05.12.2016, 10:29

Otogarın havası kurşun gibi ağır!

Dünya çapında ünlü şairimiz Nazım Hikmet, 1930 yılında görmüş bu günleri. Hatta Bayrampaşa Otogarı’nı ve otobüsçünün çektiklerini…
Şöyle diyor ünlü şiirinde:

Deeeert çok, hemdert yok 
Yüreklerin kulakları sağır... 
Hava kurşun gibi ağır...

Dünyanın en kaliteli, en seri, en konforlu yolcu taşımacılığı hizmetini veren otobüsçüler bin bir dert içinde, ama hiçbir dertleri yokmuşçasına laylaylom ile geçiriyor günlerini. Çünkü “yüreklerin kulakları sağır”. Ben, birkaç ileriyi gören meslektaşımla birlikte bağırıyorum, şiirdeki gibi, “kurşun eritmeye çağırıyorum”. Çünkü ancak o zaman ağırlığı dağılır havanın. Yani elimizi taşın altına koymamız gerekir.

Onlar da, şiirdeki gibi
O diyor ki bana: 

- Sen kendi sesinle kül olursun ey! 
Kerem gibi yana yana...

Diyorlar. Yani yanarmışız da kül olurmuşuz. Hani gazetecinin dediği gibi “dokunan yanar” diyorlar. Oysa dokunanlar değil, tehdit edenler yandı. Demokrasi galip geldi.

Ben diyorum ki ona: 
- Kül olayım 
Kerem gibi yana yana. 

Örnekler gösterdim, çözüm yolları gösterdim… Ama yağcılar, evet efendim sepet efendimciler, salla başı al maaşıcılar itiraz ettiler. Allah’ın sopası yok, diye bir sözümüz var, bilirsiniz. Geçen hafta yağan yağmur sonrası otogara giriş çıkış tümden kesildi. Bayramlarda sıkışan trafik tümden kesildi. İstanbul gibi dünyanın en büyük şehirlerinden birinde, ülkenin ana ulaşım sisteminin temelinde bu yaşanırsa varın siz söyleyin neler olabileceğini…

Nazım Hikmet’in 86 yıl önce ileri görüşlülükle dizelerine yansıttığı bu durum, artık hepimizi aştı. Çünkü otobüsçüler de yandı. Bunun en iyi örneği her geçen gün kapısına kilit asılan firmalar, öteye beriye savrulan bireysel otobüsçüler… Hatta Galip Öztürk’ün ta kendisi. 

Şimdi Galip Ağa, işaret edecek, otobüsçüleri kurtarmak için İstanbul’un önemli merkezlerine, sayısı beşi altıyı geçmez, otogar yapılacak. Hem otobüsçü kurtulacak hem de Galip Ağa’nın heykeli dikilecek, dünya durdukça hayırla anılacak.

Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..
Hava toprak gibi gebe. 
Hava kurşun gibi ağır. 
Bağır bağır bağır bağırıyorum. 
Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum... 
Haydi, koşun otobüsçüleri ve sektörü kurtarmaya… ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159