Mercedes: Kural koyucu otobüs pazarını belirleyecek

banner113

İstanbul Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Müdürü Burak Tarım: Kural koyucunun kararlılığı pazarı belirleyecek.

banner114
KENTİÇİ BELEDİYE 28.12.2014, 15:27 30.12.2014, 15:19 Taşıma Dünyası
Mercedes: Kural koyucu otobüs pazarını belirleyecek
RÖPORTAJ: ERKAN YILMAZ

Hoşdere’de yer alan otobüs fabrikasında yılda 4.000’i aşkın üretim kapasitesi ile şehiriçi toplu taşımacılık alanında teknoloji ve kalitede öncü araçlar üretiyor. Şirket, bu araçların üçte ikisini de başta batı Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanına ihraç ederek Türkiye ekonomisine önemli katkıda bulunuyor.

Kentiçi pazarında gerileme beklenen bir durum 

Fuar standında Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Müdürü Burak Tarım ile görüştük. 2014 yılında kentiçi otobüs pazarında gerileyen pazar seviyesinin beklenen bir durum olduğunu belirterek, “Kent içi pazarı doğal olarak yerel seçimlerle paralel, bir talep oluşturuyor. Şunu da unutmamak lazım; 2012 ve 2013’te tarihteki en yüksek şehiriçi pazar seviyesi yaşandı. Dolayısıyla bunun yavaşlaması, sakinleşmesi son derece beklenen bir şey“ dedi. 

Araç yatırımları devam edecek 

İETT başta olmak üzere yerel seçimler öncesinde bütün büyükşehirlerin çok ciddi araç yatırımı yaptığını vurgulayan Burak Tarım, buna rağmen bu yatırımların yeterli olmadığını söyledi: “Başta İstanbul olmak üzere yenilenecek daha birçok araç olduğunu biliyoruz. Sayın Hayri Baraçlı açılış konuşmasında entegre sistemleri anlattı. Bu İzmir ve Ankara gibi şehirlerimiz için de geçerli. Dolayısı ile bu alanda yatırımlar devam edecek. Ama biz önümüzdeki sene de ciddi bir pazar beklemiyoruz. Bir sonraki yerel seçimler 2019 yılında. Bir önceki yerel seçimlerin seyrine bakıldığında 2016’dan itibaren talepler oluşmaya başlar. İhalelerin sonuçlanması ve teslimat dönemleri ile tekrar 2017 ve 2018’de kentiçi ulaşım pazarı zirve noktasına ulaşır. Yine de bu süreç içerisinde İETT’nin, EGO’nun, ESHOT’un yatırımları daha az adetlerde olsa da olacaktır” dedi. 

Engelli donanımına yönelik sürecin Temmuz 2015 olarak belirlenmesinin pazarda bir hareketlilik oluşturup oluşturmayacağı sorumuza Burak Tarım’ın cevabı, “Araçların bir defada yenilenmesi mümkün değil. Tabii, bu araçları işletecek olan müşteriler ile üreticilerin ortak bir noktada buluşması da şart. Daha iyi, daha teknolojik, daha konforlu ve daha ucuz ürün beklentisi olacak. Engelli donanımına yönelik ise süreci belirleyen en önemli etkenlerden birisi de kural koyucunun kararlılığı ve bunu yaptırıma dönüştürmesi olacak. Bu olursa mutlaka bir hızlanma olacaktır. Bu planlamalara üreticiler olarak bizlerin de destek veriyor olmamız gerekiyor. Makroekonomik açıdan bakıldığında, bunun belirlenen tarihlerde yapılabilmesinde belirli esnemelerin kaçınılmaz olacağını düşünüyorum. Sayın Hayri Baraçlı’nın İETT Genel Müdürlüğü döneminde üreticilerin, işletmecilerin, sivil toplum örgütlerinin katıldığı ve şehiriçi çözümlerin ortak noktada tartışıldığı çalıştaylar yapılıyordu. Bu tür çalışmaların çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu konuların çözümü tek taraflı değil. ‘Hadi bakalım şu kadar aracı değiştirelim’ kararının arkasında hem üreticilerin hem de bunların işleteceklerin büyük sorumlulukları var. Bunların ortak paydada anlaşılabilmesi, birbirimizi daha iyi anlamamız lazım. O yüzden bu ortak platformların devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu ortak platformlarda bütün paydaşlar eğer, fikirlerini açık yüreklilikle ortaya koyabilirlerse bir ortak noktada buluşmak mümkün olabilir. Aksi takdirde ortada bir yaptırım, bu tarafta bir beklenti diğer tarafta da üretim kısıtları oluşacak ve kaçınılmaz olarak burada yine bir tıkanıklık oluşacak. Çünkü bizler gibi Türkiye’de üretim yapan pek çok firmanın ihracat programları var. Bu bantlar da belirli planlamalarla yapılıyor. Dolayısıyla ‘haydi arkadaşlar 3 bin tane şehiriçi belediye otobüsü üretelim, böyle bir ihtiyaç var’ dendiğinde sanayinin buna adapte olabilmesi lazım. Sadece sanayi de değil; yan sanayinin adapte olabilmesi lazım. Kamunun kararlılığı bizim planımızı da belirleyecek” oldu. 

Şehirlerin ihtiyaçları 

Şehirlerin araç ihtiyaçlarını iyi belirlemesinin önemine de değinen Burak Tarım, “Her şehrin kendine has, dinamiği var. Dolayısı ile her büyükşehir kendi otobüs filosunu kuracak ve bir diğer büyükşehir gibi kullanacak diye bir kural yok. Her birimin entegre çözümlere ulaşabilmesi lazım. Raylı sistem kuran var, bunu elektrikli sistemlerle kombine edenler var. Bunların her birini takip ediyoruz. Burada esas olan şu: her bir şehrin, kendi şehiriçi çözümünü, oluşturabilmesine destek vermek lazım. Körüklü otobüs almak isteyip alsa çalıştıramayacak olan şehirler var. Sırf satıcı sıfatı ile oraya gidip körüklü otobüs satmanın anlamı yok. Bunlar yaşanmamış şeyler değil. Geçmişte böyle tecrübelerimiz var. Minibüslerden otobüslere dönmek isteyenler var, ama minibüsten hangi otobüse döneceklerine daha karar verememişler: 12 metreye mi 10 metreye mi dönelim? Bu ihtiyaçların doğru tespit edilmesi lazım. Biz büyükşehir olduk, filomuzu kuruyoruz. 20 tane körüklü otobüs alalım sonra, 10’unu çalıştıramayalım. Milli servet. Böyle bakmak lazım. Bizim için sadece büyükşehir olması kriter değil. Her yatırım yapacağım diyen belediye ile birebir görüşüyoruz. Bunlara şehircilik sistemleri ile destek öneriyoruz. Her şehirde metrobüs oluşturmak da mümkün değil. Söylem olarak ‘Şehrimize metrobüs getirdik’ demeyi her belediye başkanı isteyebilir. Bunu da çok doğal karşılıyoruz. Ama o metrobüs şehir için doğru çözüm müdür buna bakmak gerekiyor. Bizim çok önemli bir avantajımız bir ekibimizin olması. Şehircilik planlaması yapabilen, belediye hatları üzerine rapor sunabilecek ekibimiz var. Yani biz belediyeye şunu diyebiliyoruz: sizin şehrinizin demografik yapısı şu, bu da sizin tabiat olarak yapınız. Bugünkü yol düzeniniz, toplam taşıdığınız insan, şehrinizin yoğunlaşma noktaları bunlar. Dolayısı ile bunun üzerine sizin, buradan buraya şu kadar insanı gün içerisinde taşımanız lazım. Ancak buradaki topoğrafik yapınız -örnek veriyorum- körüklü otobüslere müsait değil. Dolayısı ile sizin şu güzergah üzerinizden, şuralara duraklar koymak sureti ve kuracağınız sistemle buradan buraya gün içinde şu kadar insanı taşıyabilirsiniz. Bunu sadece İstanbul için değil, arzu eden bütün belediyeler için yapabiliyoruz” dedi. 

Doğalgazlı otobüs

CNG’li otobüsün ürün grupları içerisinde yer aldığını da vurgulayan Burak Tarım, “CNG’li Citaro aracımız var. Ancak yerli üretimlerle kıyaslandığında fiyat olarak cazip olmuyor. Euro 6 geçişi sonrasında yeni bir dönem başlıyor. Şehirlerarası ile birlikte şehiriçi ürün portföyümüz de değişecek. Yurtdışındaki ürün portföyünü yurtiçi ile entegre edeceğiz. 2016’da bütün ürünlerin değişmesi söz konusu değil; bu bir lojistik meselesi. Aynı zamanda bant yürümeye devam ediyor. İhracat sorumluluğumuz dolayısıyla Euro 3, Euro 5 araç üretimine de devam etmek zorundayız. Ürünlerin yenilenmesine yönelik bir zaman planı var. Bu planı zamanı geldiğinde paylaşacağız” dedi.

Elektrikli otobüste altyapı sorunu 

Elektrikli otobüs üretiminin sorun olmadığını, ancak altyapısının sorun olduğunu belirten Burak Tarım, “Elektrikli otobüs ne kadar yol alacak? Hangi duraklarda şarj edilebilecek? Önce bu altyapısal sorunların çözümü gerekiyor. Akü konusu çözülemedi. Maliyeti, kapasitesi, şarj edilmesi süreleri ile ilgili ar-ge faaliyetleri sürüyor. Tabii ki elektrikli otobüs çözümlerimiz var. Ama bunun kullanılabilirliği önemli. Yoksa aracı getirirsiniz, şahane, ama ancak butik çalıştırabilirsiniz” dedi.

12 metrenin altı mevcut pazarlar

Daimler ürün grubu içerisinde 12 metrenin altında farklı segmentlerde kentiçi araçları bulunduğunu da vurgulayan Burak Tarım, “Şu an mevcut durumda var olan pazarlara Mercedes olarak girmeyi gerektirecek bir potansiyel görmüyoruz” dedi.

105 adetlik İETT teslimatı başlıyor 

İETT’nin en son 105 adetlik ihalesini kazandıklarını ve araçların teslimine bu ay içinde başlayacaklarını belirten Burak Tarım, “50’sini birkaç gün içinde, 55‘ini de 2015’in başından itibaren teslim edeceğiz. İlk çeyrekte teslimatlar tamamlanacak” diye konuştu. ■

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159