Otobüsçülerin rotası çizildi

banner113

Türkiye Otobüsçüler Sosyal Dayanışma ve Eğitim Vakfı’nın 17 Aralık Salı akşamı Beyti Restaurant’da düzenlenen 1. Mütevelli Heyeti Toplantısı’nda önemli kararlar alındı.

banner114
MESLEK KRL 23.12.2013, 09:50 23.12.2013, 10:04 Taşıma Dünyası
Otobüsçülerin rotası çizildi
1 Ocak 2014’ten itibaren TOFEDTOF birleşmesine yönelik iyi niyet kararı alındı. Yapılacak seçimde TOFED’in Başkanı’nın Mustafa Yıldırım olması konusu gündeme getirildi. Genel kurulunu 2014 Nisan ayında yapması planlanan IPRU’nun başkanlığını Anadolu Isuzu Satış ve Pazarlama Direktörü Fatih Tamay yapacak.

Toplantıya TOFED ve IPRU Kurucu Başkanı Galip Öztürk, Yüksek İstişare Konseyi Başkanı ve sektörün duayen ismi Ali Osman Ulusoy, TOFED Genel Başkanı Mehmet Erdoğan, TOF Başkanı ve Avrasya Başkan Vekili Mustafa Yıldırım, UYTAD Başkanı İmran Okumuş, TOSEV İcra Kurulu Başkanı ve Has Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Latif Karaali, İcra Kurulu Üyesi Mustafa Sarıgül, Anadolu Isuzu Satış ve Pazarlama Direktörü Fatih Tamay, TOFED ve TOF Yönetim Kurulu Üyeleri ile dernek başkanları katıldı. 

İlk toplantı 

Toplantının açılışında bir konuşma yapan TOFED Genel Başkanı Mehmet Erdoğan, 6 Aralık 2012’de kurulan TOSEV’in ilk mütevelli heyeti toplantısını gerçekleştirdiklerini belirterek, “Size bir müjde vererek konuşmama başlamak isterdim. Bir okul ve müze inşası konusunda İstanbul Valiliği bize bir arazi tahsis etmişlerdi. Ama İSKİ planlarda bir değişiklik yaparak arazimizi başka bir alana kaydırdı. Mart ayında mali genel kurulunu yapacağız. Vakfın bugün itibariyle 70 bin lira parası var. Bu yemeği TOFED veriyor” dedi. 

Otobüsçü olmak büyük bir gurur

TOSEV İcra Kurulu Başkanı Latif Karaali, yaptığı konuşmada, otobüsçü olmanın büyük gurur kaynağı olduğunu belirterek, “Bu meslekte zengin yatıp, fakir kalkılabilir. Çocukluğumuzda sektörde gibi bir yapı yoktu. Yazı silinir, başka bir isim yazılırdı. 302’ler 160 bin mark civarındaydı. Daha sonra zaman değişti. Otobüslerin fiyatları arttı. Bir otobüsü olanlar yarım otobüse, sonra çeyrek otobüse düştü, sonra şoför oldu. Otobüsçü bu süreçte hep fakirleşti. Böyle bir vakıf kurmak gurur verici. Sayın Mehmet Erdoğan ile yazı yazdık. 300 bin Euro otobüs alanlar 5 bin lira desteği veremediler. Sayın Galip Öztürk, TOSEV’in kuruluşuna destek verdi. Okul, hatta üniversite, hava ambulansı, helikopter getirelim hayalimiz vardı. Sektörden ve tedarikçilerinden isteyelim diye yola çıktık. Galip Bey her zaman yardıma hazır. Ama öncelikle biz bir yapalım iki isteyelim. IPRU muhteşem bir olaydır. Bunun başarının arkasında ciddi bir emek var” dedi. 

Latif Karaali’den sektöre kitap

Latif Karaali, 3 yıldır çalışmalarını sürdürdüğü kitabını katılımcılara tanıttı. Karaali, otobüsçülerin tarihi konusunda kitap hazırladığını da vurguladı. Kitabın gelirinin TOSEV’e kaynak oluşturacağını ifade eden Latif Karaali, “Bu kitabı alarak vakfa destek olun. Bize lider fikirliği gerekiyor. Hayalimiz üniversite kurmak. Gençlerin önereceği her şeye açığız” dedi. 

Sektörün süreci

Toplantıda konuşan Galip Öztürk, rahmetli Saip Konukoğlu’nu anarak konuşmasına başladı: “Saip Amca kurucularımız arasındaydı. Oğlu Ömer Konukoğlu’na hoş geldin diyoruz. Babasının bıraktığı koltuk hayırlı olsun” dedi. 

35 sene önce adımını attığı bu sektörde, “Bir daha çocuk olsaydım, yine otogarda otobüslerin egzoz dumanlarının arasında büyümek isterdim” diyen Öztürk, “Bu vakfın bu sürece gelmesi emek ve zaman isteyen bir çalışma sonucu oldu. Otobüsçülüğün bir tarihi var. Bu mesleği ilk kurumsallaştıran insanları unutmamak lazım. Rahmetli Kamil Koç, Türkiye’de ilk seyahat firmasını kuran kişidir. Allah gani gani rahmet eylesin. 70’li yıllarda rahmetli Cemal Ulusoy ilk sivil toplum örgütünü kuran kişidir. Bunlar bir süreç. Otogarda bu tahsis haklarının sahibi isek, şirketimiz varsa onun da baş mimarı Sayın Mehmet Özcan’dır” dedi. 

550’den 340 firmaya düştü

Öztürk, 2005 yılında 55 dernekle kurulan TOFED’in bugün 85 derneğin çatısı olduğunu vurgulayarak, “Yapılan mevzuat düzenlemeleri ile sektördeki en küçük firma bile kurumsal kimlik yapısına kavuştu. Türkiye’de örnek olabilecek bir otobüsle taşımacılık modeli ortaya çıktı. Gelir düzeyi büyüdükçe havaalanları ve tren gelişti. Yaşanan bu süreçte otobüsçüler tehlikeli bir dönemi yaşıyor. 1990’lı yılların başında 550 olan firma bugün 340’a kadar düştü. Sektör kurumsallaşmaya ve birleşmeye doğru gidiyor. Son 4 yılda sektör yüzde 2,5 büyürken ülkemiz yüzde 10 büyüdü. Neden sektörün büyümesi 2,5 seviyesinde kaldı? Sektörün yolcusunu havayolları almaya başladı. Uçak ve trenin avantajları var. Biz bu sistemlerin gelişmesine ve entegrasyonuna destek veriyoruz” dedi.

Sektör çok bunalsa da eylem yapmadı 

Galip Öztürk, sektörün yaşadığı ağır sorunlara rağmen hiçbir zaman eylem yapma eğiliminde olmadığını söyledi: Ben hiçbir zaman otobüsleri köprüye çekmeyeceğimizi ve sektörün hiçbir zaman devletle karşı karşıya gelmeyeceğini ifade ettim. Zaman zaman sektör çok bunalsa da, zora düşülse de bugün o eylemleri yapmadığımızın doğru olduğunu gördük. Siyasi otorite ile kavga etseydik, IPRU’yu kuramazdık. Bütün bürokratlarıyla Ulaştırma Bakanlığı IPRU’ya destek verdi. Türkiye ilk kez dünya çapında bir uluslararası örgütün kurulmasına öncülük yaptı. IPRU’yu kurmasaydık, TOSEV’i de kuramazdık. Biz bir aileyiz.

Firmalar birleşmeli 

Öztürk, taşıma modlarında yaşanan gelişme ile firmaların artık birleşmek zorunda olduğuna dikkat çekti: Teknoloji gelişti, taşıma sistemleri entegre olmaya başladı. Biz de buna göre yatırım yapmamız lazım. Türkiye kısa mesafeye doğru gidiyor. Trenin gitmediği güzergahlarda kısa hatlarda çalışılabilir. 10 bin dolayında otobüsle çalışıyorduk. Bugün 8 bin civarında otobüsle çalışıyoruz. Sektör çok büyümüyor. Yerel firma sahiplerine kurumsallaşın, birleşin öğütlerinde bulunduk. Bir kısmı dinleyerek bir araya geldi. Bir kısmı rekabet ederek birbirini bitirdi. Türkiye’de belgeli firmaların yarıya yakını yok. Sektörün bundan sonraki amaçlarının birleşerek, Ortadoğu’ya Balkanlara hizmet kalitemizi taşımamız lazım. 

TÜRSAB’ın yetkilerine sahip değiliz

Öztürk, sektörün TÜRSAB yetkilerine sahip olmamanın dezavantajlarını yaşadıklarını kaydetti: Avrupa’da tarifeli taşımacılık yapılmıyor. Bugün turist sayısı 30 milyonu aştı. Bizden önce örgütlenmiş
TÜRSAB var. Dünyaya örnek olacak bir örgüt kurduk ama TÜRSAB’ın yetkilerine sahip değiliz. Ben uçağa ve trene bilet satmak istediğimizde TCDD bizden seyahat acentesi belgesi istedi. Bakanımız Binali Yıldırım’a bu konuyu ilettik, tren biletini satabileceğimizi bize bildirdi. TÜRSAB iyi çalışıyor. Sen seyahat acentesi belgesi olmayana bilet sattıramazsın diye TCDD’yi ikna etmiş. O kadar iyi lobi kuruyorlar ki, demiryollarını ikna etmişler. Yasa aslında öyle değil. Biz haklarımızı elimize almış bir sektör değiliz. Kendimizi yenileyerek devam etmemiz lazım. Çağın bize gösterdiği noktaya sektörü taşımak için birlik ve beraberlik şart. Ben çocuklarımı eğitime gönderdim, sınava girdiler Seyahat Acentesi belgesi aldılar da onun sayesinde tren bileti satabiliyoruz. Vakıf bizi tarihe taşır. Ekonomik darboğaza düşmüş meslektaşlarımızın ihtiyaçlarına merhem olmak, bir eğitim kurumu oluşturmak istiyoruz. Böylece yetişmiş eleman ihtiyacımızı da karşılarız. Bunu yapmak zorundayız. Uluslararası örgüt yapısını kurarak biz sektörümüzü güçlü kılmanın yolunu açtık. Bundan ders çıkartmalıyız. Şimdi vakfı kurduk; kimse ‘gelelim bir koltuğun başında oturalım” dememeli. Esasında koltukları bırakarak gidelim. Bizim koltukları başkalarına bırakmaktan korkmadan hareket ederek, sektörü daha ileriye taşıyacağımıza inanıyorum” dedi.

Konfederasyon fikrinden vazgeçtik

Sektörde konfederasyon kurulması fikrinin oluştuğunu ancak bundan vazgeçildiğini açıklayan Galip Öztürk şunları söyledi: “Zaman zaman birlikte olduk, zaman zaman ayrışmalarımız oldu. Neticede TOFED ve TOF olmak üzere iki federasyon var. Mustafa Bey’e de arkadaşlarımız bir teklifle, ‘Gel, bunu bir konfederasyon çatısı altında toplayalım’ dediler. Ben de önce sıcak baktım, ama sonra şöyle bir tehlike olduğunu gördük; Konfederasyon kuralım derken, Ankara’daki arkadaşlarla bir federasyon kuralım, İzmir’dekilerle federasyon kuralım, bu iş çok karışacak. Bir tane Türkiye adını almış federasyon var. Kavgamızı, dövüşümüzü, hoşgörümüzü, her şeyimizi bir federasyon içerisinde toplayarak, Mehmet Bey’in de rızasıyla önümüzdeki TOFED’in seçimlerinde Mehmet Bey’e de şirketlerde yeni göreve devam etmek kaydıyla tekrar Mustafa Bey gelsin ve daha güçlü bir sivil toplum örgütü kuralım. TOFED’in gelirlerini daha fazla artıralım. IPRU’ya daha fazla destek verelim anlayışı ile sektörü tekrar tek çatı altında TOFEED çatısı altında toplayalım. Arkadaşlarım, bana Mustafa Bey’in bu konuda uygun olabileceğini, sektör de uygun görürse Mustafa Bey’in başkanlığında tekrar birleşmenin olabileceğini söylediler. Bunu gündeme alarak, konuşarak önümüzdeki seçimlere kadar değerlendirmelerimizi yapalım.”  

Sektör tek vücut olmalı 

Öztürk, sektörün tek vücut olmasının önemine dikkat çekti: “1994 yılında rahmetli Cemal Ulusoy’un, kendisi için proje yaptığı o güzelim odada, 11 yıl Sayın Mehmet Özcan oturdu. O gün bugün son 13 yıldır boş duran sektörü temsil etmesi gereken en önemli makamda da şu anda Sayın Mustafa Yıldırım ve Tahsin Yücefer arkadaşımız oturuyorlar. Sektörün bugüne kadar kazanımları bir yana kazanamadıklarını kazanmak için tekrar tek vücut olmak konusunda bir hemfikir olalım diye, sadece bunu iyi niyetle ortaya koyuyorum. Onun için bunu aramızda tartışalım daha iyi yaparım diyen herkes de aday olabilir ama yapacak çok işimiz var. Bugüne kadar TOFED’e destek oldum. Ben daha fazla fedakarlık yapmaya hazırım yeter ki, tek ses ve birlik içinde hareket edelim. Sayın Mustafa Yıldırım TOFED’e 2,5 yıl başkanlık yaptı. Çok toparlayıcı bir süreç yaşandı. Belki başkanlığı devam etseydi, ben cezaevine girmemiş olurdum. Çok samimi bir şey söylüyorum. Çünkü bakıyorum; ben neden cezaevine girdim diye, iki tane neden buluyorum. Bir, birbirimizi yediğimiz, hiç anlamsız yere birbirimiz hakkında dedikodu ürettiğimiz ve vitrine de ben konulduğum için… Ama o vitrini ben tek başıma kaldıramadım. Çünkü benim çevremde iyi niyetli, benimle beraber emek veren arkadaşlarım, dostlarım olduğu kadar benim oradaki adımı gücümü kötüye kullanan bazı mihraklar bazı çevreler de vardı. İnsanların ürettikleri dedikoduların şehir efsanesi olarak ortaya çıkarılması ile ben cezaevinde yattım.

Her ne olursa olsun birlik olmak kadar güzel bir duygunun daha hayatta bir arada görmediğimi söylüyorum. Birlik beraberlik bir güç demek. Bir aile yapısı içinde kardeşlik ortamı içinde aynı kaderi paylaşan meslektaşlar olarak bir masanın etrafında severek sayarak kendi içimizde yarışarak hareket edersek başarılı olabiliriz. 13 yaşında bir çocukken tanıdığım Mustafa Yıldırım sektörün temelinden geliyor. Sektördeki en deneyimli arkadaşımız olduğunu düşünüyorum. Herkesin ortak noktada kendini gösterebileceği bir arkadaşımız olduğunu düşünüyorum. Biz kurumsal bir sektörüz bunu artık dünya çapında da ön plana çıkardık.”

I Ocak itibari ile birleşme çalışmaları başlamalı 

Galip Öztürk, 1 Ocak itibari ile birleşme çalışmalarına start verilmesinin önemini vurguladı: “Bu tarihten itibaren artık TOFED çatısı altında sektörümüz buluşmalı. Sektör ayrımcılık işine bir daha girmemeli, bu ümidi taşıyorum. Mustafa Bey’in liderliğinde TOFED’in yeni yönetim kurulunun çalışmalarına başlanması lazım. Mustafa Bey bu işi severek, gönülden yapıyor. Böyle bir aşamada Başaran Bey’in TÜRSAB’da yaptığı başarıları Mustafa Bey’e arkasında durursak yaptırırız. Sektör adına eksiklerimiz var. Onları tamamlayacağız. Onun için TOF ve TOFED diye bir kavram değil, artık Türkiye Otobüsçüler Federasyonu tek bir çatı altında olmalı. 

Galip Öztürk’den Fatih Tamay’a IPRU Başkanlığı daveti  

Fatih Tamay hep bu sektörün yanında olmuş, sektörde istikbal görmüş bize de, destek olmuş bir kardeşimiz. Şimdi tabii, biz de kendisinden uluslararası bir sivil toplum örgütü oluşturduğumuz için bu örgütün başkanlığına gelmesini arzuluyoruz. Bizi uluslararası arenada temsil edecek, yolcu taşımacılığımızı yurtdışında ön plana çıkarmamız konusunda bize öncülük edebilecek bir isim. Bugüne kadar sektöre verdiği hizmetlerden dolayı ayrıca bizim kendisine teklif ettiğimiz görevi kabul etmesinden dolayı huzurlarınızda kendisine teşekkür etmek istiyorum. Aynı şekilde Sayın Mustafa Sarıgül de her zaman sektörün yanında olmuş, gerektiğinde sektörün avukatlığını yapmıştır. Kendisine de sektör adına teşekkür ediyorum.

İstanbul Otogarı işletmesi özelleşecek

İstanbul Otogarı’nın 5,5 yıl bir işletme süresi kaldığına dikkat çeken Galip Öztürk, “Biz 20 milyon dolar harcayarak otogarı inşa etme sözleşmesi imzalamışız ama 128 milyon dolar harcanmış. 2019’da eğer otogarı bizden Büyükşehir Belediyesi geri talep edip kullanmak isterse, bunu ancak yasal yolla almak zorunda. Bu da artık günümüzdeki yasaların vatandaş haklarını ön plana çıkarttığı için buraya para yatıran insanların haklarının 2019’dan itibaren de devam edeceği yönünde hukukçuların ortak bir görüşü var. Otogarı kurumsal bir işletmeye verme çalışmalarımız devam ediyor. Olursa yılbaşına kadar olacak. Otoparkları düzenleme, paralarını toplama, temizlik ve güvenliği daha aktif hale getirip kurumsal bir bina yönetim şartlarında işletme, bunun dışında tahsis verme yeni alanlar açma, iptal olmuş tahsis alanlarını, açma yetkileri olacak. Olmazsa ben aradan çekilip TOFED’e orada bir işletme hakkı verip, bir sözleşme yapıp onlar üzerinden, yatırımcı hakkını alarak bir de onlara pay bırakarak daha düzgün işletebilir bir hale getirmek için çalışmamız devam ediyor. 

Ali Osman Ulusoy: Bireysel otobüsçüler yok oluyor

Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ali Osman Ulusoy da yaptığı konuşmada, “IPRU ve TOSEV’in kurulmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum. Türkiye geçiş dönemi yaşıyor. Bu büyük hizmet sektörünün ülkenin gelişmesine katkısı çok büyük. Daha önceki dönemlerde otobüsle, uçağın fiyatı dört misliydi. Şu anda fiyatlar aynı. Bizi bu duruma akaryakıt fiyatları getirdi. Biz bugüne kadar hükümetlerle hep iyi geçindik. Bizim derdimizi en iyi bilen Ulaştırma Bakanlığı’dır. Ama bir taraftan akaryakıt vergisi diğer taraftan artan maliyetler. Bu sektör 340 firmaya kadar düştü. Bireysel otobüsçüler yok oluyor. Vakıf kurmak önemli. Yaşatabilmek çok önemli. Okulu da yaparız. Ulaştırma Bakanı sektöre önemli hizmetler yaptı ancak bizim sektöre iyi bakmadı. Sektörün yaşadığı sorunlara çözüm bulmak için iyi çalışmalıyız. Sektörü yaşatmak için büyük firmalara fedakarlıklar düşüyor. 

Mustafa Yıldırım: Türkiye değişiyor, ulaşımda payını alıyor

Toplantıda konuşan TOF Başkanı Mustafa Yıldırım, muhtaç duruma düşmüş sektör mensuplarına vakfın vereceği desteğin önemli olduğunu söyledi. Lise ve üniversite kurulmasına yönelik çalışmalar yapılacağını da belirten Yıldırım, “Atılan ikinci önemli adım IPRU’dur. Türkiye gerçekten evrim geçiriyor. Türkiye ulaşımı da ciddi bir evrim geçiriyor. Bu değişimde otobüsçülüğün küçülerek devam etmesi söz konusu. Bu doğal. Otobüsçülerin artık devletten bir şey beklemeye hakları yok. Taşıma modlarında bir denge kurulması hedefi belirlendi. Bu denge kuruldu. Hiçbirimiz trene ve havayolundaki gelişime karşı değiliz. Ama negatif ayrımcılığın da sektöre uygulanmaması lazım. Biz haklarımızı almayı bilmeliyiz. Sektörün haklarını da savunması ve alması lazım. Vermedikleri zaman da hak aramasını bilmemiz lazım. Artık sektörün kendisinin yapması gerekenler var.  Bireysel otobüsçülerle bugünlere geldik. Artık bireysel otobüsçü kalmadı. Onları yaşatmanın yolu, bizim otobüsleri boş şekilde yola göndermemiz gerekiyor. Bu konuda seferlerin gözden geçirilmesi, masrafların düşürülmesi lazım. Yarınlarımız dün gibi olmayacak. Yarın güçlerimizi birleştirerek tren ve hava taşımacılığına girebiliriz. Bizim TÜRSAB’tan aşağı kalır bir tarafımız yok. TÜRSAB tesadüfen 1970’li yıllarda birliği kurdu ve birtakım hakları aldı. Biz de bu hakları alabiliriz. Yeter ki birlik ve beraberlik içinde hareket edelim. Bu birliğe kimse gölge düşürmeye kalkmasın. Biz geçmişte yaşananları değil, gelecekteki güzellikleri paylaşmak için bir araya geldik. Bu yolda devam etmemiz lazım. IPRU ve TOSEV sektöre hayırlı olsun. IPRU’nun çok önemi var. Türkiye dünya da otobüsçülüğü en iyi yapan ülkedir. Bunu bütün dünya biliyor. Bu otobüsçülüğü Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya taşımayalım. Uluslararası işbirliği ile hepimizin desteği ile Türkiye’deki atıl kapasiteyi yurt dışına transfer edecek imkanları fırsatları doğuracaktır” dedi.

Birlikte hareket ettik kazandık

TOF ve TOFED olarak sektörde yaşanan sorunların çözümünde bir süredir ortak hareket ettiklerini ve bu birlik beraberliğin sektöre kazanımlar sağladığına dikkat çeken TOF Başkanı Mustafa Yıldırım, “Bu birlik ve beraberlikle Büyükşehir Belediyesi ile çok iyi noktalara geldik. Alibeyköy Terminali buna en büyük örnektir. 17 dönüm olarak başlayan terminal inşası 52 dönüme çıktı. Burası bir otogar değil burası bir ara duraktır. Buradan otobüs kaldırılamaz. Bunu kayıtlara soktuk. Bakın birlik beraberlik olduğunda ne güzellikler yaşıyoruz. Büyükşehir Belediyesi İstanbul Otogarı’nı Küçükçekmece’ye taşımak üzere plan yaptı. İstanbul Otogarı şehrin merkezinde yer alıyor. Şehrin dışına atmaya kimsenin hakkı yok. Burası raylı sistemlerle desteklenmiş bir yerdir. Burası 2050’ye kadar Türkiye’nin ihtiyacını karşılar. Büyükşehir Belediyesi bu talebimizi yerinde buldu. İstanbul Otogarı’nın yeri değişmeyecek. Bu otogarı 2019’dan sonra da birlikte işletmeye devam edeceğiz. İnşallah kuracağımız ilişkilerle, hep birlikte hareket ettiğimiz takdirde, bu süreci doğru yöneterek birlik beraberlik içinde yürüteceğiz.  Sayın Galip Öztürk’e de söyledim; bundan sonra otogardan az da olsa ortaklara biraz fayda sağlamaya çalışalım. Yeni yatırımlara, inşaata girelim. AVTER yönetimine girdiğimizden beri Galip Bey, hiçbir işimize müdahale etmedi. Ben kendisine teşekkür ediyorum. Bana verdiği sözleri tuttu ve ben de söz veriyorum bu sektör çok daha ileriye taşınır. Birlik beraberlik içinde olalım. Bu vakfı da, IPRU’yu da, otogarı da, TOFED’i de, birlikte çok daha güzel yönetme şansımız var. TOF ve TOFED ayrımı diye bir şey yok. Biz arkadaşlarımızla bir araya geldik onlar bizi ziyarete geliyor. Birlikte çok güzel şeyler yapıyoruz, ama bu gidişattan rahatsız olanlar varsa, bu odada olmamaları lazım. Bunları da bu sektör kendi içinden atması lazım. Açık ve net söylüyorum, bu güzelliklere takoz koyanlar bu sektörün dostu olamaz. Biz üreticisiyle işleticisiyle hep birlikte aynı geminin içindeyiz” dedi.

Fatih Tamay: 14 yıldır sektörle birlikteyim

Anadolu Isuzu Satış ve Pazarlama Direktörü Fatih Tamay da 14 yıldır otobüsçülerle iç içe olduğunu belirterek, “Bu 14 senenin en güzel toplantısı. Toplantıda bulunmaktan büyük bir zevk alıyorum. Sektörü en iyi takip edenlerden birisiyim. Başlangıcından itibaren bu TOF ile TOFED nedendir, neden bunlar birleşmez diye Galip Başkan’a da Mustafa Bey’e de, defalarca sordum. Bugün gelinen noktada benim de katkımım olduğunu düşünüyorum. Ali Osman Bey de burada birleştirici bir unsur oldu. Nihayet bir noktaya gelindi. Bunun daha önce olması gerekiyordu bence, ama hiçbir zaman geç değildir diye bir söz vardır. Bence tam zamanı bugündür. Sayın Mehmet Erdoğan da başkanlık sürecini örnek bir şekilde yönetti. Hem IPRU’nun hem TOSEV’in kuruluşunda çok büyük emek sarf etti. Bana da bu görevi layık gördüğünüz için teşekkür ederim. Ben elimden gelen katkıyı bu güzel oluşumun başarısı için vereceğim. Bu görevi yaparken ISUZU şapkası kullanmayacağım. Onu özellikle söyleyeyim. Beni burada isim olarak görün. Tamamen iki ayrı görevmiş gibi düşünün. Ben gelecekte de kendimi o tür görevler için hazırlıyorum ki, benim açımdan herhangi bir şey yok. Ben şapkayı çıkarmayı çok rahatlıkla bilirim. Başarırım da herkese eşit mesafede oluruz. Bu akşam burada bulunmaktan mutlu olduğumu hepinizle paylaşmak istiyorum. Beni bir otobüsçü gibi, bir firmam varmış gibi görün. Çünkü ben kendimi aileden biri gibi görüyorum. Sizlerin de öyle görmesine çok sevindiğimi özellikle bilinmesini istiyorum. Hayırlı olsun bu oluşumlar inşallah artık, hiç geri adım atılmaz hep ileri gider. Çünkü öyle bir hedef var. Ben bu kadar yıldır ilk defa herkesin yüzünü gülerken gördüm” dedi. 

TOSEV Mütevelli Heyeti’ne yenii üyeler

Ömer Konukoğlu, Hayati Uzun, Mehmet Öksüz, Hayrettin Yağız MAPAR’ın sahibi Yalçın Şahin yeni üye seçildiler. 2014 yılında 100-200 arasında öğrenciye burs verilmesi kararı da alındı. 

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159