28.10.2013, 13:58

Bayramın ardından

Bayram öncesinde “Bayrama doğru taşımacı gündemi” başlıklı bir yazı yazmıştım. Şimdi de Bayram sonrası bir değerlendirme yapmak istiyorum. 

Bu Bayramın en önemli konusu uzun tatilin getirdiği yoğun bayram seyahatleri ve bunun olumsuz sonuçları oldu. Bu kapsamda artan trafik kazalarındaki kayıplar ile yollardaki tıkanıklıklara bağlı beklemeler öne çıktı. Ülkemizde son yıllarda duble yol yapımı şeklinde önemli bir karayolu atağı gerçekleşti. Buna rağmen çok sayıdaki kazalar ve uzun beklemeler karşısında insanın “ya bu yollar da yapılmasaydı” diye sormaması mümkün değil. 

Yoğunluğun ve tıkanmaların en fazla olduğu bölge İstanbul’a yönelik taşımaların olduğu yerlerdi. Diğer bir deyişle Marmara’nın İstanbul’a yaklaşan kesimleri.

Deniz taşımaları

Bayramda İDO’nun tüm feribotları ve araba vapurları özel tarifelerle hatta tarifesiz olarak tam kapasite çalıştı. Buna rağmen yolları tıkayan uzun kuyruklar oluştu. Kimse yılda üç-beş günlük bu ihtiyaç için daha fazla feribot veya araba vapuru alınıp işletilmesini beklememeli. Üstelik İzmit Körfez Köprüsünün de yapılmakta olduğu düşünülürse bu çözüm rantabl olmaz. Bu köprü tamamlandığında bu sorunun tümüyle çözüleceğini kabul etmemiz gerekiyor. 

İzmit yöresi

Bu bölge hemen tüm bayramlarda tıkanır ve bu tıkanmanın sorumlusu olarak seyahatten son gün dönenler gösterilirdi. Şimdi bu da değişti; ben, tatilin bitiminden üç gün önce, Cuma akşamı yoldaydım, Adapazarı’ndan TEM’e girmemizin biraz sonrasında akış çok yavaşladı. Bu durum, İzmit’i geçene kadar sürdü ve fazladan iki saat kaybettik. Kolay olan çözüm önerme anlayışıyla hemen bir öneri yapabilirim: İzmit Geçişindeki iki şeritli tünellerin kapasite azlığı sıkıntı yaratmakta olup buna çözüm bulunmalı. Bu tünellerin mümkünse üç şeritte kullanımı sağlanmalı. Eğer bu mümkün değilse mevcut iki şeritli iki tünel tırmanma yönüne de uygun olarak İstanbul’dan gidiş için verilmeli ve gelişler için üç şeritli yeni bir tünel yapılmalı. 

Benden daha sonraki günlerde gelen bir arkadaşım ise Gebze ayrımına kadar yoğunluk yaşamış. Demek ki benim dar bulduğum tünellerden geçebilen araçlar dahi ileriki yollar için fazla gelip tıkanma yaşanmış. Öyleyse bu tünellerden önce diğer yetersizlikler çözülmeli. Böyle olunca İzmit Körfez Geçişi ve 3. Boğaz Köprüsü yollarının birlikte ele alınıp değerlendirilmesi gerekiyor. 

Trenin rolü

Bu Bayram, İstanbul ile Anadolu arasında tren bağlantısı yoktu. Söylenenlere bakılırsa, yani yeni bir erteleme olmazsa yılbaşından itibaren olacak; hem de hızlı trenler şeklinde. Bunun da seyahatleri ve trafiği etkilemesi kaçınılmaz. Bekleyip görmek gerekiyor. Bu arada Söğütlüçeşme-Pendik arasının yapımının sürecek olması, raylı sistemden istenen faydanın alınmasını da epey geciktirebilecek. 

Otobüslerin önemi

Bayram öncesinde, toplam seyahatlere ve otobüsle seyahatlere ilişkin tahminler yayımlandı. Zorlanmış kapasiteleriyle çalışan otobüslerde çoğu hat ve gün için yer bulmak mümkün değildi. Şimdi bu otobüslerin olmadığını, bunun yerine de otomobille seyahat edildiğini düşünün. Kazaların ve beklemelerin hangi boyuta geleceğini hayal edin. Eğer bunu göze alamıyorsanız, otobüslerin hep olmasını ve çoğalmasını istemelisiniz. Bizde toplu taşıma deyince sadece tren ve vapur anlaşılır ve desteklenir. Bu arada uçak da fazlasıyla destek görür. Küçük uçak, özel uçak ve özel yatlar kolaylıklardan faydalanırken otobüslere bir şey verilmez. Artık otobüsün öneminin de anlaşılıp hak ettiğinin verilmesi gerekir. 

Bir soru üzerine, Ulaştırma Bakanımız, popülistlik yapmayıp her yere trenin uygun ve mümkün olmadığını açıkladı. Otobüs, diğer taşıma sistemlerinin tamamlayıcısı olarak da önemlidir. 

İstanbul Otogarı

Günden güne daha bezdirici hale gelen İstanbul trafiği Bayramda rahatlasa da, bazı günlerde bazı yerlerde sıkıntılar sürdü. Bunlardan biri de Bayrampaşa Otogarı idi. İnsanların iki saati aşan beklemelerle otogara girebildiği belirtildi. Mehmet Çubuk Hocamız, bunda projeye uyulmamasının büyük payı olduğunu belirtiyor.

Otogarın Kuzey giriş-çıkış bölgesindeki İSKİ inşaatının da etken olduğu söyleniyor. Bir Belediye kuruluşu olan İSKİ, sahibi Belediye olan otogar trafiği için nasıl bayram tedbiri almaz? Bu arada otobüsçüler ve otogar işletmesinin üst düzey yetkilileri bunu nasıl dikkate almazlar? 

Otogarın iç trafiği zaten kötü. Bunda servis araçları ve hatalı parklar etkili. Hemen servislerin yasaklanması akla gelmesin! Servisleri kimse koydurtmadı ki yasaklasın. Servisleri koyan otobüsçüler çözsün bunu. Ancak Belediyenin de en azından raylı sistem hatları yönündeki servis güzergahlarına izin belgesi vermemesi gerekir. Bayram dönemlerinde de servislerin tümüyle veya otogara girme ve bekleme konularında yasaklamalara tabi olması düşünülmelidir. Bu arada otogar içinde hiç otobüs park etmemesi gerekebilir. Giren taşıt bir saat içerisinde yolcusunu alarak veya boşaltarak otogarı terk etmeli. Trafik tıkanıklığı dışında bunu aşanlar ağır park ücreti ödemeli. Peki, “bu otobüsler nereye park etsin” diyenler olacaktır. Onlar da haklılar ama otobüs parkının olumsuz sonuçlarını da görüp tercih haklarını kullansınlar. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159