Omurgamız kırılıyor
TOF Genel Başkanı Mustafa Yıldırım: “İstanbul-Ankara hızlı tren hattı sektöre büyük darbe vuracak.”
ŞEHİRLERARASI
04.07.2014, 14:17 04.07.2014, 16:07
Ekrem Özcan
İstanbul-Ankara hattının ilk etapta sektöre zararı yüzde 20-30 civarında olacak. Önceleri 80 lira gibi bir fiyat söylenirken, şimdi 50 liralardan söz ediliyor. Bu fiyat sektörümüzü etkilemekle yetinmez, bitirir. Şu anda omurilik sakatlanıyor. Önümüzdeki yıl tren hattı Halkalı’ya ulaştığında otobüsçünün omurgası kırılacak.
İstanbul-Ankara hızlı tren hattı açılış için artık gün sayıyor. UDH Bakanı Lütfi Elvan’ın açıklamalarına göre 11 Temmuz’da hattın hizmete açılması planlanıyor.
Korktuğumuz başımıza geliyor
Tüm Otobüsçüler Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Yıldırım, İstanbul-Ankara hızlı tren hattının hizmete açılmasına yönelik yaptığı değerlendirmede, “Korktuğumuz başımıza geliyor. Bu beklediğimiz bir şeydi zaten. İstanbul-Ankara hattının ilk etapta yüzde 20 ile yüzde 30 arasında sektörümüze zarar vereceğini düşünüyorum. 2015’te ise bu hat Halkalı’ya kadar ulaşacak. Oraya geçtiği zaman, ‘otobüse binenlerde akıl yok’, diye bakmak zorunda kalacağız. Hiçbir akıllı insanın otobüse binmemesi gerekir hele hele fiyatlar otobüsle eşdeğer olursa; otobüse binen insanı akıl testinden geçirmek gerekecek diye düşünüyorum” dedi.
Popülist fiyatlandırmaya karşıyız
Demiryolu yatırımlarına Türkiye’nin ihtiyacının bulunduğuna ve doğru yatırımlar olduğuna dikkat çeken Yıldırım, karşı çıktıkları noktayı şu şekilde açıklıyor: “Ülkemizin gelişmesi için bu tür yatırımların yapılması gerekiyor. Ulaştırmada geldiğiniz seviye de zaten gelişmişliğinizin önemli bir göstergesi. Bu yüzden Türkiye’nin bu tür projelere ihtiyacı var. Ben bir vatandaş olarak, ‘yapandan Allah razı olsun’ diyorum. Bizim bu noktada karşı çıkacağımız unsur, popülist bir fiyatlandırma olur. Daha önce 80 liralar ifade edilirken, şimdi 50 liraya bilet kesileceği söyleniyor. Bu fiyatın bir yıl hatta iki, üç yıl devam edebileceği de ifade ediliyor. Belki ilk açılışta bir aylık süre bedava da diyebilirler. Günde 9 sefer yapılacağı açıklandı. Her seferde bin yolcu taşındığı düşünülürse 9 bin yolcu demektir. Bunu 40 yolcuya sahip bir otobüse böldüğünde 225 otobüs seferi yapıyor. Bu, İstanbul-Ankara hattında taşınan yolcu. Burada merkez nokta İzmit olacak. Belki İzmit’ten insanlar İstanbul’a günü birlik çalışmaya gelecekler. Eğer söylendiği gibi 50 lira bir fiyat belirlenirse; bu, bizim sektörü etkilemekle kalmaz, bitirir. Şu anda 45 liraya 40 kişi ile Ankara seferi yapan bir otobüsü ancak başa baş görüyoruz. Böyle olursa; ben, otobüsçülüğe ‘artık geçmiş olsun, Allah rahmet eylesin’ diyorum.”
Geleceği tayin edemeyenler, tesadüflerle yaşarlar
İstanbul-Ankara hızlı tren hattı ile Türk otobüsçüsünün omurgasının kırıldığını belirten Mustafa Yıldırım şunları da söyledi: “Şu anda omurilik sakatlanıyor. Önümüzdeki yıl tren hattı Halkalı’ya ulaştığında otobüsçünün omurgası kırılacak. Omurgasız bir insan nereye kadar yürür? Yürüyemez. Otobüsçülük 2015’ten sonra engelli durumuna gelecektir. Bunu herkesin çok iyi biliyor olması lazım. Umutsuz konuşuyorum, çünkü sektör mensuplarımız bu kadar net söylemediğinizde inanmak istemiyor. Geleceği hesaplamayan ve geleceği tayin edemeyen insanlar tesadüflerle yaşarlar. Tesadüfler de başlarına kaza geldiği zaman, ölümdür ya da sakatlanmaktır. Biz engelli bir sektör haline geliyoruz… Uyarıyoruz, söylüyoruz.”
Havayolcuların politikası da değişecek
İstanbul-Ankara hattında demiryolu taşımacılığının rakibinin otobüsçüler değil, uçak olacağını da belirten Mustafa Yıldırım, “Bu hatla birlikte havayolu taşımacılarının yaratacağı başka travmalar da olacak. Demiryolu, otobüsçülüğü rakip olarak görmeyecek, uçakla yarışacak. Esas yolcuyu havayolundan alacak ama bunun karşılığında hava taşımacıları politikalarını değiştirecek. Yazın ortasındayız. Ramazan olması sebebiyle THY, her yere 99 liraya bilet kesiyor. 69 liraya da diğer havayolları taşıyor” dedi.
Otobüsçüler bölgesel taşımaya yoğunlaşmalı
“Bu gidişin nereye doğru olduğu çok açık ve net olarak görülüyor” açıklamasını da yapan Mustafa Yıldırım, “Bazı büyük firmalar kısa mesafelere yoğunlaşmaya başladı. Trakya, Çanakkale ve Ege bu hatlardan bazıları. Otobüsçüler artık kendi ekseninde merkezler tayin ederek bölgesel taşımaya doğru yoğunlaşmalı. Hep söylediğim bir şeydi bu. Trabzon, Samsun kendi ekseninde. Erzurum kendi ekseninde, Antalya, Afyon, bunlar kendi ekseninde 300 km’lik mesafeler tayin ederek taşımacılık yapacaklar” diye konuştu.
Büyük firmalarda kaosa sürüklenecek
İstanbul-Ankara hızlı tren hattının büyük firmaları da kaosa sürükleyeceğini belirten Mustafa Yıldırım, “Bizim taşıdığımız yıllık 225 milyon yolcu ki, bunun omurgası kış aylarında ağırlıklı olarak taşıdığımız Ankara yolcusudur. Büyük dediğimiz ilk beş firma, kışın Ankara yolundan besleniyor. Bu kırıldığı zaman büyük firmalar da kaos ortamına sürüklenecek. Büyükler küçüklerin pazarına göz dikecek. Küçükler yok olmaya doğru gidecekler. Burada hizmet yarışı yapma şansı kalmıyor. 45 liraya Ankara’ya 40 kişi ile giden bir araba zarar yazıyorsa otobüs işletmeciliğinin nereye kadar gideceği de, menzili de bellidir. Bu pazar sıkıştıkça, büyük otobüs firmaları kısa hatlara yönelecek, uçaklar da daha fazla çapraz hat yapılacak. İstanbul ve Ankara’da açığa çıkan taşıma kapasitesi, bir şekilde Türkiye’de çapraz hatlarla uçmaya başlayacak. Şu an uçağın akla hayale gelmediği hatlar bile uçak adı olmaya devam edecek. İzmir’den Kayseri’den uçuşlar başlayacak. Diğer pazarlarda yolcu, aynı yolcu olarak kalacak. Öğrenci sayısı biraz artıyor ama yeterli değil. Bolu, Batı Karadeniz bir hinterland olacak. 6 sene önce Zonguldak’ta 4 firma idik, şu anda 8 firma olduk. Bartın, tek firma idi, 6-7 firma oldu. Kastamonu desen aynı. 12 bin 800 otobüs, gele gele 7 bin 500’lere geldi, kış aylarında 6 binlere düşecek. Önümüzdeki sene trenlerin Halkalı’ya geçmesi ile şehirlerarası otobüs pazarı 5 bine düşer” dedi.
Taşıma Dünyası’nın 30 Haziran manşeti iyi okunmalı
Otobüsçülerin maliyetlerini azaltmasına yönelik sürekli görüşler dile getirdiğini de belirten TOF Genel Başkanı Mustafa Yıldırım, Taşıma Dünyası’nın geçtiğimiz hafta “Acentelere 10 Zor Soru” manşetini çok beğenerek okuduğunu söylüyor: “2014’ün sonunu iyi görmüyoruz. Otobüs işletmecileri bir araya gelerek; servis, terminal, acente komisyonunun ortadan kalkmasına yönelik çalışmalar yapması lazım. Acentelerin, uçakta olduğu gibi, yolcudan hizmet payı almaları lazım. Birçok yerde karşımıza çıkan, birçoğumuzun hizmet aldığı fatura yatırma merkezleri de öyle; faturadan ayrı hizmet payı alıyor. Otobüsçünün vereceği komisyon kalmadı. Dolayısıyla komisyonların ve servislerin daraltılması lazım. Giderleri mutlaka azaltmamız lazım. Siz, benim de daha önce dile getirdiğim görüşler çerçevesinde ortaya mükemmel bir manşet çıkarmışsınız. Çok beğendim doğrusu. Bu sektörün aklı varsa bu yazıdan alacağını alır. Bu kadar acenteyi bu sektör taşıyamaz. Şu anda İstanbul’da 1300’ün üzerinde acente var. 1300 acentenin kirasını bu otobüsçü ödeyecek. Personel parasını bu otobüsçü ödeyecek de ondan sonra para kazanacak. Bundan sonra nasıl iflas ederler, nasıl etmezler diye tedbir almaları lazım. 2014 yılında iflasların artacağına inanıyorum. Aklı olan erken kapatır. Sizin manşetiniz bu sektörün kendine sorması gereken sorular zinciridir. Bu sektörün ne yapması gerektiği ile ilgili çok net bir tablodur bu. Herkesin, üzerine düşeni alıp, nasıl birlikte bir şeyler yapabiliriz, diye düşünmeye başlaması gerekir. Yoksa herkes kendi iflasını bekleyecek. İflas kapıda zaten; geleceğini harcıyor insanlar. Geçmişte kazandıklarımız bitti, şimdi geleceğimizi harcıyoruz. Sektör şu anda borçlanarak yürüyor, buna en büyük firmalar da dahil. Bunu net olarak söylüyorum. Borçlanarak geleceğe yürüyemezsiniz. Gelecek görürsen, ‘ben, buraya yatırım yapıyorum’ dersin ve borçlanırsın. Ancak yarın kazanmayacak bir işe yatırım yapıp da iflas etmenin bir anlamı yok” dedi.
İstanbul-Ankara hızlı tren hattı açılış için artık gün sayıyor. UDH Bakanı Lütfi Elvan’ın açıklamalarına göre 11 Temmuz’da hattın hizmete açılması planlanıyor.
Korktuğumuz başımıza geliyor
Tüm Otobüsçüler Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Yıldırım, İstanbul-Ankara hızlı tren hattının hizmete açılmasına yönelik yaptığı değerlendirmede, “Korktuğumuz başımıza geliyor. Bu beklediğimiz bir şeydi zaten. İstanbul-Ankara hattının ilk etapta yüzde 20 ile yüzde 30 arasında sektörümüze zarar vereceğini düşünüyorum. 2015’te ise bu hat Halkalı’ya kadar ulaşacak. Oraya geçtiği zaman, ‘otobüse binenlerde akıl yok’, diye bakmak zorunda kalacağız. Hiçbir akıllı insanın otobüse binmemesi gerekir hele hele fiyatlar otobüsle eşdeğer olursa; otobüse binen insanı akıl testinden geçirmek gerekecek diye düşünüyorum” dedi.
Popülist fiyatlandırmaya karşıyız
Demiryolu yatırımlarına Türkiye’nin ihtiyacının bulunduğuna ve doğru yatırımlar olduğuna dikkat çeken Yıldırım, karşı çıktıkları noktayı şu şekilde açıklıyor: “Ülkemizin gelişmesi için bu tür yatırımların yapılması gerekiyor. Ulaştırmada geldiğiniz seviye de zaten gelişmişliğinizin önemli bir göstergesi. Bu yüzden Türkiye’nin bu tür projelere ihtiyacı var. Ben bir vatandaş olarak, ‘yapandan Allah razı olsun’ diyorum. Bizim bu noktada karşı çıkacağımız unsur, popülist bir fiyatlandırma olur. Daha önce 80 liralar ifade edilirken, şimdi 50 liraya bilet kesileceği söyleniyor. Bu fiyatın bir yıl hatta iki, üç yıl devam edebileceği de ifade ediliyor. Belki ilk açılışta bir aylık süre bedava da diyebilirler. Günde 9 sefer yapılacağı açıklandı. Her seferde bin yolcu taşındığı düşünülürse 9 bin yolcu demektir. Bunu 40 yolcuya sahip bir otobüse böldüğünde 225 otobüs seferi yapıyor. Bu, İstanbul-Ankara hattında taşınan yolcu. Burada merkez nokta İzmit olacak. Belki İzmit’ten insanlar İstanbul’a günü birlik çalışmaya gelecekler. Eğer söylendiği gibi 50 lira bir fiyat belirlenirse; bu, bizim sektörü etkilemekle kalmaz, bitirir. Şu anda 45 liraya 40 kişi ile Ankara seferi yapan bir otobüsü ancak başa baş görüyoruz. Böyle olursa; ben, otobüsçülüğe ‘artık geçmiş olsun, Allah rahmet eylesin’ diyorum.”
Geleceği tayin edemeyenler, tesadüflerle yaşarlar
İstanbul-Ankara hızlı tren hattı ile Türk otobüsçüsünün omurgasının kırıldığını belirten Mustafa Yıldırım şunları da söyledi: “Şu anda omurilik sakatlanıyor. Önümüzdeki yıl tren hattı Halkalı’ya ulaştığında otobüsçünün omurgası kırılacak. Omurgasız bir insan nereye kadar yürür? Yürüyemez. Otobüsçülük 2015’ten sonra engelli durumuna gelecektir. Bunu herkesin çok iyi biliyor olması lazım. Umutsuz konuşuyorum, çünkü sektör mensuplarımız bu kadar net söylemediğinizde inanmak istemiyor. Geleceği hesaplamayan ve geleceği tayin edemeyen insanlar tesadüflerle yaşarlar. Tesadüfler de başlarına kaza geldiği zaman, ölümdür ya da sakatlanmaktır. Biz engelli bir sektör haline geliyoruz… Uyarıyoruz, söylüyoruz.”
Havayolcuların politikası da değişecek
İstanbul-Ankara hattında demiryolu taşımacılığının rakibinin otobüsçüler değil, uçak olacağını da belirten Mustafa Yıldırım, “Bu hatla birlikte havayolu taşımacılarının yaratacağı başka travmalar da olacak. Demiryolu, otobüsçülüğü rakip olarak görmeyecek, uçakla yarışacak. Esas yolcuyu havayolundan alacak ama bunun karşılığında hava taşımacıları politikalarını değiştirecek. Yazın ortasındayız. Ramazan olması sebebiyle THY, her yere 99 liraya bilet kesiyor. 69 liraya da diğer havayolları taşıyor” dedi.
Otobüsçüler bölgesel taşımaya yoğunlaşmalı
“Bu gidişin nereye doğru olduğu çok açık ve net olarak görülüyor” açıklamasını da yapan Mustafa Yıldırım, “Bazı büyük firmalar kısa mesafelere yoğunlaşmaya başladı. Trakya, Çanakkale ve Ege bu hatlardan bazıları. Otobüsçüler artık kendi ekseninde merkezler tayin ederek bölgesel taşımaya doğru yoğunlaşmalı. Hep söylediğim bir şeydi bu. Trabzon, Samsun kendi ekseninde. Erzurum kendi ekseninde, Antalya, Afyon, bunlar kendi ekseninde 300 km’lik mesafeler tayin ederek taşımacılık yapacaklar” diye konuştu.
Büyük firmalarda kaosa sürüklenecek
İstanbul-Ankara hızlı tren hattının büyük firmaları da kaosa sürükleyeceğini belirten Mustafa Yıldırım, “Bizim taşıdığımız yıllık 225 milyon yolcu ki, bunun omurgası kış aylarında ağırlıklı olarak taşıdığımız Ankara yolcusudur. Büyük dediğimiz ilk beş firma, kışın Ankara yolundan besleniyor. Bu kırıldığı zaman büyük firmalar da kaos ortamına sürüklenecek. Büyükler küçüklerin pazarına göz dikecek. Küçükler yok olmaya doğru gidecekler. Burada hizmet yarışı yapma şansı kalmıyor. 45 liraya Ankara’ya 40 kişi ile giden bir araba zarar yazıyorsa otobüs işletmeciliğinin nereye kadar gideceği de, menzili de bellidir. Bu pazar sıkıştıkça, büyük otobüs firmaları kısa hatlara yönelecek, uçaklar da daha fazla çapraz hat yapılacak. İstanbul ve Ankara’da açığa çıkan taşıma kapasitesi, bir şekilde Türkiye’de çapraz hatlarla uçmaya başlayacak. Şu an uçağın akla hayale gelmediği hatlar bile uçak adı olmaya devam edecek. İzmir’den Kayseri’den uçuşlar başlayacak. Diğer pazarlarda yolcu, aynı yolcu olarak kalacak. Öğrenci sayısı biraz artıyor ama yeterli değil. Bolu, Batı Karadeniz bir hinterland olacak. 6 sene önce Zonguldak’ta 4 firma idik, şu anda 8 firma olduk. Bartın, tek firma idi, 6-7 firma oldu. Kastamonu desen aynı. 12 bin 800 otobüs, gele gele 7 bin 500’lere geldi, kış aylarında 6 binlere düşecek. Önümüzdeki sene trenlerin Halkalı’ya geçmesi ile şehirlerarası otobüs pazarı 5 bine düşer” dedi.
Taşıma Dünyası’nın 30 Haziran manşeti iyi okunmalı
Otobüsçülerin maliyetlerini azaltmasına yönelik sürekli görüşler dile getirdiğini de belirten TOF Genel Başkanı Mustafa Yıldırım, Taşıma Dünyası’nın geçtiğimiz hafta “Acentelere 10 Zor Soru” manşetini çok beğenerek okuduğunu söylüyor: “2014’ün sonunu iyi görmüyoruz. Otobüs işletmecileri bir araya gelerek; servis, terminal, acente komisyonunun ortadan kalkmasına yönelik çalışmalar yapması lazım. Acentelerin, uçakta olduğu gibi, yolcudan hizmet payı almaları lazım. Birçok yerde karşımıza çıkan, birçoğumuzun hizmet aldığı fatura yatırma merkezleri de öyle; faturadan ayrı hizmet payı alıyor. Otobüsçünün vereceği komisyon kalmadı. Dolayısıyla komisyonların ve servislerin daraltılması lazım. Giderleri mutlaka azaltmamız lazım. Siz, benim de daha önce dile getirdiğim görüşler çerçevesinde ortaya mükemmel bir manşet çıkarmışsınız. Çok beğendim doğrusu. Bu sektörün aklı varsa bu yazıdan alacağını alır. Bu kadar acenteyi bu sektör taşıyamaz. Şu anda İstanbul’da 1300’ün üzerinde acente var. 1300 acentenin kirasını bu otobüsçü ödeyecek. Personel parasını bu otobüsçü ödeyecek de ondan sonra para kazanacak. Bundan sonra nasıl iflas ederler, nasıl etmezler diye tedbir almaları lazım. 2014 yılında iflasların artacağına inanıyorum. Aklı olan erken kapatır. Sizin manşetiniz bu sektörün kendine sorması gereken sorular zinciridir. Bu sektörün ne yapması gerektiği ile ilgili çok net bir tablodur bu. Herkesin, üzerine düşeni alıp, nasıl birlikte bir şeyler yapabiliriz, diye düşünmeye başlaması gerekir. Yoksa herkes kendi iflasını bekleyecek. İflas kapıda zaten; geleceğini harcıyor insanlar. Geçmişte kazandıklarımız bitti, şimdi geleceğimizi harcıyoruz. Sektör şu anda borçlanarak yürüyor, buna en büyük firmalar da dahil. Bunu net olarak söylüyorum. Borçlanarak geleceğe yürüyemezsiniz. Gelecek görürsen, ‘ben, buraya yatırım yapıyorum’ dersin ve borçlanırsın. Ancak yarın kazanmayacak bir işe yatırım yapıp da iflas etmenin bir anlamı yok” dedi.
15
açık
