Kaptan Sorunu Büyüyor

GÜNDEM

Turizm Taşımacıları Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Öksüz’ün çağrısı: “Kaptanlarımızın çalışma koşulları çok ağır. Kaptanlarımızın hepsi çok yorgun. Dinlenme imkanları yok. Aldıkları ücretler çok düşük. Geçinme sıkıntısı içindeler. Yeni kaptan yetişmiyor, çünkü artık bu meslek cazip gelmiyor. Kaptan sorunu ile ilgilenmezsek, çözüm üretemezsek kazaların sayısı da kayıplarımız daha da artacak.”

TTDER Başkan Yardımcısı Mehmet Öksüz, son dönemde otobüs kazalarında yaşanan artışların nedenlerine yönelik gazetemize açıklamalarda bulundu: “Kaptanlarımızın çalışma koşulları çok ağır. Kaptanlarımızın hepsi çok yorgun. Dinlenme imkanları yok. Aldıkları ücretler çok düşük. Geçinme sıkıntısı içindeler. Yeni kaptan yetişmiyor, çünkü artık bu meslek cazip gelmiyor. Kaptan sorunu ile ilgilenmezsek, çözüm üretemezsek kazaların sayısı da kayıplarımız daha da artacak.”

Kazalarda insan kusurunun azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılacağı açıklansa da, son dönemde artan otobüs kazaları da gösteriyor ki, buna yönelik çözümler üretilebilmiş değil. 

Herkese düşen sorumluluklar var 

“Kazaların önlenmesinde hepimize sorumluluk düşüyor. Ancak ilk çağrımı Ulaştırma Bakanlığı’na yapmak istiyorum” diyen TTDER Başkan Yardımcısı Öksüz, “Bakanlık, otobüs kaptanlarını niye muavin sınıfına koyuyor? Uçak ve gemi kaptanı kadar değerli bir meslek olan otobüs kaptanlığı neden ağır işkolu sınıfına sokulmuyor ve bu mesleğin çalışma standartlarına yönelik yeni bir düzenleme yapılmıyor? Bakanlık, bu konuda bir adım atmalı ve kaptanlarımızın hem aldıkları ücretlere hem de dinlenme şartlarına yönelik bir çalışma yapmalı” dedi.


Kaptanlar artık bagajda dinlenmemeli 

Öksüz, Bakanlığa yaptığı çağrıda şu konulara ağırlık verdi: “Mevzuatlar değişmeli. 19 saati aşkın sefere gitmiş bir otobüs, varış noktasında en az 6 saat yeni bir çıkış almamalı. Trafik buna izin vermemeli. Araç da, personel de dinlenmeli. İş koşulları konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nezdinde bu çalışmanın yapılmasına öncülük etmeli. Kaptanlarımız artık bagajda uyuyarak direksiyon başına geçmemeli. Yorgun kaptan kazaya davetiye çıkarır. 1500 TL asgari ücret alan, primlerle birlikte 2 bin 500-2 bin 700 TL alan bir kaptan, geçim sıkıntısı içinde. Bu psikoloji ile de kazaya davetiye çıkarılıyor. Yoksa Bakanlığımız otoyol altyapılarını yeniledi, araçlarımız güvenlik donanımları ile üst seviyeye çıktı. Artık sorun yolda da, araçta da değil, sorun kaptanların ağır çalışma koşulları içerisinde hizmet vermelerinde.

Kaptana 2500 TL maaş 

1 milyon TL yatırımla otobüs alıyoruz. Çocuğumuzu, yakınlarımızı 2 bin 500 TL ücret alan, geçim sıkıntısı had safhaya ulaşmış, psikolojisi bozulmuş bu insanlara teslim ediyoruz. Can güvenliği bu kadar önemsiz mi bizim için? Yiten insanlarımız, k ybettiğimiz yatırımlar neden önemli değil! Artık kaptanlarınıza önem vermeliyiz. Bu mesleğin cazibesine artıracak ücret koşullarına getirelim bu işi. Tamam, eski kârlarımız yok, maliyetlerimiz ağır. Herkes ilk olarak bunu dile getirebilir, kabul ediyorum. Ama kaybettiğimiz insanlar için bunlar açıklama olmamalı. Çözümler üretmeliyiz. Bir yandan maliyet hesaplamaları ile iş sürecimizi oluştururken, hem kârlılığı artırmanın, zararına sefer yapmamanın yöntemini hem de trafik güvenliğinden taviz vermeden bu işi yapabilmeyi öğrenmeliyiz. Bir kaptan en az 4 bin TL maaş almalı. Herkes belediyede kaptan olmak için yarışırken sektörümüze yeni kaptan bulmakta zorlanıyoruz. 

Sivil toplum örgütlerine çağrı

Artık yeni bir yapılanma için adım atma zamanı. Kaptanların dinlenme koşullarını oluşturacak altyapının oluşturulması için sivil toplum örgütlerinin kamu ve özel sektöre baskı yapmaları gerekiyor. TOBB artık, sektörü sahiplenmeli, kenarda durmamalı ve çözüm için ‘ben varım’ demeli. İstanbul’dan Ankara’ya giden otobüsün kaptanı burada aracı teslim edecek; evinde ya da otelde dinlenecek. Araçta uyumuş bir kaptana o aracı teslim etmeyecek. Bugün kaptanlarımız bagajda dinlenerek yeni sefere hazırlanıyor. Hatta hiç dinlenmeden yaz döneminde tekrar sefere çıkan kaptan var. Bu böyle gitmez. Dünyanın hiçbir yerinde bagajda yatıp da, sefere çıkan bir kaptan yok. Bir gün çalışan kaptan, ikinci gün mutlaka dinlenmeli. Ailesi ile vakit geçirmeli. Ücretlerini onları mutlu edecek seviyeye getirirsek, çalışma koşullarını iyileştirirsek kazaların azaldığını, canlarımızın yitmediğini, yatırımlarımızın heba olmadığını göreceğiz. Yoksa 6 ay önce sapasağlam bir şekilde kaptanlık mesleğine adım atan birisi hastalıklarla boğuşmaya başlıyor kısa sürede. Çünkü dinlendiği yer de, yediği yemek de belli değil. Sağlık kontrolleri noktasında bir düzenleme yapılmalı. Belirli noktalarda kaptanlar ücretsiz sağlık denetiminden geçirilmeli. Bütün bu sorunlara hep birlikte kafa yorarak, emek vererek çok acil bir çözüm bulmamız gerekiyor.” ■

 

Kaptanları uyku mekanı: Hilton olarak bilinen otobüsün bagaj kısmında uyku...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.