29.12.2016, 12:00

İstanbul'da 3. Boğaz Köprüsü, Kentiçi Raylı Sistem Yatırımları ve Gelişme Eğilimleri - 6 -

Daha önce de belirttiğimiz üzere; İstanbul’daki trafik tıkanıklığı sorununun giderilmesinde bir diğer ana belirleyici de kentiçi raylı sistem hatlarının yaygınlaştırılmasıdır. Kentiçi raylı sistem hatlarından ise yaygın yatırım alanı olarak metro ortaya çıkmaktadır. İstanbul’da birkaç yıldır ilk ve tek örnek olarak işletilen metrobüs hattı (BRT), dünyada özellikle Latin Amerika’da başarılı örnekleri olan bir sistem olup, İstanbul’da da özellikle zamandan kazanç anlamında tercih edilir bir ulaştırma türü olarak yoğun bir taleple karşılanmıştır. Metrobüs hattı, Boğaz aşan bir hat olup doğu-batı ekseninde şehrin iki uzak noktasını ve yoğun yolculuk talepleri olan bölgeleri birbirine bağlamaktadır. Tam kapasite olarak çalışan ve süreden önemli kazanç sağlayan bu hat, diğer taraftan da konfor ve güvenlik parametreleri itibariyle de tartışılmıştır, tartışılmaktadır. Metrobüs; işletimsel olarak yapılacak kısmi iyileştirmelerle daha iyi parametrelerde hizmet verebilir. Ancak İstanbul’un trafik tıkanıklığı kaynaklı sorunlarının katlanılabilir bir noktaya çekilmesinde, yaygın olarak, şehri doğu-batı ve kuzey-güney ekseninde birbirine bağlayan metro hatlarının kurulumu zorunludur.

Planlama tek elde toplanmalı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, son on yıllık süreçte, yaptığı metro yatırımlarıyla şehrin mevcut metro ve hafif raylı sistem hatlarını geometrik olarak arttırmıştır. Ancak halihazırda İstanbul ölçeklerinde bir şehir için önemli oranda metro hattına ihtiyaç bulunmaktadır.

"Toplu taşımacılığı" esas alan planlama, proje ve uygulamalara ağırlık verilmelidir. Toplu taşımacılıkta öncelik raylı sistemlere ve deniz taşımasına verilmelidir. Ulaşım ile arazi kullanımının karşılıklı etkileşimi göz önünde tutularak ulaşıma yönelik her türlü planlama ve uygulamalar kentin fiziki planlamasına uygun düşmelidir. Fiziki plan ile ulaşım planlaması birbirini bütünlemelidir. Çözüm aramada noktasal ve yüzeysel planlama ve uygulamalar yerine bütünleşik sistem planlaması ve uygulamalarına yer verilmelidir.

İstanbul'da ulaşıma yönelik her türlü planlama, uygulama, işletme ve denetimde yetki ve sorumluluk tek elde (otoritede) toplanmalıdır. Bu amaçla hukuki ve idari düzenlemeler yapılmalıdır. Ulaştırma altyapısını oluştururken ve işletmede kent düzeyinde entegrasyon sağlanmalı, ulaştırma türleri birbiriyle yarıştırılmamalı, birbirlerini tamamlamalıdır. Değişik türlerin aynı taşıma hatlarını kullanmaları mümkün olduğunca önlenmeli, araçların kapasite kullanım oranları artırılmalıdır. İnsanları otomobillerinden koparmak zordur. Bu bakımdan otomobil sahiplerini özellikle ev-iş ve diğer yolculuklarında toplu taşıma araçlarını kullanmalarını tercih etmelerini sağlamak üzere sunulan toplu taşıma hizmetlerinin kalitesi artırılmalıdır.

Bilgi bankası kurulmalı

İstanbul'da yolcu taşıması ve trafik ile ilgili tüm veriler bir merkezde toplanarak bir Bilgi Bankası oluşturulması, planlama ve işletmede hızlı ve doğru karar verme açısından yararlı görülmektedir.
Daha önce açıklandığı gibi kentlerde artan trafiğe yeni yollar yaparak çözüm aşamasında başarılı olunamamakta, bir bakıma otomobil kullanımı teşvik edilmekte idi. Ancak bundan yeni yol yapılmaması gibi bir sonuç da çıkarılmamalıdır. 

Pek çok dünya kentinde, makul hızlarla sürekli bir araç akımına olanak veren geometrik standartlara sahip, ışınsal ve ring yollarından oluşan ya da ızgara sisteminde yol ağı bulunmaktadır. İstanbul'un her bölgesinde otopark sıkıntısı yaşanmaktadır. Bunun sonucu olan yol içi parklanmalar sebebiyle karayolu ağından gerçek kapasitesinde yararlanılamamaktadır. Bu sebeple kentin merkez bölgelerinin çevresinde ve radyal anayollar üzerinde olmak üzere büyük otopark kapasiteleri oluşturmak suretiyle özel otomobil parklanmalarının buralarda yapacakları aktarmalarla toplu taşıma araçlarına kaydırılmalıdır (Park and Ride uygulaması). 

Park et, devam et!

Karayolu toplu taşıma araçlarının kullandığı yollardaki duraklarda, zamanında planlanmadığı için standartlara uygun yeterli yanaşma cepleri bulunmamaktadır. Mevcut cepler de minibüs ve taksiler tarafından da kullanıldığı, hatta özel otomobillerin park yeri olarak işgal edildikleri için otobüslerle yolcu indirme ve bindirmede araçlı yolun bir şeridini kapatacak şekilde durmak zorunda kalmaktadırlar. Bu nedenle toplu taşıma araçlarının kullandığı yollarda elverdiğince standartlarına uygun cepler oluşturulmalıdır. Farklı taşıma türleri arasındaki entegrasyonun sağlanabilmesi, ayrıca aynı tür için işletme açısından daha verimli bir taşıma yapılabilmesi ( ana hat/besleyici hat uygulaması gibi) bakımından kentteki "aktarma merkezlerinin" artırılması gerekir. 

İTÜ tarafından yapılan İUAP çalışması sonucunda kentin hafif raylı sistem ve metro olarak, banliyö hatları dışında 220 Km.lik bir sistem ağına acilen gereksinimi olduğu, bu hatlar üzerinde verimli taşımaya yeterli yolculuk talebi bulunduğu ortaya çıkmıştır. 

Hepinize sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı haftalar dilerim. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159