23.03.2024, 16:21

Kentte ve Kentlerarası Ortamda Ulaştırmanın İnsan ve Canlı Hayatı İle İlişkileri - 8

Yüksek hızlı demiryollarına yapılan yatırımlar hem dolaylı yoldan trafik güvenliğinin iyileştirilmesine ve daha çevreci bir tüketimin geliştirilmesine katkıda bulunmakta olup Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya, Eskişehir-Konya ve son olarak Ankara-İstanbul YHD hatları hizmete alınmıştır. Demiryolu ulaştırma türündeki bu gelişim aynı zamanda, demiryollarında güvenlik ve demiryollarında çevreci yaklaşımları da doğrudan gündeme taşımış ve yatırım sürecinde çözüm geliştirilmesi gereken bir başlık olarak öne çıkmıştır.

Lineer yapılar olarak demiryolu koridorlarının doğal yaşam üzerinde önemli etkileri bulunmakta olup, hayvan popülasyonu düzeyinde olumsuz etkileri ve yaşam alanı yerleşimlerinin şekilleri ve yapıları üzerinde de oldukça etkilidir. Bu çalışmada Plzeň–Horažďovice banliyö hattında analizi ve sayısallaştırılması yapılmıştır. Çalışma 1 Haziran 2009-31 Aralık 2009 tarihleri arasında 12 ay boyunca sürdürülmüştür. Bu periyotta 60 hayvan ölmüş olup bu tarik kazası ölümlerinin %60’ını karacalar, %17’sini tavşanlar, %13’ünü sülünler, %5’ini yırtıcı kuşlar, %3’ünü yaban domuzları, %2’ sini kızıl tilkiler oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı, belirlenen hat kesimindeki arazi yapısı, arazi kullanımı, göç oranı ve doğal yaşam alanı-tren kazası değişimlerini içermektedir. Çalışmanın çıktısı, detaylı olarak hayvan ölümlerinin değerlendirilmesi ve bu kazalardan en çok etkilenen doğal yaşam alanı türlerinin belirlenmesidir. Bahsi edilen sonuçlar, demiryolu ulaştırmasının vahşi hayvanlar için tehlikeli olduğunu göstermekte ve açıkça görülmektedir en çok tehlike altındaki tür karacalardır.

Memeli ölümleri sıklıkla karayolu ulaştırması ile ilişkilendirilerek konuşulmaktadır, demiryolu ulaştırması ile ilişkisine nadiren değinilmektedir. Çek Cumhuriyeti’ndeki demiryolu hat uzunluğu 31 Aralık 2008 itibariyle 9.430 km olup bunun 3.078 km’ si elektrikli hattır. Çek Cumhuriyeti’nde ortalama her gün 9.000 km yolcu treni çalışmaktadır. Bu gerçeklerden hareketle, yoğun demiryolu trafiğinde doğal yaşam alanı-tren kazaları yoğunluğu konusunda şüphe yoktur. Bununla beraber bu konu üzerine odaklanan Çek araştırmaları sınırlı sayıdadır. Bu konuda uluslararası alanda yapılan çalışmalar ise mevcuttur. Doğal yaşam alanı-tren çarpışmaları sıklığının birkaç nedeni vardır: (i) arazi yapısının özellikleri ve bölgedeki memeli yoğunluğu, (ii) çevreleyen arazinin jeomorfolojisine bağlı olarak demiryolu hattının kotları (demiryolu hat kotunun arazi kotu ile aynı olduğu yerlerde büyük memeliler hattan geçiş yapmaktadırlar), (iii) demiryolu hattının yaşı (memeliler yeni inşa edilmiş hatlara daha çok girmektedir), (iv) memelilerin besin ve göç ihtiyaçları.

Genel olarak, yüksek trafikli güzergâhlar memelilerin göç süresince geçişini zorlaştırmakta ve bu tren-doğal yaşam alanı kaza risklerinin arttırmaktadır. Büyük memeliler için güzergâhlar tam olarak geçirimsiz bariyerler değildir. Bu sadece yüksek trafik yoğunluğunda ya da çit uygulaması için sağlayan bir durumdur.

Populasyon bölünmesi olarak bilinen olgu, çevresel korumanın ciddi ve karmaşık bir konusu olmaya başlamıştır ve canlı türlerinin, sonuç olarak bütün ekosistemin gelecekteki durumuna dair yıkıcı sonuçlar doğurabilecek bir potansiyeldedir. Ayrıca sadece ulusal değil Avrupa sathında çeşitli yasal düzenleme enstrümanlarıyla değerli alanların bütüncüllüğünü koruma çabaları da mevcuttur. İzole yerleşimler, mevcut hayvan populasyonlarının (kayıplarını hızlı bir şekilde telafi edebilecek olan populasyonlar) sürdürülebilirliği için yersel olarak doğal işlevlerini icra edebilme kabiliyetlerini kademeli olarak kaybetmektedirler.

Trafik güzergâhlarının yabani memeliler üzerindeki etkileri konusu da detaylı olarak incelenmiştir. Memeliler ve kuşlar demiryolu ulaştırma türüne karşı savunmasız bir durumda olup bu İspanya, Hollanda ve Çek Cumhuriyeti’ndeki çalışmalarda görülmektedir. Türler arası ölüm oranlarındaki farklılıklar İspanya’daki Madrid-Sevilya demiryolu hattındaki tren-hayvan çarpışması araştırmalarında detaylı olarak kayda alınmıştır. Bu hatta yıllık ölüm 36,5 hayvan/km’dir. Bu ölümlerin yaklaşık olarak %57’si kuş türlerinden, %40’ı ise memelilerden oluşmaktayken %3’ü ise sürüngen vb. türlerdir. Avrupa ve Kuzey Amerika çalışmaları göstermektedir ki birçok yabani memeli türü demiryolu hattı üzerinde ölmektedir.

Devam edecek...

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159