Mercedes-Benz 10 ayda 7 bin 607 hafif ticari araç, 22 bin 715 otomobil satışı gerçekleştirdi

Otomotiv sektörünün ve Mercedes-Benz’in ilk 10 aylık performansını değerlendiren Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu ve Otomobil Grubu Başkanı Şükrü Bekdikhan, yıl başındaki ÖTV muafiyetindeki güncelleme, kampanya ve stokların da katkısıyla satışların 2023 yılı düzeyinde gerçekleştiğini söyleyerek “Yıl sonuna kadar yapacağımız satışlarla da yıl başındaki öngörülerin üzerinde bir rakamla yılı kapatacağımızı düşünüyoruz. Otomotiv sektörü, yıl içerisinde dalgalanmalar gösteren en dinamik sektörlerden biri. Türkiye’de pazar koşullarındaki ani değişimlere uyum sağlamak için esnek olmak büyük öneme sahip. Mercedes-Benz olarak hem kısa hem de uzun vadeli hedeflerimize ulaşmak için piyasadaki değişimlere hızla uyum sağlayabilecek şekilde stratejimizi uygularken yeni teknolojilerimizi de müşterilerimize en iyi şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu sayede biz de geçen yılın üzerinde bir satış rakamıyla yılı kapatarak premium segmentteki liderliğimizi sürdüreceğimizi düşünüyoruz.” dedi.

2025 yılı hakkındaki öngörülerini de paylaşan Şükrü Bekdikhan, “2023 ve 2024’te elde edilen yüksek satış rakamlarının aksine, 2025 yılının küresel daralmanın etkisiyle birlikte otomotiv satışları adına daha zorlu geçeceğini öngörüyoruz. Ancak yeni elektrikli modellerin ve üreticilerin pazara girmesi, şarj altyapısının geliştirilmesi ile özellikle elektrikli dönüşümün hız kazanacağı bir yıl olacak” dedi. Bekdikhan aynı zamanda, Mercedes-Benz Modüler Mimari (MMA) platformunu kullanan ilk model olan tamamen elektrikli CLA’yı satışa sunarak bu dönüşüme öncülük etmeyi sürdüreceklerinin de altını çizdi.

Ambition 2039 ile hedef karbon nötr bir otomobil filosu yaratmak

Hızla büyüyen elektrikli otomobil pazarında rekabetin giderek arttığını, Mercedes-Benz olarak da en zengin ürün gamlarından birini sunduklarını söyleyen Şükrü Bekdikhan, “Ambition 2039 ile hedefimiz net karbon nötr* bir otomobil filosu yaratmak ve bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yıl Türkiye’de yenilenen EQA ve EQB, güncellenmiş EQS ve EQE 280’i satışa sunduk. Son olarak elektrikli G-Serisi’ni de ürün portföyümüze ekledik. 45 yıldan bu yana sahip olduğu ikonik köşeli tasarımını koruyarak kendi DNA’sına sadık kalmaya devam eden G-Serisi, şimdi tamamen elektriklendi. Yeni elektrikli G-Serisi, sahip olduğu 116 kWsa kapasiteli batarya ile 450 kilometreye ulaşan menzil sunuyor” dedi.

Yeni otomobil satışlarında elektrikli otomobillerin ve plug-in hibritlerin küresel payının bu on yılın ikinci yarısında yüzde 50'ye ulaşacağını öngördüklerini söyleyen Bekdikhan, “Türkiye’de de şu anda satışını gerçekleştirdiğimiz her 6 araçtan 1’i elektrikli. Toplam elektrikli araç pazarındaki payımız yüzde 6’nın üstünde. Portföyümüzde en çok satan elektrikli aracımız ise EQB. Türkiye’de Mercedes-Benz’in global vizyonuna paralel olarak yepyeni teknolojiler üzerinden sürdürülebilir ve çevreye duyarlı çözümler sunmaya devam edeceğiz” diyerek Türkiye'de elektrikli araçların yaygınlaşmasında öncü rol oynamayı sürdüreceklerini vurguladı.

Hafif ticari araç ailesi büyümeye devam ediyor

Mercedes-Benz, hafif ticari araç segmentinde 2024’ün ilk 10 ayı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13’ün üstünde büyüme gösterdi. Bu olumlu tablonun dördüncü çeyrekte de sürdüğünü söyleyen Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar İcra Kurulu Üyesi Tufan Akdeniz “Geçtiğimiz yılın aynı döneminin yaklaşık yüzde 13 üstüne çıkarak 7 bin 607 adet araç sattık. Yılın ilk 10 ayında Sprinter ve Vito satışlarımızda hafif ticari araçlar tarihimizin en yüksek adetlerine ulaştık. Satışlarımızın artmasında yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz kampanyaların da büyük payı var. Bu şekilde devam etmesi durumunda geçtiğimiz yılın satışlarının üzerine çıkabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.

Bu yıl Türkiye’de satışa sundukları Sprinter, Vito Panelvan, Vito Tourer ve V-Serisi ile hedef sektörlerin ve hedef kitlenin istediği ve talep ettiği şekilde ürün portföylerini genişlettiklerini vurgulayan Akdeniz, “Bu yıl EQV ve eSprinter’ı da Türkiye’deki müşterilerimizin beğenisine sunacağız. Önümüzdeki yıllarda elektrikli hafif ticari araçlara olan talebin hızla artacağını öngörüyoruz. Şehir içi taşımacılığın önem kazanması ve çevre bilincinin yükselmesi bunun en büyük nedenlerinden. Batarya teknolojilerindeki gelişmeler de menzil ve şarj süresi konusundaki kaygıları azaltıyor” diyerek hafif ticari araçların da otomotiv sektöründeki elektrifikasyonu çok yakından izlediğini belirtti