13.05.2020, 12:57

Taşıma modlarında farklı uygulamalar olmamalı

TOFED Genel Sekreteri Mevlüt İlgin korona virüsün sektöre etkileri ve yaşanan sorunlara aranan çözüm yolları ile ilgili bir açıklama yaptı. İlgin, devletin her taşıma moduna aynı yaklaşım içerisinde olması ve uygulamaların her mod için aynı olması gerektiğini söyledi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun otobüs bilet fiyatlarına yönelik taban ve tavan fiyat getirilmesine yönelik bir düzenleme yaptıklarıyla ilgili açıklamalarda bulunduğunu belirten TOFED Genel Sekreteri Mevlüt İlgin, “Taban ve tavan fiyat tarifeleri geçici sürelerle ve mücbir sebebler neticesinde uygulanır. Yani fiyatlar aşırı yükseldiğinde veya bugün yaşadığımız salgın felaketi gibi dönemler için Bakanlığa taban ve tavan fiyat yayınlama hakkı verilmiş. Biz sosyal mesafe kuralıyla birlikte getirilen yüzde 50 kapasite şartıyla ilgili otobüslerin hem gidiş hem dönüşte bu kapasiteye ulaşsa bile otobüsçüyü kurtarmayacağını ifade etmiştik. Bakanlık yetkilileri, ‘Ulaştırma Bölge Müdürlüklerine talimat verelim, siz de 4 ay süreli yüzde 100 fiyat artışı tarifelerini alın’ dediler. Dört ay geçerli olan tarifenin pek yarar sağlamayacağını söyledik, tekrar başvurularda esneklik sağlayabileceklerini ifade ettiler. Ama Bakanlık daha sonra taban ve tavan fiyat uygulaması belirleme yönüne gitti. Bugün, yarın yayınlanır diye bekliyoruz. 

Bununla birlikte Bakanlık bir olumlu adım daha attı: Yolcunun yoğun olduğu günlerde tarifenin uygulanmasında esneklik yarattı. ‘Yolcunun az olduğu seferlerde yüzde 50 kadar indirime de gidilebilir’ dedi. Belki de en önemli kararlardan biri bu. Daha önce otobüste yeterli doluluk olmasa bile siz seferi yapmak durumundaydınız. Yolcuyu başka firmaya aktaramazdınız. Şimdi bu imkanı getirdiler. Ben bunun virüs süreci sonrasında da devam edeceğini düşünüyorum. Bu uygulama kalıcı olacak” dedi. 

Son sözü ben söylerim tavrı 
“Alınan ücret tarifelerinin iki katı kadar fiyat uygulanabilir” denilmesinin aslında daha doğru olacağına dikkat çeken Mevlüt İlgin, “Bakanlık ‘son sözü ben söylerim’ yönünde bir uygulamaya gitmeyi seçti. Böyle bir anlayış var. Bizim taleplerimizle Bakanlık bürokratlarının anlayışlarını uzlaştırmaya çalışıyoruz. Bu sektörün işi gerçekten çok zor. Çünkü yasal olarak kanunla kurulmuş bir mesleki örgüt yapılanması yok, gönülülük esası ile kurulu örgütler var. En çok federasyonunun olduğu sektör. Canı sıkılan herkesin bir örgüt kurmaya gittiği bir yapı var sektörde” dedi. 

Taşıma modlarında 
Otobüslerde yüzde 50 kapasite şartı uygulaması getirilirken, havayolunun bu uygulamayı kabul etmemeye yönelik açıklamalarını da okuduklarını belirten İlgin, “Biz bu konuda hem Ulaştırma ve İçişleri Bakanlığı’na hem de Cumhurbaşkanlığı’na müracaat ettik. Hem TOFED hem TOBB Sektör Meclisi başvurdu. Sosyal mesafe kuralını, halk sağlığı açısından yararlı bulduğumuzu ifade ettik. Bu sosyal mesafe kuralının diğer işyerlerinde uygulandığı takdirde otobüste de olması lazım. Ama en başta devlet kurumlarının bu kurallara uyması şart. Otobüslerde bu uygulama yapılacak ama devletin kurumu olan THY’de böyle bir uygulama olmayacak. Bu hem gülünç hem de hiç adil bir uygulama olmaz. THY Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İlker Aycı, maliyetlerden bahsediyor ama devletin güçlü olduğu taraflar, böylesi felaketlerde ne kadar sosyal devlet anlayışıyla yaklaştığıyla ortaya çıkar. Ben 28 Mayıs’ta uçakların sefere başlayacağına da inanmıyorum. Otobüsler buna uysun, uçaklar uymasın doğru değil. Alınan karara herkes uymak zorundadır” dedi. Mevlüt İlgin, aile bireylerinin aynı ortak mekanı kullanıp ama yan yana seyahat etmesinin engellenmesinin de yanlış olduğunu belirtti. 

Uçağa binemeyeni taşıyoruz
2005 yılında TOFED’in kuruluşundan bu yana her zaman dile getirdikleri konunun devletin taşıma modlarına aynı bakış açısı ve anlayış ile bakması gerekliliği olduğunu belirten Mevlüt İlgin, “Devlet her taşıma moduna aynı imkanı sağlamalı. Havayolunda biletlere yüzde 1 KVD uygulaması doğrudur. Ama bu otobüslere de getirilmelidir. Uçaklara yapılan bütün desteklere rağmen maddi imkansızlıklar nedeniyle o uçağa binemeyen yolcuyu otobüsçüler taşıyor. Eğer sosyal bir devlet anlayışı ile hareket edilecekse öncelikle yoksulları taşıyan otobüs sektörüne destek verilmeli” dedi. 

Kredilerin faizsiz ötelenmesi
Mart ayından beri otobüs sektörünün gelir elde etme imkanı olmadığını belirten İlgin, “Bu noktada birçok otobüsçü aldığı araçların kredilerini ödeyemiyor. Devletin bu noktada devreye girip bu kredilerin faizsiz şekilde en az bir yıl sonraya ötelenmesini sağlayacak bir düzenleme çıkarmasını bekliyoruz. Bunun başvurusunu yaptık. Takipteyiz” dedi. 

İstanbul Otogarı işyeri kiralarının alınmaması konusunun Bogaziçi AŞ yönetiminin TOFED ziyaretinde de konuşulduğunu belirten İlgin, “Bu konu Belediye Meclisinde görüşülecek” dedi. 

İçişleri Bakanlığı’nın korona virüsle iligili mücadele düzen ve intizamı sağlamak ve koordine etmekle yükümlü olduğunu belirten İlgin, “Biz buna saygılıyız. Biz karayolu yolcu taşımacıları, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği’ne tabiyiz. Bütün kaymakam ve valiler bu kanunu uygulamak zorundadır” dedi. 

Karayolundan vazgeçmek mümkün değildir
Bayramda seyahatlere genel anlamda izin verilmeyeceğini düşündüğünü ama seyahat izin belgesi ile seyahatlerin devam edeceğini belirten TOFED Genel Sekreteri, “Bu süreçte diğer taşıma modlarında nasıl bir karar verilmişse, otobüs sektörüne yönelik de aynı kararlar uygulansın. Şu kesin ve nettir: Karayolu ulaşımından vazgeçmek mümkün değildir. Avrupa’nın en gelişmiş ülkeleri bile karayolu yolcu taşımacılığından vazgeçemiyorlar. Karayolu yolcu taşımacılığı hayatın bir gerçeğidir ve karayolu yolcu taşımacılığına birtakım kolaylıklar getirilmesi daha doğrudur” dedi. ■ 
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159