25.06.2020, 15:01

Son zil.

Okulların açılması ve kapanması pek çok alanda başka bir faza geçişi belirler. Geleneksel aile yapısında aktiviteler, çocukların önce sağlık sonra da okul durumlarına uygun olarak planlanır. Özellikle çalışan anne ve babalar yıllık izinlerini çocuklarının okul durumlarına göre belirlerler.

Sektörümüz için de bu durum oldukça önem arz eder. Sömestr tatili, hem şehirlerarası hem de turizm taşımacılığında hareketlenme yaşanması için bir vesiledir. Keza, uzun bayram tatilleri de sektörü hareketlendiren olaylardandır.

Ancak yaz tatili her zaman bu işin amiral gemisidir. 

Bu cuma itibariyle, 2020 yılının son zili çaldı, ama sessiz. Çocuk cıvıltıları olmadan, ellerde karneler sallanmadan pek neşesiz bir giriş oldu yaz tatiline. Üç ayı aşkın süredir evden devam eden öğretim, bu yıl için sona ermiş oldu.

İnsanı korkutan şey, ”bilinmeyen”dir. Biz karanlıktan korkarız, çünkü içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Öcü denilen şey de bilinmeyendir. Sınavlarda bilmediğimiz soru bizi korkutur. Ya da karşımızdaki muhatabın nasıl davranacağını bilmiyorsak ister istemez korkarız.

Bu sene bu bilinmeyenler yüzünden korku ve endişeli dönemleri epey yaşadık. Yaşamaya da devam ediyoruz. Bu olumsuzlukların kısa süre için de bitmesi pek de olası olarak görünmüyor. Bilinmezlikler içinde, yeni yollar bulmaya veya yeni yollar açmaya mecburuz. Aksi durumda yoldan çekilmek durumunda kalacağız.

Eğitimde, kurumsal şirket yönetimlerinde geleneksel yöntemler daha farklı metotlara yerini bıraktı bile. Her zaman olduğu gibi zor oyunu bozuyor. Taşımacılık, büyük olduğu kadar dağınık bir alan. Karayolu taşımacılığı ise bu anlamda en karmaşık olanı. Çok fazla firmanın faaliyet gösterdiği, dolayısı ile de fiyat veya hizmet rekabetinin hep olduğu, verimliliğin nispeten az olduğu, bunun yanı sıra da devlet tarafından asla himaye görmeyen büyük üvey evlat…

Geçmiş dönemlerde inat uğruna rekabet ve sonucunda sektöre yüklenmiş olan yükleri, sektör, uzun dönem üzerinde taşımaya mecbur kaldı ve safraları üzerinden atamadı. Şimdi bu dönem arınmak için bir fırsat olarak görülmeli ve hep şikâyet edilen ama terkedilemeyen olumsuzluklardan uzaklaşılmalı. 

Bunlardan en çok can yakan şehiriçi servislerdir. Bu verimi neredeyse yok eden bir safradır. Verimsiz saatlerde konulan seferler, abartılı ikramlar da hemen terkedilmesi gereken uygulamalardan olmalıdır. 

Bunun yanında aynı güzergâh üzerinde çalışan firmalar yobaz düşüncelerini terk ederek bir araya gelmeli ve sefer sayıları ve saatlerini yeniden düzenlemek ve hatta yapılabilirse birbirlerine karşılıklı yolcu aktarmak zorundadırlar. Bu onları öldürmez yaşamaları için gerekli bir davranış olur. Tıpkı ihtiyaç sahibine kan bağışında bulunduğumuzda ölmüyor, bilakis daha da zinde oluyor isek.  

Kum saatinde kumlar azalıyor. Düşünmeden, planlamadan eylem yapmanın sığ ve verimsiz sonuçlarını uzun yıllar yaşadık. 

Şimdi hemen çok geniş katılımlı bir çalıştay ile yaralara neşter basılmalı; kangren olmuş uzuvlar kesilip atılmalıdır. 

Son zil bizim için de çalmadan dersimizi iyi çalışarak sınıfı geçmeye mecburuz. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159