Metin Uludağ, "Sektörde araç ihtiyacı çok fazla"

RÖPORTAJ

Pandemi nedeniyle homeoffice çalışma sistemi, okulların kapanması, üretim faaliyetlerinde gerçekleşen azalma sebebi ile iptal olan servisler ayrıca enflasyon karşısında çok hızlı bir şekilde artan maliyetler sebebi ile maalesef hayatlarını idame ettirmekte dahi zorlanan çok sayıda servisçi arkadaşımız sektörden çıkmak zorunda kaldı.

Röportaj: Erkan YILMAZ 

Özellikle İstanbul bölgesinde servis araç sayısında oluşan ciddi azalış sonrasında, yeni normalleşme ile birlikte oluşan ihtiyaçlar sonrasında arz-talep dengesinde ciddi bir bozulma olduğunu görüyoruz.
Tedarikçiler mali tablolara bakıyor ve sektöre dönüş için biraz daha ‘bekleyelim’ diyor. Araç almak ve kredi ile araç alıp hem kredi ödemek hem hayatını idame ettirmek şu anda tedarikçiler için neredeyse imkansız.

Bu bütçeleri sağlamak istediğimizde ise müşterilerimiz tarafında oluşacak ciddi maliyet artışlarını süspanse etmekte zor.

Taşımacılık firmaları bütçesi doğrultusunda özmal yatırımı yapmak zorunda. En azından bu şekilde sektöre bir nefes aldırmak mümkün olabilir.

21 yıldır personel, okul ve turizm taşımacılığı alanında faaliyet gösteren Öz Uludağ Turizm firma ortağı Metin Uludağ ile bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Neredeyse çeyrek asırlık sektör tecrübesine sahip olan Öz Uludağ Turizm ortağı olarak, Taşımacılık sektöründe hiç bu kadar zorlu bir dönemi görmediklerini belirten Metin Uludağ, “Gerçekten hiç bu kadar sıkıntılı bir süreç yaşanmadı. Pandemi nedeniyle çok ciddi şekilde sektörden çıkan servisçi kardeşimiz var. Aynı zamanda tüm Türkiye’de arz talep dengesinde bir bozulma olduğunu da görüyoruz.

Pandemiyle birlikte ihtiyaçlar ötelenmiş, durdurulmuş veya sektöre yeni giren işletmeler olmuş. Araç ihtiyacı çoğalmış. Böyle bir durum var. Okulların kapalı olduğu dönemde araç fazlası sebebi ile bunu çok hissetmedik sanırım. Tabii, bu öngörülmeyen bir tablo ve sektör henüz bu ihtiyacı temin edememiş durumda; bu talebi halen cevaplandıramadı” dedi. 

Sektöre nefes aldırmak

Sektördeki işletmelerin bütçesi ölçüsünde özmal yatırımı yapmak zorunda olduğuna dikkat çeken Metin Uludağ, “Tabii,özmal yatırımı noktasında bizlere görev düşüyor. Herkes bütçesi doğrultusunda özmal yatırımı yapmak zorunda. En azından bu şekilde sektöre bir nefes aldırmak mümkün olabilir. Araç ihtiyacı sorunu bir iki ay içinde çözülecekmiş gibi de durmuyor. Kısa ve uzun vadede yasal merciiler, sektör temsilcileri, müşteriler ve tedarikçiler ile doğru bir planlama yapılmalı ve spesifik çözümlerle ilerlenerek yol haritası oluşturulmalı, herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır” dedi.

Tedarikçi bekliyor

Sektöre ciddi anlamda yeni oyuncuların girmesi gerektiğini belirten Metin Uludağ, “Tedarikçilerin tekrar sektöre girmesi için onların beklentilerini karşılayacak bir mali tablonun oluşması gerekiyor. Bu tablo onların istekli olmasını sağlar ve sektör ancak bu şekilde yaşadığı sıkıntıdan kurtulabilir. Ancak araç yatırım maliyetlerinde, bir yıl öncesine göre yüzde 50’ler civarında artış var. Banka faizleri de ortada. Yüzde 12 faizleri geçmişte gördük, hatta daha iyi rakamlarda olmuştu. Şu anda en iyi oran yüzde 17,5. Bunu da finansal açıdan iyi olanlar alabiliyor. Yüzde 20’lere varan faizler var. Bu tabloya bakınca tedarikçi de ‘bekleyelim’ diyor. İşin özeti bu” dedi.

Elde bekleyen plakalar

Elde bekletilen plakalara yönelik bir süre düzenlemesi yapılması gerektiğini belirten Metin Uludağ, “İBB’ ye de bu noktada bir görev düştüğünü düşünüyorum. Başka illerde bunun örnekleri var. Araca takılmayan, elde bekletilen plakaların, süreleri ile ilgili bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bir adım atıldı ama yeterli değil. Bu süre maksimum altı ay olmalı hatta tek plakası olan arkadaşlarımızda bunu araca takma süresi en fazla üç ay ile sınırlandırılmalı. Böylece bu sektörümüzde plaka ticareti tapmak isteyen kişilerinde önlemini alarak araçların sektör içinde kalmasını sağlayabiliriz” dedi. 

Müşteri olumsuz etkileniyor

Araç temininde yaşanan sıkıntı nedeniyle firmaların sahada kimi bulursa, işe gönderme çabası içinde olduğunu da belirten Uludağ, “Bu anlayış da sektöre zarar veriyor. Siz sahada herhangi birini bulduğunuzda onunla konuşmadan, işin analizini yapmadan, müşteri beklentilerini aktarmadan işe gönderdiğinizde sıkıntılar oluşuyor. Çünkü işin kalitesi düşüyor, müşteri memnuniyeti olumsuz etkileniyor.

Müşteriler, işimizin gerçeklerini görmeli, kıyaslamalı ve kendi gelecekleri için bu konuda destek olmalılar.

Personel ve öğrenci taşımacılığı işimizde müşterimiz ve çalışanlarının beklentilerini iyi anlıyoruz. Artık iyi bir araç ve iyi bir şoför ile taşıma yapmak yeterli değil. Bunların yanı sıra iş güvenliği, risk analizleri, çevresel faktörler, hijyen tedbirleri, iletişimi yüksek personeller, denetim ve operasyonel yönetim, teknoloji kullanımı olmazsa olmazlarımız arasında. Tabi sektör içerisinde bu kaliteye ulaşmanın ve sürdürmenin belirli bir maliyeti olmakta. Müşteriler beklentileri çerçevesinde bu kıyasları yapıp bizlere cevap verdikleri sürece, taşıma yapan kişilerin gelişimleri ve yatırım talepleri artacaktır” dedi. 

Zorlu süreci aşanlar

Bu zorlu süreci aşmayı planlamış veya becermişservis taşımacıları sürecin sonunda daha kuvvetli pozisyona geçecekler. Süreci iyi yönetemeyen işletmelerde maalesef olumsuzluk yaşayacaklar. Bizim 15 adetlik yatırım yapmaktaki amacımız bu süreci kazasız belasız atlatmak ve süreç sonunda iyi bir pozisyon yakalamak.

Yatırımlar zorunluluktan 

Yeni yatırım yapmanın şirketler için zorunluluk olduğuna da dikkat çeken Metin Uludağ, “Yeni yatırım yapma durumu isteği, iştahın ötesine geçti. Artık bir zorunluluk haline geldi. Biz Eylül ayı içerisinde 15 adet Ford Transit yatırımı yapmak zorunda kaldık. Son bir yılda da bu yana 65 adet. Bunlar isteğimizle, iştahımızla orantılı gitmedi. Tamamen ihtiyaçtan kaynaklandı. Bu işten para kazanabileceğiz, araçlar borcunu ödeyebilecek diye bir önceliğimiz olmadı. Önceliğimiz, tamamen müşteri memnuniyetini korumak ve en azından 2022’ye kadar sorunsuz devam ettirmekti. Tabii, ne kadar doğru bir adım tartışılır, ama artık birçok şirket bu yolu deneyecektir” dedi.

Sözleşmelerin yenilenmesi

15 adetlik yatırıma rağmen halen mevcut projeler için yeni araca ihtiyaç duyduklarını, ancak yılbaşını görmeden bir adım atmak istemediklerini belirten Uludağ, “Yılbaşı’nda sözleşmelerimizin yenilenme oranını görmeden farklı bir karar almamız çok doğru olmaz. Biten sözleşmeler yüzde 25-30 minimum oranlarda zamlanmak zorunda kalabilir. Bu bazı spesifik güzergahlarda yüzde 40-50’lere de ulaşabilir. Müşteri bu artışın astronomik olduğunu düşünebilir, ama sahadaki reel karşılığı maalesef bu. Zaten müşterininsözleşme sürecinde topladığı teklifler bunu gösterecektir” dedi.

Ofise dönüş başlıyor

Personel tarafından okul tarafına geçişin yeterli seviyede olmadığını belirten Metin Uludağ, “Bu durumu birazda okulların açık olma süreci belirleyecek. Umarız pandemi süreci daha iyiye gider, servisçinin yeni bir kapanma endişesi olmaz ve okul tarafında da isteğimiz şekilde araç çalıştırabiliriz. Evden çalışma süreci de şu an ofiste çalışmaya dönüyor. Bunu gözlemliyoruz, bunun devamlılığını da yine pandemi süreci belirleyecek” dedi. ■

69 yaş kaptan sorununa katkı sağlayacak

69 yaş düzenlemesi olumlu bir adım oldu ve sektörün kaptan ihtiyacının giderilmesinde katkı sağlayacak. Gerçekten sağlığı yerinde olan arkadaşlarımız var, onlarda bu sıkıntılı süreçte evlerine ekmek götürebilecekler. Ben kaptan sorununa ciddi katkısı olacağını düşünüyorum.Ayrıca bildiğiniz üzere rehber personel çalışma koşullarında da bir adım atıldı. Lise mezunu olma koşulu Eğitim Sertifikası almış İlk Okul mezunlarını çalıştırabilme imkânı sağladı. Bunlar günümüz koşullarında önemli olması gereken adımlardır diye düşünüyorum.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.