Yönetmelik ve D2 belgeleri / Dr. Zeki Dönmez yazdı

MEVZUAT

Taşımacılar arasında sıkça konuşulan ve son Yönetmelik değişikliğinde de düzenleme konusu olan D2 belgelerine kayıtlı sözleşmeli taşıtların kendi hesabına taşıma yapmasına ilişkin Dr. Zeki Dönmez'in değerlendirmelerini bilgilerinize sunuyoruz.

Dr. Zeki Dönmez / zeki.donmez@tasimadunyasi.com

D2 belgelerine kayıtlı sözleşmeli taşıtların bir kısmının mevzuata aykırı biçimde kullanıldığına ilişkin şikayet ve haberler eskiden beri vardır. Buna göre; bu sözleşmeli taşıtların bir bedel karşılığı taşımacının taşıt belgesine kayıt edildiği ve kayıt sonrasında taşıt sahibinin kendi hesabına taşıma yaptığı iddia edilmektedir. Bu yazıda; taşıma mevzuatını gözden geçirip bunun nasıl önlenebileceği üzerinde durmak istiyorum. Önce kolay çözümler.

Sözleşmeli taşıt kaydı

Madem ki kötü kullanımları söz konusu, öyleyse ‘D2 belgelerine sözleşmeli taşıt kaydı yapılmasın’ denilebilir ve deniyor da. Bu öneri adı geçen soruna çözüm getirse de dürüst çalışan D2 belgesi sahipleri ile sözleşmeli taşıt sahiplerini haksız yere cezalandırır. Bunun yerine denilebilir ki, ‘sözleşmeli taşıt kaydı azaltılsın. Bir özmal taşıt karşılığı bir sözleşmeli kayıt edilebilsin.’ Bu durumda sözleşmeli taşıt sayısı azalacağından problem de azalacaktır ama yukarıdaki mağduriyetler yine bitmeyecektir.

D2 alımı kolaylaştırılsın

Eskiden beri duyduğumuz bir başka öneri de; bir taşıtı olan taşıt sahiplerine de D2 belgesi alma hakkı verilmesi, böylece bunların kendi adlarına taşıma yapmalarına yasal imkan yaratılmasıdır. D2 belgelerinde küçük- büyük her türden otobüs kayıt edilebildiğine göre sürücü dahil 10 koltuklu bir taşıtla bile belge alınabilmesi istenmektedir. Acaba arıza ve benzeri olumsuzluk hallerinde bu taşımacı sorumluklarını yerine getirebilecek midir? Bu öneri gerçekleştiğinde belge almak istemeyen sözleşmeli taşıt sahipleri yine sözleşmeli olarak çalışabilecek mi? Eğer sözleşmeli olarak çalışma devam etmezse kendi hesaplarına çalışmak istemeyen bireysel taşıt sahipleri ile bunları çalıştırmak isteyen belge sahipleri mağdur olacaktır. Eğer sözleşmeli taşıt kaydı devam edecek olur ise yukarıda adı geçen sorunun devam edeceği kabul edilmiş olur.

Buna ilişkin en önemli husus; halen 75 özmal koltuk ile alınabilen D2 belgesinin daha az koltuklu taşıt ile alınabilmesi ile mali yeterlilik şartının yerine getirilip, getirilmeyeceğidir. Eğer bu koşul kabul edilirse bu durumda diğer yetki belgelerinin de asgari özmal koşullarının gözden geçirilmesi gerekir.

Esas olan denetimdir

Ben bu konunun Yönetmelik değişiklikleri ile değil, kusuru işleyen taşımacıların denetim ile saptanması ve cezalandırılması ile çözülebileceğini düşünenlerdenim. Gerekirse Yönetmelik bu denetimler yönünde düzenlenmelidir. Bu amaca yönelik olarak adı geçen taşıtların da tabi olduğu mevzuatı biraz gözden geçirelim.

Belge zorunluluğu

Taşıma Kanunu doğrudan taşımacılık ve diğer taşıma işlerinin yapılabilmesi için yetki belgesi alınmasını zorunlu kılmakta (Madde 5) ve buna aykırılıklara da idari para cezası (Madde 26 1.a) öngörmektedir. Burada her taşıma için ayrı (uygun) belge alınabileceği açıkça belirtilmemekle birlikte; en azından acente ve komisyoncuların kendi yetki belgeleriyle taşıma yapamayacağı (Madde 10), aksi halde daha azda olsa ceza uygulanacağı (Madde 26. 1. e) yer almaktadır.

Yönetmeliğin 5’inci maddesi aynı hususu, yapılacak faaliyete uygun yetki belgesi alınmasını netleştirerek tekrarlamaktadır. Ancak bu kez de yetki belgesiz taşımacılığın cezasını burada göremiyoruz. Bu husus; eski Yönetmelikte bu noktada mevcut idi (Madde 8.a) Taşıma Yönetmeliği ayrıca kanun metnindeki taşımaların kanun ve sözleşmelere uygun yapılması hususunu Yönetmeliğe uygunluğu da ekleyerek genişletmekte ve iyileştirmektedir . (Madde 9) Bu maddenin 3’üncü fıkrasındaki taşıt belgelerine kayıt olmayan taşıtlara ilişkin yasaklar belgesiz taşımacılığın cezalandırılmasındaki eksikliği giderebilecek türden değildir.

Yönetmelikte yetki belgesi almadan faaliyette bulunanların cezalandırılması ilgili yerinde bulunmazken sadece ve doğrudan yetki belgesi sahiplerine yönelik olan 40’ıncı maddenin 18’inci fıkrasında geçerli yetki belgesi olmadan veya uygun bir yetki belgesi alınmadan şeklinde yanlış bir yerde eksik bir biçimde bu boşluk doldurulmaya çalışılmaktadır. . Buna rağmen en azından ceza konusundaki boşluğun doldurulduğu düşünülebilir. Kanundaki acente ve komisyoncuların taşıma yasağı, uygun olmayan belge ile faaliyet şeklinde Yönetmelikte hem madde 5’de hem de 48’inci maddenin 18’inci fıkrasında kapsandığı halde Yönetmeliğin 40’ıncı maddesinin 17’inci fıkrasında tekraren yer almaktadır

Sözleşme zorunluluğu

Taşıma Kanunu’nun 6 ‘ıncı maddesi yolcu ve eşya taşımalarının, yolcu veya gönderen ile yapılacak sözleşmelere göre olmasını, yolcu taşımalarının biletsiz veya taşıma sözleşmesiz, eşya taşımalarının ise taşıma senetsiz yapılamayacağını belirtmekte. 26.1.c’de de buna aykırılığın cezaları yer almaktadır.

Taşıma Yönetmeliği’nin 36’ıncı maddesi tarifeli taşımalarda bilet tanzim zorunluluğunu, 37’inci maddesi de tarifesiz taşımalardaki taşıma sözleşmesi zorunluluğunu cezası ve detaylarıyla belirtmektedir. Taşıma sözleşmesi maddesi zaten belge sahiplerine yönelik olarak ifade edilmiş olup, aykırılıklar da buna göre cezalandırılmaktadır. Taşıma sözleşmesinin belge sahiplerince düzenleneceği ve belge sahibi olmadığında yapılamayacağı ve yapıldığında geçersiz olacağı ile bunun cezası hususları yer almamaktadır.

Birinci fıkradaki 26.1.d cezalandırması ve ikinci fıkradaki 5 uyarı cezası belge sahiplerine ilişkin olup belge sahibi olmayanlarca düzenlenmesi hali yetki belgesiz taşımacılık fiilini oluşturmalıdır. Bu hususun yetki belgesine kayıtlı taşıt sahiplerini de kapsaması gerekir.

Yönetmelik bu haliyle taşıma sözleşmelerinin belge sahiplerince düzenleneceği ve belge sahibi olmayanlarca yapılamayacağı ve yapıldığında geçersiz olacağı kabulü ile bu durumları kapsamamış ve ceza da öngörmemiş durumdadır. Halbuki taşıt sahiplerince düzenlenecek sözleşmelerinde yetki belgesiz taşımacılık fiilinde oluşturdukları burada belirtilmelidir.

Fatura konusu

sözleşmelerine ilişkin 37’inci maddenin 3’üncü fıkrasındaki ‘taşıma yapacak yetki belgesi sahibi tarafından’ ifadesi, bunun sonrasındaki virgül de dikkate alındığında sözleşmenin yetki belgesi sahibi tarafından düzenlenmesi hususunu değil, faturanın veya fatura yerine geçecek belgenin yetki belgesi sahibi tarafından düzenlenmesi hususunu belirtmektedir. Buna ilişkin 5 uyarma cezası da yetki belgesi sahibine yöneliktir. Buna rağmen çok önemlidir. Yetki belgesi sahibi adına düzenlenmeyen faturaların düzenleyenler açısından durumu belirtilmemektedir. Yetki belgesi sahibi adına düzenlenmeyen faturaların durumu burada söz konusu edilmemektedir. Bu konudaki ihlalinde belge sahibi olmayanlar açısından belgesiz taşımacılık fiilini oluşturup, oluşturmayacağı, oluşturmayacaksa hangi fiili oluşturacağı belirsizdir.

Taşıma senedi

Yönetmeliğin 39’uncu maddesi taşıma irsaliyesi ve taşıma senedi düzenlenmesi zorunluluğunu detaylarıyla belirtmekle birlikte yaptırımları yoktur. Yönetmeliğin 40’ıncı maddesinin 8’inci fıkrasında taşıma senedi zorunluluğu gereksiz bir tekrar olmakla birlikte en azından ilgili yerde belirtilmeyen ihlal suçunun cezasını kapsamaktadır. Devamındaki taşıma sözleşmesi ifadesinin neyi kast ettiği belirsizdir. Her durumda bu fıkra 36,37 ve 39’uncu maddelerdeki zorunluluklar ile 36 ve 37’inci maddedeki cezaların buradaki tekrarı gibidir.

Yönetmeliğin 40’ıncı maddesinin 3’üncü fıkrası, belirtilen hallerdeki taşıma sözleşmesi ibrazının denetimlerde istenmemesi hususunu ifade etmektedir. Belirtilen taşıma sözleşmesine ilişkin yukarıda belirtilen şüpheleri ortadan kaldırıyor mu? Bir de bu konunun buraya 37’inci maddeye eklenmesi gerekmez mi? Zaten 40’ıncı maddenin 3 ve 4’üncü fıkralarındaki zorunlulukların 41’inci madde ye alınması gerekmez mi?

Taşıtlara ilişkin zorunluluklar

Kanunun 7’inci maddesiyle Yönetmeliğin 33’üncü maddesi uygun taşıtların sefere gönderilmesini, aykırılıkların cezası ile birlikte belirtmektedir.

Özetle;

-Taşıtların yetki belgesi eki taşıt belgesine kaydedilmesi,

-Sefere uygun belgeye kayıtlı taşıtların kullanılması,

-Taşıtlara taşıt kartı alınması ve taşıtta bulundurulması

şeklinde belirtilebilecek bu zorunlulukların yerine getirilmesi taşıtlara ilişkin diğer hususların da sağlandığını garanti edebilir. Bura da özellikle taşıt kartı pek çok hususun sağlandığının bir belgesi gibidir. Yeter ki gerçek ve geçerli olsun.

Taşıtların durumu

Mevzuat açısından taşıtları üç grupta ele almak mümkündür. Birincisi; taşımacının özmal taşıtları olup bunların yukarıdaki hususlara uyumu şüphesiz ki önemlidir. Bunlar da pek ihlal beklenmez. Bu taşıtlarla şoförün kaçak iş yapması gibi istisnalar dışında belge sahibi adına olmayan taşımalardan söz edilemez.

Geriye kalan taşıtlar içindeki bir grup hiçbir taşıt belgesine kayıtlı olmayan dolayısıyla geçerli bir taşıt kartı bulunmayan, gerekli bilet sözleşme ve senetlerin olmadan taşıma yapan, günlük dildeki adıyla korsan taşıma yapan korsan taşıtlardır. Bunlar her durumda 26’ıncı madde 1.a düzenlemesine göre cezalandırılırlar.

Geriye kalan taşıt grubu ise 1 taşıt belgesine kayıtlı olan sözleşmeli yani bireysel taşıtlardır. Buradaki problemi oluşturan bu taşıtlara ilişkin olarak Yönetmeliğin belge sahiplerine yönelik olan 40’ıncı maddesinin 2’inci fıkrasında bu türden taşıma yapan taşıt sahiplerinin 26’ıncı madde 1.a’daki belgesiz taşıma cezalandırmaların uygulanacağı belirtilmektedir. Ancak bunun tespiti zor olduğundan böyle bir cezanın varlığı da bu türden taşımaları önlemeye yetmemektedir.

Denetim önemli

Taşıma yetki belgesi, taşıt belgesi gibi evraklar taşıtta olamayacağına göre taşıtta bulunması mümkün olan taşıt kartı ile bilet, taşıma sözleşmesi, taşıma senedi, fatura gibi belgeler denetimler için çok önemlidir. Genel hususlar dışında taşıt sahibi adına taşıma yapılmasının tespitinde buradaki taşıma sözleşmesi ve fatura üzerinde detaylı durulması gerekecektir.

Taşıma sözleşmesinin taşımacı tarafından yapıldığının tespiti zor bir konudur. Bunu tespit edebilmek için sözleşmedeki imzanın yetki belgesi sahibine ait olup olmadığı incelenebilir. Ancak bu incelemenin de zor olduğunu kabul etmek gerekir. Diğer taraftan taşıma sözleşmelerinin yetki belgesi sahiplerince yapılabilmesinde taşımacının adına bastırılmış antetli kağıtların kullanılması işe yarayabilir. Bu durumda antetli kağıtların, kullanılmadığı veya olmadığı sözleşmeler taşıt sahiplerince yapılmış sözleşmeler olarak şüphelidir.

Eğer taşıt sahibi bir sözleşmesinde yetki belgesi sahibi adına bastırılmış antetli kağıtları kullanıyorsa bu durumda taşıma yetki sahibinin de bu taşımaya hoşgörü gösterdiği sonucuna varılabilir. Böylece bu sözleşmeyi hazırlayan tespit edilebilir. Hatta burada antetli kağıt kullanılması yeterli olamayacaksa taşıma sözleşmelerinin tarifesiz taşımalardaki eşdeğerleri olan biletlerdeki gibi sadece yetki belgesi sahipleri tarafından bastırılabilecek seri numaralı ve resmi nitelik taşıyan belgeler üzerinde hazırlanması bile düşünülebilir.

Böylesine bu kıymetli kağıtların taşıt sahiplerinin eline geçmemesine taşımacılar özen gösterecekleri gibi bu belgeler üzerindeki sıra numarası ve tarih uyumu da suçluların tespitinde işe yarayabilir. Taşıma sözleşmesi dışındaki önemli konu taşıma faturalarıdır. Eğer taşıma faturası yetki belgesi sahibine ait değilse bu paranın taşıt sahibi tarafından alındığı yani taşımanın doğrudan taşıt sahibi tarafından yapıldığı anlamına gelir. Şüphesiz ki, bu faturanın kimin adına olduğunun tespiti de kolay değildir. Bu konuda denetim görevlilerine eğitim verilebileceği gibi maliye elemanları da bu denetimleri yapabilir. Teknolojinin kullanıldığı günümüzde bunlar imkan dahilinde olmalıdır.

Ek cezalar gerekebilir

Kendi adına taşıma yapan taşıtın sahibine bunun tespiti halinde Madde 26 1.a’ya göre ceza vereceğiz. Bu tespit zor olduğuna göre bu caydırıcı olmayabilir. Bunun ikinci tekrarında para cezasının katlanması yanında taşıma yapan taşıtın yetki belgesinden silinmesi, devamında ise hiçbir yetki belgesine o taşıtın kayıt edilmemesi şeklinde cezalara gidilebilir.

Keza, taşıt sahiplerinin bilgisi içinde bu taşımaların yapıldığı ve onların buna ses çıkarmadığının tespiti halinde yetki belgesi sahiplerini de birincisinde faaliyet durdurma, tekrarında yetki belgesi iptali gibi ağır cezalar getirilebilir. Bunlar da yetki belgesi sahiplerinin hassasiyetini artırarak katkı sağlarlar.

NOT: Bu yazı Aralık ayı başında hazırlanmış olup kısa bir süre içinde yayınlanacağı hususu gazetemizin 12 Aralık 2021 tarihli sayısında köşemde duyurmama rağmen bir gecikme yaşanmıştır. Bu süreçte 31 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile kendi adına taşıma yapan sözleşmeli taşıtın kayıtlı olduğu belge sahibine 50 uyarma cezası verilmesi yer almıştır. Bu cezayı doğru ve önemli bulmakla birlikte tekrarı halinde cezanın katlanarak uygulanması ve sonrasında daha da ağır yaptırımlar getirilmesinin gerekli olduğunu düşünmekteyim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.