18.10.2014, 19:52

Sayın Bakandan randevu talep ediyoruz

Gümdemdeki en önemli konumuz yine akaryakıt.  Dünya piyasalarında ham petrol fiyatları geriliyor, ancak Maliye Bakanımız yeni zamlar, yeni vergileri dile getirdi. ‘Gelir vergisine ek zam yok’ denilirken, dolaylı vergilerle taşımacıların sırtına yeni yükler koymaya çalışıyorlar. Bir yandan mali disiplini elde ederken, bir taraftan dünya ve Türkiye piyasaları eşleştirmesinin yapılması gerektiğine inanıyorum. 

Akaryakıt yüzde 20 düşmeli 

Türkiye, Güneydoğu’dan ciddi bir petrol girişi sağlıyor. Dünya ham petrol fiyatları yüzde 20 indirimle, 88 Dolara kadar inmişken, Türkiye’de taşımacılara hala 10-15 kuruş indirimle verilmesi, petrol kullanıcılarına yapılmış büyük bir haksızlıktır. Hala dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmaya devam ediyoruz. Maliye Bakanlığı’nın bütçe fazlası yaratmadan taşımacıların hakkını teslim etmesi gerektiğine inanıyoruz. Akaryakıt fiyatlarının piyasa düzeyine gerilemesi, yüzde 20 indirimle 4 liranın altına inmesi lazım. Suriye’den gelen 2,5-3 milyon insan var, bizim otobüsçülerimiz de Suriyeli olmuş durumda. Suriyelilere karşı değiliz, ama kendi Suriyelilerimizi de koruyalım, onlardan aldığımız vergileri başka tarafa aktarmayalım.

Engelli düzenlemesi 

Engellilerle ilgili düzenlemenin kanundaki şekliyle beraber yönetmeliğe atıfta bulunması ve yeni yapılacak yönetmelik konusunda Ulaştırma Bakanlığı’nın bir irade koyması lazım. Şehiriçi, servisçiler, turizmciler ve şehirlerarası otobüsçülerin sivil toplum örgütlerinden birer kişinin katıldığı Türkiye Otobüsçüler Konseyi olarak Ulaştırma Bakanlığı’ndan bir randevu talebinde bulunuyoruz. 
Ben bu köşeden çağrıda bulunuyorum, Sayın Bakanımızın bize en kısa zamanda randevu vermesi gerekiyor. Biz Sayın Bakana hayırlı olsun ziyaretinde bulunmak istedik, ama maalesef randevumuza cevap alamadık. Şimdi yazılı olarak kendisinden randevu talep ediyoruz. Mesleki sivil örgütlerin imzasıyla Bakandan yazılı bir randevu talebinde bulunacağız. İlgili bürokratların, genel müdür, genel müdür yardımcısı, gerekirse müsteşar yardımcısı,  bakan yardımcısının da katılımıyla geniş katılımlı Karayolu Yolcu Taşımacılığı Toplantısı’nın yapılması gerektiğini düşünüyoruz. 

Ulaştırma Bakanlığı iradesini koymalı 

Engelli düzenlemesinin yeni bir kaos ortamının doğmaması için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bırakılmaması lazım. Ulaştırma Bakanlığı sektörün yapısını çok iyi biliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı engelliler için bizden bir şeyler istiyor. Bu isteğin önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından kabul edilmesi ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından da imkanların var olup olmadığının araştırılması lazım. Nihai bakanlık Ulaştırma Bakanlığı’dır. İlgili bakanlıkların görüşünü, taleplerini toplar. Ondan sonra biz, imkanlarımız ölçüsünde neler yapabileceğimizin hesabını yaparız. Talep ettiğimiz toplantıda Yönetmeliğin şekli, bizim taleplerimiz, engelli vatandaşlarımıza ne gibi imkanlar sağlayabiliriz gibi konuları konuşuruz Sayın Bakan ile beraber. Ardından diğer bakanlıklara da bu çerçevede bir çağrı yapılır yine ilgili bakanlıkların aynı Ankara’da yapılan zümre toplantısı gibi geniş katılımlı, bütün tarafların katıldığı ve bizim teklifimizin değerlendireceği engelli ile ilgili bir düzenleme hayata geçirilebilir. Bir başka sıkıntılı gelişme daha var: yaşlı ve engellilerin elektrikli asansörlerle otobüslere çıkması. Bu konuda bir düzenleme yapılıyor. Onun da en ucuzu 8 bin Euro. Bu tür kararlar alınmadan önce mutlaka sektör görüşlerinin alınması lazım. Ulaştırma Bakanlığı, bizim bakanlığımız. Sayın Bakan, Sayın Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı irade koyarak, bizim sorunlarımızın doğmadan önce çözülmesi konusunda adım atmalılar. 

Servis ve acente yükü 

Ayvalık’ta olduğu gibi, bazı il ve ilçelerimizde servislerin kaldırılması veya ortak hale getirilmesi konusunda kararlar alınmış durumda. İstanbul’da da buna benzer kararların alınması konusunda Büyükşehir Belediyesi ile görüşüyoruz. İstanbul’da toplama merkezlerinin biran önce hayata geçmesi lazım. Acente sayısının makul ölçüye çekilmesi ve servis güzergahlarının da UKOME kararları ile kısıtlanması lazım. Artık İstanbul’da raylı sistemler var, toplu taşıma da alabildiğine ucuz. Günde 100-150 bin insan servislerle ücretsiz taşınıyor. Bu da İETT’nin İstanbul Otobüs AŞ’nin veya diğer toplu taşıma sistemlerinin gelir kaybı demektir. Bizim, sektör olarak servis hizmetini şehiriçi taşıma olarak ayrı, şehirlerarası taşımanın parasını ayrı olarak tahsil etmemiz lazım. Bundan sonraki çalışma modelimizin bu olması gerektiğine inanıyorum. Şehiriçi servise binen vatandaş servise parasını ödeyecek, şehirlerarası otobüs parasını da otobüse ödeyecek şekilde yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var. Bu konuda bazı girişimlerimiz oldu. 

Herkes elini taşın altına koymalı 

Servis ve acente yükü kalkar kalkmaz, elektronik bilet veya internet biletin hızlandırılması için firmaların kendilerini yenileme çalışmalarına başlaması lazım. Acente komisyonlarının kaldırılması durumunda otobüsçü başına, en az yüzde 5-6 gelir olacaktır. Otobüsçünün cebine acenteden senede yaklaşık 40 bin TL, servisten de 40 bin lira, toplamda 80 bin lira -iki yıl sonra ücretli olacağı için senede 100 bin lira- para koyma şansımız var. Bu şansı hep birlikte zorlamamız gerekiyor. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159