Dr. Taylan Engin ile İstanbul Ulaşımını konuştuk
Ulaşımla ilgili her konuyu İBB Ulaşım Daire Başkanı Dr. Taylan Engin ile konuştuk. İstanbul ulaşımında hedefler yeniden çiziliyor. Yeni Otogarlar, Turizm Taşımaları, Kentiçi Ulaşım, Raylı Sistemler ve Megabus Projesi ile ilgili çalışmaları İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Taylan Engin, Taşıma Dünyası’na açıkladı.
RÖPORTAJ
14.11.2019, 11:36 17.11.2019, 11:11
Taşıma Dünyası
RÖPORTAJ: ERKAN YILMAZ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığını Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasının ardından Taylan Engin Ulaşım Daire Başkanlığı’na getirildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığını Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasının ardından Taylan Engin Ulaşım Daire Başkanlığı’na getirildi.
Taylan Engin, akademisyen tarafının yanı sıra birçok belediyede ulaşım alanına yönelik önemli görevler üstlenmiş. 1999 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde ulaşım planlama bölümünde başlayan belediyecilik süreci 20 belediyeye yayılmış.
Ekrem İmamoğlu’nun “İstanbul ulaşımını üstlen” diyerek göreve çağırdığı Taylan Engin ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. İstanbul otogarları başta olmak üzere, ulaşıma yönelik birçok konuda soru yönelttik. İstanbul ulaşımına yönelik çalışmaları ve bundan sonraki hedefleri Taylan Engin’den öğrendik.
Şehi̇rlerarası Taşımalar
İstanbul Otogarı’nın yap-işlet-devret süresinin 5 Mayıs’ta tamamlanmasına rağmen otogarın belediyeye devri kolay olmadı. Taylan Engin bu süreci aktardı…
Önce otoparklar
İlk başta otoparkları aldık. Çünkü otoparklar otogarın parçası değil. Buna rağmen işletmeci şirketin açtığı davada mahkeme sürecini bekledik. Mahkeme bizi haklı buldu, bir tahliye günü verdi. Orada işletmeci ve TOFED ile konuştuk. Birbiriyle çatışan ekipler değildik, birlikte çalıştık. Herhangi bir sıkıntı olmadan orayı teslim aldık.
Otogardaki üçlü yapı
Şu anda otogarda üç yapı var. Otoparklar İSPARK’ta. Otobüslerin giriş-çıkışları ve terminal işletmeciliği Ulaşım Daire Başkanlığı Terminaller Müdürlüğü’nde. Dükkanlar ve yazıhaneler Emlak Daire Başkanlığı’nın sorumluluğunda. Emlak Daire Başkanlığı bu alanlara yönelik bir ihale düzenleyecek. Buna Belediyenin iştirak şirketi Boğaziçi AŞ’de girebilir, alırsa oranın işletmeciliğini yapacak. Bu süreci Emlak Daire Başkanlığı daha iyi biliyor.
Tahsis sahibi mi, kiracı mı muhatap
Otogarda belediyenin muhatabı kim olacak tartışmasına ilişkin sorumuzu Taylan Engin, “Bu sorunun muhatabı ben değilim”diye yanıtladı ve devam etti:
Terminale gittiğimizde de hep aynı soru ile karşılaştık. Bu konu Emlak DaireBaşkanlığı’nın sorumluluğunda. Tahsis sahibi mi kiracı mı muhatap alınacak? Bunu sürekli konuşuyoruz. Emlak Daire Başkanlığı yakında bir açıklama yapacak.
Birikmiş alacaklar
5 Mayıs sonrası için de ecrimisil uygulaması mutlaka yapılacak. Burada bir kamu alacağı söz konusu. Ecrimisilin kuralı da belli: Orayı kullanana, içindekine uygulanacak. Uygulama budur.
Otogar ücretleri
Otogar ücretlerine yönelik Bakanlığın tarife esasları ne ise o uygulanıyor. Hangi araç ve hangi mesafeden ne ücret alınacaksa tarifede var. Bu tarifeyi aldık, belediye meclisine sunduk, komisyonda görüşüldü, onaylandı ve uygulama başladı.
Otogarların geleceği
Taylan Engin, İstanbul Otogarı’nın taşınmasına ve yeni otogar projelerine yönelik olarak şu bilgileri verdi…
Aslında Bayrampaşa Otogarı’nın taşınmasına yönelik söylem yeni değil. Seçim öncesinde bu dile getirildi. Bayrampaşa Otogarı’nın konum olarak İstanbul’un çok içinde kaldığı, trafik yoğunluğu yarattığı, alt katlarının güvenlik açısından sorun oluşturduğu, yapı olarak güçlendirmeye ihtiyacı olduğu yönünde söylemlerimiz oldu.
Yeni otogarları yaptıktan sonra burayı boşaltıp bir kısmını teknokent, bir kısmını gençlik merkezi, belki vadi ile birleşen özel bir yapı olarak değerlendirme düşüncesi var. Sayın Başkanımız Ekrem İmamoğlu, seçim öncesinde de bu düşüncelere sahipti, şimdi de aynı şekilde ifade ediyor.
Yeni otogar yerleri
Olası terminal yerleri ile ilgili çalışmaları yaptık. Şu an bu yerler İmar Müdürlüğü Projeler Daire Başkanlığı’nda projelendirilmek ve imara ilişkin sorunları çözmek için bekliyor. Dolayısıyla konumlar kafamızda belli. Şöyle rahatlıkla söylemek mümkün: Avrupa yakasında Başakşehir bölgesinde kuzeyde üç alternatif yer var. Anadolu yakasında da Kurtköy civarında iki alternatif lokasyon var, Mehmetçik Vakfı’nın ilerisinde. Biz raylı sistemle ve mümkünse havalimanı ile entegre olsun ve planladığımız cep terminalleri ile iletişim içinde olsun istiyoruz. Yeni otogarları biz de yapabiliriz, yap işlet devret modeli de olabilir.
Taşınma ne zaman?
Bayrampaşa Otogarı en az iki sene daha orada. Harem Otogarı ömrünü tamamladı, esnaf da büyük bir sıkıntıda. Geleni, gideni, ziyaretçisi düşmüş durumda, ama yarın taşıyalım gibi bir durumumuz yok. Anadolu Otogarının tamamlanması beklenecek. Ayrıca taşınma zaten kolay bir operasyon…
Alibeyköy Terminali
Şu an İSPARK tarafından işletiliyor. Aslında cep terminalleri uygulamasını yaygınlaştırırken bu örneği geliştirerek devam edeceğiz. Alibeyköy iyi bir uygulama. Düzgün ve kontrollü bir hizmet veriliyor ve bu hizmet sürecek. Bu kentin otobüs trafik aksı, otogarlar taşındıktan sonra gerçekten farklı bir yöne kayarsa Alibeyköy’ün yenilenmesi ve daha iyi bir konuma alınması gündeme gelebilir.
Cep terminalleri
Alibeyköy gibi bir kaç ara terminale daha ihtiyaç var. Dudullu, Ataşehir tarafındaki gereksiz kalabalık ve özel terminaller hem bölge halkını sıkıntıya sokuyor, hem trafiğe büyük problem oluyor. Oradaki tüm özel terminalleri cep terminalinde toplama niyetimiz var. Projemiz hazır. Dudullu, Kayışdağı, İmes tarafında bir iki aday yer belirledik. O alternatifleri Başkanımıza sunacağız.
Ücretsiz servislere yönelik yeni otogarlarla birlikte adım atabiliriz. Firmaların şehiriçi acenteleri çok dağınık, öncelikle bunları rehabilite etmek, bir düzene kavuşturmak gerekiyor.
FSM köprüsü kullanımı
Trafik yoğunluğunun düştüğü akşam 22.00 ile sabah 06.00 arasında ikinci köprünün şehirlerarası otobüsler tarafından kullanılmasının hiçbir sakıncası yok bize göre. Bu saat 22.00 olur 22.30 olur değişir ve çözülebilir. Hem yolcuyu hem şehirlerarası otobüsçüyü kentin kuzeyine göndermek; hem şehre, hem de taşımacıya kötülük. Bu sadece UKOME kararı ile olacak bir şey değil. UKOME’de kararı aldıktan sonra Bakanlıkla da görüşerek bunun gerçekleştirebileceğine inanıyorum.
Bakanlık mı, belediye mi?
Turizme seri plaka
Sürprizler olabilir
Turizm Taşımaları
9+1 sorunu
Bir saati aşan röportajımızda, Taylan Engin ile İstanbul ulaşımının bütün ana nirengilerini konuştuk…
9+1 araçlara belge verilmemesi ile ilgili eski kararın yürürlükte olduğunu belirten Taylan Engin şunları söyledi: “Biz de yeni karar almadığımız için belge verilmiyor. 9+1 konusu sadece UBER konusu değil. Bir otelin önüne bakın, en az dört beş tane 9+1 koltuklu aracı göreceksiniz. Bu araçlar D2 belgeli. Bu belgeyi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı veriyor. Ancak araçlar otellerin önünde taksi gibi yerleşmiş durumda. Hatta özel telefon numaralarıyla bunu yapanlar da var. Bu arada; işi kuralına uygun şekilde yapanları tenzih ediyorum. Biz eski kararı yürürlükte tutuyoruz, belge vermiyoruz.”
Bakanlık mı, belediye mi?
Taylan Engin, turizm taşımacılarının ‘D2 belgesi varken, belediyeden belge almak istemiyoruz’ yönündeki değerlendirmelerine de cevap verdi: “Büyükşehir’in D2 belgeli bir aracın çalışma hakkını engellemek gibi bir yetkisi olamaz, çünkü belgeyi veren Bakanlık. Dolayısıyla bir şehirdeki belediyenin Bakanlığın üstünde bir yetkisi olmamalı. Bu yanlış bir uygulama. D2 belgeli araca Türkiye’nin neresinde belge veriliyor başka? Taşımacıların dediği gibi ‘ben Bakanlık belgesini alıyorum, belediyeden tekrar bunun için izin almamalıyım’ görüşü doğru ve böyle olmalı. Geçmişte yapılan bir hata var. Bu hata böyle süregeliyor. Bakanlığın hayata geçirdiği U-ETDS sistemi bize de açılsın, biz de bunu görelim, sisteme entegre olalım. Bunları konuşuyoruz. Böylelikle işini düzgün yapan insanları kollamış, turizm başlığı altında taksicilik yapanları da ayıklamış oluruz.
Turizme seri plaka
Turizm araçlarına seri plaka verilmesi yönündeki görüşlere katılmadığını belirten Ulaşım Daire Başkanı Engin, “Belgeyi veren Bakanlık. Taşımacılık hakkını veren Bakanlığın D2 belgesi, belediyenin verdiği yol belgesi değil. Olay baştan yanlış. Yol belgesi sadece UBER’i kilitlemek için uydurulmuş bir sistem. Başka hiçbir geçerliliği yok. Trafik Kanunu’nda yer alan da yeni bir şey değil. Orada bir cümle var sadece. Bu hak zaten var. İstanbul kentiçi trafiğini düzenleme yetkisi UKOME ile Büyükşehir Belediyesi’nde zaten. Burada UBER’i durduruyoruz havası, izlenimi yaratıldı. Zaten kentiçi taşımacılıkta yetki UKOME’de. Gazetenizin manşeti de çok doğru. Çözüm bulması gereken yer Ulaştırma Bakanlığı. Sorunu üreten yer burası. Niye herkes belediyeden çözüm istiyor da, sorunun kaynağından çözüm istenmiyor? Çünkü en kolay ulaştığı, en kolay temas ettiği yer burası” dedi.
Sürprizler olabilir
Ulaştırma Daire Başkanı, hazırlanmakta olan Yerel Yönetimler Tasarısı üzerine endişelerini de dile getirdi…
“Yerel Yönetimler Tasarısı’ndan bazı sürprizler çıkacak. Öyle görünüyor. Bu, iki yıllık bir çalışma. Geçmişinde, içinde olduğum bir çalışmaydı. Özetinde; büyük işler büyükşehirde, özellikle halka dokunan temas edilen işler ilçe belediyelerde kalsın yaklaşımı vardı…O dönem çok sıcak bakmıyorlardı, ancak şimdi bakıyorlar.. Oradan bir sürpriz bekliyorum.
Servis taşımacılarına yönelik belgelendirmenin Bakanlık eliyle yapılacağı yönünde duyumlar alıyoruz. Taslağı biz de görmedik, yayınlanmadı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda duruyor. Halka paylaşmadan böyle bir yasa düzenlemesi herhalde yapılmaz. Bu yasalar bizi yönetecek. Bunları tartışıp uzlaşıya varmamız gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı’nın, İstanbul’da, 25 Mayıs 2015’te yaptığı açıklama milat olarak kabul edilmiş: Bundan sonra alanlar bir bedel ödeyerek tahsis belgesi alabilirler, öncesindekiler de bedel ödemeden belgelerini alabilir diye. Parası olmadığı için başvuru yapmayan birçok kişi var.
O kararda mücbir bir sebep gerekçesi de var. Servisçiler Oda Başkanı ile konuşup,‘mücbir sebepleri bir değerlendirmeye alalım, gerçekten bir mağduriyet varsa onlara 30 Haziran’a kadar bir süre verelim’ dedik. Başta tamam dediler ama UKOME’de itiraz ettiler. Şu anda alt komisyonda. Bu komisyona dilekçe ile başvuranların değerlendirmesi yapılacak. Bize gelen bilgiler, 2000 dolayında, ama bunların hepsini kapsıyor mu bakmak lazım. 1982’de servis aracı alıp bir sene çalışıp çıkan da, bunları toplayanlar da var. Bizi rahatsız eden bunları toplayanlar.
Yeni otobüs yatırımı zorunlu
Elektrikli otobüsler
Megabüs Projesi
Entegre taşımacılık
Durak iyileştirmeleri
Metro projeleri
Havaray
Toplu Taşıma Teşvik Planı
UKOME’de temsil
Çalıştaylar
Servis Taşımaları
Ekrem Başkan’ın seçim öncesinde bir konuşması vardı, orada sloganlaşan da bir söylemi oldu: ‘Bizim dönemimizde tahdit tehdit olmayacak’. Bir anda panik havası ile karar alındı. Tahdit olduğu söylenen, iptal edilen bir karar alındı. Tahdit midir, değil midir onu tartışmıyorum. O karar ilk alındığında iptal oldu, sonra bir cümle eklenerek tekrar alındı ve iptal edilmedi; şu anda duruyor. Eğer bu tahdit kararı ise UKOME’de alınan plaka serisi kararı ile yaklaşık 500-600 bine yakın plaka çıkıyor. Bu kapsamda başvurusunu yapmış araç sayısı 59 bin.
Cumhurbaşkanı’nın, İstanbul’da, 25 Mayıs 2015’te yaptığı açıklama milat olarak kabul edilmiş: Bundan sonra alanlar bir bedel ödeyerek tahsis belgesi alabilirler, öncesindekiler de bedel ödemeden belgelerini alabilir diye. Parası olmadığı için başvuru yapmayan birçok kişi var.
O kararda mücbir bir sebep gerekçesi de var. Servisçiler Oda Başkanı ile konuşup,‘mücbir sebepleri bir değerlendirmeye alalım, gerçekten bir mağduriyet varsa onlara 30 Haziran’a kadar bir süre verelim’ dedik. Başta tamam dediler ama UKOME’de itiraz ettiler. Şu anda alt komisyonda. Bu komisyona dilekçe ile başvuranların değerlendirmesi yapılacak. Bize gelen bilgiler, 2000 dolayında, ama bunların hepsini kapsıyor mu bakmak lazım. 1982’de servis aracı alıp bir sene çalışıp çıkan da, bunları toplayanlar da var. Bizi rahatsız eden bunları toplayanlar.
Şehi̇riçi Toplu Taşımalar
Önemli olan kalite ve konfor
Dünyanın bütün büyük şehirlerinde olduğu gibi İstanbul’un da şehiriçi toplu taşımacılığı hayatı yaşanabilir kılmak amaçlı düzenleniyor. İstanbul gibi tarihi dokusu geniş olan ve tarihi sit alanları yaygın şehirlerde, bir de kentleşme düzenli gelişmemişse toplu taşımacılık daha bir öne çıkıyor ve çözümü daha bir zorlaşıyor.
“Kimsenin ulaşıma yönelik sihirli bir değneği yok, ama İstanbul trafiğini hafifletmek ve sürdürülebilir hale getirmek gibi bir görevimiz var. Bu bir zorunluluk. Daha nitelikli ve kaliteli bir toplu ulaşım sistemi hedefliyoruz. Bunun içinde metro da, metrobüs de, raylı sistem de, otobüs de, minibüs de, dolmuş da olacak. Kalite ve konfor arttıkça insanları kendi özel otomobili ile gitmekten vazgeçireceğiz. Bizim önümüzdeki beş seneye yönelik kendimize çizdiğimiz en büyük hedef; toplu taşıma sistemini geliştirmek, iyileştirmek, kaliteli hale getirmek.
Yeni otobüs yatırımı zorunlu
İETT’nin durumunda sorunlar var; yangınlar ve kazalardan görüyorsunuz. Araçlar bakımsız, filo eskimiş. 2 milyon km’ye gelmiş araçlar çalışıyor. Bunların şakası yok. Filonun yenilenme ihtiyacı var. Öncelik metrobüs olacak. İstanbul’un en önemli taşıma omurgası. Günde 1 milyon insan taşınıyor. Bu sistemin sağlıklı olması gerekiyor. Başkanımızın metrobüs duraklarının iyileştirilmesi, erişilir hale gelmesi ve taşıma kapasitesinin artırılması yönünde bir talimatı var.
Elektrikli otobüsler
Dünya elektrikli otobüslere doğru gidiyor, kaçarı yok. Elektrikli otobüslerin kullanımı sakin kentlerde çok kolay. İstanbul’da bir araba 6 -7 bin km yol yapıyor. İki saatte bir sistemden çekip, şarj etmek zor veyaçok modüler bir batarya sisteminin olması lazım. Çok yakın zamanda menzilleri 600-700 km olacak ve şarj süreleri de kısaldığında elektrikli otobüsleri daha çok göreceğiz. Bizim öncelikle bunun altyapısını hazırlamamız lazım.
Megabüs Projesi
Metrobüsü geliştirirken bir yandan da ona alternatif sistemler getireceğiz: TEM için önerdiğimiz Megabüs projesi. Bunun takipçisiyiz, karayolları ile görüşülüyor. Yaptığımız çalışmalarda metrobüsü kullanan yolcuların yüzde 35’i, kentin kuzey aksında böyle bir ulaşım sistemi oluşturulursa kullanabileceklerini söylüyor. 1 milyon yolcunun 350 bini o sisteme kayacak. TEM’de yapılacak bu sistem metrobüs değil tercihli bir otobüs yolu. Sadece toplu ulaşım araçlarının kullandığı sağ şerit ayrılacak. Kavşak ağızlarında karma bir kullanım, daha sonra da tercihli yol olarak devam edecek. İlk çalışmalarımızda belirledik. Çok fazla durağı olmayan bir sistem. 12 veya 13 durak olarak Kurtköy’den başlayıp, Hadımköy kavşağına kadar gidecek.
Entegre taşımacılık
Marmaray Halkalı durağı ile ilgili sorunun çözümüne yönelik bir proje hazırladık. Yılbaşına kadar orada hem otobüs seferleri, hem parklanma ile ilgili durak cebinin açılması gibi çalışmamız var. Halkalı durağında mevcut otobüs duraklarının yeri çok dar. Orada sinyal direkleri öne alınıyor, yaya geçişleri genişletiliyor. Otobüs durakları daarka taraftan biraz toprak alınarak, geriye çekilerek kapalı bir durak haline getirilecek. Küçükçekmece Belediyesi ile koordineli bir şekilde, İSPARK için park yapabiliriz. Kısa vadede, araçlara yönelik güvenlik sorunu için de kamera sistemi koyabiliriz.
Durak iyileştirmeleri
Durak iyileştirmesi konusunda yine tespit ettiğimiz Altunizade, Beşiktaş Meydanı, Sarıyer, Seyrantepe gibi 7 durak daha var. Bunlar çok basit ve hızlı çözümler üretilebilecek yerler. Bir ekip görevlendirdim; şikayetleri dinliyor, büyük maliyet gerektirmeyen çözümler hazırlanıyor.
Metro projeleri
İstanbul’daki metro projelerinin bir kısmı zaten durmuştu. Gerçekten çok ciddi bir mali yükle bu projeler devralınmış durumda. Bu projelerde şaft açılmış, bir 100-150 metre kazılmış. Ödenek yokluğu nedeniyle durmuş. İstanbul’un altı köstebek yuvası gibi. Çok da tehlikeli. Raylı Sistemler Daire Başkanlığı bir çalışma yürütüyor. Açık tünellerin tehlikeli kısımlarını çözmeye çalışıyor. Kaynak ve kredi bulunan projeler de devam ediyor.
Havaray
Havaray 20 yıldır konuşuluyor. Niye havaray? Çok gösterişli geliyor. Köprülü kavşaklar gibi, ancak şimdi bunları nasıl kapatsak da kurtulsak deniliyor. Algı kurbanı olmayalım.
Toplu Taşıma Teşvik Planı
Üç T planı dedik. Lojistik adını verdiğimiz, yük taşımacılığının hangi saatlerde nerelere gireceği, giremeyeceği yönünde bir hazırlığımız var. Bunu demo şeklinde pilot uygulama ile test etme isteğimiz var. Kent trafiğini aksatan, sürekli yükleme boşaltmalar artık bitsin istiyoruz, bunu bir düzene sokacağız. Son olarak da toplu taşıma kent duraklarının işgal ve istiladan kurtarılması var. Şu ana kadar kameralandırılması için 82- 83 nokta tespit ettik. EDS konusunda çalışma yaptık. Toplu taşımayı rahatlatmak ve konforlu hale getirmek istiyorsak, önce durakları toplu taşımaya bırakmalıyız. Duraklarda özel araç istilası var, taksiler var.
UKOME’de temsil
Taylan Engin, İstanbul UKOME’de taşımacıların temsil edilmesine yönelik şu değerlendirmede bulundu: “Gerçekten bu zor bir süreç. Kişilere ya da belediyeye bağlı değil. Kimin katılacağı konusunda İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı UKOME Yönetmeliği var. O Yönetmeliğe göre, biz davetleri yapıyoruz. Bu dönem bir UKOME oldu. Tüm temsilciler davet edildi. Katılımı arttırdık, hatta biraz fazla artırdık. Bundan sonrası için katılımın çok olmasını istiyoruz. Oy hakkına gelince, bizim elimizde değil. Bu yönetmelik değişmedikçe resmi oy hakkına yönelik temsilciyi biz değiştiremiyoruz. Ama fikir olarak sorarsanız; bence Ticaret Odası mutlaka oy hakkı ile UKOME’de yer almalı. Birçok taşımacının esnaf odası kaydı yok, ticaret odası kaydı var. Orada bir temsil sorunu yaşanıyor bence de.
Çalıştaylar
Otogarlar ve terminaller çalıştayı ile ilgili hazırlıkların sürdüğünü belirten Engin, “Bu çalıştayın takvimi 2020. Bizim daha öncelikli yapmamız gereken kentin ulaşım paydaşları çalıştayı. Otobüsçüsü, midibüsçüsü, servisçisi, kamyoncusu hatta yedek parçaçısı dahil. Biz her yıl iki çalıştay yapma sözü vermiştik. İlkini seçim arasında Cevahir Otel’de yaptık. Bu yıl bitmeden ikincisini yapacağız, hazırlığımız var. Davetiyelerimiz hazır. Arkadaşlar yer organizasyonunu çözmeye çalışıyor. Çünkü büyük, geniş bir yere ihtiyaç var. Şu anda 500 kişilik bir katılım söz konusu. Herkesin talepleri var. Biz eski anlayışla “böyle doğru gördük, böyle yapıyoruz” demek istemiyoruz. ■
Kim kimdir:
Dr. Taylan Engin
1977 Balıkesir doğumlu olan Taylan Engin, üniversiteye kadar olan eğitimini Balıkesir'de tamamladı. 1999 Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliğini bitirdikten sonra 2005 yılında aynı üniversitenin İnsaat Mühendisliği Ulaştırma Anabilimdalı Yüksek Lisansını bitirerek Yüksek Mühendis unvanı aldı. 2013 yılında Marmara Üniversitesi Ekonometri Bölümü Yöneylem Araştırması doktora programından mezun olarak doktor unvanı aldı. Özel sektör ve kamuda pek çok farklı kurumda danışmanlık ve mühendislik hizmeti verdi.
Dr. Taylan Engin 13 sene YTÜ öğretim görevlisi unvanı ile çok sayıda Avrupa Birliği projesi, TÜBİTAK projesi, ulaştırma alanında yurt içi ve yurt dışı danışmanlık hizmetleri ile çok sayıda profesyonel projeye de imza attı. Ulaştırma sektörünün özel ve kamusal alanında da deneyim sahibi olan Engin, yerel yönetimlerde pek cok farklı görev üstlenmiştir. Evli ve 2 çocuk babası olan Engin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Ulaştırma Mühendisliği Bölümü Akıllı Ulaşım Sistemleri Anabilimdalında Dr. Öğretim Üyesi unvanı ile görev yapmaktadır. Üniversite bünyesinde de pek çok proje ve çalışmada rol almakta ve idari görevleri bulunmaktadır. 26.07.2019 tarihi itibariyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı olarak atandı.
Muammer Başkan, Dr. Taylan Engin, Erkan Yılmaz
15
açık
