01.09.2014, 13:15

Otobüsçülerin dertleri hiç bitmez

İyi günleri olan yaz döneminde bile otobüsçülerin dertleri sürer. Bu nedenle otobübüsçülük üzerinde zaman zaman durmak gerekiyor. Otobüsçüleri iki gruba ayırıyoruz: Birisi tarifeli, diğeri tarifesiz otobüsçüler. Tarifeli otobüsçüler günden güne azalıyor; gerek firma, gerek otobüs sayısı bakımından toplam otobüslerin yüzde 20’sine gerilediler. Buna karşılık, tarifesiz otobüs işletmeciliği hızla büyümeye devam ediyor. Buna turizm otobüsçülüğü de demek doğru olur. Turizmdeki gelişmelere bağlı olarak bu otobüsçülük büyüyor. 

Otobüsçülerin şikayetleri 

Zaman zaman tarifesiz otobüsçülerin bazı şikayetlerini duysak bile gündemi esas işgal eden her zaman tarifeli otobüsçüler olmuştur. Şikayetlerine rağmen günden güne daha azaldıklarına göre bu şikayetleri ya fayda getirmiyor ya da çözümsüz konular üzerinde duruyorlar. 

Tarifeli otobüslerin kuralları 

Öncelikle tarifeli otobüsçülerin tarifesizlere göre pekçok kuralı olduğunu bilmeliyiz. Bunlar zaman ve ücret tarifesi kuralları, bilet kuralları ve otogar kuralları şeklinde özetlenebilir. Bilindiği gibi tarifeli otobüsçülerde otogarlardan kalkış ve varış zorunlu. Bunu otogarla ilgili pek çok düzenlemenin yer aldığı karayolu mevzuatı öngörüyor. Bunların pek de bir sonuç getirmediğini pratikte hiçbir faydası olmadığını daha önce çeşitli yazılarımda belirttim.  Otogardan kalkış ve varış zorunluluğu  olmalı mı, olmamalı mı?  Bu, gereksiz bir tartışma. Karayolu mevzuatı bu konuda taşımacıları serbest bırakacak olsa bile belediyeler yine kural koyarak otobüsçülerin belirli bir yerden kalkmasını sağlayacaklardır. Dolayısıyla tarifeli otobüsçülükte her zaman bir otogar düzeni olmak zorundadır. 

Belediye ve özel otogarlar 

Otogarlar sorunları otobüsçünün gündeminden hiç eksik olmaz. Otogarları yapıp işleten esas olarak belediyelerdir. Her ne kadar karayolu taşıma mevzuatı özel kişilerin de otogar yapıp işletmelerine imkan veriyorsa da bu pratikte mümkün değildir. Zira bir yerde otogar yapılabilmesi için bunun imar planlarına işlenmesi ve belediyece uygun görülmesi gerekir ki bu da ancak belediye eliyle gerçekleşebilecek bir durumdur.  Özel işletmecilerin yapabileceği tek iş belki belediyelerin yaptığı otogarları işletmek veya satın almaktır. Ancak belediye otogarlarında yaşanan sorunların özel otogarlarda daha da artarak devam ettiğini hepimiz biliyoruz.

Otogarların sorunları 

Otogarlarla ilgili sorunları ikiye ayırmak mümkün. Birincisi yapım aşamasındaki sorunlar, ikincisi de işletme aşamasındaki sorunlar. Yapım aşamasındaki sorunları otogarın yeri, büyüklüğü ve otogarın yapısı şeklinde ele alabiliriz. Pekçok mimar otogar konusunda deneyim sahibi değildir. Zira her şehirde uzun sürede ancak bir otogar yapılması söz konusudur. Pekçok mimar bir deneyim sahibi olmaksızın otogar işinde görev almaktadır. Bu ve benzeri sorunları azaltmak için ya deneyimli mimarlardan hizmet alınması gerekir ya da belediyelerin başka yerlerdeki otogar örneklerinden faydalanması gerekir. Bu faydalanmanın yolu da başka yerlerdeki başarılı projelerin mimarları ile otobüs işletmecilerinin bu konudaki görüşlerine başvurulmasıdır. Yani karşılıklı bir dayanışma ile otogarların yapımına ilişkin konular üzerinde durulmalı ve dahi iyi otogarların yapılması sağlanmalıdır. İyi yapılmayan otogarlarda işletme aşamasında önemli problemler yaşanmaktadır. Bunun bir şekli hizmetin kötü oluşudur, bir şekli de otogarlardan alınacak hizmetlerin pahalı oluşudur. Uygun yapılmayan otogarlarda gerek yazıhanelerin gerekse diğer ticari birimlerin kiraları yüksek olmakta ayrıca işletme giderleri de yükselmektedir. Keza iyi yapılmayan otogarlarda otobüslerin çıkış ücretleri olumsuz yönde etkilenmekte ve çıkış ücretleri artmaktadır. 

Kiralar ve çıkış ücretleri 

Her ne kadar otogar çıkış ücretini belirleyen tek şey otogar yapımı ve işletmesi ile ilgili maliyetler değil, işletme anlayışı ise de otogar yapımına ilişkin hususlar da önemlidir. Yazıhane ve iş yeri kiralarının hem makul olması hem de belirli bir süre için işletmecilerin önlerini görebilecek bir anlayışla kiraya çıkarılaları gerekir. Her yıl ihale yapılması gibi anlayış kabul edilemez. Şüphesiz ki bunun alternatifi olarak bir yazıhaneyi, bir ticari birimi alan kişilerin de çok uzun süre düşük bedellerle burasını adeta tapulu malları gibi kullanmaları da hoş görülemez. Bunun bir çözümü olarak dört beş yıllık kiralama ve ihale sürelerinin iyi olacağı düşünülebilir. Ancak bunların da yetmeyeceği açıktır. 

Her otogara farklı kural olmaz

Bazı kişiler otogarlarla ilgili genel konuşmayı sevmiyorlar. Herkes kendi menfaatine göre otogar üzerinde konuşmak istiyor. Bir otogarda farklı kural, başka kural olmasını isteyenler var. Halbuki otobüsçünün menfaatine göre otogarlarla ilgili genel kurallar konuşulması lazım. Otobüsçülerin sivil toplum örgütleri de ne yazık ki, belli otogarlara tavır almaktan çekinebiliyorlar. Ama bazı belediyelerce işletilen otogarlarda ise daha olumlu tavır sergileyebiliyorlar. 

Otogarlarla ilgili anlayış 

Aslında otogarlarla ilgili anlayışın otobüsçülüğün gelişen durumuna göre yeniden gözden geçirilmesi gerekebilir. Otogarlarda çok sayıda yazıhane ve acente mevcut. Şüphesiz ki otogardaki yazıhaneler birkaç kişinin elinde olmasın, ama bu kadar çok yazıhanecinin de ekmek parası kazanması mümkün değil. Mevcut yazıhanelerin üçte biri hatta çeyreği bile hizmet vermeye yeter. Ama bunu da yazıhane sahipleri pek istemiyorlar. Gelişen teknoloji Uzun vadede, otogarlarda bilet satılmasını bile gerekli kılmıyor. Başka yerlerden alınan biletlerle insanlar otogara gelip otobüslerine binecekler. Bu nedenle otogarlarda yazıhane olmasına bile gerek kalmayacak. Halbuki mevzuat, otogarda herkesin bir yazıhanesi olmasını zorunlu kılıyor. Bunların zaman içinde gözden geçirip, gelişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevzuatın da buna göre değiştirilmesi gerekir. Tabii, bu durumdan otogardaki yazıhaneciler ve acenteler zarar görecekler. Bu da gelişen teknolojinin kaçınılmaz bir sonucu. Bugün ise otogarlarda hakim durumdaki yazıhane ve acente sahipleri bunların görülmesini ve konuşulmasını pek de istemiyor. 

Gerçekler bir gün karşımıza çıkar 

Ama gerçekleri görmemek sorunların çözülmesini sağlamıyor. Gerçekler acı da olsa bir gün mutlaka karşımıza çıkıyor. Bu nedenle önlem alıp önceden bunlara hazırlıklı olacak çalışmalar yapılmalı, toplantılar düzenlenmeli. Otogarlar geleceğin koşullarına uygun hale getirilmelidir. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159