda taşıt trafikte yer alıyor. Bunlarla ilgili pek çok düzenleme Trafik Kanununda var. Neredeyse taşıtlar, sürücüler ve seyirle ilgili her şey burada yazılı. Taşıma mevzuatında sadece taşımacıları kapsasanız, bir sorun olmaz, ama demiryolunun durumu öyle değil. Onun ayrı bir Trafik Kanunu yok. Hepsine kanun veya yönetmelik düzeyindeki demiryolu mevzuatında yer vereceksiniz. Buna da bağlı olarak Demiryolu Düzenleme Genel Müdürlüğü (DDGM) demiryoluna ilişkin tüm boşlukları doldurmak, tüm işleri üstlenmek zorunda. İşleri çeşitli ama neyse ki ilgilenecekleri taşımacı ve taşıt sayıları düşük. Bu kapsamda Demiryolu Taşıma Yönetmeliği (DTY) dışında mevzuat da gerekecek. Bunlardan birisi de elimizde olan Demiryolu Emniyet Yönetmeliği taslağı. Hazırlanmış olması önemli, ama mutlaka geliştirilmesi gerekiyor. 

Bu arada şunu da hatırlatmak isterim: Neyin trafik mevzuatında neyin taşıma mevzuatında yer alacağı karayolunda net değil. Bana göre taşıma mevzuatında yer almaması gereken pek çok husus bulunuyor. Bu andan sonra hepsini sıfırlayıp yeniden hazırlamak mümkün değil, ama bazı ilkeler de gerekli. Demiryolu ise henüz işin başında ve tek otorite var. Neyin, nerede yer alacağı iyi planlanmalı. Örneğin, eğitim. Demiryolculukta gerekli eğitimler için kurallar nerede olacak? Ayrı bir mevzuat gerekir mi? Bunun gibi pek çok soru… Şimdiden DDGM’ye kolaylıklar diliyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159