12.02.2018, 11:56

Sektör Meclisi’nin talepleri

Bu haftaki köşe yazımda, Yönetmeliği değerlendirmeye çalışacaktım. Sektör Meclisi toplantısında görüşülen önemli konuların çözümlerine katkı yapmak, yanlış değerlendirmelere açıklık getirmek üzere, bu konuyu yazmaya karar verdim. 

Sözleşmeli taşıt büyüklüğü
Önceden de gündeme gelmiş olan küçük özmal taşıtlar ile büyük taşıtların sözleşmeli çalıştırılmasının engellenmesi konusu yeni Yönetmelikte yer alıyor. Yönetmeliğin 25’inci maddesinin 3’üncü fıkrasının c bendinde sözleşmeli taşıtların özmal ile aynı cins olması zorunluluğu getirilmiş. Eğer özmal küçük otobüs (minibüs) ise sözleşmeli de küçük otobüs (minibüs), eğer özmal otobüs ise (minibüs değil) sözleşmeli de otobüs olacak deniyor. Burada, örneğin 27 koltuklu özmal ile 27 koltuklu taşıt sözleşmeli taşıt çalıştırılabilir denmiyor. Eğer böyle denseydi zor uygulanırdı. Dolayısıyla uygulama özünde doğru, ancak burada engellenmek istenen küçük özmal karşılığı büyük sözleşmeli taşıtın çalıştırılması olduğuna göre otobüs cinsinden (minibüs değil) özmalların karşılığında küçük otobüs (minibüs) cinsinden taşıtların sözleşmeli çalıştırılmasına kısıtlama getirilmemeliydi. Ya böyle yorumlanmalı ya da başka bir düzeltme yapılmalı.

Gece herkes uyuyunca…
Yönetmelik 22.01 ile 04.59 arası dışında şehirlerarası otobüslerin iliçi ve 150 km’ye kadar şehirlerarası yolcu almalarını yasaklıyor. Önce yasaklananı değil, yasaklama dışında olanı yani serbest bırakılanı görelim. Bu demektir ki, bu saatler arasında adı geçen yolcular alınabilecek. Bu çok önemli. Gece kısa mesafe taşıtlarının çalışmadığı saatlerde bu hizmet çok gerekli. 
Ankara’dan Ayvalık’a giden tarifeli bir otobüs, gece Balıkesir’de Ayvalık yolcusu alabilecek. Keza, Çanakkale’den Edirne’ye giden tarifeli bir otobüs Keşan’dan Edirne’ye yolcu alabilecek. Bu saatteki ihtiyaçlar açısından bunlar çok önemli. 
Peki; bu iliçi taşımalara Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Balıkesir-Ayvalık taşıması benim yetkimde, Edirneli D4’çüler de “bu benim yolcum” diye itiraz edebilir mi? Bunu Bakanlık düşünsün. Ama bunlar ihtiyaç. Gelelim 100 km konusuna. 

100 km yanlışı
Yönetmelik, 22.01-04.59 saatleri arasında tarifeli otobüslere 100 km’ye kadar illerarası taşıma yapılmasına da izin veriyor. Bu demek ki, bu saatler dışında bu hak yok. Halbuki şehirlerarası otobüslerin belge tanımında 100 km kısıtlaması olmaksızın tüm illerarası taşımalar yer alıyor. 100 km’lik şehirlerarası hatlar D4’lere olduğu gibi şehirlerarası otobüslere de açık. İsteyen 100 km’den kısa şehirlerarası hat bile açabilir. 100 km’ye kadar olan hatların şehirlerarası otobüslere kapalı, sadece D4’lere açık olduğu dönem geçmişteydi. Bu geçici kısıtlama bitti. Artık 100 km’ye kadar şehirlerarası taşımalar gece 22.01-04.59 sınırlamasına tabi olmadan 24 saat şehirlerarası otobüslere serbest. Bu düzeltilmeli, çelişki giderilmeli. 

Şoför konuları
“Kamu şoförlere çok para veriyor, biz şoför bulamıyoruz” denmiş. Çözüm olarak kamunun çok para vermesinin yasaklanması mı öneriliyor? Biz de iyileştireceğiz, diyorsanız elinizden tutan yok ki! Bir de şoförlere yıpranma isteniyor. Amaç ne? Erken emekli olmalarını istiyorsanız, 66 yaş sınırını kaldırın. Çok maaş için diyorsanız olabilir. Ama biraz yüksekten prim öderseniz de bu olur. Şoförlere yılda bir sağlık kontrolü istenmiş. Yönetmelikteki 5 yılda bir şartı tam uygulanıyor mu? 30-40 yaşlarındaki bir şoföre 5 yılda bir de yetebilir, ama ileri yaşlarda bu süre kısalmalı. Üstelik muayene kapsam ve kalitesi çok önemli. Bu konu diğer sürücülerle de ilgili. Trafik Kanununda değişiklik sırasında bu da ele alındı. Bilmem ilgilendiniz mi? 

Belge konuları 
D2 için ayrı, şehiriçi için ayrı belge denmiş. Bu çok normal. Kısa mesafe yolcu taşıyabilen D4’ler bile büyükşehir içinde taşıma yapamıyor, çünkü bu hak büyükşehir belediyesinin. Aynı şekilde D2’lerin şehirlerarası grup taşıma hakkı büyükşehir olmayan il için var, ama büyükşehir için yok. Dolayısıyla hak sahibinden ayrı belge şart. “İstanbul’da belge ücreti yüksek, şehirlerarasında düşük” denmiş. Siz hangisinden yanasınız? Bakanlık kendi yetkisindeki ücreti ne güzel düşürdü. Bundan şikayet etmeyin. Belediyenin ücretini düşürmeye bakın.
Biraz farklı olsa da öğrenci servisi personel taşıyabiliyor da, personel servisi neden öğrenci taşıyamıyor anlamındaki şikayete bakalım. Bu yeterlilikle ilgilidir. Öğrenci servisinde personel taşıma yeterliliği var, ama diğerinde yok. 

Sorumluluk paylaşımı
Taşımacılar sözleşmeyle çalıştırdıkları bireysel taşıt sahipleri ile sorumluluklarını paylaşmak zorundalar. Bunlar kolayca bireyselciye pas edilemez. Karayolu Taşıma Kanun ve Yönetmeliğinin ötesindedirler. Bu mevzuatta, özel olarak taşımacılık sigortası vardı o da kalktı. Bu bir eleştiri değil. Konu öncelikle Trafik Kanunu sonra da Borçlar Hukuku alanına girer. Hatta bunun uluslararası standardı var. Çok çalışılmalı, kolay çözüm yok. 

Teşvik isteği
Benim sıkça belirttiğim, ama taşımacıların neredeyse söylemekten korktukları bir husus bu. Özellikle yolcu taşımacılığı için önemli, çünkü aksi halde söz konusu olan bireysel küçük taşıt yani otomobil kullanımı var. 

Eşyada durum farklı. Öncelikle karayolu taşımasında da toplu taşımacılık olup olmadığını soralım. Yok diyorlarsa, önce buna itiraz edilmeli. Olabilir diyorlarsa hangi taşıt ve taşımalar toplu taşımaya girer. Girenler belli olduktan sonra bunların diğer modlardaki toplu taşımalarla niye aynı haklara sahip olmadıkları sorulur. 

Toplu Taşıma Yasası çalışmasını duyuyorum. Hiçbir bilgi de verilmiyor. Umarım ki, önce toplu taşımanın ne olduğunda anlaşılır. Ama bunlar değil de bazı hatların tapusunu bu kanunla almaya çalışacaksanız, fikrimi şimdiden söylüyorum; havanızı alırsınız. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159