İSAROD Başkanı Öztürk: Hedefim plaka tahdidi

RÖPORTAJ

İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası (İSAROD) Genel Kurulu 16 Şubat 2014 Pazar günü yapılacak.

CANER ÖZCAN

İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hamza Öztürk, 16 Şubat Pazar günü yapılacak seçim öncesi gazetemize açıklamalarda bulundu. Seçime 9 bine yakın üyenin katılmasını beklediklerini belirten Başkan Hamza Öztürk, esnafın birçok sorununu çözüme kavuşturduklarını ve 2014 yılında da en büyük hedeflerinin esnafa plaka tahdidini kazandırmak olduğunu dile getirdi.  
2013 yılında çeşitli eylem ve toplantılarla plaka tahdidine yönelik taleplerinizi dile getirdiniz. Bu talebinizle ilgili olarak geçen süre zarfında hangi noktaya gelindi? Belediyenin bakışında bir değişiklik var mı? Plaka tahdidinden hala umudunuz var mı?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin olaya bakışı değişir gibi oldu, çalışmalar yapılıyor. Bu konuda hem Mustafa Sarıgül’e hem Kadir Topbaş’a hem il başkanlığına hem Sayın Başbakanımıza dosyalar iletmede kısmen başarılı olduk. Ancak burada birtakım yanlışlar da var. Çünkü esnafın teşkilatı burası. Bir şeyler yapılması gerekiyorsa burayla yapılmalı. Burada İSAROD’un önemi çok büyük. Onun için bu işlerin sağda solda değil de toplantıların burada olması gerekiyor. 

■ Sizce plaka tahdidi olacak mı İstanbul’da? 

- Benim ümitliyim inşallah olacak. Er veya geç bu işi alacağız. Eylemlerden sonra insanların mesleklerine bakışı, mesleklerinin sıcak takibi hoşuma gitti. Ben hep söylüyorum; burası bir arı kovanı gibi; burası işlerse, bu petek bal yapar. Biz bunu sağladık. İnsanlar kurumlarıyla ilgileniyor bir şeyler sormaya geliyor ve talep ettiği şeylerin sonuçlarını almaya başladık. 

■ Yani eylemler servisçi esnafını yakınlaştırdı… 

Bir tane eylem yapıldı. O eylemden bu yana yaklaşık 3 bin kişi bu işe başladı, araba aldı bize üye oldu. Biz bu eylemleri yapmadan önce, sizin de takip ettiğiniz gibi, yaklaşık 40 küsür kahvaltı tertip ettik. 8 büyük iftar, 4 büyük piknik yaptık, bu büyük organizasyonlarımızın esas amacı Kazlıçeşme’deki 12 bin kişiyi toplamaktı. Parçalar bir araya gelince sonuç ortaya çıktı. Şimdi 2 Mart’a hazırlanırken, böyle bir altyapıya sahibiz. 2 Mart, bir şölen olacak ve ciddi bir şekilde sesimizi duyuracağız. Seçimi kazanalım veya kaybedelim, şartlar ne olursa olsun biz bu eylemi yapacağız. 

■ Korsan da sonuçlanıyor 

- 8+1 ile yaptığımız çalışma meyvesini verdi, korsan ile ilgili sorunumuz da sonuçlanıyor. 1 Ocak’tan itibaren sigorta fiyatları ciddi şekilde düştü. Trafik sigortalarında yüzde 50 oranında indirim var. Yol belgesini tamamen kaldırdık. Şimdi alt komisyondan geçti. Üyelerimizin şehiriçinde düğün nişan piknik gibi gidebilmelerinin önünü açacak alt komisyon toplantısı çok olumlu geçti. Fiyat tarifemizi bu yıl kendimiz çıkardık. Ben esnafımın hakkını aramak zorundayım. Onun için yapılması gereken her şeyi yapıyoruz. Üye olma şartını kaldırdık, yol belgesi odamız tarafından hiçbir ücret alınmadan gönderiliyor. Gönderdiğimiz 5 bine yakın evrağın bine yakını Ticaret Odası’nın üyesinin veya başka odaların. 

■ 16 Şubat tarihinde gerçekleşecek genel kurulda üyelerinize ne gibi hedefler çizdiğinizi anlatacaksınız? 

O biraz seçim sürprizi olsun isterseniz. 

■ 2 Mart’taki eylemde servisçilerin hangi sorunlarının çözümüne yönelik talepler dile getireceksiniz? 

- Öncelikli olarak plaka tahdidi. Daha sonra oda aidatının yüksekliği. Yine sigorta meselesi, tevkifat. Vergi Kanununun vatandaşa eşit olması gerekir diye biliyorum. Örneğin şirketler tevkifat konusunda elde ettikleri hakkı arabacıya vermiyorlar. Hatta bu tevkifattan dolayı yüzde 9’ları yatırmıyorlar. Esnaf burada mahsuplaşma yapamıyor. Biz bu hakkı da savunmak için çalışacağız. Oda aidatı konusunda büyükşehir belediyeleri arasında ayrım var. En azından İzmir Ankara, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Konya gibi illerle eşit seviyede aidat alsak bizim insanımız da rahat eder.

■ Sosyal ve kültürel belgesi altında bir çalışmanız vardı. Bu çalışma sonuçlandı mı? Servisçilerin kazanımları neler olacak?

- Şu an birçok durumdan dolayı servisçi korsan yasası ile mağdur ediliyor. Bizim talebimiz yasa çıkarken de hususi ticari ayrımının mutlaka yapılması ve burada ticari arabanın mağduriyetinin önüne geçilmesi idi. Yeni bir düzenleme yapılıyor ve hususi-ticari ayrımı yapılacak. Arızalanan veya kaza yapan araçların yerine giden araçlardan yol belgesi sorulmayacak. Yine yol belgesi süresi dolmuş ama sözleşme yenileyememiş işverenle tedarikçi taşıyan arasında pazarlıklar sürdüğü için esnafın mağduriyetinin önüne geçilmesi için 10-15 günlük bir ek süre verilecek. Belediyeden veya sözleşmeden kaynaklanan yol belgesi alım süresi için aynı muayenede olduğu gibi bir hafta 10 günlük süre verilecek. Korsan yasası da düzenlenmiş olacak. Servisçinin şehirlerarasında gidebilmesi için Ulaştırma Bakanlığına bir yazı yazdık. Epey bir zamandır uğraştığımız bu projeyi de en kısa zamanda çözüme kavuşturursak esnaf rahat bir nefes alır. 

■ Firmaların plaka tahdidine verdikleri desteği samimi bulmamıştınız, hala aynı düşüncelere sahip misiniz? 

- Aynı düşüncedeyim. Ticaret odası yetkilileri de, satılabilir bir plaka istiyoruz diyor. Biz plakayı bir sosyal güvence olarak istiyoruz. Arabalara ödenen rakam, 38 liralara kadar düştü. Günlük yevmiyedir bu. Plaka tahdidi olsaydı böyle bir rakam teklif edebilir miydi kimse? Plaka tahdidinin olmaması hep şirketlerin işine yaradı. Milleti sürekli araba almaya teşvik ettiler. İstanbul’da ihtiyacın 3’te biri fazlası, 52 bin servis aracı var, oysa İstanbul’a 35-37 bin civarında servis aracı yeter. 

■ Esnafın önünü açmak için işbirliğine hazır olduğunuzu ifade etmiştiniz. İşbirliği sürecine yönelik bir adım atıldı mı? Atıldı ise ne oldu, atılmadıysa neden atılamadı? 

- Şahsi olarak Hakan Orduhan ile benim aramda hiçbir şey yok. Biz insanların taktığı kravatla, giydiği gömlekle uğraşmayacağız… Bizim uğraşacağımız şey, insanların eve götüreceği ekmek. Bu ekmeği bir dilim daha artırabilmek için hem firma sahibi hem oda veya diğer kuruluşlar bir araya gelecek. Ben İSTAB ve Ticaret Odası ile çok kez toplantı yaptım. İnsanların alacağı, şirketlerin alacağı komisyon oranında akaryakıtta, esnafın arabasını değiştirmesinde anlaşamadım. Benim derdim esnafın kazanmasını sağlamak. Bizim insanımız zaten geçinemiyor. Bir akaryakıt firmasından 100 liralık depoda 8 lira esnafın menfaati oluyorsa aya vurduğunuz zaman 160 lira para yapar bu, bu esnaf için ciddi bir kazanım, ama şirket buna müsaade etmiyor. Haksız bir kazanç var, bunun önüne geçmediğimiz sürece bir yapı ile anlaşmamız söz konusu değil. 

■ Geçen yıl güzergah alım belgesinde yaşadığınız sıkıntılar devam ediyor mu, karşılaştığınız farklı bir sorun var mı? 

- Güzergah kullanım belgesinde hiçbir sıkıntı yaşamadık sadece esnafımızın ciddi bir yığılması olduğu için belediyenin sonuçlandırmasında bir sıkıntı olmuştu. 15 Ekime kadar yol belgesi aranmayacak kararını UKOME’de aldırdık. Yoğunluk devam edince bu tarihi 15 Kasım’a kadar uzattık. Ancak bu her sene yaşanıyor. 15 Kasım’a kadar müracaat eden esnafın tamamının belgesi teslim edildi. 

■ Servis araçlarına yönelik engelli donanımı ile ilgili talepleriniz torba kanun içerisinde sizin istediğiniz şekilde yer alıyor. Bu konuda neler düşünüyorsunuz? 

- Biz bunu Büyükşehir Belediyesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile ayrı ayrı görüştük. Engelli taşımaya karşı değiliz, ancak ne kadar ihtiyaç varsa o kadar aracı dönüştürelim. TÜVTURK TSE’nin buna onay verip vermediğini araştırdık böyle bir şey yok. “1 Ocak 2015 tarihinden sonra üretilecek servis araçları engelli taşıyabilmeye uygun olmak durumundadır” densin, araçlar engelli donanımına uygun yapılsın. Servisçi bunu mevcut arabaya yaptığı zaman 4 koltuğu gidiyor. Ben okulda koltuk başı çalışıyorum. Personelde birçok arabam tercih edilmeyecek. Böyle bir şey ciddi manada esnafa sıkıntı olacak. 

■ Güzergah izin belgelerinden alınan 60 TL.lik ücretin kaldırıldığını ve 8+1 araçların otomobil sınıfına düşürülmesi ile yaşanan kullanım sorununun çözümünü servisçilere yeni yıl müjdesi olarak verdiniz… 

- 8+1 hazırlıksız yakalandığımız bir mesele idi. Şimdi 2 bine yakın üyemizde 8+1 araç var ve bunlar da VIP servis dediğimiz üst düzey yöneticilere hizmet veren modelli araçlar. Üyelerimizin bu yasa çıkmadan önce aldığı arabada borçları var. Bu mağduriyet ortadan kalksın diye, hem Ulaştırma Bakanlığına ve Büyükşehir Belediyesine talepte bulunduk. Ulaştırma Bakanlığı 2016 yılının sonuna kadar çalışabilir belgesi verdi belediye de buna uygun karar aldı. Yol  belgesi ücreti daha önce 100 liraydı. Birtakım taleplerde bulunduk bu işi 50 liraya düşürdük. Bu da hayırlı oldu diye düşünüyorum. 

■ Firma ve tedarikçi arasında yaşanan sorunlar devam ediyor mu? Bu konuyla ilgili ne gibi çalışmalarınız olacak? 

- Bazı firma sahipleri esnafın iyi niyetini sürekli suiistimal ediyor, esnafın karşısına tek taraflı bir sözleşme koyuyor. Çalışma Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile bu konunun çözüme kavuşturulması için çalışma yürüteceğiz. Esnafı, art niyetli firmalardan Ticaret Odası ile şirket sahipleri ile görüşerek, kurtaracağız. Esnafımıza ödeme yapmayan firmalarla çalışılmaması konusunda uyarı mesajları atmaya başladık. 

■ 2014 yılı servisçi için nasıl geçmesini bekliyorsunuz? 2013 yılında servisçinin birçok sorununun çözümünde elde ettiğiniz kazanımlar var. Bu yıl hangi hedefler peşinde olacaksınız?  Akaryakıtta indirim, üreticilerle işbirliği noktasında ne gibi çalışmalarınız var veya olacak? 

- 2014’ün kazasız, belasız, sıkıntısız geçmesini istiyoruz. 2014 yılı için önümüze koyduğumuz en büyük hedef, esnafın dört gözle beklediği plaka tahdidinin artık kazandırılması. Esnafımızın ve odamızın olmazsa olması plaka tahdidi bu konuda koşturacağız. Bunun haricinde yol belgesini çok çeşitliliğinden kurtarıp tek bir ruhsat alıp ondan sonra alt belge olarak yol belgeleri de olabilir. Hem korsan yasası mağduriyetin önüne geçmek hem de birtakım sıkıntıları ortadan kaldırmak için çalışma ruhsatına esnafı kavuşturmamız lazım. Akaryakıt indirimi konusunda, TOFED ile birlikte ortaklaşa yürüttüğümüz Shell kampanyasında, esnafımıza yüzde 8’e kadar avantaj sağladık. Araç indirimleri konusunda Mercedes ve diğer firmalarla Renault, Karsan, Ford ve Fiat ile görüşmelerimiz devam edecek. Bizim hedefimiz şu: en uygun arabayı bizim esnafımız alsın. Bunu yaparken bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da odamıza bir menfaat gözetmeksizin, direk esnafın alabileceği indirimleri yakalamak amacındayız. Bunu talep ettik bunu talep etmeye devam edeceğiz. 

■ Peki, üreticilerden araçlara yönelik bir talebiniz var mı? 

- Belki de çalışma prensiplerimizden dolayı hiçbir marka bizimle görüşmeye soğuk değil. Birçoğu buraya gelip, önerimizi soruyorlar. Bizi fabrikalarına üretim tesislerine davet edip önerilerimizi alıyorlar. Bunun örnekleri çokça yaşandı. Mercedes, Karsan, Renault, Ford örnekler arasında. Biz Ford ile Karsan’ın fabrikasına gittik. Mercedes’in genel müdürlüğüne gittik. 

■ Esnaf aracı ile ilgili üreticiden ne bekliyor?

- Dayanıklılık. Esnafın bir sorunu da, okul taşıtının süresi 10-12 yıl, personelin 19 yıl. Ama piyasada 12 yaşında araba yok. Esnafın yaş ortalaması 4’ün altına düşmeye başladı. Şirketler, sanki çok kazanıyormuşuz gibi, 2-3 yılda bir araba değiştireceksiniz diyor. 

Bunu üreticilere söyledik. Bize sponsor oldukları bir toplantıda olaya mizansen kattım, benden önce bir konferansta Amerikalı bir esnaf konuşmuştu, servisçi. 1960 model arabalarla bu işi yaptıklarını söyleyince, konferansın sponsoru olan Mercedes ile Ford’a ben dönüp sormuştum: Siz bu kadar mı kalitesiz araba yapıyorsunuz ki, firmalar 2-3 yılda bu arabayı değiştirin talebinde bulunuyor? Bazı firmalar bunu kötü kullanmaya kalktı. Bazı firmalar da gerçekten bir yanlışın olduğunu anladılar. Araba değiştireyim demek çok kolay, ama arabacının böyle bir imkanı var mı? Ömrümüz borç ödemekle geçiyor, borçtan kurtulmuş bir arabacıya denk gelmedim ben. Esnaf tam derin nefes aldı arabasının borcunu bitirdi derken, önümüzdeki yıl arabanı değiştirmezsen iş yok durumu ile karşılaşıyor. 24 aya nefesimiz yetmiyor. 36 ay uygun bir vade diyorsunuz, 48 aylık borca aldığımız zaman, zaten aradaki amortismanı kaybediyoruz. Mesleğe yeniden başlamış gibi oluyoruz. ■


KISA... KISA... KISA...

Başkanı Hamza Öztürk: Seçimi biz kazanacağız 

Öztürk, “Plaka tahdidi konusunda kısmen başarılı olduk. İstanbul’da plaka tahdidi er ya da geç olacak, ben ümitliyim. 8+1 sorunu çözüme kavuştu, servisçinin korsan çilesi sona erdi. Servisçinin şehiriçi piknik, düğün gibi taşımacılık hizmetlerine yönelik özel izin belgesi UKOME tarafından uygun bulundu. Servisçinin şehirlerarasına da gidebilmesi için Ulaştırma Bakanlığına bir yazı yazdık. Bu konunun da olumlu sonuçlanmasını bekliyoruz. Trafik sigortalarında yüzde 50 indirim sağlandı. Yol belgesini kaldırdık. Esnafımız için yapılması gereken her şeyi yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Genel Kurul 16 Şubat Pazar

İstanbul Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası (İSAROD) seçimleri 16 Şubat Pazar günü 10:00-17:00 saatleri arasında Burhan Felek Spor Kompleksi’nde yapılacak.9 bine yakın üyenin katılacağı seçimde İSAROD Başkanı Hamza Öztürk’ün yanı sıra 3 aday daha yarışacak. 

8.750 Hazirun var

Seçime katılımın yüksek olmasını ve odamıza yakışır bir olgunlukta geçmesini talep ediyoruz. Esnafın, kime oy verirse versin, bu seçime katılmasını istiyorum. Biz bunu istiyoruz Çünkü, bizim odamızın seçimi öyle bin kişi ile olmaz. 8 bin 750 hazirun var. 9 bine yakın katılım bekliyorum. Bu bir demokratik yarış, burada tek başına aday olmam şevkimi kırardı, karşımıza aday çıkması bizi de kamçılayacak. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.