Otobüsçüler 2.Köprü’den geçiş hakkını geri istiyor
Şehirlerarası karayolu yolcu taşımacılığı sektörünün temsilcileri TOBB, TOFED, TOF ve IPRU ile birlikte, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün mecburi olması, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçişin yasaklanması nedeniyle güzergâhlarının gidiş-gelişte 130 km. arttığını, büyük maddi zarara uğradıklarını açıkladı. Sektör temsilcileri seyahat süresinin tekrar kısalması ve zararlarının telafisi için her iki köprüden de geçiş haklarının sağlanmasını talep etti.
ŞEHİRLERARASI
09.09.2016, 16:28 09.09.2016, 16:51
Taşıma Dünyası
Şehirlerarası karayolu yolcu taşımacılığı sektörünün temsilcileri, 3 Eylül Cumartesi günü düzenledikleri ortak basın toplantısında, otobüslere Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçişin yasaklanması, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçişin mecburi olması nedeniyle büyük maddi zarara uğradıklarını açıkladı. Toplantıya; Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Genel Başkanı Birol Özcan, TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi Başkanı Mustafa Yıldırım, Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği (UATOD) Başkanı Mehmet Erdoğan, Tüm Otobüsçüler Federasyonu (TOF) Genel Başkan Yardımcısı Tahsin Yücefer, Uluslarası Karayolu Yolcu Taşımacıları Birliği (IPRU) Genel Başkanı Fatih Tamay ve firma sahipleri katıldı.
ÖNCEKİ GÜZERGÂH KISAYDI
UKOME tarafından alınan kararla, şehirlerarası otobüslere Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçişin yasaklandığını belirten sektör temsilcileri; “Şehirlerarası karayolu yolcu taşıması yapan otobüslerin, 26 Ağustos 2016 tarihinde açılan Kuzey Marmara Otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçişi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) tarafından alınan kararla zorunlu tutularak otobüslerin Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçiş yapmaları yasaklandı. İstanbul Bayrampaşa’da bulunan 15 Temmuz Demokrasi Otogarı’ndan yaz aylarında günde ortalama 1500, kış aylarında ise günde ortalama 900 otobüs çıkış yapıyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden otobüsler için geçişlerinin zorunlu hale getirilmesine karar verilmeden önce, otobüsler Avrupa yakasından Anadolu yakasına geçişte, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçerek Üsküdar ilçesinde yerleşik Harem Otogarı’ndan yolcularını alarak varış noktasına seyir etmekteydiler. Bu yolu kullanan tarifeli sefer yapan otobüsler trafiğin açık olduğu zamanlarda 40 km. civarına bir mesafeyi yaklaşık 30 dakika gibi makul bir süre içerisinde geçmekteydi” diyerek önceki güzergahlarının kısalığına dikkat çekti.
GÜZERGÂH UZADI, MALİYET ARTTI
Yeni durum sebebiyle güzergahlarının 130 km. uzadığı, günlük akaryakıt maliyetlerinin 125 TL arttığı bilgisini de veren sektör temsilcileri, “Otobüslerin Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü kullanmaları ve gidiş-gelişte toplam 130 km. fazla yol yapmaları neticesinde, bir otobüs için günlük ortalama 125 TL. fazla akaryakıt ücreti ödeyecekler. Düzce, Sakarya, Kocaeli ve Yalova gibi illerden günde iki kez sefer düzenleyerek Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçecek bir otobüsün akaryakıt maliyeti ise ikiye katlanarak günlük ortalama 250 TL artacak. Bu fazladan ve gereksiz yere yapılan mesafenin otobüs yıpranma oranlarını arttırması da kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca, Yavuz Sultan Selim Köprüsü yolunu kullanan otobüsler köprü ve otoban geçişi nedeniyle geliş ve gidiş olmak günde 70 TL tek seferde, iki sefer düzenlenmesi halinde ise 140 TL geçiş ücreti ödenecek” diyerek ortaya çıkan yeni mali tabloyu aktardı.
ULAŞIMI PAHALILAŞTIRACAK
Mevcut durumun seyahat süresini artırmasının yanında, ulaşım hizmetinin pahalılaşmasına yol açacağına da dikkat çeken sektör temsilcileri şöyle devam etti: “Bu kapsamda her bir otobüs için Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün kullanılması nedeniyle, gidiş ve geliş olmak üzere aylık 5.750 TL. kısa mesafelere günde iki sefer yapan otobüslerde ise aylık 11.500 TL. tutarında maliyet artışı olacak. Ayrıca sefer süresinin uzamasına bağlı olarak ve taşıma mevzuatı gereğince otobüslerde kaptanların dinlenme ve otobüs kullanma süreleri dikkate alınarak yolcu taşıma hatlarında fazladan bir kaptan çalıştırma zarureti doğdu. Bu doğrultuda köprü geçiş ücretlerinin pahalılığı ve yakıt gibi diğer maliyetlerin artması yolcu bilet fiyatlarına yansıyacak, kamusal nitelikte toplu taşıma hizmeti veren sektörümüzde ulaşım ücretleri artacaktır. Bu durum köprü ve yolların yapılış amaçlarından olan zaman, mesafe ve yakıt tasarrufu sağlanacağı ilkeleri ile bağdaşmıyor.”
HAKSIZ REKABETE YOL AÇTI
Şehirlerarası otobüslere Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün yasaklanmasının ulaşım modları arasında haksız rekabete yol açtığını da vurgulayan sektör temsilcileri, “Ayrıca havayolu, tren ve denizyolu yolcu taşımacılık sistemlerinde yaşanan kapasite artışı neticesinde karayolu yolcu taşıma sektörü ile diğer yolcu taşıma sektörleri arasında hizmet ve zaman yönünden bir rekabet yaşanıyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden zorunlu olarak yapılan geçişlerle birlikte yol mesafesinin tek yönde 65 km, bir buçuk saat uzaması sonucunda, yolcular tren ve havayoluna yönelecek, aleyhimize haksız rekabet oluşacak. Zira yolcularımız şimdiden yolun uzaması nedeniyle şikayet etmeye başladı. Bu nedenle yolculuk süresince huzursuzluklar yaşanıyor” ifadelerini kullandı. Sektörün talebinin, her iki köprüden de geçiş hakkının verilmesi olduğunu belirten sektör temsilcileri sözlerini şöyle noktaladı: “Yüz binlerce kişinin istihdam edildiği karayolu yolcu taşımacılığı sektörünün ülke genelinde temsilcileri olarak, şehirlerarası/uluslararası tarifeli sefer yapan otobüslerin Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim köprülerini birlikte kullanma haklarına sahip olması kanaat ve görüşünde olduğumuzu ve köprülerden geçiş uygulamasının bu yönde yapılması hususunda gerekli düzenlemenin yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz.” ■
YENİ KÖPRÜ HEM MALİYET ARTIŞI HEM DE ZAMAN KAYBI GETİRDİ
YÜZDE 20 KÜÇÜLME VAR
Sayın Sabri Karataş doğru söyledi. Masanın etrafında firma sahipleri olmazsa, canı yananlar olmazsa sesimiz nereye kadar gider? Sivil toplum örgütlerini çok daha güçlü hale getirmemiz gerekiyor. Neden herkes buraya gelmiyor? Bu sebepleri ortadan kaldırmamız gerekiyor. Hele hele bu sektörü hayati şekilde etkileyen bu sorunda bile bu salon dolmuyorsa bir eksiklik var. Bu sektörün mensuplarında bir eksiklik var. Ya çok mutlular, gelmiyorlar ya da umudu kestiler gelmiyorlar. Bu sektör 2015’ten 2016’ya geçerken yüzde 20 küçüldü. Yolcu sayısında, otobüs sayısında azalma var. Bu değişimi, dönüşümü birlikte yönetmemiz gerekiyor. Sektörün çok önemli sorunları var. Çorlu’ya giden bir araçta ikram verilmesine, personel istihdam edilmesine akıl tutulması denir. Yok böyle bir kazanç. Bu sektör artık kısa mesafede ikramı kaldırmalı, uzun mesafede paralı hale getirmeli. Yarınlar dünler gibi olmayacak. Dün akaryakıt ucuzdu, yolcu vardı, uçak yoktu. 2002 yılında 12 bin 800 otobüs vardı bu sektörde şu an 8 bin 500.
İDO İLE ALTERNATİF ARAYIŞI
İDO ile görüştük. Önümüzdeki hafta toplantı yapacağız. Marmara Denizi’ni dolaşarak giden otobüsçüler yılda 180 milyon TL parayı köprü ve otoyollara veriyor. Otobüslerimizi Ro-Ro ile karşıya geçirelim. Bize verdikleri fiyat Yenikapı’dan Yalova’ya 160 TL. Yolcu başına da 5 TL ücret. Yalova’da bir terminal yeri belirleyelim, oradan yolcuları dağıtalım. Entegre taşımacılık olmazsa bu sektör yürüyemeyecek. Sektör değişmek, dönüşmek zorunda. Yarın firmalar çalıştıracak otobüsçü bulamayacak. Akıllı seferler yapmazsak, otobüsleri yatırmazsak bu sektörde iflaslar yaşanacak. Hepimiz göreceğiz. Bir otobüs yılda 80 bin TL zarar ediyor. Sürdürülebilir sektör olmaktan çıktık. Akıllı bilet satacağız. Komisyon vermeyeceğiz. Kusura bakmasın acenteler. Havayollarının şehir içinde binlerce acentesi olduğunu görüyor musunuz? Mutlaka bu sektör yeni bir değişim, entegre taşıma modunu kullanım yoluna gitmeli. Biz yapılanlara teşekkür ediyoruz. Bu köprü, köprüleri atmak için yeterli bir neden. Biz Osmangazi Köprüsü’nü kullanmazsak, otobüsleri 50 liraya karşıya geçirmemiz mümkün olacak. Sektör bunları istişare etmeli. Artık bu salonda her firmanın temsilcisi olmalı. Olmuyorsa, onların burada olmasını engelleyen sebepleri ortadan kaldırmalıyız. TBMM’de milletvekilleri ile bir toplantı yapıp, sektör sorunlarını masaya yatırıp çözmeye çalışacağız. Herkes şunu bilmeli: otobüs yoksa hayat yok. Biz hakkımızı arıyoruz. Haksızlığa karşı direnç gösteriyoruz. ■
FİRMA SAHİPLERİ OLMAZSA BU İŞİN ÇÖZÜMÜ YOK
Fındıkkale Turizm firma sahibi Sabri Karataş: Şu an salona baktığımda, durum çok acı. Burada firma sahiplerini görmek isterdim, profesyonel yöneticiler daha fazla olmalıydı. Şimdi, Bakan’a, Başbakan’a gidelim diyoruz. Kimse üstüne alınmasın. Firma ile alakası olmayan insanlarla gitmenin bu işi çözme imkanı yok. Yılda 1 milyon Euro zarar eden firma sahibi gidecek. Çünkü oraya tekeri dönmeyen insan bizi temsilci olarak gittiğinde bu işin çözümü yok. Çok toplandık burada. 1963 yılında bu işe girdim. Şirketlerin sahipleri, canı yananlar bu işi görüşmediği takdirde bu işin çözümü yok. Diğerleri çay kahve içmeye gidebilir. Ben çözümü böyle buluyorum. Başkan bir semboldür. Dışarıdan da olabilir, içeriden de olabilir. Hiç önemli değil. Çünkü kurumu temsil ediyor. Ama bizler, canı yananlar düşüncelerini anlatınca daha faydalı olabilirler. ■
YANLIŞ HESAP ANKARA’DAN DÖNECEK
SESİMİZİ YETKİLİLER DUYMALI
Mek Ağrı Dağı Turizm İstanbul İşletmecisi İsmet İptaş: Biz bu eserden gurur duyuyoruz. Bu esere karşı değiliz. Bizim otobüslerimiz ormanlarda dolaşıyor. Kaptanlar yolu bile bilmiyor. 166 km fazla yol gidiyoruz. Bizim sesimizi yetkililer duymalı. Biz kontak kapatmayacağız. Tek isteğimiz sesimizin duyulması. Bu maliyetleri karşılayamayız. Ağrı 1500 km. bilet 80-70 milyon. Yolcu yok, çünkü uçak 55 TL. Bizim sesimizi duysunlar. Bağdat’tan değil, Ankara’dan duymalılar. ■
YOLCULARA DA SEKTÖRE YÜK
Çanakkale Truva İstanbul İşletmecisi Bahtiyar Yeğinoğlu: Bu köprü bize de yolculara yük getirdi. Sayın Başbakan da sektörümüzün de sesini duysun ve buna bir çözüm üretsin. ■
YENİ KÖPRÜ HEM MALİYET ARTIŞI HEM DE ZAMAN KAYBI GETİRDİ
TOFED Başkanı Birol Özcan: 3’üncü Boğaz Köprüsü Avrupa’yı Asya’ya bağlayan bir incidir. Ancak yeni köprü hem sektörümüze maliyet artışı hem de yolcularımıza büyük bir zaman kaybı getirdi. Biz Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün zorunlu olmamasını, Fatih Sultan Mehmet ile birlikte sektörümüzün kullanımına sunulmasına talep ediyoruz. Sayın Bakanımız Ahmet Arslan’a, Yavuz Sultan Selim Köprüsü zorunluluğunun ekonomik yönden ve zaman bakımından zararları olduğunu ifade ettik. Sayın Bakan, ‘Trafik yoğunluğundan kurtulacaksınız, 30 dakikada yolu geçeceksiniz’ dedi. Ancak bu güzergah, 30 dakika değil, 2 saatlik bir zaman kaybı getiriyor. Biz şehirlerarası otobüslerin ağır vasıta olarak değil, toplu taşımanın bir unsuru olarak görülmesi gerektiğini ifade ettik. Yeni köprünün zorunlu olması İzmit-Adapazarı ve Bursa seferlerinde otobüsçüyü sıkıntıya sokmuş durumda. 40 bin turizm taşımacısı her üç köprüyü kullanma imkanına sahipken, 8 bin 500 şehirlerarası otobüs bu imkana sahip değil. Bu büyük bir haksızlık. Biz hakkımızı aramak zorundayız. Şehirlerarası otobüsler trafiğe yük değil, toplu taşıma unsuru ile rahatlatan bir unsur. Biz iki köprüyü de kullanmak istiyoruz. 65 km’lik farkla bir otobüse 6 bin TL köprü ve otoyol maliyeti yüklendi. Biz bu bayramda kazancımızı köprü ve otobanlara vereceğiz. Bu konuda TBMM’ye, Başbakan’a ve Ulaştırma Bakanımıza taleplerimizi tekrar ileteceğiz. Biz eylem yapmayacağız, kontak kapatmayacağız, ama hakkımızı arayacağız. Sektörümüze de sesleniyorum: TOFED’e gelin dertlerinizi, sorunlarınızı bizlere iletin. Firma sahipleri artık sorunların çözümüne katkıda bulunmak için gayret göstersinler. Milletvekillerine sıkıntımızı anlatalım ve TBMM’de basın toplantısı ile talebimizi tekrar açıklayalım. ■
ULAŞIM EZİYET DEĞİL, HİZMETTİR
TOBB Karayolu Yolcu Taşımacıları Sektör Meclisi Başkanı Mustafa Yıldırım: Sıkıntılı bir günde bir araya geldik. Hiç mutlu bir gün yaşamıyoruz maalesef. Ulaşımı insanlara eziyet ve maliyet haline getirmenin hiç kimsenin hakkı olmadığına inanıyorum. Türkiye çok önemli bir esere kavuştu. Gurur duyuyoruz. Rekor bir süre de bitirildi. Köprünün yanlış yerde olduğunu kendi adıma söylüyorum. Üçüncü köprü Ortaköy-Vaniköy arasına yapılmalı, dördüncü köprü transit köprü olmalıydı. Çünkü yoğunluk bu tarafta. Karayolları Genel Müdür Yardımcısı ile görüştüm. Yeni köprü trafikten yüzde 8 pay alıyor şu anda. Yüzde 92 kalıyor. Zorlama ile ne kadar kullandırabilirsiniz. İstanbul Otogarı’ndan kış aylarında 1500, yaz aylarında 2200 otobüs kalkıyor her gün. 2’nci köprüden 6 liraya geçen otobüsler, şimdi 21 liraya geçiyor. Yolcular, şoförlerimize personelimize gösterdiği tepkiyi Bakanlığa, hükümete iletirse bu yanlış karardan dönüleceğine inanıyoruz. Tabii çok büyük zorluklar yaşıyor sektör. Ülkemizde çarklar durma noktasında. Sektör nereye gidiyor? Bu değişim ve dönüşüm sektöre yansımıyor.
YÜZDE 20 KÜÇÜLME VAR
Sayın Sabri Karataş doğru söyledi. Masanın etrafında firma sahipleri olmazsa, canı yananlar olmazsa sesimiz nereye kadar gider? Sivil toplum örgütlerini çok daha güçlü hale getirmemiz gerekiyor. Neden herkes buraya gelmiyor? Bu sebepleri ortadan kaldırmamız gerekiyor. Hele hele bu sektörü hayati şekilde etkileyen bu sorunda bile bu salon dolmuyorsa bir eksiklik var. Bu sektörün mensuplarında bir eksiklik var. Ya çok mutlular, gelmiyorlar ya da umudu kestiler gelmiyorlar. Bu sektör 2015’ten 2016’ya geçerken yüzde 20 küçüldü. Yolcu sayısında, otobüs sayısında azalma var. Bu değişimi, dönüşümü birlikte yönetmemiz gerekiyor. Sektörün çok önemli sorunları var. Çorlu’ya giden bir araçta ikram verilmesine, personel istihdam edilmesine akıl tutulması denir. Yok böyle bir kazanç. Bu sektör artık kısa mesafede ikramı kaldırmalı, uzun mesafede paralı hale getirmeli. Yarınlar dünler gibi olmayacak. Dün akaryakıt ucuzdu, yolcu vardı, uçak yoktu. 2002 yılında 12 bin 800 otobüs vardı bu sektörde şu an 8 bin 500.
İDO İLE ALTERNATİF ARAYIŞI
İDO ile görüştük. Önümüzdeki hafta toplantı yapacağız. Marmara Denizi’ni dolaşarak giden otobüsçüler yılda 180 milyon TL parayı köprü ve otoyollara veriyor. Otobüslerimizi Ro-Ro ile karşıya geçirelim. Bize verdikleri fiyat Yenikapı’dan Yalova’ya 160 TL. Yolcu başına da 5 TL ücret. Yalova’da bir terminal yeri belirleyelim, oradan yolcuları dağıtalım. Entegre taşımacılık olmazsa bu sektör yürüyemeyecek. Sektör değişmek, dönüşmek zorunda. Yarın firmalar çalıştıracak otobüsçü bulamayacak. Akıllı seferler yapmazsak, otobüsleri yatırmazsak bu sektörde iflaslar yaşanacak. Hepimiz göreceğiz. Bir otobüs yılda 80 bin TL zarar ediyor. Sürdürülebilir sektör olmaktan çıktık. Akıllı bilet satacağız. Komisyon vermeyeceğiz. Kusura bakmasın acenteler. Havayollarının şehir içinde binlerce acentesi olduğunu görüyor musunuz? Mutlaka bu sektör yeni bir değişim, entegre taşıma modunu kullanım yoluna gitmeli. Biz yapılanlara teşekkür ediyoruz. Bu köprü, köprüleri atmak için yeterli bir neden. Biz Osmangazi Köprüsü’nü kullanmazsak, otobüsleri 50 liraya karşıya geçirmemiz mümkün olacak. Sektör bunları istişare etmeli. Artık bu salonda her firmanın temsilcisi olmalı. Olmuyorsa, onların burada olmasını engelleyen sebepleri ortadan kaldırmalıyız. TBMM’de milletvekilleri ile bir toplantı yapıp, sektör sorunlarını masaya yatırıp çözmeye çalışacağız. Herkes şunu bilmeli: otobüs yoksa hayat yok. Biz hakkımızı arıyoruz. Haksızlığa karşı direnç gösteriyoruz. ■
FİRMA SAHİPLERİ OLMAZSA BU İŞİN ÇÖZÜMÜ YOK
Fındıkkale Turizm firma sahibi Sabri Karataş: Şu an salona baktığımda, durum çok acı. Burada firma sahiplerini görmek isterdim, profesyonel yöneticiler daha fazla olmalıydı. Şimdi, Bakan’a, Başbakan’a gidelim diyoruz. Kimse üstüne alınmasın. Firma ile alakası olmayan insanlarla gitmenin bu işi çözme imkanı yok. Yılda 1 milyon Euro zarar eden firma sahibi gidecek. Çünkü oraya tekeri dönmeyen insan bizi temsilci olarak gittiğinde bu işin çözümü yok. Çok toplandık burada. 1963 yılında bu işe girdim. Şirketlerin sahipleri, canı yananlar bu işi görüşmediği takdirde bu işin çözümü yok. Diğerleri çay kahve içmeye gidebilir. Ben çözümü böyle buluyorum. Başkan bir semboldür. Dışarıdan da olabilir, içeriden de olabilir. Hiç önemli değil. Çünkü kurumu temsil ediyor. Ama bizler, canı yananlar düşüncelerini anlatınca daha faydalı olabilirler. ■
YANLIŞ HESAP ANKARA’DAN DÖNECEK
TOFED Genel Sekreteri Mevlüt İlgin: Yanlış hesap Bağdat’tan değil, Ankara’dan dönecek. Birlikte çalışarak bunu başaracağız. ■
SESİMİZİ YETKİLİLER DUYMALI
Mek Ağrı Dağı Turizm İstanbul İşletmecisi İsmet İptaş: Biz bu eserden gurur duyuyoruz. Bu esere karşı değiliz. Bizim otobüslerimiz ormanlarda dolaşıyor. Kaptanlar yolu bile bilmiyor. 166 km fazla yol gidiyoruz. Bizim sesimizi yetkililer duymalı. Biz kontak kapatmayacağız. Tek isteğimiz sesimizin duyulması. Bu maliyetleri karşılayamayız. Ağrı 1500 km. bilet 80-70 milyon. Yolcu yok, çünkü uçak 55 TL. Bizim sesimizi duysunlar. Bağdat’tan değil, Ankara’dan duymalılar. ■
YOLCULARA DA SEKTÖRE YÜK
Çanakkale Truva İstanbul İşletmecisi Bahtiyar Yeğinoğlu: Bu köprü bize de yolculara yük getirdi. Sayın Başbakan da sektörümüzün de sesini duysun ve buna bir çözüm üretsin. ■
15
açık
