19.03.2018, 13:01

Yolcu taşımacılığında komisyonculuk ve organizatörlük

Otobüsçüler devamlı arayış içindeler. Bu, büyük ölçüde işlerinin iyi gitmemesinden kaynaklanıyor. Bu devirde değişiklik ve yenilikçilik zaten doğru. Hele işin iyi değilse hepten zorunlu. Bu bakımdan onları anlayışla karşılıyorum. Ama bu arayış, çıkmaz olduğu baştan belli sokaklara yönelince benden itiraz geliyor. Bu çıkmaz sokağın başka türlü gösterilmeye kalkışılması da yetmiyor. Benim tecrübem bu hassasiyetleri fark eder. Bunlar üzerinde duracağım. 

Önce ortak taşıma. Ne olduğu belli değil. ‘Yük taşımacılığında var, onun gibi’ diyorlar. Yük taşımacılığında ortak taşıma yok. İstisnai haller var, o kadar. Bu bazen başkalarının taşıtlarını kullanmaya da varıyor. Hepsi o kadar. ‘Olsun, biz yolcuda başlatalım’ diyorsanız detaylarını açıklayın, başta da sorumluluğun kimde olacağını. Bir de kopya vereyim: Havayollarında var, oradan belki bir model çıkarabilirsiniz. Bunu geçelim, yolcu taşıma organizatörlüğü talebine gelelim. 

Taşıma ve taşıma işleri
Bir şeyin bir yerden bir yere götürülmesine taşıma diyoruz. Bunu, ‘taşıma’nın yanında taşımacılık, taşıma işletmeciliği olarak da ifade ediyoruz. Bu işi yapana da taşımacı veya taşıma işletmecisi adını veriyoruz. Taşımanın konusu insan veya yük-eşya, buna göre de yolcu taşıması/taşımacısı veya yük taşıması/taşımacısı oluyor. Yolcu ve yük taşımaları uluslararası, yurtiçi ve iliçi şeklinde ayrılabiliyor. 
Yolcu da kimsenin şişman veya zayıf oluşuna göre farklı taşıma yok. Çocuk veya engelli yolcu olsa da onun taşıması da pek ayrı değil. Bunun öğrenci taşıması gibi şehiriçi istisnaları olabiliyor. Bu arada uçaklarda yolcunun ağırlığına göre ücretlendirmeden söz ediliyor. İyi de olur. Herkes ağırlığınca para öder. Belki obezliğe karşı faydası olur. Bunun ötesinde tarifeli/tarifesiz, otobüs/otomobil gibi ayrımlar yolcu taşımacılığında var. 

Yüke özel
Yük taşımacılığında taşınan nesneler büyük/küçük, aynı kişilerin/farklı kişilerin yükleri şekillerinde olabiliyor. 100 kilonun altındaki yükler bizde kargo diye tanımlanabiliyor. 5 kilodan az olan kargolar da dağıtım maddesi sayılıyor. Yüklerin ağırlıklarına ve sahiplik durumlarına göre farklı taşıma türlerinden söz ediliyor. C ve K belgeleri, ana taşıma belgeleri. Diğer yük taşıma belgeleriyle belirli özellikteki taşımalar yapılabiliyor. Bunlara nedense kargo taşımacısı, dağıtım maddesi taşımacısı yerine işletmeci gibi isimler tercih ediliyor. Keza, lojistikçi demek yerine de lojistik işletmecisi deniliyor. Bilmem, daha havalı olduğundan mı? Baştan beri anlamadığım bir konu var: Lojistik işletmecisi belgesi olmayan bir C veya K belgeli taşımacı lojistik hizmetleri de verse suç mu olur? Taşımanın dışında lojistik tanımına giren yükleme, boşaltma, depolama, istifleme, paketleme, tasnif, etiketleme, sipariş planlaması, dağıtım, teslimat gibi faaliyetler belgeye tabi mi? Bunlar belge almadan da yapılamaz mı? Bu işlere ait esaslar, örneğin paketleme esasları, UDH Bakanlığı’nın ve taşıma mevzuatının konusu mu? Neyse konumuz bu değil. 

Bu arada yük konularında özel bir ayrım var: Taşınan şeyin tehlikeli olup olmaması. Tehlikeli yükler yani tehlikeli maddeler ayrı bir taşıma kategorisi olup ayrı bir belgelendirmeye de tabi. Yolcuda tehlikeli/tehlikesiz ayrımı yok. Tehlikeli olanlar zaten taşıta alınmamalı. Bagajlar da buna dahil.

Taşıma işleri 
Kendisi taşıma sayılmayan ancak taşımacılık için gerekli veya faydalı kabul edilen işler de var. Örneğin; terminal işletmeciliği. Bunun ötesinde acentelik var. Terminalcilik ve acentelik hem yolcu da hem yükte geçerli. Acente anlaştığı taşıma adına yolcu veya yük kabul eder. Acente tarafından kabul edilip, bilete, sözleşmeye veya taşıma senedine bağlanan taşıma unsurlarının kim tarafından taşınacağı bellidir. Bu acente değildir. Ama acenteyle sözleşmeli bir taşımacıdır. Keza, acenteden birden fazla taşımacı faydalanıyorsa hangi taşımacı olduğu baştan bellidir. Yani acente bir yolcuyu veya eşyayı ‘sözüm söz, ben seni birisiyle göndereceğim’ diyemez. Taşıyacak olan, o anda bellidir ve adı bilette, sözleşmede yer alır. 

Yolcu-eşya farkı
Yolcu taşımacılığında olmayıp, yük taşımacılığında olan bir taşıma işleri unsuru daha var: Taşıma İşleri Komisyonculuğu veya Taşıma Komisyonculuğu. Bu kişi, birilerine ait yükleri taşıma/taşıtma sorumluluğunu üzerine alır ve yük sahibi ile sözleşme yapar. Sonra da birisine taşıtır. Anlaşılsın diye basit dil kullanıyorum. Kendisi, taşımacı olmadığından, taşıyamaz zaten. Bu düzen yolcuda yoktur. Niye yoktur? Önce; Taşıma Kanunu’nda yolcu taşımacılığında komisyonculuk yasaklanmıştır. Sanırım yeni Yönetmelikte de vardır, zaten eğer değişmediyse bu yasak Ticaret Kanunu’nda da yer alır. Olabilir mi? Hayır. Bir yolcu komisyoncuya gidecek, parasını ödeyecek ama kimsenin biletini almayacak. Sonra komisyoncu ona bir taşımacı bulacak. Olacak iş mi? Zaten yolcu taşıma sorumluluk anlayışı da buna uymaz. Bazı acenteler aldıkları acente payına komisyon diyorlar. Bırakın desinler. Onların yaptığı komisyonculuk değildir. Yasağı da çiğnemiş olmuyorlar. Sonuç olarak, genel taşıma komisyonculuğu değil, eşya taşıma komisyonculuğu vardır. 

Organizatörlük
Otobüsçüler, bunu birtakım taşımacıları ve taşıtları organize etmek olarak anlıyorlar. Hiç de değil. Organizatör, yük sahipleriyle muhataptır. Onların, genellikle çok miktarda olan yüklerini, çeşitli noktalardan, çeşitli noktalara farklı taşımacılar ve farklı modlar kullanarak taşırlar. Bunun yolcuda karşılığı olabilir mi? Tekrar ediyorum; bu organizatör, çeşitli taşımacıları ve araçları organize etmiyor, taşımaları organize ediyor. Sadece yük taşımaya münhasır olması nedeniyle bu işin ve belgenin adının yük/eşya taşıma işleri organizatörü olması gerekir. Bu isim, yolcuda karşılığının olmadığını da gösterir. 

Bir istisna
Yolcular çoğu zaman tek tek veya küçük gruplar halinde seyahat ederler. 50 bin/100 bin kişilik seyahat istisnadır. Dolayısıyla böyle büyük bir grubun bir organizatör tarafından taşınması gerekmez. Sadece büyük yolcu gemileri, büyük askeri intikaller (savaş dışı asker sevkiyatları), büyük seyirci nakilleri gibi hallerde, büyük olan taşımacıların dahi gücü yetmeyebilir. Böyle hallerde birden fazla büyük taşımacının dahi muhatap olması yerine bir muhatap uygun olabilir. Böyle haller için istisnai bir çözüm gerekebilir. Bilmem buna yolcu taşıma organizatörlüğü denebilir mi? Denecek olsa bile bu taşıtları/taşımacıları birilerinin sorumluluk almadan organize edip çalıştırması anlamında olamaz. 

Benim anladığım bu. Buna bir nokta konmalı. Dönüp dolaşıp, aynı taleplerle gündem işgal edilmemeli. Kimsenin enerjisi ve zamanı tüketilmemelidir. Bu sayede yapılabilir işlere daha çok fırsat yaratılmış olacaktır. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159