Yük taşımacılığı Yönetmelik düzenlemeleri

banner113

Yük taşımacılığında önemli Yönetmelik değişiklikleri yapılmalı. İliçindeki kargo M1, nakliyat ambarı N1 ve dağıtım P1 belgeleri büyükşehire verilebilir.

banner114
MEVZUAT 20.03.2017, 10:36 22.03.2017, 22:21 Taşıma Dünyası
Yük taşımacılığı Yönetmelik düzenlemeleri

● Sadece iliçinde kullanılacak K belgeleri büyükşehir yetkisine bırakılsın 

● İliçindeki kargo M1, nakliyat ambarı N1 ve dağıtım P1 belgeleri büyükşehire verilebilir.
● Belge almak, kullanım ve ücret koşulları farklı olan kamyonetlerin belgeleri ayrılsın.
● Kendi işini yapan B3, D3, C1 ve K2 belgeleri yerine tek belge yeterli olsun.
● Bu yetki devri en azından iliçinde yapılan kamyonetle taşımalar için olsun
● Belediyelere kendi sınırları içinde karayolu taşımalarına denetim yetkisi verilsin.

Sesleri daha fazla çıksa da yolcu taşımacıları, hele de iliçi ve belediye alanı içi olanlar ayrıldığında yük taşımacılarına göre pek azdırlar. Çok büyük bir kitleyi ilgilendiren yük taşımalarına hak ettiği yeri vermek gerekir. Bu yazıda da buna ilişkin bazı hususlar üzerinde durulacaktır. 

Önce K1 belgeleri…

Bu belgeler, başlangıçta sadece kamyonlara göre düşünüldü. Sonra yoğun olarak gündeme gelen kamyonetler işi hayli karıştırdı. Sadece kamyonet kullanılması halinde, K1’den farklı ama K4 gibi ayrı bir kodu olmayan K1* türü bir belge yaratıldı. Kamyon yazamayan bu belgeler yanında kamyonet de yazabilen K kamyon belgeleri var. 
Yolcu taşımacılığında A ve D gibi küçük-büyük yolcu taşıtı belgeleri ayrılığı var. Bu ayrım doğru. Aynı ayrım küçük-büyük yük taşıtı şeklinde olmalıydı, ama yapılmadı. Oluşan karmaşa sadece kamyonetler için ayrı belge şartları, belge ücreti vs. ile aşılmaya çalışıldı. Bu arada kamyon belgesine kamyonet yazdırma şeklindeki doğru anlayış yolcu taşımacılığında olmadı. Yani B ve D otobüs belgelerine otomobil yazılma imkanı getirilmedi. 

Yerelleşme şart

Özellikle İstanbul gibi büyük illerin büyükşehir belediye alanlarında çalışan, belki de bu illerin sınırları dışına hiç çıkmayan yük taşıma araçları var. Mesela, çok sayıdaki hafriyat kamyonu. Keza bu ildeki kamyonetlerin de tamamına yakını İstanbul dışına çıkmamış olmalı. Yani çok sayıdaki araç iliçi yük taşıma aracı konumunda. 
K1’ler için açıklanan bu durumun ticari taşıma yapmayan K2’ler için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle de yine kamyonetler için. Kesin bilgiler olmamakla birlikte 380 bin düzeyindeki K2 belgesindeki taşıtların önemli bir kısmının iliçinde çalıştığını düşünebiliriz. 

Öyleyse çoğunluğu iliçi taşıma yapan araçlar için iliçi taşıma belgeleri gerekmez mi; İliçi K1, K2, K3 gibi… Peki, bu belgeleri verme hakkı büyükşehir belediyelerine devredilemez mi? Öncelikle belirtelim ki Taşıma Kanunu buna müsait. Sanıldığı gibi iliçi ve kısa mesafe şehirlerarası taşımaların yerel idarelere devir yetkisi yolcuyla sınırlı değil, yükü de kapsıyor. İliçi taşıtların büyükşehirlere devri çok yerinde olur. Belediyeler bunları çok daha iyi takip edip denetleyebilir. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yük taşıma araçları için getirdiği denetimi düşünün… Bu araçların faaliyetlerini düzeltmeye çalışıp duruyor. Son yaşanan denize ve Belgrat Ormanlarına hafriyat dökülmesini düşünün. Bu durumun belgesiz çalışan çok sayıdaki yük taşıma aracının kayıt altına alınmasını da sağlayacağı kuşkusuz. 

İliçi yolcu taşıması yapan D4’ler ve iliçi de taşıma yapan D3’ler vardı. Büyükşehir sınırları içinde bu yetkilerin belediyeye geçmesi kötü mü oldu? Bu geçiş bir kanuni zorunluluktu. 
Yükte zorunluluk yok ama mevzuat müsait. Bu yetki kullanılmalı. Bu yetki devrinde taşıtların o il plakalı olması, taşımacının o ilde ikameti ve devredilebilir tahditli plaka getirmeme gibi esaslar getirilebilir. Bir de zorunlu olmasa bile Bakanlık belgesi yerine belediye belgesi isteyenlerden fark ücreti alınmaması… Bakanlık, yetkiyi devretse bile kendisi de iliçi belge verme hakkını da sürdürebilir. Bu yetki devrine kamyonetlerle başlayabilir. Artık büyükşehir gerçeğini kabul edip buna göre düşünmeliyiz. 

İliçi taşıma belgeleri

Yönetmelikte; kargoda M1, nakliyat ambarında N1, dağıtımda P1 gibi iliçi olduğu adından belli yetki belgeleri var. Yukarıda K belgeleri için açıklanan düşünceler, bu belgeler için de geçerli olabilir. Tabii, tahdit vs. olmaması gibi Taşıma Kanununun rekabet anlayışları korunarak. 

Bir anlayış

Lojistik belgeleriyle taşımacılık dışındaki lojistik faaliyetler de yapılabiliyor. Bunlar tanımında yazılı. Peki, bu ek faaliyetler UDH Bakanlığı izin ve belgesine tabi mi? Tabii ki hayır. Yani bunlar Karayolu Taşıma Kanun ve Yönetmeliğinin konusu değil. Öyleyse C2, K1 gibi belge sahipleri de bunları yapabilir. Yani bunların da ek faaliyetler yapması Yönetmelik 8b’deki belge dışı faaliyet yasağı kapsamına girmez. Zaten L belgesinin yüksek ücretini anlamak da mümkün değil. Aynı şey C2 belgesiyle C3, K1 belgesiyle K3 yapılması için de geçerlidir. C3, K3’lerin ev-büro eşyası dışında taşıma yapması yasak kapsamına girer, ama tersi değil. 

Taşıma işleri organizatörlüğü ve kombine taşımacılık

Organizatörlük, kendisi yanında başkalarına da hatta başka modlara da taşıma yaptırabilen belge… Peki, KTK ve KTY ile diğer mod izni verilebilir mi? Adı üzerinde karayolu mevzuatı. Diğer modların da kullanımı kombine taşıma anlayışı olmuyor mu? Bu düşünülmeli. Biri karayolu olan iki modlu kombine yolcu taşımaları için de bu aynı. Zaten bunların karayolu kısmı genelgelerle düzenleniyor. Başka mevzuata dayalı çok modlu düzenleme yapılabilir. 

Bir anlayış daha…

Bazı belgelerin alınmasında mali yeterlilik olarak pratikte sadece bir taşıt var: B3, D3, C1, K2 kesinlikle böyle. Hatta bu taşıt ticari dahi olmayabilir. D4 gibi K1’de de bir ticari taşıt yetiyor; K3’te iki… Şu bilinmeli ki bir taşıt şart bile sayılmaz. Zaten bir taşıt olmadan taşımacılıktan söz edilemez. Yani bu belgelerde önemli bir yeterlilik yok, öyleyse biraz dikkat. Bir otobüs ve bir kamyon kullanmak için iki ayrı belge niye şart? B3, D3, C1, K1 gibi belgelerden biri olan var olan uygun her türlü taşıtı kaydettirip ticari olmadan niye kullanamasın? D3’e K2’nin kamyonu, K2’ye D3’ün otobüsü gibi… Yani sadece bir tane kendi işini görme belgesi olsun, ona istediği uygun taşıtı kaydettirsin. Ne olur? Tabii ki kamyonetli K2 hariç. Keza B, C, D, K gibi ticari belgeleri olanlar, bu belgelerine ticari amaçla kullanmayacakları taşıtları da kaydettirip kendi ihtiyaçları için kullansınlar. 

Aracılık belgeleri

Eşya acentelerinde G1-G2 yerine sadece G2 (G adıyla), eşya komisyonculuğunda H1-H2 yerine sadece H2 (H adıyla) belgesi olsa hiçbir sorun çıkmaz, işler de kolaylaşır. Bunların birleştirilmesinde yeterlilik sorunu çıkmaz, belge ücretleri düşürülecekse, ek ücret de gerekmez. ■

NOT... NOT... NOT...

Belgeye araç kaydı
Kamyon belgesine, yük taşımacının küçük taşıtı olan kamyonet yazılabiliyor, bu iyi bir şey. Ama kamyonetlerin ayrı belgesi yok, bu da kötü bir şey. 
Otobüsçülükte de yolcu taşımacılığında otomobillerin ayrı belgesi var, bu iyi bir şey. Ama otobüs belgelerine otomobil yazılamıyor, kötü bir şey… 
Kamyon belgelerinde olduğu gibi otobüsle yolcu taşıma belgelerine de otomobil yazılabilip kendi belgesine uygun türdeki taşımalarda kullanılabilsin.

İSTANBUL’A ÖZEL YASA 
İstanbul kendini yönetsin, başka müdahaleler olmasın

İBB Başkanı Topbaş: “Yetkiler arttırılsın”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, işlerin daha hızlı ilerleyebilmesi için özel yasa talebinde bulunduklarını açıkladı. 
Topbaş, “Rahat hareket edebilen bir devlet yapısının oluşması gerekiyor. Biz bile İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak yetkilerimizin artırılmasını istiyoruz. Hatta daha çok işlem yapabilelim diye İstanbul’a özel bir yasa talebimiz oldu. Bize bir ayrıcalık verilsin diye değil, çalışmaların kesintisiz ve hızlı yürümesi için. Diğer Büyükşehir Belediye Başkanları, ‘Sayın Başkanım, İstanbul’a başka yasa yapsınlar, sizin istedikleriniz bize bol geliyor, bizimkiler size dar geliyor’ diye yakınıyor. Malatya’nın, Denizli’nin, Diyarbakır gibi, bu büyükşehirlerin yasasıyla İstanbul’u yönetiyoruz, olmuyor, yürümüyor. Bunu istemek bir farklı şey mi istemektir. Krallık mıdır bu veyahut diktatörlük müdür” dedi.
Üç dönemdir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak tecrübe edindiğini söyleyen Topbaş, “Belediye Başkanı olarak tecrübe edindim ki, üç dönemden beri bir farklı yasa olsa bu şehirde çok daha farklı iş yapabiliriz. Diyorum ki, İstanbul kendi kendini yönetsin, başka müdahaleler olmasın, kendi kararını kendi versin. Bu yanlış mı? Doğru. Böyle tek elden yürüsün” diye konuştu.

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159