23.11.2015, 16:15

Otobüsçü işine ve emeğine sahip çıkmalı…

Başlarken, Sayın Zeki Dönmez’e, Taşıma Dünyası’nda geçen hafta yayımlanan “Beleş seyahat hakkı kazandım” yazısından dolayı takdirlerimi sunuyorum. Zengini fakiri ayırt etmeden herkesi ücretsiz taşıma mecburiyetini, mahkûmiyetini eleştiriyor. Muhakkak okunması gereken bir yazı… Zeki Bey’i de tebrik ettim. Zeki Bey, çok objektif değerlendirmelerle bizim haklarımızı da koruyor, yeri gelince tüketicinin haklarını da gözetiyor. Meslektaşlarımızı, engelsiz taşıya taşıya engelli hale getirmeye çalışanlar var, yani neredeyse biz engelli olacağız; ruhsal engelli, fiziksel engelli, biyolojik engelli ne derseniz deyin. Herkesin bundan çıkarması gereken bir ders var. 

Tanımlar belirli olmalı
Seyahat engelli kavramının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından tanımlanması lazım. Seyahat engelli, muhtaç seyahat engelli, ekonomik seyahat engelli, ulaşım seyahat engelli ve benzeri bütün kavramların artık literatüre girmesi lazım. Türkiye’de seyahat engelli insan sayısının da belirlenmesi gerekiyor artık. O anlamda Zeki Bey’in yazısından benim söylediklerimi değerlendirerek ciddi bir alıntı yapılması lazım. Özellikle ilgili bürokratların, karar vericilerin Zeki Dönmez’in o yazısından çıkarması gereken dersler var. Bir ders çıkarması gereken grup da otobüsçüler. Hak aramaktan aciz kalmasınlar. Ağızlarına sürülen bir parmak bal ile yetinmesinler. Haklarını arasınlar… Sosyal devlet anlayışı ile olaylara yaklaşılması lazım. Otobüsçünün cebinden kimseye bağış yapılması doğru değil. Bizler yatırım yapan kişiler olarak buna mahkum edilmemeliyiz. Zeki Bey’in yazısı çok yerinde, manidar ve anlamlı. İnşallah sonuçları da hayata o şekilde yansır. 

Yıl biterken
2015 bitmek üzere… Türkiye iki seçim atlattı; bugün bir istikrar yakalanmış görülüyor. Piyasalar daha oturmadı, Dolar aşırı dalgalanıyor, dalga boyu çok yüksek. Döviz fiyatlarının bu kadar dalga boyu ile devam etmesi istikrarsızlığa davetiye çıkarıyor. Türkiye, bir an önce tavrını koymalı ve insanları yatırım/istihdam alanına çekmeli. 

Kış lastiği konusunda bütün vatandaşlarımız tedbirli olsunlar. Bütün meslektaşlarımızı, özellikle ticari taşıma yapan gerek kamyoncular, gerekse otobüsçüler, çok ciddi tedbirleri almalılar. Metro Turizm olarak lastik ölçümlerini yaptırdık. Arkadaşlarımıza gerekli talimatı verdik. Kaplamaları yetersiz olanlar, kaplamalarını yapacaklar. Kış lastiği kullanımı yasal zorunluluk, ama biz kurum içi denetimlerle hiçbir şeyi şansa bırakmak istemiyoruz. 
Eğitmen ve ilgili arkadaşlarımız, toplantılarda filo sahipleriyle olduğu gibi bütün personelle tek tek görüşüyor. Bu konuda gerekli önlemler alınıyor, eğitimler veriliyor... Lastiğin kazalardaki etkisi belirtiliyor ve anlatılıyor kendilerine. O anlamda biz firma olarak üzerimize düşeni yaptık.
Sigorta konusu
Sektörümüzü, 2016 yılında, en çok yoracak konuların başında sigorta geliyor. Sigortada iyiyi cezalandıran, kötüyü ödüllendiren yeni bir yaklaşım sergilenmeye başlandı, tavan ücretinden sonra. Bu konuda mutlaka kademeli bir uygulamaya gidilmesi lazım. İyiyi mutlaka ödüllendirelim ki kazaları azaltalım. Bugünkü yapı, tam tersine iyiyi cezalandırıp kötüyü ödüllendiriyor. Tavan fiyatı mecburiyetinin getirilmesi ile birlikte sigorta şirketleri iyi kötü ayrımı yaparak iyi olandan daha fazla, kötü olandan daha az alan bir anlayış sergilemeye başlıyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Onun için önümüzdeki dönemde en çok uğraşacağımız konuların başında sigorta maliyetleri geliyor. Kasko, zorunlu sigortalar, ihtiyari sigortalar, hepsini oturup konuşmamız gerekiyor. Bu konuda atılmış yanlış bir adım varsa onun da yeniden değerlendirilmesi lazım diye düşünüyoruz. Sigorta, öncelikli konularımız arasında yer alacak gibi görünüyor. İnşallah bu konuda aklıselime davet ettiğimiz insanlar gereğini yaparlar.
Birlikte müdahale etmeliyiz
Sigorta konusunda gerek Ticaret Odasının, gerek TOBB’un komiteleriyle bir araya gelip mutlaka kademeliye geçmek için bir çalışma yapmamız lazım. Tamamen ‘yanlıştır’ demek mümkün değil, belki onlar da haklı, ama tavan fiyatı getirildiğinde kuru ile yaşı aynı sepete koymamalısınız. Onun için bu sigortalamada doğru adım atılması gerektiğini düşünüyorum.  Haklıyı, adaletliyi ödüllendiren bir anlayış ile yaklaşılması gerekiyor. 
Akaryakıtta istikrar
Seçimin ardından yakalanan istikrarın ardından biz otobüsçüler de akaryakıt fiyatlarında istikrar bekliyoruz. Akaryakıt vergileri üzerinde oynama yapılmaması, tüketicinin sırtına yeni bir fatura çıkarılmaması gerekir. Bizim yeni hükümetten en büyük beklentimiz budur. İnşallah beklediğimiz gibi olur. Yoksa bu sektör artık bu yükü taşıyamaz. Ulaşımda güvenlik ve kalite giderek kaybolur. Akaryakıt fiyatları üzerinde vergi yükünün azaltılmasını beklerken, artırılması sonucu ile karşılaşırsak, yapacak bir şeyimiz kalmaz. İcraatlarda bu konunun üzerinde durulmalı; otobüsçülerin gözetilmesini bekliyoruz. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159