Geçenlerde ücretsiz veya indirimli seyahatlerin yapılışı ile ilgili bir Yönetmelik yayınlandı ve biz de okuyucularımıza duyurduk. Aslında bu Yönetmelik kimseye yeni bir hak vermiyor. Daha önce ilgili sosyal kanunlarla verilen hakların nasıl kullanılacağını düzenliyor. Özetle; bazı hak sahipleri, verilecek özel belgeler ile bu haklarını kullanacaklar. Yaşa bağlı olarak kanılan hakların kullanımında ise nüfus cüzdanının gösterilmesi yeterli. Peki bu haklar neler?
Hangi haklar var?
Kanuna göre bazı şartlara veya özelliklere sahip kişiler ile yakınları ücretsiz veya indirimli seyahat edebilecekler. Bu haklar kentiçi taşımalardan ücretsiz faydalanma şeklinde. Şehirlerarası taşımalardan demiryolu ve denizyolunda yüzde 50 indirim var. İndirimli faydalanma hakları havayolu ve kent dışı karayolunu kapsamıyor.
Başka hak olabilir mi?
Burada bir yorum önemli. Belediyeler isterlerse bu hak sahipleri dışındakilere de ücretsiz veya indirimli seyahat imkanı verebilir mi? Kanaatimce mevzuata göre hayır. Yukarıda belirtilen indirimli seyahat konusunda kanunda belediyelerin 60-65 yaş arasında olanlara indirimli seyahat serbestliği getiriliyor. Bu demektir ki, bunun dışındakilere getirilemez. Hepsine mümkün olsaydı, 60-65 yaş özel olarak belirtilmezdi. Buna göre ilave haklar verilemez, verilirse suç olur. Kanun ve Yönetmelik değişmedikçe durum böyledir. Bir belediye başkanının halka ücretsiz su verdiği için ‘kamuya zarar vermekten’ yargılanıp ceza aldığını hatırlayalım. Bu arada havayolu ve karayolunun kapsam dışılığına dikkat gerekiyor.
Karayolunda durum
Yukarıda belirtildiği gibi; taşımalarda yapılacak kolaylıklar, bu taşıma modlarının kendi mevzuatında veya belediye mevzuatında değil, ilgili sosyal mevzuatta yer alıyor. Bu mevzuat içinde karayolunda indirim zorunluluğu yer almıyor. Buna rağmen Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde çocuklara ve özürlülere indirim zorunlu. Bu apaçık yanlış. Birincisi böyle bir indirimin karayolu mevzuatı ile değil, ilgili sosyal mevzuat ile ve yukarıda belirtilen Yönetmelik ile getirilmesi lazım. Halbuki adı geçen kanunlarda yok. Ayrıca KTY’deki husus Karayolu Taşıma Kanunu’nda da yok. Ki olmamalıydı. Öyleyse KTY’deki özürlü ve çocuk indirim zorunluluğu mevzuata aykırıdır. Birisi diyebilir ki, ‘Bu iyi ve gerekli değil mi? Cevap net: Kanuna aykırı iyi iş olmaz. Eğer bir şey iyiyse kanunla, hem de ilgili ve uygun olan kanunla yapılmalıdır. Yani sosyal kanunlarla.
Aslında KTY’de böylesine pek çok düzenleme var. Vergi, sosyal güvenlik, sağlık, trafik gibi mevzuatın konularına tecavüz ediliyor. Bunlar iyi olabilir ama yeri başka mevzuattır.
Hakların durumu
Bence ücretsiz veya indirimli hakları çok geniş. Örneğin 65 yaş ve üstü herkese kentiçi ücretsiz seyahat. Kendimden örnek vereyim; şu anda 64 yaşındayım. 1 Ocak 2015’ten itibaren nüfus cüzdanımla kentiçinde ücretsiz seyahat edebileceğim. Benim buna ihtiyacım yok. Böyle bir sosyal hak talep edemem. Bu nedenle bu haklar daha seçilerek verilmeliydi. Örneğin sosyal güvencesi olmayanlara, kartla. Keza bu haklar yoğun saatler dışı olmalıydı. İş günleri sabah 07-10, akşam 17-20 saatlerinde kullanılamamalıydı. Birisi diyebilir ki, kişi işe gidiyorsa! İşe gidenin geliri vardır. Bu hakkı kullanması yanlıştır.
Keza diğer modlarda yokken, demiryolu ve denizyolu niye indirimle zorunlu. Hala bunlar devlette mi sanılıyor? Denizyolunun özelleştiği, demiryolunun da özelleştirme haklarının yasalaştığı unutuluyor mu?
Fatura kime?
Şüphesiz ki, insanlara her türlü kolaylık ve imkan iyidir. Keşke her şey bedava ya da halk diliyle beleş olabilse. Ancak her durumda birilerinin bunun maliyetine katlanması gerekir. Ücretsiz veya indirimli seyahatlerin çoğalması, taşıma hizmeti verenlerin gelirlerini azaltacaktır. Yeterli kar eldesi veya maliyetlerin karşılanmasında zorluklar yaşanacaktır. Bu durumda taşıma ücretleri artırılarak fatura ücretli seyahat edenlere yansıtılacaktır. Bir başka hal zararların devlet tarafından sübvanse edilmesidir ki, bu durumda fatura, seyahat etmeyenler dahil tüm vatandaşlara yüklenmiş olacaktır.
Bu sadece söz konusu ücretsiz veya indirimli taşımalar için geçerli bir anlayış da değildir. Bayram ve benzeri dönemlerde bazı taşıtlar ile köprü ve yollar ücretsiz oluyor. Peki sonuç; bunu telafi edici zam.
Sosyal devlete şüphesiz ki evet. Ancak popülist yaklaşımlar yanlıştır. Bu indirimden haksız faydalananlar hatta faturayı ödeyenler, bu yanlışın bilincine varmayıp bunları alkışlarsa bu sorunlar sürer gider. ■