21.05.2018, 12:29

Şoförü korumak lafla olmaz!

Ülkemiz için önemli bir konu olan trafik kazaları ve bu kapsamdaki otobüs kazalarına ilişkin olarak 1 Mart 2018’de, Emniyet Genel Müdürlüğünde bir toplantı yapılmıştı. Bu toplantıda gündeme gelen toplam 21 konunun ayrıntıları biliniyor... 
Öte yandan, Sayın İçişleri Bakanının da katılacağı bir toplantıda gündeme alınması muhtemel 22 konu da yayımlanmış. Bunların da bir listesi elimde bulunuyor. Bu gündem maddelerini değerlendirmek istiyorum. 

Bir hatırlatma
Gazetemizin 26 Şubat 2018 tarihli 309’uncu sayısında konuyu ele alıp, gazete olarak katkı yapmaya çalışmıştık. Buradaki birkaç hususu hatırlatmak istiyorum: Sürücü ve şoför eğitimi üzerinde durulmalıdır. Denetimler yollarda yapılmalıdır. İhlallerde caydırıcı cezalandırma yapılmalıdır. Bu konularda firma sahip ve yetkilileri görüş belirtmelidir. 

Ve en önemlisi…
Taşıma güvenliğinin, firmaların ve çalışanlarının ekonomik durumuyla ilgisi olmakla birlikte; toplantının tümüyle veya büyük ölçüde iyileştirici önerilere ayrılması gerekir. Acaba eski ve yeni gündem bu ilkeye ne kadar uyuyor? 

Bazı konular…
Her iki gündemde de; korsan taşımacılığın önlenmesi, kaçak akaryakıt kullanımının önlenmesi gibi hususlar yer alıyor. Bunlar, taşımacılar açısından şüphesiz ki önemli. Peki, bunları kazalarla kolayca ve önemli ölçüde ilişkilendirmek ne kadar mümkün? Bu gibi öneriler, “sen hangi konuda görüş istersen iste, ben istediğim konuları sana dayatırım” anlamına gelmiyor mu? 

Serbest piyasa
Öneriler arasında, uçaklara taban fiyat uygulanmasının etkinleştirilmesi, yetki belgelerinin birleştirilmesi, yolcusu az olan hatlara yeni firma sokulmaması gibi hususlar yazılı. Bunlar, kazalarla ne kadar doğrudan ilgili? Serbest piyasa ile ilgili bu konularda, diyebiliyorsanız “kazaların sorumlusu serbest piyasadır, serbest piyasa sisteminden vazgeçilmeli ve bu husus Taşıma Kanunundan çıkarılmalıdır” önerisi yapın. 

Şoförlerin dinlenmesi
Otogarlarda, araçlarda şoförlerin dinlenme şartlarının iyileştirilmesi, otobüs şoförlüğü mesleğinin tercih edilir hale getirilmesi ve ücretlerin iyileştirilmesi gibi konular yer alıyor. Bunları kim yapacak veya yaptıracak? Elinizden tutan mı var? Özel otogarlardaki şartları niye iyileştirmiyorsunuz? Yüksek ücret verdiniz de şoför mü almadı, yoksa engelleyen mi oldu? 

Şoför sigortaları
Öneriler arasında madencilere verilen erken emekliliğin şoförlere de verilmesi ve meslek sigortası yapılması gibi öneriler var. Öncelikle soralım: Kazaları emekli olmadığı için çalışan yaşlı sürücüler mi yapıyor? Şoför üst yaş sınırının düşürülmesini önerdiniz mi? Yaşlı şoförleri çalıştırmak zorunda mısınız? Şoförleri düşünüyorsanız aferin, ama biraz da kendinizden düşünün. Mesleki sigorta demek, risklere karşı zorunlu sigorta yaptırılması demektir. Primini de yaptıran, yani şoför öder. İstediğiniz bu mu?

Şoför eğitimi
Şoförlere verilecek eğitimlerin değerlendirilmesi gibi pek kapalı, adeta yuvarlak bir öneri var… Bunu herkes söyler, işin içinde olan daha detaylı öneri yapmalı. Buna yasak savmak denir. Üniversitelerde otobüs kaptanlığı eğitiminin yaygınlaştırılması isteniyor. Mevcutları kapıştınız da bulamadınız mı? İsterseniz ve güveniyorsanız şöyle diyelim: 2025’ten itibaren bu bölümlerden mezun olmayanlara yeni otobüs şoförlüğü ehliyeti verilmesin.

Şoförlere yönelik tespitler
İçişleri Bakanlığı tarafından toplantı öncesinde gönderilen yazıda şoförlerle ilgili önemli tespitler yer alıyor:
1. Kazaların temel nedeni yorgunluk, uykusuzluk.
2. Şoförler uygun ortamlarda dinlendirilmiyor.
3. Firmalar şoförlerin çalışma sürelerinin kaydını tutmuyor.
4. Firmalar çok sık şoför değiştiriyor. 
5. Sefer başına ödeme yapılan şoförler kullanılıyor.
6. Seyir halindeyken firma şoförleri denetlemiyor.
7. Yolcular emniyet kemeri takma uyarılarına uymuyor.
8. Trafik kazaları şoförler tarafından takip edilmiyor. 

Sektöre yönelik tespitler
1. Taşımacı/otobüs işletmecileri sürücü seçiminde titiz davranmıyor.
2. Şoförler yeterince uzun yol deneyimine ve güvenli sürüş teknikleri bilgisine sahip değiller. 
3. İç denetim yapılmıyor.
4. Kazanç odaklı taşımacılık yapılırken trafik güvenliği ekipmanları göz ardı ediliyor.
5. Çalışma süreleri, çalışma/sosyal güvenlik sorunları olarak görülmüyor.
6. Takograf cihazlarının caydırıcılığı yok.
7. Otobüslerde kamera zorunluluğu yok. 
8. Otobüs seferleri online olarak sorgulanmıyor. 

Bir değerlendirme
Sektör, şoför gibi tespit ayrımları pek isabetli yapılmamış. Buna rağmen pek çok önemli husus tespitlere yansımış. Bu iyi de, bu eksiklere yönelik neler yapılacağı daha da önemli. Listede firmaların pek çok sorumluluğunu görebiliyoruz. Öyleyse firmalar bunları gidermeli. Otobüsçüler ve onların sivil toplum kuruluşları “nasıl topu taca atarız” anlayışını bırakıp önce bu sorumluluklarını kabul etmeli, sonra da yapmayanlara uygulanacak yaptırımları belirleyip önerip hayata geçirilmesini istemelidirler. Yani, bir anlamda çuvaldızı kendilerine batırmayı bilmelidirler.

Diğer gündem maddeleri
Toplantı gündeminde; belediyelerin şehirlerarası cenaze hizmetlerinin değerlendirilmesi, mültecilerin taşınmasında yaşanan sorunların değerlendirilmesi, otobüs şirketlerine MTV oranlarında ayrıcalık tanınmasının değerlendirilmesi, otobüslere de uçaklar gibi ucuz akaryakıt verilmesi, otobüs üst yaş sınırının değerlendirilmesi gibi bir kısmı önemsiz, bir kısmı önemli olmakla birlikte kazalarla ilişkilendirilmesinin zor olduğu öneriler yer alıyor. Bunların önemli bir bölümünün otobüsçülerin devamlı gündem listesinin maddeleri olduğunu biliyoruz. Hangi konuyu sorarsanız sorun, bunlar gündeme getirilecektir. Bundan kurtuluş yok. Hani, “benim oğlum bina okur, döner döner yine okur” misali…

Bir kısıtlama hali
TOBB tarafından her yıl sektör sorunlarının üst ilgili makamlara doğrudan sunulması amaçlı bir toplantı yapılır. Bu toplantıda her sektör meclisine beş konu sınırlaması vardır. Bilmem zaman darlığından, bilmem bu tekrarlardan kurtulmak çaresi arayışından… Tabii, otobüsçüler hem bu beş madde kısıtlamasını hem de sunumdaki süre kısıtlamasını pek sevmezler. İlla çok şey söyleyecekler. Hele bir söylesinler, bak nasıl çözülecek sanırlar. Bugüne kadar çözülmemiş olması söylenmemiş, bilinmemiş olmasındandır onlara göre. Halbuki bunları duymaktan bıktıklarını, bir kısmının mevcut serbest piyasa ve hukuk düzenine aykırı olduğu için, bir kısmının da başkalarını da ilgilendirdiği için genişleme potansiyeli olduğunu düşündüklerinden görmezden geldiklerini akıllarından geçirmezler. Bu arada bir kısmını da devlet değil, işletmecinin kendisinin çözmesi gerektiğini düşündükleri için duymazdan geldiklerini anlamak istemezler. 

Bu toplantılardan mutlaka faydalı sonuçlar çıkacaktır. Ancak taşımacıların taleplerinin ve sorumluluk anlayışlarının değişip değişmediğini anlamak için bu değerlendirmelerimin önemini kaybetmeyeceğini düşünüyorum.  ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159