Yaşaroğlu Otomotivin bölgesel hedefleri açıklandı

7 yılda yüzde 90 pazar 

7 yıllık süreç içerisinde İzmir-Manisa ve Aydın bölgesinde pazar paylarının yüzde 85-90 seviyesine ulaştığı bilgisini veren Yaşar Özkan, “İlişkide olduğumuz müşterilerimiz bizim satış elamanımız gibi çalışıyor. Müşterilerimiz yaptıkları alışverişten mutlu ayrıldıklarında, kandırılmadıklarını, aldatılmadıklarını hissediyorlarsa, size kendi personeliniz kadar yardımcı olmaya çalışıyorlar. Ayrıca bizim banka kredilerinde geri dönüşümüz yüzde 1-2’ler seviyesindedir. İşlerin kötü olduğu dönemlerde, biz hiç piyasadan kopmayız. Müşteri ziyaretlerimiz artarak devam eder. Bu ziyaretler sadece araba satmak için olmaz. Onları dinlemek, beklentilerini taleplerini almak için de olur” dedi.  

Otokar ürünleri üzmüyor 

Otokar ürünlerinin müşteri memnuniyeti sağlamada çok büyük bir ivme oluşturduğuna dikkat çeken Yaşar Özkan, “Sadece satış ile sınırlı kalmamızın servis işine girmememizin de nedeni bu. Ürünlerde müşteriyi üzecek, sık sık servise sokacak bir durum oluşmuyor. Eşdeğer ürünlere göre çok dayanıklı. Manisa’da Otokar çok fazla tercih edilen bir ürün. İzmir-Manisa arasındaki Sabuncubeli rampasında bizim arabamızın yakıtı artmıyor. Rakiplerimizin motor güçlerinin düşük olması ya da, motor tipinin uygun olmaması nedeniyle rakiplere göre bir tık daha yukarı çıkarıyor. Araçlarımızın yakıt tüketiminden müşterilerimiz çok memnun” diye konuştu. 

Müşterimizin hep yanındayız

Yaşar Özkan, müşterilerin ödeme konusunda sıkıntı yaşadıklarında da her zaman yanlarında olduklarını ifade ediyor: “Bir sıkıntı anında müşteri ile bankayı yüz yüze bıraktığınızda o işin çözülmesi mümkün değil. Müşteri zaten kaybetmiş olmanın sıkıntısını yaşıyor. Banka ise parası kaçacak diye panik halinde. Böyle bir durumda biz devreye giriyoruz, bankaya diyoruz ki, ‘sen rahat ol, sıkıntı yok.’ Müşteriyi de alıyoruz, sen bunu nasıl ödersin, nasıl bunun içinden çıkarsın. Çıkıp çıkamayacağına bakıyoruz. Arkadaş sen bu işin içinden çıkamazsın, bu arabayı sat. Prensip olarak o tarz bir araba da satın almıyorum. Müşterinin o anki durumundan yararlanmak gibi düşünce oluşmasın diye. Arabasını onun adına satıyoruz. Hiçbir beklenti olmaksızın, bir komisyon almadan. Eğer müşteri bundan çıkabilecekse, diyoruz ki, ‘sana ek iş bulalım. Sen sabah akşam servis yapıyorsun, sana öğlen servis ayarlayalım’ deyip, bir arkadaşımızdan servis ayarlıyoruz. Bizimle iş yapan dostlarımıza, anlatıyoruz, ‘bu arkadaş sıkıntıya düşmüş, destek olmamız lazım’. Yardımcı oluyorlar. Bankaya da diyoruz, ‘kardeşim bu para gider, sen bunu almak istiyorsan yeninden yapılandır, bir önünü açalım, müşteriye nefes aldıralım’, karşılığında ne istiyorsun, kefilse kefil buluyoruz müşteriye. İlave teminatsa, ilave teminat… ya da müşteriye diyoruz ki sen bu arabanı birkaç model eskisiyle değiştir, borcun azalsın, bu işin içinden daha rahat çık. Müşterinin o psikolojide göremeyeceği bazı çıkış noktalarını, gösteriyoruz, ama bu gösterdiğimiz noktaları kendimize bir çıkar sağlamadan, samimiyetle, bizim hem dünya görüşümüz hem inançlarımız hem ticaretimiz böyle. 

2014 planları 

2014 yılına yönelik bir endişeleri olup olmadığı sorusuna ise Yaşar Özkan, “Biz zaten hiçbirşeye çok iyi olacak diye bakmıyoruz. Aksine çok kötü diye bakıyoruz. İyi baktığınızda işinize motive olmanız zor. Kötü diye bakarak, biz mücadele etme yöntemini seçiyoruz. Onun içinde ekibimizi güçlendiriyoruz. Çok güçlü takım arkadaşları seçiyoruz. Yeni sektörlere girmek istiyoruz. Bunlardan biri sigortacılık. Çok farklı bir sigortacılık anlayışı ile geliyoruz. Araç kiralama ve binek ve ticari araçların hizmet alabileceği bir servis noktası oluşturmak istiyoruz. Sadece ticari araçlarla servisin kazanması mümkün değil. Bizim isteğimiz Otokar’ı bu bölgede hep zirvede kalmasını sağlamak” dedi. 

İkinci elde de lider 

Sıfır araç satışının yanı sıra ikinci elde de çok güçlü bir bayi olduklarını belirten Yaşar Özkan, “İkinci elde yıllık işlemimiz 300 araç civarında. Sattığımız ikinci el aracın da arkasında duruyoruz. Müşteriye belirtmediğimiz bir problem çıktığında arabamızı hemen alıyoruz. Biz daha hiç kaparo yakmadık. Neden derseniz, ben müşterimin içine sinmeden, hiçbir alışveriş yapmadım. Ustalara giderler. Yaşaroğlu’nda bir araba var bakalım diye, onun arabasıysa bakmaya gerek yok, ‘Yaşaroğlu Otomotiv’de bozuk araba olmaz’ der ustalar. Yine de gözümüzden kaçarsa diye müşteriye şunu diyorum alın, götürün baktırın içinize sinerse, kafanıza yatarsa öyle alın. Hani eskiden bir deyim vardı ‘bir çuval cıvata’ diye ben ona da karşıyım bir çuval cıvata değil, müşteri bir çuval para veriyor. Ben ona adam gibi araba vermem lazım. Empati yapmak gerekiyor. Buna bir yaşam tarzı olarak bakıyorum. Karşınızdakini anlıyorsanız bir sorun kalmıyor zaten. Hem iyi satıcı oluyorsunuz, hem yaptığınız işten keyif alıyor, para da kazanıyorsunuz. Hep, uzun bir yol var önümüzde acele etmeye gerek yok yavaş yavaş gidiyoruz” dedi. 

Yeni alanımız araç içi dizaynı 

Yaşar Özkan 4 aydır müşterilerine araç içi dizaynı yapılmış ürünlerin de satışına başladıklarını belirtti: “Şu ana kadar 50 kadar aracın içini dizayn ettirip satış yaptık. Genelde Sprinter araçlar üzerinde çalışıyoruz. Şehiriçi, turizm ve servise yönelik ayrı şekilde dizaynlar yapıyoruz. Müşterimizin keyif alacağı dizaynlar yapıyoruz. Bu işe geç girmemizin en büyük nedeni, dizayn alanında çok fazla şirketin olması. Ancak burada kalite sorunu da çok büyük. Biz yaptığımız dizaynlı araca iki yıl garanti de sunuyoruz” dedi.

Yeni ürünümüz Atlas Kamyon  

Otokar’ın yeni hafif ticari kamyonu Atlas’ı 3 aydır sattıklarını belirten Yaşar Özkan, müşteri geri dönüşlerinin çok memnuniyet verici olduğunu ifade ediyor: “Rakiplerimize baktığımızda da,
çok ciddi avantajlarımız var: fren sistemi, alt takım, güçlendirilmiş şasi… Tonajımız onlardan 500 kilo fazla. Sıkıntı şu anda tek tip arabamız olması, 8,5 ton. Devamında eğer yeni modeller gelirse, Otokar, kamyon pazarında da hak ettiği yeri bulur diye düşünüyorum.”

Tempo lokomotif araç olacak

Otokar’ın özellikle servis taşımacılarına yönelik pazara sunduğu Tempo aracından da yeni yılda çok önemli bir müşteri talebi beklediklerini vurgulayan Özkan, “Yeni yılda Tempo lokomotif bir araç olacak. Özellikle servis taşımacıları aracı çok beğendi. Yeni bir kasa, yeni bir dizayn, ama alıştıkça insanlara daha güzel geliyor. Tempo’nun camının büyüklüğünden, klimanın gizlenmesi, farlar, stoplar bence gayet şık bir araba” dedi.

Otomotiv işinde olduğum için çok mutluyum. Bizde yüzde 95 gibi müşteri memnuniyeti var. Tekirdağ’dan Erzurum’a, Ürgüp’ten Fethiye’ye kadar her yerden, müşterimiz var. Onlarla bir aile gibi olduk. Mesela Gürcistan’da müşterim var. Hiçbir yerden araç almaz. Ne ile ilgili olursa olsun bize gelir. Bizim başka bir bölgede olma düşüncemiz yok. Biz İzmir’i çok seviyoruz.
Hayatı keyifle yaşamak lazım. Hiçbir şeyin abartılması bana göre doğru değil. Ticarette de bu şekilde, biz işimizi yapalım, en iyi şekilde yapalım. Yani insanlara keyif verebildiğimiz ölçüde biz bu işi yaparız. Ama nerede artık bu iş bize de sıkıntı veriyor, müşterilerimize de sıkıntı veriyor, o zaman çekiliriz. Şu an güzel bir iletişimimiz var. Müşteriler Otokar markasına sahip çıkıyorlar. Bunlarla mutlu oluyoruz. Biz çok para da kazanabiliriz, bizim işimiz ona çok müsait. Özellikle vadeli satış yapanlar için. Mesela biz daha hiç icradan araba almadık. Bundan uzak duruyoruz.

Otokar ile bir aile olduk

Otokar gerçekten Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından biri. Bunu anlamak için Otokarın fabrikasını gezmek lazım. Otokar ile biz aile olduk. Ben kendimi Otokar’ın bir bayisi olarak görmüyorum, Otokar ailesinin bir ferdiyim otokar her zaman bizim yanımızda arkamızda, bunu hissettiriyor da bizde bundan memnunuz.