25.04.2016, 16:21

Trafik sigortasında son durum

Trafik sigortası primlerinin artışına ilişkin şikâyetler çoğalınca çözüm arama çabaları yoğunlaşmıştı. Araç sahipleri ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini toplayan Hazine Müsteşarlığı, sigortacıların önerilerini de dikkate alarak çözüm geliştirdi. Bu çözümün esası sigortacıların gereksiz/fazla ödemelerini kısıp giderlerini azaltarak prim artışlarına çözüm bulunmasıydı. Önce başka mevzuatta çözüm aransa da kanun değişikliğinin şart olduğu görülüp bu yönde öneri geliştirildi. Daha önce detaylarını duyurmaya çalıştığım öneri, sonunda TBMM’de kabul edildi. Şimdi, Cumhurbaşkanlığının onayı ve Resmi Gazetede yayını bekleniyor. Bu yasanın yararlarını üç başlıkta özetleyebiliriz. 

Tazminat hesaplarına standart
Yasa sonrası vefat tazminatları belirli bir hesaplama yöntemiyle belirlenecek. Kazada ölenlerin yakınları ne alacağını, sigortacılar da ne ödeyeceğini önceden bilebilecek. Bu durum, rastgele tazminat belirlemeyi önleyeceği gibi bir öngörü de getirecek. 

Profesörün tazminatı
Bunun yanlış anlaşılmaması gerek. Otobüsçülerin daha çok tazminat ödemek zorunda kaldıkları için bir şikâyetleri vardır: “Biz, ünlü bir profesörden daha çok bilet bedeli mi alıyoruz ki, vefatı halinde yakınlarına çok fazla tazminat ödeyelim?” Bu düşünce çok yanlış. Öncelikle belirtelim ki, yolcunuz olmayan ve dolayısıyla size hiçbir ödeme yapması söz konusu olmayan bir yayaya çarpıp zarar verirseniz, ona da tazminat ödersiniz. Bu bir sorumluluk olup miktarı biletle ilişkilendirilemez. Vefat eden kişinin yaşına ve özelliklerine de bağlı olarak ailesinin mağduriyeti standart yöntemle hesap edilecek ve tazminat belirlenecek. Bunun limitler dahilindeki kısmı sigortaca ödenecek. Varsa yetmeyen kısım, sizden istenecek. Yani profesörün yüksek vefat tazminatı önce sigortacıya, sonra da taşımacıya yüksek bedel ödetmeye devam edecek. 

Kusurlu sürücüler
Önceden, kusurlu olan sürücüler dahi; sigortalı ve sigortacıya göre üçüncü kişi sayılıp vefat tazminatı alıyordu. Mahkemeler sürücünün ailesinin mağduriyetini önlemek için tazminata hükmediyordu. Bu durum, geçmişe yönelik defterlerin -biraz da bundan ekmek yemek isteyen avukatların teşvikiyle- karıştırılıp yüksek tazminatlar alınmasına yol açtı. Yeni yasa sonrası bazı kusur durumlarında sürücülere tazminat verilmeyecek. 

Önce sigortacıya git!
Zarar görenler önceden doğrudan mahkemeye gidiyordu. Bunda mahkemeden yüksek tazminat alma beklentisi ve bu yöndeki yönlendirmeler etkiliydi. Şimdi, mahkemeye gidebilmek için önce sigortacıya gitmek şart. Sigortacı 15 gün içinde cevap vermez veya verdiği cevap yetersiz bulunursa mahkeme yolu tabii ki açık. Bu durum, standart yöntemlerle belirlenecek tazminatın sigortacıdan kısa sürede alınıp yaraların sarılmasına yol açabilir. Aracılarının azalması ve mahkemelerde işgücü kaybının önlenmesi gibi olumluluklar da yaşanabilir. 

Yasallık önemli
Aslında sigortacıların giderini azaltan düzenlemeler başka mevzuatla da mümkün. Ancak bu durumda, mahkemeler için bağlayıcılık sorunu yaşanıyor. Bu nedenle yasal dayanak yaratıldı. Yine ihtiyaçlara göre yeni mevzuat hazırlanması veya değişikliği yasadan alınan güçle yapılabilecek. 

Birazcık hesap
Sigortacıların, trafik sigortasından 2014’te 1 milyar 659 milyon lira olan teknik zararı, artan primlere rağmen 2015’te 2 milyar 345 milyon liraya yükselmiş. Kaskodaysa sigortacıların kârlılığı devam ediyor. Buna rağmen 2015’te hayat dışında, toplamda 370 milyon lira teknik zarar var. Bu arada, bu zararları önceden olup da henüz ödemesi yapılmayan tazminatlara zarar ayrılmasıyla açıklayanlar da var. Buna da çare düşünülüyor. 
2015’te 15 milyon 295 bin civarında araç trafik sigortası yaptırmış. Bunların 9 milyon 265 bini otomobil. Bunlarda 780 bin kadar hasar yaşanmış. Aynı aracın birden fazla hasarı da düşünüldüğünde bu araçların yüzde 8’i hasara neden olmuş. 
Ülkemizdeki 90 bin taksiden yaklaşık 75 bini trafik sigortalı, diğerleri sigortasız çalışıyor. 75 bin araç 27 bin hasar oluşturmuş. Yani 3 taksiye bir hasar düşüyor denilebilir. 

Bir bakış açısı
Trafik sigortası zorunlu olmasaydı ne olurdu? Mağdur edilen insanlar güçsüz zarar vericilerden tazminat almada zorlanırdı. Kimseyi mağdur etmek istemeyenler olası zararları için ortaklık düşünebilirdi. Yani 3–5 kişi bir araya gelip içlerinden birisinin olası zararını paylaşmak… Acaba siz sık sık kaza yapıp hasara yol açan ve sizi zarara katlanmak durumunda bırakan kişilerle ortaklık yapar veya mevcut ortaklığınızı sürdürür müydünüz? Bu yüzden sigortayı iyi anlamak gerekir. Kötü işletmeci veya sürücülerle kimse zararı eşit paylaşmak zorunda değil. Yani kötülerin yüksek prim ödemesi işin doğası gereği… 

Primler ne olacak
Henüz uygulamaya girmemiş olsa dahi sigortacılar önlerini görmeye başladı. Bunun prim azalışı getirmesi beklentisi var. Olsa bile bunun pek sınırlı olacağını düşünenler var. Herkesin beklentisiyse bundan sonra prim artışının olmayacağı veya çok az olacağı yönünde. Bu arada sigortacıların zaman içinde maliyetlerindeki değişimlere göre prim belirleyecekleri de ifade ediliyor. Zaten yasal düzenlemeden sigortacılar genelde memnun görünüyor. Bir de şunu belirtelim: Zorlama yöntemlerle prim azalması olamayacağı görülmüş olmalı ki, son dönemde mevcut primlerle sigortasını yaptıranların arttığı söyleniyor. Bekleyip göreceği. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159