16.12.2019, 17:34

Ulaştırmada Sürdürülebilirlik ve Küresel Politika Örnekleri - 8

Kuzeydoğu koridorundaki (NEC_KDK) demiryolu yolcu hizmetlerinin başarı ile kullanımı dâhilinde demiryolu ulaştırmasının canlanması sınanmakta ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkan talebin ifade edilmesi ve karşılanmasındaki yüksek hızlı demiryollarının (YHD) oynayabileceği rol tartışılmaktadır. Bu bağlamda da daha yaşanabilir toplumlara odaklanan politikaların desteklenmesi tartışılmaktadır. Buradan ise şu sonuca varılmaktadır; demiryolları, havayolu ve otomobilin arasındaki türel dengesizliğin iyileştirilmesi yolu ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) önemli ölçüde ulaştırmadaki çevresel sürdürülebilirliği geliştirir iken yolculu kalitesi ve verimini de iyileştirmek sureti ile ekonomik büyümeye de katkı sunmaktadır. Yüksek hızlı demiryolu (YHD) istasyonlarının birer türler arası aktarma dağıtma ana merkezi olarak işlemesi dâhilinde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ulaştırma sistemine bu söz konusu katkı ise aynı zamanda kentsel toplu ulaştırma hizmetlerinin gelişimine yardımcı olmakta, akıllı büyümeyi teşvik etmekte ve yerel ekonomileri de canlandırmaktadır. 
 
Şekil 1. ABD’de Sera Gazı Salımındaki Yakın Dönem Eğilimleri

Tarihi unsurlara ve sera gazı salımlarının (GHG_SGS) ulaştırmadaki artan payına dayalı olarak ulaştırma planlamacıları bu söz konusu büyümenin gelecekte sürekli olarak devam edeceğini farz etmektedir. Bununla beraber son on yılı boyunca yolculuk istatistikleri bir değişim göstermeye başlamıştır. Çeşitli ölçütler özellikle de araç sürüşünü ifade etmekte olanları, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bütün yaş grupları için bir düşüşü göstermektedir. Ulaştırma uzmanları, enerji kurumları, petrol ve otomobil endüstrisi tahmincileri, hepsi bu aşağı yöndeki trendin farkındadır ve tahminleri ile planlamalarını bu bağlamda gerçekleştirmektedir. Gelecek on yıllar için tahminlerde ise Enerji Bilgi Kurumu (EIA_EBK) enerji kullanımındaki verimin arttırılması ve en karbon yoğun yakıtlardan uzaklaşılması yolu ile Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) enerji bağlantılı karbon dioksit (CO2) salımlarının 2005’ten 2040’a kadar %5’ten daha fazla bir düşüş kaydedeceğini tahmin etmektedir. EPA (Çevre Koruma Kurumu_ÇKK) ise Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ulaştırma salımlarının 1990-2011 periyodu boyunca %17’den fazla arttığını ve fakat 2008-2011 yılı periyodunda ise karbon dioksit (CO2) salımları özellikle de 2008’den itibaren olmak üzere her yıl %5’lik ortalama keskin bir düşüş kaydetmiştir. Şekil 1’de görüldüğü üzere CO2 eşdeğer düzeyi 2008 endeksi 2005’den itibaren sera gazı salımlarındaki düşüşü yansıtmaktadır ve 1990 yılındaki endeks düzeyi ise 1990-2011 yılları arasında sera gazı salımlarında %17’lik bir artış olduğu gösterilmektedir. 
 
Şekil 2. ABD’de Kişi Başı Araç Km Taşımacılığı
 

Şekil 3. Yıllık 15.000 Mil Sürüş Yapan Aracın Yıllık Maliyeti

Bazı gözlemler fosil yakıt kullanımındaki ve sera gazı salımlarındaki düşüşü 2008 yılındaki ekonomik krizin etkilerine bağlar iken göstergeler ise geri dönüşlerin birkaç yıl öncesinden başladığını ortaya koymaktadır. 2004 yılından itibaren Şekil 2’de gösterildiği üzere kişi başı taşıt yolculuk mili %7’lik bir düşüş kaydetmiştir. Taşıt yolcu mildeki (TYM_VMT) düşüşler, ekonominin duraklama dönem ile araç sahipliği ve sürüşünün maliyetleri gibi birçok unsura bağlanmaktadır. Benzin fiyatları son on yıl içerisinde artmaktadır ve buna paralel olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bir araca sahip olma ve işletme maliyetleri de artmaktadır. İlgili detaylar Şekil 3’te görülmektedir. EIA (Enerji Bilgi Kurumu_EBK) ise bu söz konusu düşüşü; yaktı ekonomisi standartlarına, biyoyakıt zorluklarına ve tüketici davranışlarındaki değişime adaptasyona bağlamaktadır. 
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159