banner69

Alibeyköy Terminali'nde önce taşımacının menfaati

banner113

Alibeyköy Terminali’nin işletmecisi ve işletme şartları, yaşanan tecrübeler ışığında titiz değerlendirmelerle belirlenmelidir.

banner114
ŞEHİRLERARASI 26.02.2013, 13:53 10.03.2013, 23:31
Alibeyköy Terminali'nde önce taşımacının menfaati

Terminaller tarifeli yolcu taşımacılığının en çok tartışılan konusudur. Bu kapsamda terminal kullanımıyla ilgili zorunluluklar ile terminal işletmeciliği konuları tartışılır. Son günlerdeki gelişmelerle, bu konularda yeni ve önemli bir noktaya gelinmiş bulunuluyor. 


Son dönemdeki gelişmelerin birincisi, örneği Edirne’de yaşanan ve daha önce yine Edirne ve diğer bazı yerlerde yaşanmış olan terminal dışı kalkış konusu. İkincisi ise İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılıp tamamlanmak üzere olan Alibeyköy Terminalinin işletilmesi. Bu son konuda ne olarak işletileceği ve kim tarafından işletileceği gibi iki önemli husus bulunuyor. Yaşanan tartışmalar ve ileri sürülen görüşler dikkate alındığında Alibeyköy üzerinde durulması gerekiyor. 


Özel terminaller


İki çeşit terminal bulunuyor. Birincisi; mülkiyeti bir belediyeye ait olmayan terminaller. 


Mülkiyeti bir taşımacıya veya başka birine ait bir yer genelde bir taşımacı tarafından yetki belgesi alınarak terminal olarak işletiliyor. Ancak bunlar ticari bir taşıma işinin bir unsuru olsalar da -tıpkı B3, D3, C1, K2 belgeleri gibi- ticari amaçlı işletilmiyor, yani taşımacılara para karşılığı hizmet vermiyor. Sadece o taşımacının yaptığı taşımalarda işletmesi şahsa ait (özel) olmanın ötesinde o taşımacının kendi taşımalarına özel bir yer… Bir kısmı komisyonun içinde veya dışında bireysel otobüslerden veya grup içindeki diğer belgelerden terminal ücreti benzeri gelir elde etse de durum bu. Tabii, buna da bağlı olarak bu terminallerin birbiriyle rekabetinden söz edilemez. 


Ticari terminaller


İkinci gruptakiler ise mülkiyeti belediyeye ait olan ve istisnalar dışında tüm taşımacılara hizmet veren, ticari olarak işletilen terminaller… Bunların bir kısmını mülk sahibi belediyeler işlettiği gibi bir kısmını da özel girişimler işletiyor. Başta planlara işlenme ve izin konuları olmak üzere mevzuat gereği buraların mülkiyeti özel şahıslara ait olacak şekilde yapımı ve işletilmesi söz konusu değil. Sadece belediyelerin, mülkiyeti kendisine ait yapılmış bir terminali tümüyle satmaları halinde özel mülkiyetli ticari terminal işletmeciliği söz konusu olabilmektedir. 


Uygun ticari terminal nedir?


Tabii, uygun terminalden söz edebilmek için, kim açısından uygun olduğuna bakmak gerekir. Belediye ve/veya özel işletmeci açısından tekel olmanın yüksek getirisi, yolcu tarafından temiz, konforlu, park ücreti düşük, güvenli bir terminal; otobüsçü açısından da yine temiz, güvenli, trafik akışı iyi ve düşük çıkış ücreti olan bir terminal iyi terminaldir. 

Tabii, kolay ulaşılabilmek de önemli. Hiçbir yolcunun veya otobüsçünün terminalin kim tarafından işletildiği gibi bir sorunu yoktur. Belediyenin seçim nedeniyle halka kendini beğendirme zorunluluğu, belediyeye sorumluluk getirir ve kullanıcıya avantaj sağlar. 


Diğer işletmeler ise belediye işletmesine göre uygunluk açısından daha risklidir. 


Rekabet var mı?


Sınırlı sayıdaki çok büyük yer dışında büyük veya küçük hemen her yerleşim biriminde sadece bir terminal olduğundan birden fazla olması halinde de tümünün belediye terminali olmasından dolayı terminaller arasında bir rekabet bulunmuyor. Bu nedenle terminallerden uygun hizmet alınabilmesinin yolu, büyük ölçüde belediyelerden geçiyor.


Belediyeler kendi işlettiği terminalleri uygun koşullarda işletmeli, işletme hakkını hele hele tüm mülkiyetini devrettiği terminallerde uygun koşullarda işletilme mecburiyeti getirmelidir. Belediyelerin buna aykırı yüksek ücret alma ve terminal işletmecilerine istediği yüksek ücreti alma hakkı verme hallerinde de Bakanlık tavan ücretlerle devreye girmelidir. 


Rekabet olabilir mi?


Rekabet için bir yerde birbirinin alternatifi olabilen, birbirini ikame edebilen birden fazla terminal olması ve bunların farklı işletmecilerinin olması gerekir. Tabii, Kanundaki rekabet zorunluluğuna da uymaları şarttır. Şu anda İstanbul’da firmaların kendi özel terminalleri hariç -Aksaray’daki durumu tartışmalı terminaller bir yana- Bayrampaşa ve Harem’de iki terminal var. Mülkiyetleri belediyelerin, hatta bir dönem işletmecisi de aynıydı. Şimdi işletmecisi farklı olsa da bir rekabetten söz edilemez. Üstelik de farklılıkları nedeniyle birbirine rakip olmaları da pek söz konusu değil. Şimdi, bunlara Alibeyköy’ün de eklenmesi söz konusu. Peki, Alibeyköy açılırsa rekabet olacak mı? Önce buranın ne olduğu önemli. 


Alibeyköy kuş mu, deve mi?


Alibeyköy Terminalinden ilk kalkış ve son varış yapılabilecek mi? Eğer yapılamayacaksa, bir rekabet de olmayacaktır. Eğer kalkış-varış yapılamayacaksa, zaten burası bir terminal da değildir. Sadece indirme-bindirme hizmeti verebilecek bir ara duraktır. Tabii, bu durumda terminal olma ve T1 yetki belgesi alma şartlarını taşıyan bu yerin niye terminal yapılmadığını sormak gerekecektir. Bunun gerekçesi; diğer terminallerin işini paylaşması ve daha uygun fiyat, daha iyi hizmet uygulama ihtimali olabilir mi? Yolcu ve otobüs lehine olan bu durum hakkında otobüsçülerin temsilcisiyim diyen federasyonlarımız ne diyor, rekabet istiyorlar mı? Tabii, Alibeyköy’ün T1 belgeli terminal olması rekabet için yetmez. Buranın işletmecisinin diğerlerinden farklı, onlarla rekabeti düşünebilecek bir işletmeci olması gerekir.


Otobüsçü ne istiyor?


Bugüne kadar gerçek otobüsçülerin terminalin kim tarafından işletileceği yönünde bir talepleri olmamıştır. Onların isteği iyi ve ucuz hizmettir. Bir de bunun garantisi olabilecek rekabeti isteyebilirler. Belediye tarafından işletilen bir terminalin özel kişilerce işletilmesi talebi işletmeye talip olanlar dışında otobüsçülerce hiç olmamıştır. Belediye işletmeciliğinden şikayetleri hizmet veya ücretin uygun olmayışından dolayıdır. Bunların düzeltilmesini istemişler, ama bunun için özelleştirme talep etmemişlerdir. Bunu isteme hali belediyeler arasında olmayan rekabetin özeller arasında olabilmesi halidir ki, hayli zordur. 


Otobüsçüler tarafından yapılan ve/veya işletilen terminallerde işletmecisi olan otobüsçüler kazansa da bu otobüsçüye hizmet veya ucuzluk olarak yansımamıştır. 


Alibeyköy nasıl işletilmeli?


Alibeyköy’ün kim tarafından işletileceği değil, nasıl işletileceği önemlidir. Mümkünse rekabet ile, mümkün değil ise diğer yöntemlerle iyi ve ucuz terminal hizmeti sağlanmalıdır. Önyargısız olarak, bunu sağlayacak kişi tarafından ve mutlaka bu esas üzerinden işletilmelidir. 


Sivil toplum işletmeciliği


Sivil toplum tarafından işletilen bir terminal bulunmayıp bir örnekleme bulunmamaktadır. 


Zaten sivil toplum tarafından doğrudan ticari işletmecilik de yapılamaz. Onlar tarafından oluşturulacak iktisadi teşebbüsler akla gelebilir. Sivil toplumlar bunların sahibi veya ortağı da olmayacaksa bu iş nasıl olacak? Cevap: Olmayacak, olamayacak. Sivil toplum kuruluşlarının sivil toplum adına buralara ortak olması da kandırmacadır. Onlar gerçekte kendi adlarına ortak olurlar, seçilmeseler de bu ortaklık sürer ve kazanç da onların olur. 


Büyük İstanbul Otogarı sivil toplum tarafından yapılmış ve bunun iktisadi teşebbüsü denebilecek şirket tarafından işletilmiştir. Buna sivil toplum işletti denilebilir mi?


Ne yapılmalı?


Önce Alibeyköy Terminali T1 belgeli tam bir terminal olarak işletilmelidir. Böylece ek bir kapasite ve rekabet imkanı sağlanmış olur. Bunun ötesinde buranın belediye veya değil, mevcut terminallerle rekabet edebilecek kişilerce işletilmesi gerekir. Sivil toplum işletmeciliğinin otobüsçü lehine diğer otogarlarla bu rekabeti yapıp yapamayacağı düşünülmelidir. Eğer belediye işletmeyecekse, işletmeyi devredeceği kişilere yolcu ve otobüsçü haklarını koruyucu şartları dayatmalıdır. Belediye, yapmış olduğu yatırım tutarına göre makul bir kira bedeli belirlemeli, bunun enflasyon oranında artış dışında bir artış düşünmemeli, işletmeciliği en uygun şartlarda yapacak kişiye vererek bunu denetlemelidir. Bu da en düşük çıkış ücreti almayı kabul eden işletme şeklinde ihaleyle belirlenmelidir. Hukuki açıdan zaten zorunlu olan bu ihale İstanbul Otogarındaki gibi otobüs çıkış ve otopark işletmesini kapsamalı, yazıhane ve acenteler terminal işletmecisinin insafına bırakılmamalıdır. Tabii, otopark ücretleri konusunda belediye genel tarifeleri esas olacağı gibi acente veya firmalarca kullanılacak yazıhane ve ticari birimler de ayrıca yine ihaleyle, tekelleşme olmamak ve aralarında rekabet olacak şekilde verilmelidir. Çıkış ve kiralardaki artışlar da enflasyonla sınırlandırılmalıdır. Tabii, halen işi otobüsçülük olanlar da bu ihaleye girebilirler, hatta girmeli rekabet de kıran kırana sağlanmalıdır. 

Otobüsçünün uygun hizmet konusunda bazı kişilere güvenmesi beklenmemelidir. 


Otobüsçülerin işleticiliğinin en iyi olacağı konusunda bir güvence olmadığı gibi, bunun aksi örnekler herkesçe bilinmektedir. Bir de terminaller arası rekabetin zor olduğu görülerek taşımacılara ticari olmayan özel terminal açabilme imkanlarının sağlanması önemlidir.

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159