02.12.2020, 11:48

Eşkıya ile aşkiya

“Bir elmanın iki yarısı” dedikleri var ya, tam da dünya bana göre. Baksanıza her şey karşılıklı… İyi kötü, az çok, güzel çirkin, düzgün yamuk… fazla az, şişman zayıf, uzatılabilir kuşkusuz.

Bir de eşkıya aşkiya var. Eşkıyayı biliyorsunuz, her ne kadar varsıldan alıp yoksula veriyorsa da işin içine silah külah girince pek içime sinmiyor. Namlı eşkıyalar var, İnce Memed en belirgin örnek hemen aklıma gelen.

Bir de aşkiyalar var, dünyaya hem iyi güzel, narin ve nazenin bakan… Aşkla bakan, iyilik isteyen, güzellik isteyen. Haklısınız az, ama var. Var değil mi? O zaman onları çoğaltmak lazım. Var mısınız çoğaltmaya…

Dünyanın en önemli, en kısa aşkını yaşayan aşkiyanın öyküsünü anlatmak isterim sizlere…

Fransız İhtilalinde, hani şu, devrim kendi çocuklarını yiyor denilen dönemde… Yargıçlar hemen herkesin giyotinle idamına karar veriyormuş. Azalmak ne kelime, ne kadar çok idam edilirse edilsin artıyormuş muhalifler. Hem zaten iktidar da sürekli değiştiğinden muhalif kim, yandaş kim pek belli değilmiş.

İdama götürülenler kırmızı elbise giydirilip demir kafesli arabalarla, halka gösterile gösterile götürülüyormuş idama.

Bir gün, adı geçen demir kafesli arabada, kırmızılar içinde bir kadın götürülürken… biri kadınla göz göze gelmiş. Bir an, sadece bir an. İşte o an âşık olmuş.

(Ne ayıp değil mi, adlarını unuttum. Çetin Altan anlatırken adlarını hatta unvanlarını bile söylemişti… keşke not alsaydım. Demek ki kalemi kağıdı ayırmamak gerekir yanımızdan)

Neyse…

Adam, kalabalığı yara yara koşmuş arabanın peşinden, bir yandan da bağırıyormuş, “Durun! Durun!” Görevlileri aşamamış bir türlü.

… ve kadının boynunu vurmuş giyotin.

Çok acı. Adam ne yapacağını bilemez halde… Bağırıp çağırmaya, küfretmeye başlamış. İstiyormuş ki, kendisini de hemen oracıkta idam etsinler, kanları karışsın birbirine… Dünyada kavuşamamışlar ama öbür dünyaya birlikte gitsinler istemiş.

Tabii ki kurallar, yasalar var. Önce yargılanman gerekir, suçlu bulunursan idam edilirsin demişler.

Adam süklüm püklüm razı olmuş kaderine… Olacak bu ya, koşullar değişmiş, idam cezası vermez olmuş mahkemeler. Deli divane olmuş adam, kırmızı elbiseleri uçuşan o kadına kavuşamazsa diye…

Sonu önemli mi sizce? Bence değil. Dünyanın en kısa aşkının hikayesini dinlediniz.

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159