TREDER Sahtecilik Dosyası Başbakanlıkta

LOJİSTİK

Rehinli treylerler; yeni şasi numarası ile başka bir üreticiye ait uygunluk belgesi ve uygun olmayan bir faturayla tekrar trafiğe çıkıyor. Sahtecilikten kaynaklı binlerce aracın kayıp olduğu tahmin ediliyor. Bu işi meslek edinen çeteler yüzünden başta treyler üreticileri doğrudan zarar görürken, nakliyeciler de haksız rekabete maruz kalıyor.

Treyler sektörünün kanayan yarası haline gelen sahtecilik, çözüm bekleyen en önemli konular arasında. TREDER’in sahteciliği bitirme konusundaki girişimleri devletin en üst makamlarına kadar ulaştı. TREDER hazırladığı ayrıntılı raporu Başbakanlığa sunarak çözüm talebini yineledi. Raporda sahteciliğin nasıl yapıldığı, hangi yöntemler izlenildiği örnekleriyle dile getiriliyor. TREDER denetim yapan kolluk kuvvetlerinin ve Ulaştırma Bakanlığı denetçilerinin daha dikkatli olması gerektiğini dile getiriyor.

Treyler sektöründe sahtecilik olarak, Onay belgesi olmadan üretim yapan, bir Tip Onay belgesiyle birden fazla araç üreten, Tip Onayını satan veya satın alan, düşük fatura keserek satış yapan ve eleman çalıştıran firmaların faaliyetleri kastediliyor. Sahtecilik diğer adıyla “Change” (Orijinal aracın şasi numarasını değiştirip, aynı aracı sahte fatura ve teknik belgelerle piyasaya yeni bir marka ve plakayla sürmek) olarak adlandırılıyor. Sektördeki Tip Onayları, usülsüz olarak yaygın biçimde kullanılabiliyor ve çeşitli sahtekârlıklara alet edilebiliyor. Bu sahtekârlıklar treylerlerin bankalar ve finans kurumları tarafından finanse edilmesini güçleştiriyor ve sektörümüzü büyük zararlara uğratıyor. 

Sahtecilik nasıl yapılıyor?

Trafiğe tescili yapılan,  ruhsatında ‘rehinli’ ibaresi bulunan borçlu treylerlerin, sahteci firmalar tarafından şasi numaraları siliniyor, yeni bir şasi numarası ile başka bir üreticiye ait bir uygunluk belgesi ve uygun olmayan bir faturayla tekrar trafiğe tescili yapılıyor. İşleri kötü giden nakliyeciler ve bu işi kendisine meslek edinmiş organize suç örgütleri bu yola başvuruyor. Bu tip sahtekarlıklar, işini hakkıyla yapan nakliye firmaları ve treyler üreticilerini, çok büyük bir haksız rekabet ile karşı karşıya bırakıyor. 

Trafiğe tescili yapılmış araçlar, İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik (AİTM) ve Motorlu Araçlar ve Römorkları Tip Onayı Yönetmeliği’ne (MARTOY) AİTM yönetmeliği kapsamı dışında uygunsuz biçimde tadilat operasyonlarına tabi tutuluyor, araçların boya rengi ve araç tipi değiştirilerek mevzuata tamamen aykırı değişiklikler yapılıyor. Şasi plaketleri değiştiriliyor, şasi numaraları araç üzerinden siliniyor. Araçların yeni bir şasi numarası ile başka bir üreticiye ait bir uygunluk belgesi ve uygun olmayan bir faturayla tekrar trafiğe tescili yaptırılıyor. Araçlar bu durumda trafikte uzun süreler kullanılmış olmasına rağmen yeni bir araçmış gibi muamele görüyor.

Sahtecilik uygulamalarında, sökülen dingil, fren sistemi, elektrik sistemi gibi ekipmanlar başka araçlarda da kullanılıyor. Tadilat işlemini takiben araca eski ruhsatı üzerinden tadilat projesi hazırlatılarak ruhsatının yenilenmesi de sağlanıyor. Bu tür araç imalatları A.İ.T.M. ve MARTOY yönetmeliklerine uygun değil.

Finans kurumlarından alınan bilgilere göre, bahsedilen sahtecilikler sonucu, halen trafikte seyir eden binlerce römorkun kayıp olduğu tahmin ediliyor.
Bu şekilde tadil veya üretim yöntemiyle piyasaya çıkan araçların uyması gereken teknik zorunlulukları karşılayıp karşılamadığı kimse tarafından bilinmiyor ve ortaya çıkan araçlar trafikteki can ve mal güvenliğini önemli ölçüde tehdit ediyor. 

Treylerin finansmanı güçleşiyor

Sahtecilik yüzünden finans kuruluşları taşımacılara kredi vermekten kaçınıyor ve kredi maliyetleri artıyor. 

Sanayi Bakanlığı’ndan almış olduğu “ Araç Tip Onay Belgeleri’ni” kötüye kullanarak sektöre zarar veren ve bunu hukuki boyutta suç işlemeyi de içine alacak şekilde yapan firmalar azımsanmayacak sayıda. Bu firmalar şu an için treyler üretmedikleri halde Sanayi Bakanlığı’ndan daha önce almış oldukları Araç Tip Onay Belgeleri sayesinde üretim ve trafikte kendi ürettikleri marka ile tescil hakkına sahip olmaları sebebiyle, kendilerinin üretmedikleri treylerler için kendileri üretmiş gibi fatura kesiyor. Bunun neticesi olarak finans kurumlarına veya üretici firmalara halen ödenmemiş borcu olan orjinal treylerler ortadan kayboluyor ve treyler sektörü büyük zarar görüyor.

Avukatların çabaları ve TREDER’in kararlılığı sonuç vermeye başladı

Bugüne kadar treylerde “change”  hukuken yeterli derecede bilinmeyen ve daha önce hakkında emsal karar oluşturulmamış muğlak bir alandı. Mevzuatta hukuki boşlukları değerlendiren çıkar amaçlı suç örgütlerinin bu yola sıkça başvurması, son yıllarda sektördeki mağduriyeti katlanılmayacak noktalara taşıdı.

Söz konusu suçun yasal zeminin çok doğru oluşmamış  olması sebebiyle mağdurların hakkını aramak konusundaki mücadelesi çok hızlı ve kolay netice elde edilebilir bir konu değildi. Kaldı ki; hak arama yolundaki mücadeleler çoğu zaman kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (takipsizlik kararı)  ile sonuçlanıyordu. 

Bugün gelinen noktada ise; sektörde uzmanlaşmış avukatların çabaları ve TREDER’in kararlılığı ile adli makamlar nezdinde sorunun çözümlenmesine yönelik ciddi adımlar atılmaya başlandı. Ülke genelinde yapılan suç duyuruları sonucunda şüphelliler hakkında davalar açılıyor.  

Bilirkişi raporları da suç duyurularının ve davaların haklılığı yönünde görüş bildirmeye başlaması da bir başka olumlu gelişme. 

Tüm bu gelişmeler change diye tabir edilen sahteciliğin cezalandırılmasına ve dolayısıyla önlenmesine önemli bir basamak oluşturuyor. Treyler sektörünün sağlıklı gelişimi nakliyeciler arasındaki haksız rekabetin önlenmesi ve emek hırsızlığın son bulması açısından mahkemelerin kararı son derece önemli olacak.

Önce iflas erteleme sonra “Change” 

Sahteciliğin nasıl kullandığına dair en çarpıcı örneklerden birini de yine savcılığa intikal eden bir suç duyurusundan öğreniyoruz. Yaşanan  olayda; yıllarını nakliye sektörüne vermiş bir şahsın ikinci el bir treyler satın almasıyla ortaya çıkıyor. Nakliyecinin satın aldığı treyler aslen üreticisi tarafından üzerinde rehin bulunan  ve mahkeme kararıyla tedbir konulmuş bir araç. Ruhsat çıkartıldığında aracın 2014 model olduğunu ve başka bir üretici ismine kayıtlandığını görüyor. Oysa nakliyeci aracın 2 yaşında olduğunu ve ikinci el olarak aldığını biliyor. Somut olayda nakliyeci, kişi ve firmalarca mağdur edilerek, hukuka aykırı bir işlemle karşı karşıya kaldığını görmüş ve önce adli makamlara sonrasında aracın asıl üreticisi firmaya ihbar ve başvuruda bulundu. 

Özetlenen bu somut olay; sahtecilik, change ve iflas erteleme müessesinin kötüye kullanılması yoluyla toplu halde hukuksuzluğun yaratıldığı en çarpıcı ve güncel örnek. Çünkü;

• Aracın resmi kayıtlı aksamları üzerinde işlemler uygulanarak, şase numarası silinerek ruhsatı hukuka aykırı işlemlere tabi tutularak değiştiriliyor.
• Araca uygunluk veren makine mühendisi, üretimin ruhsattaki firmaya ait olmadığını bilerek T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın kendisine tanıdığı yetkileri kötüye kullanıyor ve TMMOB‘nin meslek etik kurallarına aykırı davranıyor.
• Fatura düzenleyen şirket, sahibi olmadığı ve/veya üretimini yapmadığı bir araç için fatura düzenliyor ve satışını yapmak ve düzenlenen faturalar düşük bedelli olduğu için vergi az gösteriliyor ve devlet aleyhine vergi kaybına sebep oluyor.
• Aracın gerçek sahibi firma ise aracının üzerinde rehin, haciz ve mahkeme tarafından iflas erteleme tedbiri olduğunu bildiğinden dolayı bu engelleri ortadan kaldırmak amacıyla hukuksal korumaları ortadan kaldırıyor, adli sisteme zarar veriyor.
Böylece araç üzerinde rehin, haciz sahibi bulunan alacaklı şirketin ileriye dönük teminat hakkı ortadan kaldırıyor ve mağdur ediliyor.

Denetimler caydırıcılık sağlayabilir

Sahtecilik ve usulsüzlüklerin önüne geçilmesinde ve caydırıcılığın oluşmasının sağlanmasında yapılacak denetimlerin önemli bir rolü var. Öncelikle tip onay belgelerindeki usulsüzlüklerin önüne geçilmesi için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın önemli bir işlevi var. Bakanlığın rutin olarak yaptığı denetimlerin yanısıra şikayete bağlı denetimleri de bulunuyor. Denetim mekanizmasının çalışması için nakliyecilerin, üreticilerin usulsüzlük yaptığına inandığı kişi ve firmalar hakkında şikayet mekanizmasını çalıştırması gerekiyor. 

Tip Onay Belgesi sahibi üreticiler nasıl denetlenmeli?

Halihazırda tip onay belgesi bulunan üretici firmaların üretim yerlerinin dönemsel denetimler gerçekleştirilmesi ve bu denetimler sırasında gerek firmanın üretim sahalarının teknik donanım yeterliliği gerekse treyler satışlarını gösteren fatura adetleri ile üretim için kullanılan parçaların alım faturalarının örtüşmesi gerekiyor. Treyler üretimi için gereken ekipman, parça, komponent ve personel yeterliliği gözetime tabi olmalı.

Treylere otomobil plakası taktılar!

Sahtecilik ile görülen davaların birinde mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi tespiti kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda binek otomobil plakasının treylere takılmış olduğu görülüyor. Bu olay savcılığa intikal ettirilmiş olup soruşturma devam ediyor. Bu olay gösteriyor ki, kötü niyetli kişiler mevzuatın yeterli derecede hak sahiplerini korumadığını zannederek fütursuzca hareket ediyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.