15.12.2014, 15:26

Sadaka mı veriyorsunuz?

Dünya piyasalarında petrol fiyatının düşüşü Rusya-Amerika savaşı gibi algılansa da dünyada petrol fiyatları yüzde 45 oranında geriledi. Bugün 65 dolarlar konuşuluyor yarın 60’lar konuşulacak. Maalesef Türkiye, üçüncü-dördüncü sırasını birinciliğe taşıdı. En başarılı olduğumuz petrol üzerindeki vergiler. Tabii, petrol fiyatları sektörlerimize, Türkiye ekonomisine, enflasyona çok ciddi tetikleyici bir faktör. Bizim sektörümüzü yaşanmaz hale getiriyor, sosyoekonomik çöküntü yaratıyor. 

Biz işimizi dürüstçe yapıyoruz…

Bu arada Enerji Bakanı ve EPDK, pompacının cebinden bize bağışta bulunmaya çalışıyor. Bizim sadakaya ihtiyacımız yok; net söylüyorum bunu. Onun için enerji piyasasında pompacının cebinden 10 kuruş, 20 kuruş bağış yapılması doğru bir anlayış değil. Enerjide, sabit vergilerden dolayı, vergi fazlası doğuruyorlar şu anda. Biz yüksek oranlara razı olduk onlar bile uygulanmıyor. Şu anda Türkiye, bütçe fazlası yaratıyor bizim üzerimizden, nakliyeci üzerinden, kamyoncu üzerinden, traktörcü çiftçi üzerinden, minibüsçü otobüsçü üzerinden. 

Herkes aklını başına toplasın! 

Herkes hakkını aramakta sorumludur. Hak aramak da bir sorumluluktur. Herkes, ulaşım sağlayan insanlar bundan etkileniyor. Dünya piyasalarında yükselirken, zam yapılıyor; o zaman dünya piyasalarında düşerken de indirimlerin yapılması lazım. Ama sabit vergilerden dolayı Türkiye, akaryakıtı hala 4 liranın üzerinde satıyor. Bulgaristan’da 2 lira 70 kuruş, Almanya’da 3 lira, Avusturya’da 2 lira 95 kuruş. Danimarka’dan sonra ikinci idik, şu anda birinci olduk. Danimarka bile bizden ucuz. 

Vergi adaletsizliğine son 

Biz; tıpkı tren, uçak, vapur gibi toplu taşıma yapıyoruz. Özel tüketimin adı üzerinde, kişisel ihtiyaçlar için tüketmek özel tüketimdir. Akaryakıtı özel olarak tüketmiyoruz, deprem yıllarında, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ihdas edildi, her şeyin üzerine kondu, geçici vergi idi, kalıcı hale geldi. Türkiye’yi bir vergi cehennemine döndürmek, kayıt dışılığı tetiklemektir. Üretimde de, ulaşımda da kayıt dışılık, akaryakıt kullanımında ülke ekonomisine çok ciddi kayıplar yaşatıyor. Bu ülkede namuslu vatandaşlar cezalandırılıyor ve kayıt dışılık tetikleniyor. Devlet yolları üzerinde ‘ucuz akaryakıt’ diye satılan yakıtların menşeine bakılmıyor. Yakıtı kaçıranlarla, yakıtı pompadan namuslu şerefli bir şekilde alanlar arasında devlet negatif ayrımcılık yapıyor. Siyasetin başarısı kayıt dışılığı önlemektir, vergi adaletini sağlamaktır. Türkiye’nin enerji politikasında kayıt dışılığı tetikleyen, kaçıranı ödüllendiren, ödeyeni cezalandıran anlayışa son vermesi lazım. Açık konuşuyorum, ulaşım ile geçinen, ulaşım hizmeti veren, akaryakıt kullanan, akaryakıt ile Türkiye ekonomisine katkı sağlayan, üreten ve tüketen kim olursa olsun, ulaşım ihtiyaçlarını karşılayan; tarım yapan, hayvancılık yapan, gıda taşıyan insanların artık buna dur demesi lazım.  Kimseyi isyana davet etmiyorum,  sektörüm adına hak arıyorum. Bu çağrıya siyasetçilerin kulak vermesi lazım. 

Açık çağrı!

Yine söylüyorum: Sayın Başbakan, lütfen, bize pompacının cebinden 10 kuruş, 20 kuruş bağış bizi karşılamaz, onu da istemiyoruz. Bize enerji üzerindeki ağır vergilerin akaryakıt üzerindeki ağır vergilerin kaldırılması konusunda yapılması gerekenleri yapmalarını bekliyoruz.  Sayın Başbakanımız, Enerji Bakanımız, EPDK Başkanımız, Ekonomi Bakanımız, Maliye Bakanımız vergileri biraz daha adil hale getirsinler. Kayıt dışılığı tetiklemesinler ve akaryakıt üzerindeki vergiyi makul seviyede karşılansınlar. Yüzde 45 indirim yapıldı, bize yüzde 10’lar bile yansımadı. Onun için el insaf diyoruz, herkesi akla, vicdana davet ediyoruz. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159