26.05.2020, 17:59

Otobüsçüye “ÖTV, KDV talebi ile gelmeyin” deniliyor, Havayoluna yüzde 1 KDV imkanı tanınıyor

Geçen hafta TOBB Sektör Meclisi üyeleri ile bir videokonferans toplantısında bir araya geldik. Bu görüşmede PUİS Başkanı Sayın İmran Okumuş, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’a ziyaretlerini aktardı. Bakan Albayrak’ın kendilerine, “Bize herhangi bir KDV ve ÖTV indirim talebi ile gelmeyin” dediğini aktardı. Tamam, Sayın Bakan, gelmeyelim, ama bizim de buradan şu soruyu yöneltme hakkımız var: Koronavirüs süreci ilk başladığı anda havayolu taşımacılığında yüzde 18 olan KDV oranını yüzde 1’e indirilme kararını kimler talep etti ve bunu kim gerekli gördü? 
Koronavirüs tedbiri ile KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir? Bunu da anlamak mümkün değil. 

KDV indirimi 
Otobüs sektörünün birçok meslek örgütü -ki, bunlar arasında TOFED hep var- yıllardır ÖTV fazlalığından şikayetle KDV’nin bir alt dilime çekilmesi talebini gündeme getirmiş. 2007 yılı genel seçimleri öncesinde İstanbul Otogarını, içinde Sayın Burhan Kuzu, Sayın Hayati Yazıcı, Sayın Ömer Dinçer’in de yer aldığı Adalet ve Kalkınma Partisi’nden bir heyet ziyaret etişti. O dönemde turizm tesislerinin bir kısmı için KDV, yüzde 18’den yüzde 8’e çekilmişti. Biz de heyete sormuştuk: Turizm denildiğinde neyi kast ediyorsunuz? Turizm sadece yeme, içme, konaklama değildir. Bu tesislere ulaşımın sağlanması da bir turizm faaliyetidir. Tatili programlayan tur operatörü otelden yüzde 8, taşımadan yüzde 18 KDV almak zorunda kalıyor. Bu bir çelişki. Bize göre bürokratlar, o günün Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a turizmi yanlış anlatmışlardı. Biz o günden bu güne doğrusunu anlatmaya çalışıyoruz, ama bizi dinlemek istemiyorlar. TOFED’in kuruluşundan bu yana 15 yıldır KDV’nin bir alt dilime çekilmesini dile getiriyoruz. Havayolunda şimdi KDV yüzde 1 oldu. Koronavirüs ile alakası ne? Yüzde 18 ile yüzde 1 arasında tehlike farkı var mı? 

Eşit mesafede olmak
Biz diyoruz ki, Türkiye, çağdaş, demokratik bir devlet. Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkeyi kurduğunda, “muasır medeniyet seviyesinin en üstüne taşıyın” demişti. Şimdi o anlamda; çağdaş, demokratik bir devlet, kendine bağlı kurumları olan hava, deniz, demir ve karayolu taşıma modlarına eşit mesafede kalır. Birini kayırıp, diğerini ezmek demokratik devletin görevi değildir. Bundan dolayı uçaklara ne hak tanınmışsa, biz milim aşağısını kabul etmiyoruz ve aynısını talep ediyoruz. Bunun da peşine düşeceğiz ve kendimizi ifade edeceğiz.

ÖTV seviyesi 
ÖTV konusuna gelince. Şu anda dünyadaki petrol fiyatları tarihin en düşük seviyelerini yaşıyor. 120 dolardan düştü. Artık akaryakıttan ÖTV oranı değil, şu kadar lira alınıyor diye dile getiriliyor. TRT payı, bayi kârı, dağıtım maliyeti konuluyor ve bu maliyetin üstüne bir de KDV hesaplanıyor. Yani ÖTV’nin KDV’si alınıyor. Yurtdışından akaryakıtı bedava verseler bile biz, akaryakıta litre başına 4 lira vergi ödemek zorundayız. Biz ÖTV’nin de daha vicdani şekilde alınmasını devleti batıracak kadar az da değil bizi yoracak kadar da yüksek seviyede değil, normal bir seviyede alınmasını istiyoruz. 

Yüzde 50 kapasite uçağa var mı?
Sosyal mesafe ve yüzde 50 kapasite konusuna gelirsek… Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun bu tavsiyesi sadece otobüslere mi yapılıyor? Uçaklara da aynı tavsiye yapılmalıdır. THY Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İlker Aycı’nın açıklamasını dinledim. Uluslararası HavaTaşımacılar Birliği, yüzde 50 kapasiteye karşıymış. Bizim uluslararası bir birliğimizin olmayışından mı bu karar alınıyor? Kaldı ki bizim Uluslararası Karayolu Yolcu Taşımacılar Birliği (IPRU) örgütümüz var ve ben bunun da genel sekreterliğini yapıyorum. Sosyal mesafe, sağlık sebebi ile belirleniyorsa marketler, iş yerleri, toplu taşıma buna uyuyorsa havayolu taşımacıları da uymak zorundadır. Uçaklar niye uymak istemiyor? Bu fiyatlar onları kurtarmaz ise bizi hiç kurtarmaz. Ne yapacağız? Ayrıca uçaklarda havalandırma sistemi belli bir yüksekliğe çıktıktan sonra yapılamıyor. Otobüste ise havalandırma çok daha geniş olarak kullanılıyor. Uçaklarda uygulanmıyorsa, otobüslerde hiç uygulanmaması lazım. Biz bu konuda Sayın Cumhurbaşkanına, Sayın Ulaştırma Bakanı ve Sayın İçişleri Bakanı’na defalarca başvurduk. Bizim dışımızda Sektör Meclisi de yazdı. Ama çıt yok. Eğer yararlıysa biz de uçaklar da uyalım. Uçaklar uymuyorsa biz de uymayalım. Uçağın ayrıcalığı ne?

Taban ve tavan fiyat konusu 
Taban ve tavan fiyat konusuna da gelince; yüzde 50 kuralı uygulanırsa daha önceki bilet fiyatlarının otobüsçüyü kurtarma şansı yoktu. Bunun üzerine taban ve tavan fiyatları yayınlandı. Uçaklarda herhangi bir taban ve tavan fiyat uygulaması yok. Ayrıca orada biletten alınan KDV yüzde 1. Uçaklarda esnek fiyat uygulaması ile 59 liraya bilet alanla 400 liraya bilet alan yan yana oturabiliyordu. Taban ve tavan fiyatlarının tam olarak uygulanabilmesi için yüzde 50 kapasite şartının iki taraf için de geçerli olması gerekiyor ya da ikimiz de bu uygulamadan muaf olacağız. Uçaklara da taban fiyat getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. 
Son söz olarak Türkiye’de her gün koronavirüs ile ilgili veriler açıklanıyor. Hem vaka hem ölüm sayısı azalıyor. Türkiye’nin iyiye doğru gittiği açıklanıyor, ama iyiye doğru gittikçe çıkan genelgelerle seyahat süreçleri daha da karmaşık hale getiriliyor. Anlaşılır gibi değil.

Herkesin bayramını kutlar, sağlıklı günler dilerim. ■ 
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159